Avrupa'da "Askeri Schengen" dönemi başlıyor: Kıtanın düzeni baştan aşağı değişecek

Avrupa tankları artık "Schengen"den geçebilecek mi?

Fotoğraf: Czarek Sokolowski/AP

Avrupa Birliği (AB), uzun yıllardır serbest dolaşım, gümrüksüz ticaret ve ortak pazarla anılan sınırlarını şimdi bambaşka bir amaç için yeniden şekillendiriyor: Tankların ve orduların kesintisiz geçişi.

Avrupa Komisyonu tarafından açıklanan Askeri Mobilizasyon Paketi, kelimenin tam anlamıyla Avrupa'yı Soğuk Savaş sonrası en geniş kapsamlı askeri altyapı dönüşümüne sokan bir adım. 


Askeri mobilizasyon nedir?

Askeri mobilizasyon, birliklerin, ekipmanların ve malzemelerin bir yerden başka bir yere hızlı bir şekilde taşınabilmesi anlamına geliyor.

Buna sivil tahliye gerektiren krizler de dahil. Bunun sağlanması uygun altyapıya, yeterli ulaşım araçlarına ve etkili kurallara ve prosedürlere bağlı.

Ulaşım, silahlı kuvvetler tarafından veya askeri makamlarca görevlendirilen sivil taşımacılar aracılığıyla gerçekleştirilebilir.

Komisyonun önerisi 3 ana konuya odaklanıyor:

  • Düzenleyici kolaylaştırmalar,
  • Kritik altyapının güçlendirilmesi,
  • Kabiliyet eşleştirmesi ve NATO ile koordinasyon.

Yeni düzenlemeyle birlikte üyeler arası askeri personel, araç ve teçhizat geçişleri için önceden belirlenmiş usuller, acil durum muafiyetleri ve önceliklendirme mekanizmaları getiriliyor.

Plan, NATO ile yakın koordinasyonun önemini vurguluyor; birçok adımın hem AB hem de NATO standartlarına göre uyumlandırılması hedefleniyor. 

Avrupalı güvenlik çevreleri, mevcut sistemin "yavaş" işlediği görüşünde. 

60 tonluk tankları taşıyamayan köprüler, fazla dar tüneller, eski tip ray sistemi, ağır kargo uçaklarını kaldıramayan pistler, mevcut sürücü dinlenme kuralları, gümrük prosedürleri ve en önemlisi 45 güne kadar çıkan izin süreçleri.

Özetle, Avrupa'da hareket edecek bir askeri güç, hukuken, yapısal olarak ve pratikte yavaş hareket etmek zorunda. AB'nin "değiştirmek" istediği şey de bu.

Zira Rusya'yla beklenen "büyük savaş", Avrupa genelinde yapısal değişimler gerektiriyor. 

Plana dair Brüksel tarafından çok sayıda belge yayımlansa da planı basit ifadelerle anlatmak da mümkün: Tanklar da artık "Schengen"den geçecek. 


İzin süreleri, trafik kuralları

Avrupa'da sınır ötesi askeri hareketler için yürürlükte olan bildirim şartının sınırı 45 gün.

Bu da AB ülkelerinin 2024'te taahhüt ettiği üç günlük sınır geçiş prosedürünün oldukça gerisinde. 

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da, mevcut "sıkıntıyı" "Eğer bir köprü 60 tonluk bir tankı taşıyamıyorsa bir sorunumuz var. Eğer bir pist kargo uçağı için çok kısaysa, personelimize yeniden ikmal yapamayız. Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesinin üzerinden 11 yıl geçmişken kabul edilemez" ifadeleriyle değerlendirmişti. 

Yeni düzenlemeyle, sınırlar arasında hareket eden askeri güçler için 3 günde izin verilmesi zorunlu olacak.

Bu, mevcut 45 gün önceden bildirim şartıyla kıyaslandığında oldukça "radikal" bir değişiklik. 

Ayrıca, "acil durum" devredeyken, şoförlerin zorunlu dinlenme süreleri ve bazı trafik kuralları askıya alınacak, askeri personel için gönderilen yiyecek dahil gümrük işlemleri hızlandırılacak ve askeri araçlara trafikte öncelik tanınacak.

Bu düzenlemeler, örneğin bir tank tugayının Almanya'dan Polonya'ya, oradan Baltık koridorlarına çok kısa sürede kaydırılabileceği anlamına geliyor.


Altyapıda kritik düzenlemeler

Askeri Schengen için Avrupa altyapısında da önemli değişiklikler yapılması bekleniyor. 

Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte Avrupa genelinde artan endişe, AB içindeki güvenlik algısını da etkiledi ve üye devletler altyapı ve lojistiği savunma planlamasının merkezine koydu. 

Bunun Avrupa'nın mevcut altyapı sisteminde tek bir anlamı var: Sivil alanların askeri amaçlarla dönüştürülmesi.

Köprü, tünel, liman ve demiryolu gibi altyapının "ağır askeri araçları kaldıracak şekilde" güçlendirilmesi, doğrudan sivil kullanımı etkileyebilir ve söz konusu askeri ihtiyaçlarla inşa edilen ya da güçlendirilen köprü ve yolların tasarım tercihleri şehir planlamasını ve sivil ulaşımı etkileyebilir. 

Üstelik, çoğunluğu NATO üyesi olan Avrupa ülkeleri, haziran ayında altyapıyı korumak ve savunma hazırlığını sağlamak amacıyla GSYİH'nin yüzde 5'ini savunmaya, bunun yüzde 1,5'ini ise kritik altyapıya harcama sözü vermişti.

Brüksel ayrıca, planın NATO ile çakışmadığını, aksine ittifakın savunma planlarını güçlendirdiğini savunuyor. 

AB yetkilileri ayrıca ülkelerin mevcut AB altyapı fonlarını askeri ihtiyaçlara uygun ulaştırma ağları için kullanabileceklerini ve bunun yanında 150 milyar euroluk yeni savunma kredisi programından yararlanabileceklerini açıkladı.

Bütün bu tablo, altyapıdaki düzenlemelerin hem bütçe, hem de sosyal açıdan büyük değişim yaratacağı yönünde. 

AB yetkilileri, ağır askeri trafiğe uygun hale getirilmesi veya güçlendirilmesi gereken 500 köprü, tünel, yol, liman ve havalimanından oluşan bir öncelik listesi hazırladı.

Bu yatırımların maliyeti yaklaşık 100 milyar euro. 2028–34 dönemine ilişkin önerilen uzun vadeli AB bütçesinde ise askeri hareketlilik için harcamanın 10 kat artırılarak 17,6 milyar euroya çıkarılması öngörülüyor. 

Aslında, AB, askeri mobilizasyon politikasını Kasım 2017'de başlattı. 2018 tarihli ilk Ortak Eylem Planı, trans-Avrupa ulaşım ağının (TEN-T) çift kullanımlı amaçlar için iyileştirilmesine odaklandı ve 2021-2027 döneminde Bağlantı Avrupa Tesisi (CEF) kapsamında 1,7 milyar euroluk özel bir askeri mobilizasyon bütçesine yol açarak 21 Üye Devlette 95 çift kullanımlı ulaşım projesini destekledi.

"Avrupa düzeyinde hedefli altyapı yatırımları yoluyla büyümeyi, istihdamı ve rekabet gücünü teşvik eden önemli bir AB finansman aracı" ifadeleriyle tanımlanan Avrupa'yı Birleştirme Fonu (CEF), artık tankların geçişi için harcanacak.


Tamamlanan projeler

AB'nin "yeni ihtiyaçları" doğrultusunda tamamlanmış projeleri de bulunuyor.

Bu projeler, Askeri Schengen'in tamamlanmasında önemli işleve sahip: 

Polonya'daki Wojska Polskiego Caddesi'nde üç yeni üst geçit, Baltık-Adriyatik Koridoru boyunca aşırı büyük askeri araçların geçişine uygun hale getirildi. 

Letonya'da yeni bir 1C sınıfı buz kırıcı Mart 2025'te hizmete girdi; kış koşullarında sivil ve askeri amaçlı seyrüseferi geliştirdi ve NATO'nun Doğu kanadı lojistiğini destekledi.

Portekiz'e kurulan WAM/ADS-B hava gözetim teknolojisi, Portekiz Hava Kuvvetlerinin hava trafik kontrol yeteneklerini geliştirdi ve ulusal düzeyde sivil–askeri bir gözetim ağı oluşturdu.

Polonya'daki A2 otoyolunda bulunan iki köprü 130 tonluk araçları destekleyecek şekilde yükseltildi.

İtalya'daki Pontedera ve Palmanova'da demiryollarında hatlar ve sistemler 740 metrelik trenlere uygun hale getirildi. 

Finlandiya'daki Oritkari demiryolu kavşağında yapılan düzenlemelerle manevra süreleri azaltıldı ve büyük askeri ekipmanların taşınmasına uygun olacak şekilde güçlendirildi. 

Litvanya A5 Kaunas otoyolunun Suwalki bölümü iyileştirildi ve güvenlik artışlarıyla askeri bağlantılar güçlendirildi. 

Hırvatistan'daki Franjo Tuđman Havalimanı'nda taksi yolları askeri uçaklara uygun olacak şekilde geliştirildi ve aydınlatma artırıldı.

Polonya'da Varşova Chopin Havalimanı'nda yeni dijital gözetim sistemleri, askeri operasyonlara uygun olacak şekilde geliştirildi.

Hollanda'daki Verbrugge Zeeland Terminali'nde iki demiryolu hattı 740 metrelik trenleri taşıyacak şekilde genişletildi, kapasite yüzde 30 artırıldı ve yükleme süreleri "hızlandırıldı'. 


Eleştirenler ne diyor?

Proje Avrupa'nın "resmi" projesi.

Destekçileri, bunun Avrupa'yı daha güvenli kılacağını savunurken, eleştirenlerin argümanları 3 ana başlıkta toplanıyor:

  1. Sivil altyapının askeri ihtiyaçlara göre yeniden inşası: Bir köprünün 60 tonluk tankı taşıyacak şekilde güçlendirilmesi sivil hayat için elbette faydalı olabilir. Ancak bu, şehirlerin ve ulaşım ağlarının artık askeri gereksinimleri önceleyeceği anlamına da geliyor.
     
  2. Ordu hareketlerinin normalleşmesi: AB içinde askeri konvoylar birçok ülkede gündelik hayatın parçası değil. Bu planla birlikte Avrupa'nın otoyolları ve demiryolları daha sık askeri sevkiyata sahne olacak.
     
  3. Denetim sorunu: Hangi ülkeye, hangi askerî birliğin, hangi hızla giriş yapabileceği sorusu ise son derece politik bir mesele. Bu süreçlerin hızlanması, parlamentoların ve yerel yönetimlerin denetim gücünü azaltabilir.

Özetle, birinci sıraya alınacak bu yeni askeri düzenleme, "başka gereklilikler" ortaya çıktıkça, hem sosyal, hem ekonomik, hem de siyasi açıdan "ek kısıtlamalar" anlamına gelebilir. 

Zira mesele sadece tankların ülkelerden kolaylıkla geçmesi değil; sınırların, şehirlerin, limanların, otoyolların ve bütçelerin askeri mantığa göre yeniden düzenlenmesi.

 

 

https://commission.europa.eu/news-and-media/news/commission-takes-steps-modernise-european-defence-and-improve-military-mobility-2025-11-19_en?utm_source=chatgpt.com
https://transport.ec.europa.eu/transport-themes/military-mobility_en
https://transport.ec.europa.eu/transport-themes/military-mobility/questions-answers_en
https://transport.ec.europa.eu/document/download/77891d0e-9fc1-48ae-a009-f68e305c8cff_en?filename=Military_Mobility_Factsheet.pdf
https://www.theguardian.com/world/2025/nov/19/eu-european-commission-plan-armed-forces-mobility-security
https://www.euronews.com/my-europe/2025/11/19/eu-states-to-have-three-days-to-allow-troop-transit-under-new-military-schengen-system
https://www.euractiv.com/news/military-mobility-package-commission-pitches-military-schengen-rights-in-times-of-crisis/
https://www.miragenews.com/eu-pushes-military-schengen-defense-industry-1573551/

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU