2025'te kritik madenler

Fotoğraf: IEA

Kritik madenlerin yeterli miktarda bulunması, hidrokarbon enerjisinden sürdürülebilir enerjiye geçiş ve özellikle de sürdürülebilir enerjide kullanılan yüksek enerjili depolama pillerinin üretimi için elzemdir.

Kritik madenler (lityum, kobalt ve grafit) önemli olduğundan, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) gelecekte enerjide önemli bir rol oynayacak olan bu madenlerin bulunabilirliğini incelemektedir.

IEA, üye ülkelerin enerji bakanlarının katıldığı yıllık bir konferans düzenleyerek, bu alandaki devam eden araştırmaları ve son bulguları gözden geçirmekte ve ulaştığı en önemli bulguları ve rakamları özetleyen yıllık bir rapor yayınlamaktadır.

IEA'nın yıllık raporu, küresel lityum talebinin 2025 yılında yüzde 30 yükseldiğine, bunun yıllık talep büyümesinin yaklaşık yüzde 10'a ulaştığı son on yıldaki ve bu on yılın ilk yarısındaki talep oranlarından önemli ölçüde daha yüksek olduğuna işaret ediyor.

Diğer kritik madenlere (nikel, kobalt ve grafit) yönelik yıllık talebin ise 2024 yılında yaklaşık yüzde 6 ila 8 oranında arttığı sonucuna varıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Rapor ayrıca 2025'teki talep artışının nedeninin, elektrikli araç endüstrisinde kullanılan lityum piller, güneş ve rüzgâr enerjisi başta olmak üzere sürdürülebilir enerji gibi bu madenlerden bazılarını kullanan ürünlerin üretimindeki artı büyümeden kaynaklandığı sonucuna da varıyor.

Elektrik şebekelerinde kullanılan bakır talebindeki artış ise özellikle son 2 yılda Çin elektrik şebekelerine yapılan yatırımların genişletilmesi sebebiyle yaygın olarak kullanılmasından kaynaklanıyor.

Rapor, son 2 yılda kritik madenlere olan talebin büyümesinin, modern depolama pillerinde lityum, nikel, kobalt ve grafit gibi madenlerin kullanımının artmasından kaynaklandığını belirtiyor.

Yine rapor, Çin'deki enerji sektörüne olan talebin bu dönemde toplam küresel talep büyümesinin yaklaşık yüzde 85'ini oluşturduğu sonucuna vardı.

Beklendiği gibi, yüksek kapasiteli depolama için lityum pillerinin kullanımı arttığından, sürdürülebilir enerji emtialarında kritik madenlere olan talep hızlı ve yüksek bir şekilde büyüyor.

Bu nedenle bu madenlerin, özellikle de Kovid-19'un sona ermesinin ardından kendisine yönelik talebin 2021'den 2024'e kadar yüksek kaldığı lityumun fiyatları da yükseldi.

Ancak rapor, kritik madenlere olan talebin yükselişi ile birlikte özellikle Çin, Endonezya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nden gelen arzın da yükseldiğine işaret ediyor.

Gelgelelim arz ve talep dengesi, mevcut ve geçmiş on yıllar arasında önemli ölçüde değişti.

Kovid-19'un sona ermesinin ardından lityum pillere yönelik talep artışı nedeniyle, kritik madenlerin fiyatları 2010'a kıyasla 2021 ve 2022'de keskin bir şekilde yükseldi.

Örneğin, lityum fiyatları 2021 ve 2022'de sekiz kat artarken, 2023'ten bu yana yüzde 80 düşüş yaşadı.

Grafit, kobalt ve bakır fiyatları da 2024'te yüzde 10 ila 20 arası bir düşüş kaydetti.
 


Rapor, kritik madenlere yönelik gelecekte talep artışına ilişkin iyimser tahminlere rağmen enerji güvenliğine yönelik çeşitli risklerin devam ettiğine işaret ediyor.

Bu da zorlu piyasa ortamında ve bu dönemde küresel ekonomiye hâkim olan belirsizlik durumunda gerekli yatırım kararlarını almayı zorlaştırıyor.

Rapor bunların tam olarak ne olduğunu belirtmese de Trump yönetiminin ikinci döneminde, petrol üretimine odaklanma ve bir kez daha ilk döneminde olduğu gibi sürdürülebilir enerji politikalarından vazgeçme kararına atıfta bulunuyor.

Buna bir de Trump'ın ikinci döneminde de sürdürmeyi planladığı bir politika olduğunu defalarca tekrarladığı, dünyadaki çoğu ülkeye karşı yürütülen tarife savaşları ekleniyor.

Buna ilaveten, ABD hükümetinin sürdürülebilir enerjiye yatırımları desteklemekten vazgeçmesi, şirketleri ve yatırımcıları bu alana yaptıkları yatırımları yeniden gözden geçirmeye yöneltti.

Ajansın raporu, geleceğin bu endüstrisinde “enerji güvenliği” için yeni bir anlamın ortaya çıktığını gösteriyor. Enerji sektöründeki kritik madenler endüstrisi için bu yeni anlam “yatırımın çeşitlendirilmesi”dir.

2020'den 2024'e kadar, kritik madencilik sektöründeki üretken yatırımlar sermaye mallarının rafine edilmesine odaklandı ve bu da çeşitlendirmenin ve kritik madenlerin kullanımının artması ile sonuçlandı.

Kritik maden üretiminde “çeşitlendirme” ve “artış” faktörleri 2020'de yüzde 82'den 2024'te yüzde 86'ya yükseldi.

Kritik maden üretiminde büyümenin yaklaşık yüzde 90'ını Endonezya'da nikel, Çin'de kobalt, grafit ve diğer kritik madenler oluşturdu.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU