Barış!.. Kime ve neye göre?
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un sözleriyle başlayalım.
Macron, şöyle söyledi:
Ukrayna toprakları hakkında konuşabilecek tek kişiler Ukraynalı yetkililerdir... Putin barış istemiyor.
Macron'un bu ifadesinde yer alan "barış" konusu önemli.
Neden?
Rusya'ya istedikleri verilse ve taraflarca bugün için bir anlaşmaya varılıyor görülse bile, aslında bu "adil ve kalıcı" bir durum yaratmayacak, içten içe düşmanlıkları daha da sertleştirecektir.
Bu durum bir sonraki çatışmanın zemini halinde sürekli büyüyen bir düşmanlığı işaret edecek.
Avrupa'daki tehdit artışının temel sebebi, Rusya'nın Ukrayna topraklarını işgal etmiş olması (2014 ve 2022) ve bugün bu durumu meşrulaştırmak isterken Trump'ın Putin yanında yer almasıdır.
Bu şartlarda; Zelenski'nin toprak vererek bir barışı kabul etmesi, tehdidi ortadan kaldırmıyor.
NATO'nun genişleme stratejisini açıklarken Rusya'nın tehdidini azaltıyor varsayımını kabul etmek de pek akılcı görünmüyor.
Üstelik NATO'nun iradesine bir Rus ipoteği konması hatalı bir yaklaşım olur.
Trump Zelenski'ye "ver kurtul, barış olsun" diyor!
Hatta Beyaz Saray'da Trump'ın bir harita ile bölünmeyi kabul etmesi şeklimde algılanan görüntüleri kabul edilebilir değildi.
Zelenski Washington'da "Toprak verilmesi mümkün değil" dedi.
Aksini söylerse olmaz!
Anayasa da buna imkân vermez.
Adil mi? Bu tartışılır.
Ancak durum net, buradan bir dünya savaşı çıksın istenmiyor!
Zelenski, Ukrayna halkı ve diğer taraftan Avrupalılar, yıllarca bu konuda ABD ve Trump'ın neyi yapıp yapmadığını tartışacaklar!
Putin ile Trump neyi görüştüler?
Bu 15 Ağustos Alaska zirvesi, Trump'ı "Putin'in arabulucusu" mu yaptı?
Önce Putin'in Trump'a verdiği "barış şartlarına" bakalım.
Reuters, Putin'in Ukrayna'daki savaşı sona erdirme önerisini şöyle aktarıyor:
- Kapsamlı bir anlaşmaya varılıncaya kadar ateşkes yok.
- Ukrayna, Donetsk ve Luhansk'tan askerlerini tamamen çekecek.
- Rusya, Herson ve Zaporijya'daki cephe hatlarını donduracak.
- Ukrayna, Sumy ve Kharkiv bölgelerinin kontrolünü yeniden ele geçirecek.
- Ukrayna, Rusya'nın Kırım üzerindeki egemenliğini resmen tanıyacak.
- Rusya'ya yönelik yaptırımların kısmen kaldırılması sağlanacak.
- Ukrayna'nın NATO'ya katılması yasaklanacak.
- Putin, Ukrayna'nın belirli güvenlik garantileri almasına açık olacak.
- Ukrayna'da Rus dilinin resmi statüsü belirlenecek.
- Rus Ortodoks Kilisesi'nin Ukrayna'da faaliyet göstermesine özgürlük verilecek.
Bu durum ne zaman ortaya çıktı?
Trump seçimi Aralık 2024'te kazanıp, Ocak 2025'te Beyaz Saray'a geçince.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
O günleri hatırlatan yazılarım var ve bunlar bugün karşımıza çıkan tabloyu yansıtıyor, bana göre sürpriz yok ve durumun bu noktaya geleceği belliydi.
23 Şubat 2025'te "Zelenski'nin stratejik hatası" başlıklı makalemde bugünü yazdım.
Benzer şekilde; 21 Şubat 2025, "Ukrayna barışı ama nasıl?" başlıklı makalemde bu konu var.
Neden Trump ile birlikte ABD bu politikayı uyguluyor?
Şöyle:
- ABD bu savaştan alacağını aldı. (Biden dönemi bunu sağladı da denebilir.)
- Çin/Hint-Pasifik hedefine yönelmek için Rusyasız olmayacağını biliyor.
- Ukrayna görevini yaptı (!) görünüyor.
- Yeni hedefler için şimdi ABD yönetimi, oldukça baskıcı davranarak istediğini politika yoluyla almak istiyor.
Bugün değişen bir şey olduğunu görebiliyor musunuz?
Şimdi tekrar durumu gözden geçirelim.
- Rusya işgalci ve Ukrayna topraklarını kendi topraklarına eklemek istiyor. Savaşı başlatan taraf Rusya, bunu yapan lider Putin. Rusya Avrupa içinde saldırgan, yayılmacı, tehdit.
- NATO caydırıcı ve esasen Atlantik'te Rusya'nın yayılmasını durdurmak için kuruldu. NATO 5. Md. dışında çalıştırılamaz mı?
- Trump'ın Alaska'da 15 Ağustos'ta Putin'i ağırlamasına gerek var mıydı?
- Trump, Ukrayna'ya yardıma ve Rusya'ya baskıya devam etseydi, diğer yandan da NATO silahlanarak caydırıcılığını arttırmaya devam etseydi, bu bir süre daha bu şekilde sürdürülseydi, daha doğru bir yol değil miydi?
- NATO Rusya'yı durdurmaya yetmedi mi? NATO'nun savaşmayacağını ve sadece Ukraynayı kendi çıkarı için kullanacağını hesap edebilmiş miydi? Ukrayna NATO ülkesi olmadığı için mi Avrupa'da Rus işgaline göz yumdu? (Demek ki bir "Avrupa ortak ordusu" fikri yerinde.)
- Alaska görüşmesi oldu, peki ne değişti?
- Gerçek bir Ukrayna & Rusya barışı aranıyor idiyse bu başka bir şekilde nasıl gerçekleştirilebilir miydi?
Bu gibi sorular çokça soruluyor.
Putin Trump'a istediği barış şartlarını verdi, Trump bugün Avrupalı liderlere ve Zelenski'ye bu şartları iletiyor ve olasılıkları gözden geçiriyor.
Sonra Trump Putin'e müttefiklerimle ve Zelenski ile görüştüm, ortak önerimiz bu diyecek.
Usul böyle mi olmalıydı?
Bana göre:
- Bu tarihte Trump bu şekilde devreye girmemeliydi.
- Bu (kısa/orta vadede de olsa) yine Putin'e avantaj sağlayan bir durum yarattı.
- NATO bir şey kaybetmedi. Hatta İsveç ve Finlandiya'da genişledi.
- Ancak Avrupa'nın Rus tehdidini durduramaması müttefiklerin ABD'ye güvensizlik duyulmasına neden oldu.
- Yine de savaş durdurulmalı, barış olmalı. Böyle bir savaş zaten sürdürülemez.
- Bu savaş bu noktaya geldi. Eğer toprak verilirse Rusya alan genişletecek hem Karadeniz'de. Ayrıca Ukrayna egemenliğinden taviz verecek ve toprak kaybedecek. Bu bir bölünme anlamına gelir. Toprak bütünlüğü asıl savunulan değer değil miydi?
- Bu gelişen durum "adil ve kalıcı barış" sağlamaz, sorun büyür ve derinleşir.
Güvensizlik en kötüsüdür.
18 Ağustos'ta Beyaz Saray'da Zelensky, Avrupa liderleri ve NATO ağırlandı.
Avrupa;
- Putin'in barışçı olduğuna inanmaz,
- Ukrayna'nın toprak tavizi vermesini kabul etmez, en azından bu aşamadayken,
- Rusya'nın önce ateşkes ilan etmesini, sonra bazı konuları konuşmayı ister.
- Trump & Putin iş birliğiyle barış aramaya yönelik bu formatı "usulünce" reddeder.
Beyaz Saray güven vermiyor!
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish