Terörizm ve çağdaş gerçekliklerinin ötesi hakkında

Hükümetlerin ve halkların radikalizm ateş topuyla ilgili 40 yıllık kafa karışıklığının ardından o ağaç meyvesini verdi

İllüstrasyon: Michael Austin

Eymen el-Zevahiri suikastı, dünyadaki teröre yönelik güçlü bir darbe olabilir, ancak dünyadaki terör kurtları için yeterli değil, terörün Doğu'yu ve Batı'yı vurmaya devam etmesi de bunun delilidir.

Terörizmi, ondan önceki aşamaları hesaba katmadan tasavvur etmek mümkün değildir. Terörist geçtiği aşamaların sonucudur.

Terörist aklın taşıdığı besinler, anlamlar ve içerikler vardır. İhmal edilmiş ve toplumda, medya platformlarında ve sosyal medyada akan aşırılık yanlısı söylem, terörizmin en önemli kollarından ve kaynaklarından biridir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sempatizan ve üyelerin bir örgütten diğerine değiştiğini de unutmayalım.

El-Kaide'ye katılanlar, IŞİD'e katılanlardan farklıdırlar ve bu farklılıklar yöntem ve biçimlere kadar uzanır, bu çeşitlilik ise amaç ve hedeflerin farklılaşmasından kaynaklanmaktadır.

Usame bin Ladin'in yaklaşık 300 sayfalık belgelerini okuyanlar belki de el-Kaide ile IŞİD arasındaki taktiksel farkı biliyorlardır.

El-Kaide ve bağlantılı gruplar istediklerini yıllar içinde elde ederken, IŞİD birkaç gün içinde elde etmeye başladı. Bu durum, eğitime odaklanan örgütler için de geçerli.

Yıllar süren yetiştirme, yönlendirme ve yeniden şekillendirme ile amaca ulaşmak için, sınıf dışı etkinlikleri, izcilik kurumlarını, ilahi ve ezgi forumlarını kontrol ederlerdi.

Nitekim Muhammed Surur Zeynel Abidin bu görüşü benimser ve televizyonda yayınlanan, 7 saat süren ve hatıraları andıran uzun diyalogunda bu görüşü detaylı bir şekilde anlatır.

Muhammed Surur Zeynel Abidin bu görüşünde, Muhammed Kutub'un "Çağdaş Konumumuz" adlı temel kitabında tekrarladığı Müslüman Kardeşlerin "yavaş ama kesin etki" şeklindeki kurucu teorisinden esinlenmiştir.

Hükümetlerin ve halkların radikalizm ateş topuyla ilgili 40 yıllık kafa karışıklığının ardından, o ağaç meyvesini verdi.

Aleni dini söylem, arzulanan siyasi sistemi kurmak için İran İslam devrimine benzer bir İslami devrime, yönetime, hilafete dair bir hayalin kılıfından başka bir şey değildi.


Suudi Arabistan bu tehlikenin erken farkına vardı ve 1994'ten itibaren radikalizmin sembolleriyle mücadele etmeyi kendine görev edindi.

O dönemde toplumu devrimci söylemden korumak, bazı radikal sembollerin İran'a benzer şekilde bir Sünni Humeynizm ortaya çıkarmasını istedikleri kaset fenomenini kuşatmak için tarama kampanyaları yürüttü.

Merhum Suudi Arabistan Veliaht Prensi Nayef bin Abdulaziz'in Kuveyt merkezli el-Siyasa gazetesine verdiği röportajda bununla ilgili önemli açıklamalarda bulunduğunu söyleyebiliriz.

Veliaht Prens Nayef, Suudi Arabistan'ın iyilik yaptığı, ama ona kötülükle karşılık veren kişilere öfkesini açıkça belli etmişti.

Suudi Arabistan, terör zirvesine ulaşmadan önce radikal ideolojiye karşı bir savaş yürüttü.

Terörist model, onlarca yıllık radikalizmin sonucudur. Eğitim kurumları ve Müslüman Kardeşler söylemi dahil olmak üzere birçok kanal, IŞİD'in oluşumuna katkıda bulundu.

Seyyid Kutub'un sözleri IŞİD'in kuruluşunun en önemli unsurudur. Dahası Müslüman Kardeşler'in müftüsü Yusuf el-Karadavi'nin kendisi açıkça söylemişti:

Ebu Bekir el-Bağdadi Müslüman Kardeşler'dendi.


Eymen el-Zevahiri yazmış olduğu Usame bin Ladin biyografisinde, temel oluşumunun Müslüman Kardeşler'in kuluçka merkezlerinde gerçekleştiğini doğruladı.

Terör örgütlerinin beslendiği kaynak işte budur. Kaldı ki Seyyid Kutub'un sözlerini içeren pankartların IŞİD'in Irak ve Suriye'de kontrol ettiği bölgelerden olan Rakka sokaklarını doldurduğu bir sır değil.

Teröristin aklını oluşturan fikirler vardır ve bunları onların da kendilerinden daha büyük, konuşmalarını ve söylevlerini dinledikleri semboller ve tarihsel referanslarla yetişen sembollerinden, referanslarından almıştır.

Abdullah Azzam'dan bu çağda bombalı intihar ve saldırıları meşrulaştıran söylemler bu sembol ve referanslardandır.

Terörün ağırlığı artarken, Suudi Arabistan teröre karşı savaştaki tarihi taahhüdünü yineledi.

Kral Selman, Ramazan Bayramı vesilesiyle Suudi Arabistan vatandaşlarına ve Müslümanlara hitaben yaptığı konuşmada, "Krallık, Allah'ın izniyle, sevgili gençlerimizin zihinlerini, fikirlerini ve yönelimlerini hedef alan herkese demirden bir yumruk indirmeye kararlıdır. Toplum, bu sapkın düşünceyle mücadele çabalarında ve politikalarında devletle ortak olduğunun farkına varmalıdır. Biz bunu yaparken can ve malı koruyan İslam dinimizin öğretilerinden hareket ediyoruz" dedi.

Bu vurgu, teröre karşı sahada, medyada ve siyasette kararlı bir mücadele yolculuğunun bir devamıdır.

Suudi Arabistan bu yolculukta dünya genelinde aşırılık yanlılarını ve teröristleri takip etti, terörle mücadele alanlarında bölgesel ve küresel hükümetlerle iş birliği için güvenlik anlaşmaları imzaladı, terörle bağlantılı olanları ve arananları takip etti.          
 


Terörle mücadele esastır ve buna paralel olarak da teröristlerin özümsedikleri fikirlerin takipçisi olunmalı. Fetvalar, talimatlar ve beyin yıkama formülleri, terörist zihnin şekillenmesine yardımcı olmuştur.

Nitekim örneğin, Suudi Arabistanlı el-Vatan gazetesinin, Katif'teki iki intihar bombacısı Abdurrahman ve İbrahim el-İmir'in ağabeyleri Muhammed el-İmir'den naklettiğine göre, iki erkek kardeşi herhangi bir örgün eğitim almamışlar.

Fotoğrafı haram saydıkları için kimlik belgesi almamışlar. Ama küçük yaştan itibaren Kuran okuma ve ezberleme halkalarında eğitim almışlar, haram gördükleri için resmi okullara kayıt olmamışlar!

Sonuç olarak, son terörist eylemler iki şeyi gösterdi; birincisi, örgütün başarısızlığını ve planlarını istediği gibi uygulayamadığını, ikincisi, örgütün medyada ifşa olduğunu.

Kendisine politik hedefler ve sahte direnişlerle kılıf bulsa bile, Mescid-i Nebevi yakınlarındaki bombalı saldırılar ve Peygamberlik makamına saygısızlıktan sonra, bazı sessiz sempatizanlar nezdinde örgütün meşruiyeti kalmadı.

Bundan sonra azmettiricilerden hesap sorulacak ve cezalandırılacaklar, insanların akıllarını karıştıranlara ise demirden bir yumruk indirilecek.

Terörist ideolojiye karşı bölgedeki birinci savaşçı Kral Selman böyle söyledi.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU