Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin MYK toplantısı sonrası gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıç, sözlerine hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i anarak başladı. Kılıç, şunları kaydetti:
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek kardeşimize Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine, CHP camiasına sabr-ı cemil ve metanet diliyoruz. Sevilen bir insandı, mütebessimdi, müşfikti. Sadece güler yüzlü olmanın, öfkesini kontrol etmenin, insanları ötekileştirmemenin ne kadar önemli olduğunu, ölümüyle bize bir kere daha öğretti. Bu vesile ile bir kez daha hatırlıyor ve hatırlatıyoruz ki; ölümlü dünyada kimseyi üzmeye de ezmeye de gerek yoktur. Bu genç yaşta ölüm tüm siyasetçilere bir hatırlatmadır: Adaletten ayrılmayın, hukuku ve kurumları baskı altına almayın, ehliyet ve liyakatten, dürüstlükten, şefkatten, merhametten uzaklaşmayın.
“Uluslararası sularda yaşanan bu baskın, tam manasıyla bir terör saldırısıdır”
Madleen adında bir küçük gemi, güvertesinde 12 gönüllü barış elçisi ve yardım malzemesiyle Gazze’ye doğru yola çıktı. İsrail terör devleti bu tekneye baskın düzenledi. Uluslararası sularda yaşanan bu baskın, tam manasıyla bir terör saldırısıdır. Akdeniz’de seyrüsefer İsrail’in iznine tabi değildir. İsrail Akdeniz’in sahibi değildir. Bu saldırı, sadece tekneye değil, Akdeniz’e kıyısı bulunan bütün ülkelerin egemenlik haklarına saldırıdır. İki yıldır söylemekten dilimizde tüy bitti: “İsrail laftan anlamaz, İsrail güçten anlar. Zorba, katil, mütecaviz İsrail’in devlet terörü, güç kullanılarak durdurulmalıdır. İsrail işgal altında tuttuğu topraklardan atılmalıdır. İsrail sadece Ortadoğu’nun değil yeryüzünün çıban başıdır. Savaşların, işgallerin, istikrarsızlıkların sebebidir. Siyonizm bir zehirdir, panzehiri de bellidir. İsrail’i durdurmak için alacağı en radikal kararlarda, atacağı en keskin adımlarda Türkiye Cumhuriyeti kabinesinin yanında olacağımızı beyan ediyoruz: Yeter ki yürüyün, arkanızdayız.
“Tekstil sektörü tükenmeden devlet alacağı tedbirleri almalıdır”
Tekstil sektöründe yaşanan krizi yakından takip ediyoruz. Döviz kurundan etkilenen binlerce üretici kapıya kilit vurdu. On binlerce insanımız işini kaybetti. Krizin ve işsizliğin artarak devam edeceği görülüyor. Sektör tamamen tükenmeden devlet alacağı tedbirleri almalıdır. Tarımda yaşanan olumsuzluklar da ortadadır. Verilen fiyatlar enflasyon artışlarının gerisinde kalmakta, üretici, maliyetini bile karşılayamamaktadır. Devlet, köylünün, çiftçinin yanında olmalıdır. Üretim aksamamalı, eksilmemelidir. Gıda güvenliği bir milli güvenlik meselesidir. Türkiye hem enerjide hem de gıdada dışa bağımlılığa karşı yeni ve pratik önlemler geliştirmelidir.
“Karşılıksız çeklerde rekor artışlar yaşanıyor”
Karşılıksız çeklerde rekor artışlar yaşanıyor. Ocak-Nisan döneminde karşılıksız çeklerde yaşanan artış oranı yüzde 50,8. Ödenmeyen çek tutarı ise 65 milyar liraya ulaştı. Merkez Bankası’nın parlak sunumları piyasa gerçekleriyle örtüşmüyor. Yüksek faiz, üretimi ve istihdamı vuruyor. Faiz bumerangı enflasyon olarak geri dönüyor. Ağır bedelini dar gelirlilerimiz ödüyor. Avrupa’da enflasyonun en yüksek olduğu üç ülke. TÜİK verilerine göre; Türkiye’de yüzde 35, Ukrayna’da yüzde 15, Rusya’da yüzde 10 enflasyon var. Temennimiz, Türkiye’nin enflasyonla mücadelesinin üretim, istihdam ve verimlilik odaklı olarak başarıya ulaşmasıdır.
“Emeklilerin kök maaş adaletsizliği giderilmelidir”
Emeklilerimiz temmuz ayında maaş artışı bekliyor… Maaş artışlarında adaletli ve dengeli bir yaklaşım benimsenmelidir. Emeklilerin kök maaş adaletsizliği giderilmelidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 Temmuz’da tatile girecek. Kök maaş düzenlemesi, tatil öncesi Meclis’ten geçirilmelidir. 14 bin 469 lira olan en düşük emekli aylığı, asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir.
“Kamu işçilerinin toplu sözleşme görüşmelerinde acilen ilerleme sağlanmalı”
Bir diğer konu kamuda çalışan işçilerin devam eden toplu sözleşme görüşmeleridir. Türk-İş ve Hak-İş tekliflerini sundu. Ancak aylar geçmesine rağmen hükümetten bir cevap alınamadı. Kamu işçilerinin toplu sözleşme görüşmelerinde acilen ilerleme sağlanmalı ve ücret artışları mutlaka enflasyonun üzerinde kalmalıdır. Kamu işçileri enflasyon ile birlikte refah payından da yararlandırılmalıdır. Eşit işe eşit ücret veya eşel mobil politikası uygulanmalı, ücret dengesizlikleri ortadan kaldırılmalıdır.
ANKA
