Babacan'dan İran'dan Türkiye'ye göç uyarısı: İlk ve en çok etkilenen ülke biz oluruz

Ali Babacan, İran’daki olası bir istikrarsızlığın en çok Türkiye’yi etkileyeceğini belirterek, “1979 Devrimi’nde 2 milyon göç aldık, benzeri bir senaryoya karşı dikkatli olunmalı” uyarısında bulundu

Fotoğraf: ANKA

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "1979 İran Devrimi'nde, o dönemin nüfusuna göre Türkiye'ye 2 milyon göç olmuştu" hatırlatmasında bulunarak, "Yeniden bir iç çatışma ve istikrarsızlıktan ilk ve en çok etkilenecek ülke Türkiye olur" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ekol TV yayınına katıldı. İsrail-İran savaşına ilişkin Babacan şu değerlendirmeyi yaptı:

"İran'da zaten bir değişim talebi yükseliyor. Şimdi halkta çok ciddi bir değişim talebi var. Evet bir devrim oldu İran'da. Ama devrimin üzerinden 45-46 sene geçti. Dolayısıyla bir değişim talebi var. İran'ın kendini yenilemesi gerekiyor gerçekten. Bu çok önemli. Ama bu yenilenmenin içeriden olması lazım ve dost ülkelerin de tavsiyesiyle dost ülkelerle de biraz belki istişarelerle olması lazım. Yani ilham kaynağı olarak görebilecekleri ülkelerle de böyle istişareyle. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“İran'ın istikrarsızlaşması Türkiye'yi olumsuz etkiler”

İran'ın istikrarsızlaşması bir sefer Türkiye için kötüdür. Bakın, hatırlayalım o İran devriminde o günkü nüfusa göre Türkiye'ye 2 milyon göç olmuştur. 79'da 2 milyon insan göçmüştür Türkiye'ye. Yani İran'da yeniden bir istikrarsızlık, yeniden Allah korusun bir iç çatışma ilk ve en çok etkilenen ülke biz oluruz yani, biz bunu istemeyiz. Şimdi diyorlar ki 'biz Ayetullah Hameney'yi öldüreceğiz.' Hemen bir haftada yenisini seçerler yani. Sistem değişmez ki. Dolayısıyla bu rejim değiştirmek, dışarıdan savaşarak İran'ı reforma etmek böyle bir şey yok yani. Çünkü İran halkı onurlu bir halktır. Şii kültürü çok farklıdır. Bu Şii kültürünü Batılılar anlamaz asla. Bizim Sünni kültüründen de çok farklıdır. Yani önce onların o kültürünü bir iyi anlamak, tanımak lazım. Davranış şekillerini iyi bilmek lazım ve her ülke olduğu gibi İran halkının da onurunu koruyan bir çıkış lazım.

“İran için bir onurlu çıkış masası olması lazım”

Şimdi Amerika'yla İran'ın bir masaya oturtursanız onların anlaşma ihtimali sıfır. Zaten o ilk müzakere masası kuruldu ya 67 gün önce. Evet. Biz dedik ki bunun bu masada çözülme ihtimali ancak 3'te 1'dir. Savaş çıkma ihtimali 3'te 2'dir dedik. Biz derken kim? Kendi dış politika ekibimiz. Çok yetkin bir dış politika ekibimiz var bizim. Büyükelçilerden oluşan, genç uluslararası siyaset bilen arkadaşlarımızdan oluşan çok sağlam bir ekibimiz var. Orada hemen değerlendirdik dedik bu masanın başarı şansı 1 bölü 3'tür. 2 bölü 3'te bu savaşa gider diye ve bizim 2 bölü 3 ihtimal verdiğimiz savaş gerçekleşti. Bugün yine müzakere masası kurulabilir ama İran'la Amerika'yı baş başa bırakarak asla. Yani her iki tarafın da güvendiği muteber ve tarafsız birkaç ülkenin de artık o masaya oturması lazım ki bu iş masada çözülsün. Ve tekrar ediyorum bu müzakere masasının İran için bir onurlu çıkış masası olması lazım. İran'a diz çöktürme masası olmaması lazım."

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU