Sözcü yazarı: Erdoğan ABD'ye gitmeli mi, gitmemeli mi?

Deniz Zeyrek: Erdoğan giderse muhalefet de tabanda oluşacak bu zaaf algısını destekleyecek, güçlendirecek açıklamaları bir kampanyaya dönüştürebilir

Fotoğraf: AA

Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, Ankara-Washington hattındaki gerilimleri hatırlattığı yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 13 Kasım'da ABD'ye yapması planlanan ziyareti yazdı.

Zeyrek, yazısında her zaman diplomasiden yana birisi olduğunu söylerken "Ancak, olup biteni düşününce  de 'gitmese mi acaba' sorusunu sormadan edemiyorum" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

ABD yönetiminin Türkiye'ye karşı tavrının çok net olduğunu söyleyen Zeyrek, şunları yazdı:

Yaşadığım ikilemi biraz olsun gidermek için Cumhurbaşkanlığı'nın konuyu hangi parametrelerle ele aldığını öğrenmek istedim.

ABD ile ilişkilerde önemli rol oynayan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da yakın bir isme seyahatle ilgili görüşlerini, gitmenin ya da gitmemenin artılarını, eksilerini sordum.

İlker'le (Karagöz) yayındaki sohbetimizi izlediğini anımsattı ve “Gitmezse ABD ile yaşadığımız sorunlu ilişki, bir süreliğine kopma aşamasına gelir. ABD, Suriye'de ve Washington'da bizim aleyhimize çalışmaya devam eder” dedi.

Bu sözlerini “Erdoğan'ın gitmesi gerektiği” görüşünü savunduğuna yordum.

Devam etti:

“Washington'da tutmamız gereken isim Trump. Kendisi, Türkiye'nin lehine kararlarında direniyor.”

Bu sözleri ise “Erdoğan'ın Washington'a gitmemesi, bu nedenle zor durumda kalacak Trump'ı da tamamen kaybetme riskini getirir” olarak yorumladım.

Peki ya giderse?

Kongrenin son kararları yanına kâr mı kalacak?

Trump'ın Mazlum Kobani konusundaki rahatsız edici tavrı, Erdoğan'a gönderdiği “laubali” mektup, iki de bir söylediği “Türkiye'nin ekonomisini mahvederim” üslubu ne olacak?

Peki ya ziyaret, ABD'ye rağmen yapılan Barış Pınarı Harekatı'yla Erdoğan'ın son dönemde Türkiye'de oluşturduğu “gururlu dik duruş” algısıyla çelişmeyecek mi?

Ben bunu sorunca, tereddütsüz “içeride zaaf olarak algılanır” karşılığını verdi.

Erdoğan giderse muhalefet de tabanda oluşacak bu zaaf algısını destekleyecek, güçlendirecek açıklamaları bir kampanyaya dönüştürebilir.

Üstelik Erdoğan'ın en büyük destekçisi MHP lideri Devlet Bahçeli de Erdoğan'ın gidişine sıcak bakmıyor.

Başka görüşmeler de yaptım ve anladım ki biraz önce aktardığım çelişkili durumlar nedeniyle gitse mi kalsa mı karar vermekte zorlanıyor.

O yüzden tam ortada duruyor.

Bu hafta kurmaylarıyla yapacağı toplantılarda karar verecek.

Yine de izlenimim ve kanaatim, Erdoğan'ın yüzde 51'lik de olsa gitme eğiliminde olduğu yönünde.

Eğer gitmezse, bilin ki içerideki dengeleri, özellikle de Bahçeli'nin tutumunu, ABD ile ilişkilerin (geçici olarak) kötüleşmesinden fazla önemsiyor.

 

Independent Türkçe, Sözcü

DAHA FAZLA HABER OKU