Diktatör Franco'nun hayaleti İspanya'yı kutuplaştırıyor

İspanya hükümeti ülkenin eski diktatörü Fransisco Franco'nun kalıntılarının Şehitler Vadisi'ndeki anıt mezardan çıkartılması işlemine başladı. Ancak Franco'nun mirası ölümünden sonra dahi ülkedeki siyasi tartışmaların odağında bulunuyor

Fotoğraf: PBS

İspanya hükümeti, diktatör Francisco Franco'nun kalıntılarını, Şehitler Vadisi'ndeki anıt mezardan çıkartıp eşinin bulunduğu mezarlığa taşıdı.

İspanya'da sosyalist azınlık hükümetinin 16 ay süren mücadelesi sonrasında, diktatör Francisco Franco'nun 44 yıldır Şehitler Vadisi'ndeki (Valle de los Caidos) anıt mezarda olan kalıntıları Madrid'in El Pardo ilçesindeki Mingorrubio aile mezarlığına nakledildi.

20191024_2_38973203_48823454.jpg
Fotoğraf: AA

 

Sosyalist hükümet bu adımla diktatörün mezarı konusunda ülkede yıllardır süren tartışmaları sonlandırmak istiyor. 

Eleştiri de alan bu karar, kalıntıların anıt mezarda yatan Franco kurbanlarına bir hakaret olduğunu düşünen çok sayıda İspanyol'u tatmin edecek. 

Ancak mezarın taşınması Franco'nun siyaset arenasındaki mirasına son vermiyor. 

Mezar taşıma işlemi ülkede 10 Kasım'da yapılacak seçimler öncesine denk geldiği için sağ partiler Sosyalist hükümetin bu adımını bir seçim yatırımı olarak görüyor. 

2018'de 176 milletvekili Franco'nın mezarının taşınması işlemini onaylamış, iki milletvekili reddetmişti. Muhafazakar Halk Partisi ile aşırı sağcı Ciudadanos'un 165 milletvekili ise oy kullanmamıştı. 

Sosyalist Başbakan Pedro Sanchez mezarı taşımaya ilişkin geçen ay yaptığı açıklamada "Tarihimizin kara bir dönemini kapatıyoruz" derken, aşırı sağcı Ciudadanos'un lideri Albert Rivera, Sanchez'i 'halkı bölmek için Franco'nun kemikleriyle oynamakla' suçlamıştı. 

Peki hala ülke siyaseti üzerindeki etkisini sürdüren Diktatör Franco kimdir?

Franco'nun gençliği

Fransisco Franco Bahamonde 4 Aralık 1892'de İspanya'nın kuzeybatı bölgesi Galiçya'da ebeveynlerinin 5 çocuğundan ikincisi olarak dünyaya geldi.

14 yaşında başkent Madrid yakınındaki Toledo Piyade Akademisi'ne girerek 3 yıl sonra mezun oldu. 

Yaşamı boyunca inançlı bir Katolik olan Franco, İspanyol ordusunda hızla yükseldi ve 33 yaşında Avrupa'nın en genç komutanlarından biri oldu.

İspanya İç Savaşı

Temmuz 1936'da Fas'ın İspanyol kontrolündeki bölgesinde askerler tarafından başlatılan hükümet karşıtı isyanı yönetti. Bu ertesi gün ülkenin geneline yayılacak daha büyük isyanın öncüsüydü.

Sağcı partiler, toprak sahipleri, sanayiciler, aristokrasi, monarşistler ve Katolik Kilisesi'nin desteklediği isyan ülkenin çoğunda kontrolü ele geçirirken, Cumhuriyetçi hükümet ordusu Madrid ve diğer kentlerde direniş göstermeye başladı.

Franco'nun öne çıkmasıyla başlayan sivil savaş 3 yıl sürdü. Ülkeyi Avrupa'nın 'ideolojik savaş alanına' çeviren savaşta yaklaşık 500 bin kişi hayatını kaybetti. 

Darbenin lideri General Jose Sanjurjo'nun isyandan kısa süre sonra bir uçak kazasında ölmesi sonrası Franco önce cuntadan dışlandı ancak Faslı birliklerinin İspanya'ya girip Madrid'e doğru hareketlenmesiyle yeniden cuntaya katıldı.

İsyancı generaller Eylül'de Salamanca yakınlarında bir lider seçmek üzere toplandı. Savaş alanındaki başarıları ve diğer faşist liderler Adolf Hitler ve Benito Mussolini ile iyi ilişkilerinin askeri destek sağlayacağı umuduyla Franco lider olarak seçildi. 

Devlet başkanı unvanını alan Franco seçilmiş Cumhuriyetçi hükümete karşı Burgos'ta milliyetçi bir hükümet kurdu. Bu hükümeti kasımda Almanya ve İtalya tanıdı. 

Nisan 1937'de Falanj Partisi'ni diğer muhafazakar gruplarla birleştiren Franco tek partili bir sistem yarattı ve bunu 1975'teki ölümüne kadar devam ettirdi. 

Franco, Hitler ve Mussolini'nin asker, uçak ve cephane yardımı sayesinde Sovyetler Birliği destekli Cumhuriyetçiler'i Nisan 1939'da yenilgiye uğrattı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Diktatörlük

Franco direnişin son kalıntılarını da bastırdıktan sonra bir infaz ve toplu tutuklama kampanyasına girişti. Bu kampanya sonraki 10 yıl boyunca devam etti. 

Diğer siyasi partiler yasaklandı, muhalif figürler hapse atıldı, işçi ve öğrencilerin tüm eylemleri genellikle şiddet kullanılarak bastırıldı.

2. Dünya Savaşı Eylül 1939'da başladığında Franco önce İspanya'nın tarafsız olduğunu ilan etti ancak Fransa'nın 1940'da düşmesi sonrası giderek Naziler'e açıkça sempatisini göstermeye başladı. 

Resmi olarak müttefiklik kurmasa da İspanya, Rusya'da savaşan Hitler güçlerine bir bölük asker gönderdi. Alman denizaltıları ve savaş uçaklarına lojistik yardım yaptı. 

Almanya'nın 1945'teki yenilgisi sonrası Franco rejimi diplomatik ve ekonomik olarak izole edildi. Bu durum İspanya halkının büyük zorluklar yaşamasına yol açtı.

Ancak Soğuk Savaş sırasında Franco'nun hararetli anti-komünist görüşleri kendisine dinleyici buldu. ABD, 1953'te İspanya'ya yardım yaptı. Ülke 1955'te Birleşmiş Milletler'e katıldı. 

Ancak NATO ve Avrupa Ekonomik Birliği üyeliği için Franco'nun 1975'teki ölümünün beklenmesi gerekti. 

Franco 1960'larda ülkenin turistikleşmesiyle içeride daha az baskıcı bir yönetim benimsese de siyasi muhalefet hala yasaklı idi. Ülkedeki sansür de yürürlükteydi. 

Franco, Cumhuriyetçiler'in 1931'de iktidara geldiklerinde sürgüne gönderdiği  Kral 13. Alfonso'nun torunu Prens Juan Carlos'u 1969'da resmi halefi olarak tayin etti.

20 Kasım 1975'te ölen Franco'nun ölümünden sonra yayınlanan mesaja göre, İspanya diktatörü tüm İspanyolların kendisini affetmesini istiyordu.

Kutuplaştırıcı Miras

Franco'ya hayranlık duyanlar onun yüzyıllar boyu süren karışıklılar sonrası ülkenin en uzun barış dönemini sert bir şekilde sağladığını öne sürüyor. 

Diğerleri ise onun zor kazanılmış demokratik özgürlükleri kaldıran acımasız bir faşist olduğu görüşünde. 

Franco'nun ölümünden sonra ülkenin demokrasiye geçişini kolaylaştırmak için iç savaş ve diktatörlük sırasında cezaevine giren siyasi tutuklular affedildi. 

2007'de Sosyalist hükümet 'tarihi hafıza kanunu' çıkararak Franco'nun yaklaşık 40 yıl süren rejimi altında acı çekenleri tanıma ve onurlandırma kararı aldı.

10 yılı aşkın süre sonra Sosyalist Parti, Franco'nun kalıntılarını Şehitler Vadisi'ndeki anıt mezardan çıkartıp eşinin bulunduğu mezarlığa taşıyarak, orayı  sivil savaş kurbanı isimsiz 100 binden fazla kişinin anıt mezarına çevirmek istiyor.

 

Independent Türkçe için derleyen: Keremcan Karabatak 

DAHA FAZLA HABER OKU