Libya’daki çift başlılık yüzünden göçmen işçiler krizi derinleşiyor

Libyalı politikacılar, göçmenlere karşı insan onuruna yakışır bir yaşam sağlayacak işgücü piyasası kontrollerinin oluşturulmasını talep etti

Göçmenlerin çoğu Libya'nın kıyı kentlerini ölüm tekneleriyle Avrupa'ya doğru bir çıkış noktası olarak kullanıyor (Reuters)

Libya’daki göçmen işçiler sorunu, özellikle ülkedeki ikili hükümet tablosu sebebiyle ve siyasi krizler dolayısıyla derinleşiyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Trablus merkezli Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) tarafından, Pazartesi günü (27 Kasım) başkent Trablus’ta düzenlenen ve faaliyetlerini tamamlayan Sahel ve Sahra Grubu’nun çalışma bakanları konferansında, düzensiz göçmenlerle mücadele yollarının yanı sıra, grup ülkeleri arasında işgücü piyasasını düzenleyen ve yasallaştıran mekanizmalar tartışıldı.

Yabancı işçiler için çalışma kolaylığı ve şartlarının oluşturulması yönündeki talepleri değerlendiren Yüksek Danıştay üyesi Saad bin Şarada, “Ülkenin yönetiminin birbirine rakip iki hükümete bölünmesi  ve sınırlar üzerinde kontrol eksikliğinin gölgesinde tüm bunları başarabilmesi imkansız” dedi. Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte Şarada, “işçilerin koşullarını düzenlemek ve iyileştirmek için anlaşmalar yapmanın önemli olduğunu ancak daha önemli olanın, bu konudan sorumlu olanların yaklaşık iki milyon kişinin koşullarını ele almak ve uzlaştırmak için ne önerdiğini açıklığa kavuşturmak olduğunu” söyledi. Şu anda Libya'da bulunan işçiler, sınır kontrolünün olmayışı ve büyük bir kısmı yabancı işçilere katılan yasadışı göçmen akınının devam etmesi sebebiyle bu sayının artacağını ifade etti.

Şarada, konferansta alınacak kararların, eğer kabul edilirse, Doğu ve Güney Libya'da uygulanmasının zor olduğunu çünkü bu kararların uygulama bölgesinin Bingazi merkezli İstikrar Hükümeti’nin kontrolü altında olacağını belirtti. Köprü altlarında veya bazı sokaklarda toplanan yabancı işçilerle doğrudan görüşülmesi, daha yüksek maaş ve sigorta maliyeti gerektirecek resmi sözleşmeler yapılması kararlar arasında yer alıyor.

Şarada, “Konferansın kararları, eğer kabul edilirse, Doğu ve Güney Libya'da uygulanamayacak çünkü bu kararların uygulama bölgesi Bingazi hükümetinin kontrolü altında" ifadelerini kullandı. Ayrıca  bazı vatandaşların, maaş ve sigorta açısından daha yüksek bir maliyet getirecek olan resmi sözleşmeler yapmak yerine köprü altında veya bazı sokaklarda bekleyen işçilerle kendi aralarında kayıt dışı anlaşmayı tercih edeceğine dikkati çekti.

Yurt dışından gelen işçilerin büyük bir kısmı ev hizmetlerinin yanı sıra, inşaat, temizlik hizmetleri alanlarında veya gıda ürünleri mağazalarında, bazı atölyelerde ve sebze pazarlarında çalışmakta.

Şarada ayrıca “silahlı oluşumların bazı üyelerinin, yurt dışından gelen işçilerle ilgili yasama ve yürütme otoriteleri tarafından onaylanan yasa ve kararlara uymadığını” belirtti. Şarada, bu oluşumlara karşı koyabilecek birleşik bir hükümetin ve güçlü, birleşik güvenlik kurumları kurulmadığı sürece bu grupların işçilere yönelik şantaj, kaçırma ve fidye isteme eylemlerine devam edeceğini hatırlattı.

Libya iki hükümet tarafından kontrol ediliyor: Birincisi Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Trablus'ta, ikincisi ise Usame Hammad liderliğindeki Bingazi'de.

Uluslararası Göç Örgütü'nün (IOM) istatistiklerine göre yaklaşık 7 milyon nüfuslu Libya'daki işgücü piyasasının bir parçasını oluşturan "yasadışı" göçmenlerin nüfusu 700 bin'e yakın. Bunlar Nijer, Mısır, Sudan, Çad ve Bangladeş'in başını çektiği 44 Afrika ve Arap ülkesinden ülkeye geliyor. Trablus Hükümeti Çalışma Bakanı Ali Al-Abed ise ülkesindeki gurbetçi işçilerin sayısının yaklaşık olarak iki milyon 100 bin olduğunu söylüyor. Bunların yüzde 70'i "yasadışı yollardan" ülkeye girdi.


*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU