Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi Türkiye'yi ziyaret ederek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi.
Bu gelişme her ne kadar sıradan bir haber gibi görünse de Kahire ile Ankara arasında yaklaşık 10 yıldır süregelen ayrışmaların ve çatışan hedeflerin derinliği göz önüne alındığında, gerçekten de tarihi bir ziyarete tanıklık ediyoruz.
Sisi, iki ülke arasında tarihi ilişkiler olduğunu vurguladı.
Kuşkusuz bu doğru. Çünkü bu tanımlama, bir metafor ya da diplomatik nezaket gereği söylenmiş bir söz değil.
Eski zamanlara değil, daha yakın bir zamana geri döneceğiz.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Mehmed Ali Paşa döneminde Mısır, Babıali'den bağımsız olan en büyük Arap-Osmanlı devletiydi.
Ahlaki ve nominal olarak Osmanlı'ya bağlı kalsa da pratikte bağımsızdı.
Yakın dönemde, daha doğrusu çok yakın dönemde, yani Erdoğan'ın mevcut döneminde Türkiye, Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) yanında yer aldı.
Türkiye'nin bu tavrı Mısır'ın hem devlet hem de halk olarak Müslüman Kardeşler ve onların temsilcisi Muhammed Mursi'nin yönetimini reddetme iradesiyle çatıştı.
Bunun ardından Mısır-Türkiye ilişkileri koptu.
Gerisi malum; Türkiye, Mısır'ın Müslüman Kardeşler'den uzaklaşmasına karşı çıkmak için politikalarını ve medyasını kullandı.
Türkiye, kendi platformlarından medya kampanyaları başlatan Müslüman Kardeşler'in liderleri ve aktivistleri başta olmak üzere yeni Mısır döneminin tüm muhaliflerine ev sahipliği yaptı.
Mesele siyaset ve karşıt propaganda ile sınırlı kalmadı.
Libya'da ve el-Beşir'in Sudan'ında keskin bir Türk askeri nüfuzu ve faaliyeti görüldü.
Ancak bu durum, Ankara yönetiminin bölgedeki komşularıyla gerilimi azaltmak için diplomatik kampanya başlattığı 2020 yılından önce gerçekleşti.
Mısır ve Türkiye cumhurbaşkanları Ankara'da Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantılarına başkanlık etti.
İki ülke arasında çeşitli alanlarda bir dizi mutabakat zaptı imzalanmasıyla sonuçlanan toplantılar düzenlendi.
İki taraf da toplantılar sırasında tüm ortak iş birliği alanlarını kapsayan 36 madde üzerinde anlaştı.
Enerji, iklim değişikliği, konut, terörizm ve organize suçlarla mücadele alanlarında ikili iş birliğini destekleme umutlarına doğru yelken açıldı.
Sisi, Libya'da güvenlik ve siyasi istikrarın sağlanması, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılması, yasadışı yabancı güçlerin ve paralı askerlerin ülkeden çekilmesi ve silahlı milis olgusunun sona erdirilmesi suretiyle bu krizde yeni bir sayfa açılması konusunda mutabık kalındığını belirtti.
Acaba Mısır ve Türkiye arasındaki sorunlu ilişkiler, nihai ve sürdürülebilir bir dönüşümle, söylemsel olmayan ve sağlıklı ilişkilerin temellerinin atılmasıyla mı sonuçlanacak?!.
Ortadoğu bölgesinin ve İslam dünyasının iki temel direği olan bu iki ülke arasında umut edilen budur...
Dünya, akan zaman ve siyasetin rüzgârları bizi iyimser kılıyor.
Bunda yanlış bir şey yok... Ama belki de bu iyimserlikten biraz tasarruf edilebilir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.