AK Parti'li Çelik'ten "seferberlik yasası" açıklaması: Değişen jeopolitiğe uygun şekilde güncellendi

Seferberlik yetkisinin Cumhurbaşkanlığı'na verilmesiyle ilgili tüzük değişimine ilişkin açıklamada bulunan Çelik, “Türkiye'nin milli güvenliği için yapılması gerekenlerin koordinasyonu nedir, buna karar verildi” dedi

Fotoğraf: AA

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.

Çelik konuşmasında şunları kaydetti:

“AKINCI İHA Türkiye'nin geldiği yeri gösteriyor”

İran'a taziyelerimizi sunuyoruz. Kardeş İran milletinin yanındayız. Bu süre içinde bu tip kazalar olduğunda bunlara zamanında müdahale imkan ve kabiliyet meselesi. Bizden talep edilen anında yerine getirildi. AKINCI İHA ve helikopter gönderildi. AKINCI İHA'nın zorlu koşullarda uçuş yaparak merhum şahsiyetlerin yerinin tespit etmesi Türkiye'nin geldiği yeri göstermesi bakımından önemli. Türkiye'nin imkan ve kabiliyetinin gelişimini gösterdi. Netanyahu'nun tutuklanması için karar talebi önemlidir. Bu talep Netanyahu ve bakanları doğrudan savaş suçlarından sorumludurlar. Burada umarız ki mahkemenin ön yargılama dairesi talebe uygun karşılık verir ve tarihin doğru yerinde durmak adına tutuklanma kararı çıkar. Başsavcı kararındaki nitelikli değerlendirmeler de çok önemli. Sivillerin aç bırakılması, kasten eylemlerde bulunulmasının altını çiziyor, savaş suçu işlendiğini ifade ediyor. Bütün eylemlerin Netanyahu'nun ve hükümeti tarafından gerçekleştirildiğini görüyoruz. Gecikmiş bir talep de olsa bizim için olumludur.

“İspanya, Norveç ve İrlanda tarihin doğru tarafında durdu”

Diğer önemli gelişme İspanya, Norveç ve İrlanda'nın Filistin'i devlet olarak tanıyacak olduklarını duyurmasıdır. Bu ülkelerle sınırlı kalmamalıdır. İspanya tutumunu değiştirmedi, bir kez daha İspanya'ya teşekkür ediyoruz. Umarız bu Avrupa'nın temel duruşu olur. Bu ülkeler tarihin doğru tarafında  durduklarını göstermiştir. Bunlar olurken ABD'den duymamız gereken sesleri duyamıyoruz. Hiroşima ve Nagazaki'yi örnek göstererek yapılan açıklama korkunçtur. İsrail'in soykırım yaptığını söylemeyi suç haline getirmeye çalışıyorlar. Bu kafayla gidilirse düşünürleri mahkum edebilecekler. Öğrencileri antisemitik olarak yargılamaya yol açacaklar. Netanyahu hükümeti dünyadaki Yahudilerin duruşunu da gölgeleyen bir tutum sergiliyor. İsrail'in kendini savunma hakkı var deniyor ama bir ülkenin kendini savunma hakkı cinayet işleme hakkı anlamına gelmez. Başka ülkelere saldırma şeklindeki cinayetin hafifletici sebebi olamaz. Netanyahu hükümetinin insanlık adına mahkum edilmelidir.

"Erdoğan, parti içinde tartışma olmamasını istedi"

Cumhurbaşkanımız MKYK'nın girişinde iç ve dış politikayla ilgili olarak gündemi değerlendirdiler. Önümüzdeki 4 yılı değerlendirirken, birlik ve beraberliğin sağlanması, parti içinde tartışma olmaması, hep birlikte aynı hedefe odaklanılması konusunda açıklamalar yaptılar. Her bir arkadaşımızın kendi görev alanlarındaki hazırlıklarının tam olması gerektiğini belirttiler.  Son gelişmeler ışığında savunma sanayii alanında geldiğimiz nokta hakkında da değerlendirmeler oldu. Bu alanda daha fazla yatırım yapılacağı vurgulandı. 

Sokak hayvanlarıyla ilgili kanun taslağı

Adı üstünde taslak. Bununla ilgili toplumda birbirine zıt talepler var. Üzerinde çalışılıyor. Önümüzdeki hafta veya daha sonraki hafta Meclis'e gelmesi planlanıyor. Çalışma devam ediyor, henüz tamamlanmış değil.

Partideki istifalar

'Bir değişim sürecinin başlangıcı' vs diye yorumları gördüm bu konuda. AK Parti'de değişim, olağanüstü bir durum değildir. Biz, hem geleneklerimizi hem de şimdiye kadarki tecrübelerimizi koruyarak, sürekli değişim içinde olan bir partiyiz. Teşkilat başkanımızın olağan gündemi var. Bu gündem de şu; bazı yerlerde görev değişimleri ya da pekiştirme olacak. Bazı yerler vekaletle devam ediyor, o vekaletlerin asalete çevrilmesi söz konusu olacak. Bunlar, teşkilat başkanlığının olağan gündemiyle gerçekleşecek. Bugün, yarın başka yerlerde de tasarruflar olacak. Bunlar, teşkilat başkanlığımızın olağan gündeminde işleyen olağan işler.

Seferberlik yetkisinin Cumhurbaşkanlığı'na verilmesiyle ilgili tüzük değişimi

Esasında bu da olağan bir gündem. Biliyorsunuz daha önceki seferberlik tüzüğü 1990 yılında hayata geçmişti. 2011 yılından itibaren değişen savaş teknolojileri, savaş koşulları, etrafta değişen jeopolitik gelişmeler etrafında bu tip belgelerin güncellenmesi gerekiyor. Burada stratejik esas şudur; herhangi bir savaş durumunda bütün milli güç unsurlarının TSK'ya destek verecek, onun emrine verilecek şekilde koordine edilmesi esastır. Yani Allah göstermesin, bir savaş durumu olduğunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin egemenlik ve güvenliğinin sağlanması noktasında, bütün milli güç unsurları nasıl koordine edilecektir? Esasen 2011 yılından itibaren bütün bakanlıklar, bütün kurum ve kuruluşlardan, yani milli güç unsuru diyebileceğimiz herkesin görüşleri alındı. Esasında daha önce bu değerlendirilecekti ama araya deprem gündemi girdi. Bu arada dünyada da çok büyük değişiklikler oluyor ülkelerin güvenliğinin korunmasıyla ilgili. İHA'ların, SİHA'ların artık savaş teknolojisinde başat bir rol almış olması var ki, Türkiye buna çok önemli bir yatırım yapıyor. Aynı şekilde kuzeyimizde Rusya-Ukrayna gerilimi, güneyimizde Gazze ile ilgili durum, Balkanlardaki gelişmeler; bütün bunları değerlendirdiğimizde, her zaman için milli güvenlikle ilgili belgelerin güncellenmesi söz konusudur. Ama bu belge, daha önce çalışılmıştı, araya deprem de girdi. Şimdi, bütün milli güç unsurları bir savaş durumunda ülkeyi savunmada TSK'ya destek nasıl verilecek, nasıl emrine girecek, bu görüşler alındı. Yeni jeopolitik ve teknolojik gelişmeler ışığında, Türkiye'nin milli güvenliği için yapılması gerekenlerin koordinasyonu nedir, buna karar verildi ve olağan şekilde, olağan olarak güncellenmiştir. Herhangi özel bir konuya yönelik bu adım atılmamıştır. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU