Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin CHP belediyelerine yapılan operasyonlarda tutuklanan belediye başkanları ve çalışanların yargılama süreçlerinin hızlandırılması ve bu yargılamaların TRT'de yayınlaması çağrısına ilişkin olarak, "Bu konuda bir görüş birliği olursa bu mevzuat değişikliği sağlanabilirse Meclis'in takdirindedir bu. Türkiye Büyük Millet Meclisi duruşmaların aleniliği kapsamında canlı yayınlamayı uygun görürse bu konu tabii tamamen Meclis'in takdirinde ama CMK'nın 183. maddesinde duruşmalarda fotoğraf dahi çekilemeyeceğine amirdir" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
AK Parti'nin TBMM'deki grup toplantısı öncesi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tunç, bir gazetecinin X platformunun yapay zeka içeriği GROK'un dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki paylaşımlarına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açtığı soruşturmaya ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
Tabii burada 5651 sayılı kanunumuz var. Bu kanunda içerik sağlayıcıların ve yer sağlayıcıların sorumlulukları var. GROK paylaşımlarıyla alakalı Ankara Cumhuriyet Başsavcımız soruşturma başlatmış bulunuyor. Cumhurbaşkanımıza hakaret, 5816 sayılı kanununa Atatürk'ün manevi şahsiyetine hakaret ve halkın dini değerlerini aşağılama ve kişilik haklarının ihlali yönünden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlatmış olduğu soruşturma söz konusu. Burada özellikle yapay zeka ile ilgili olarak şunu söylemek lazım. Tabii yapay zeka bir kişilik değil. Burada bir gerçek kişinin cezalandırılabilmesi için yapay zekayı arka planda üreten onun algoritmalarını belirleyen özellikle yönlendiren kişilerin tespiti halinde eğer yapay zeka aracılığıyla bir suç söz konusuysa nasıl gerçek hayatta ve Türk Ceza Kanunu'na göre suç teşkil eden bir fiili yapay zekayı kullanarak işlediğiniz zaman, yapay zekayı kullanarak bir dolandırıcılık, yapay zekayı kullanarak bir hakaret, kişilik haklarına saldırı, yapay zekayı kullanarak bir terör propagandası yaptığınız durumda nasıl Türk Ceza Kanunu'na göre, ilgili kanunlara göre suçsa bu suç teşkil eder. Bu anlamda 5651 sayılı kanunumuzda içerik sağlayıcıların ve yer sağlayıcıların sorumlulukları belirlenmiş. Eğer bir yapay zeka paylaşımını bulunduran, barındıran bir yer sağlayıcı varsa ki bu internette biliyorsunuz X platformu var, YouTube var, diğer platformlar var. Bunlar bu içeriği barındırıyorsa bunun yapay zekadan geldiği şeklinde bir kanuna muafiyeti söz konusu olmaz. Dolayısıyla içerik sağlayıcılarının ve yer sağlayıcılarının bu konuda sorumluluğu vardır. Erişimin engellenmesiyle ilgili prosedürler işletilir. Bu kapsamda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı böyle bir prosedürü işletmiştir. Tabii yapay zeka ile ilgili meclisimizde bir komisyon kuruldu. Bu komisyonun ulaştığı sonuçlar da var. Her ne kadar internet kanunumuz bu şekilde suç teşkil eden paylaşımları ortadan kaldırmaya yönelik ve sorumluluklar bakımından hükümler ihtiva ediyorsa da yapay zeka ile ilgili özel hükümler ihtiva eden bir mevzuat düzenlemesine de ihtiyaç var.
"Devletimizin ilgili kurumları tam bir koordinasyon içerisinde süreci büyük bir hassasiyetle takip ediyorlar"
Tunç, 11 Temmuz Cuma günü yapılması planlanan silah bırakma törenine ilişkin olarak, "Tarihi bir dönüm noktasındayız. 40 yıldan bu yana ülkemizi sıkıntıya sokan, milletimizi huzursuz eden, binlerce şehit vermemize neden olan terör örgütünün tasfiyesi söz konusu. Fesih kararı açıklandı. Şimdi bu fesih sonrası silahların bırakılması, silahların teslim edilmesi, silahların gömülmesi ile ilgili bir süreç devam ediyor. Hassas bir süreç. Bu süreç içerisinde devletimizin ilgili kurumları tam bir koordinasyon içerisinde süreci büyük bir hassasiyetle takip ediyorlar. Burada milletimizin hassasiyetleri çok önemli. Kılı kırk yararak bir çalışma yapılıyor. Bu anlamda devletimizin ilgili kurumları hangi yetkiyi kullanması gerekiyorsa, elindeki hangi araçları kullanarak bu olumlu sonuca ulaşılabiliyorsa bunun gayreti içerisinde ve bu çerçevede Terörsüz Türkiye'ye adım atmak" dedi.
"Milletimizi rahatsız edecek şehit ailelerimizi ve gazilerimizi üzecek tablonun oluşmaması bakımından büyük hassasiyet var"
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde 12 askerin bir mağarada metan gazından dolayı yaşamını yitirdiğini hatırlatan Tunç, dün Niğde'de Edikli kasabasında şehit Enver Yaman'ın cenazesinde olduğunu belirterek "O ailelerimizin acısını dindirmek mümkün değil. Bundan sonra bu acıların yaşanmaması ülkemiz açısından çok önemli. Önemli olan burada odaklanmamız gereken husus şimdi önümüzde silahların teslim edilmesi, silahların bırakılması söz konusu. Bu konuda istihbarat teşkilatımız, Milli Savunma Bakanlığımız ve devletimizin ilgili kurumları tam bir koordinasyon içerisinde süreci titizlikle ve hassasiyetle yürütüyorlar. Burada milletimizi rahatsız edecek, rencide edecek, şehit ailelerimizi ve gazilerimizi üzecek tablonun oluşmaması bakımından da büyük bir hassasiyet gösteriliyor. Bu konuda da çalışmalar devam ediyor ve inşallah terörsüz bir Türkiye, Türkiye yüzyılında milletimizin huzur içerisinde geleceğe güvenle baktığı bir döneme başlamış olacağız inşallah" dedi.
"Şehit cenazesine gideceğimiz için ertelediğimiz DEM Parti İmralı Heyeti'yle önümüzdeki hafta görüşmemiz olacak"
DEM Parti İmralı Heyeti'yle dün yapacağı görüşmenin neden ertelendiği sorusunu Tunç, "Dün şehit cenazesine gideceğimiz için erteledik. Önümüzdeki hafta görüşmemiz olacak. Önümüzdeki hafta gün ve saatini kararlaştıracağız. Çünkü 12 şehidimiz vardı. Onların cenazelerine bakanlarımız gitti. Ben de Niğde'de cenazeye katıldım. O nedenle görüşme mümkün olmadı. Önümüzdeki hafta günü ve saatini size bildiririz" diye cevapladı.
"İşledikleri suçlarla, iddia edilen suçlamalarla, savunmalarıyla ilgili bunları mahkemeler takdir edecek"
Tunç, "Beylikdüzü Belediye Başkanı ile ilgili sağlık raporu var. Bu sağlık raporu değerlendirilecek mi?" sorusuna, "Hükümlü ve tutukluların sağlık şartları önemli. Hükümlü ve tutuklular can güvenliği bakımından, sağlıkları bakımından devletimize bir emanet. Dolayısıyla onların en uygun koşullarda barındırılması önemli. İşledikleri suçlarla, iddia edilen suçlamalarla, savunmalarıyla ilgili bunları mahkemeler takdir edecek. Burada özellikle sağlık şartlarıyla ilgili yapılabilecekler belli. Öncelikle tam teşekküllü hastane raporu tarafından onaylanması gibi süreçler söz konusu. Bu süreçlerin takip edilmesi lazım. Eğer raporlarla ilgili herhangi bir itiraz süreci söz konusu olursa bu itiraz mekanizmaları da açık ve yeniden değerlendirme imkanları da olabilir. O nedenle sağlık şartlarına ve değerlerine de önem veriyoruz" diye yanıt verdi.
"Bahçeli'nin dünkü grup konuşmasında ifade ettiği hususlar çok önemli konular"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün TBMM'de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada CHP belediyelerine yapılan operasyonlarda tutuklanan belediye başkanları ve çalışanların yargılama süreçlerinin hızlandırılması ve bu yargılamaların TRT'de yayınlaması çağrısını nasıl değerlendirdiği sorusuna Tunç, şu şeiklde cevapladı:
Tabi biz masumiyet karinesine önem veriyoruz. Özellikle dönemimizde soruşturmaya yer olmadığına dair karar verebilme imkanını biz mevzuatımıza ekledik. Dolayısıyla kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığı halinde tutuklama gerçekleştirilebiliyor. Tabii bunlar yargı kararıyla gerçekleştirilen hususlar. Tabii hem soruşturmaların hızlı bir şekilde sonuçlanması hem de yargılama süreçlerinin daha etkili ve hızlı bir şekilde tamamlanmasıyla ilgili hepimiz görüş birliği içerisindeyiz. Bu konuda Cumhuriyet Başsavcılıklarımız hızlı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar ve eğer iddianameler düzenlenecekse bu konuda da gerekli hassasiyet gerçekleşiyor. Yargılama süreçlerinin uzamadan kamuoyundaki endişeleri de ortadan kaldıracak hususları bir an önce hayata geçirmek. Sayın Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin dünkü grup konuşmasında ifade ettiği hususlar çok önemli konular. Özellikle süreçlerin daha hızlı yürütülmesi, yargının ve savcılarımızın, hakimlerimizin bu konuda daha hassas davranarak daha çabuk sonuca ulaşması bakımında hepimiz aynı düşüncedeyiz. Duruşmaların canlı olarak yayınlanması ile ilgili olarak Ceza Muhakemeleri Kanunumuza (CMK) göre soruşturma ve kavuşturmalar yürütülüyor. Ceza Muhakemeleri Kanunumuzun 182. maddesine göre duruşmalar açıktır, alenidir, herkese açıktır. Tutanak tutulur. Gerekirse sanık ve tanıklar, bilirkişiler, sesli görüntülü sistemlerle bağlantı yapılarak dinlenebilir.
"Canlı yayınlama ile ilgili olarak CMK'nın 183. maddesinde bir mevzuat değişikliği söz konusu olabilirse bu mümkün olabilir"
Burada tabii görüşmenin canlı yayınlanabilmesiyle ilgili olarak 183. maddesi fotoğraf çekiminde canlı yayınlama noktasında kanunumuzda bu konuda bir engel söz konusu. Bu konuda bir görüş birliği olursa bu mevzuat değişikliği sağlanabilirse Meclis'in takdirindedir bu. Türkiye Büyük Millet Meclisi duruşmaların aleniliği kapsamında canlı yayınlamayı uygun görürse bu konu tabii tamamen Meclis'in takdirinde ama CMK'nın 183. maddesinde duruşmalarda fotoğraf dahi çekilemeyeceğine amirdir. Ama burada Sayın Bahçeli'nin hassasiyeti şu. Kamuoyu tüm çıplaklığıyla her şeyi görsün. Ak koyunu kara koyunu görsün. Delillerin ne olduğunu görsün. Suçlamaların ne olduğunu görsün ve bu kişilerin hangi suçları işlediğini ya da işlemediğini kamuoyu tüm şeffaflığıyla görsün. Bu çok önemli, güzel bir düşünce. Burada özellikle canlı yayınlama ile ilgili olarak CMK'nın 183. maddesinde bir değişiklik söz konusu olabilirse bu mümkün olabilir.
ANKA