Kritik gün… Putin cuma günü Ruslara ne söyleyecek?

Tam ilhak kararı yürürlüğe giriyor... Ukrayna savaşının gidişatını değiştirecek

Putin Cuma günü ne söyleyebilir? Atılacak adımlar devam etmekte olan çatışmayı nasıl etkiler? Fotoğraf: AP

Dünya, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in cuma günü Rusya parlamentosunun ortak oturumuna hitap etmesini büyük bir endişeyle bekliyor. Zira Moskova’nın birçok yönden şaibeli olan referandumlarını başlattığı dört Ukrayna bölgesi olan Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporijya’nın ilhak sürecinin başladığını duyuracağı yönünde spekülasyonlar var. Ancak endişenin tek sebebi bu değil. Söz konusu adımın Rusya'nın iç durumuna ve genel olarak Ukrayna ve Batı ile gittikçe kötüye giden çatışmaya ağır bir gölge düşürecek büyük yankıları olacağı düşünülüyor.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Dört bölgedeki referandumların başlamasından iki gün sonra 25 Eylül akşamı, Devlet Duması'ndaki Rus milletvekilleri ve Federasyon Konseyi üyeleri büyük bir gelişme için hazırlanılması yönünde talimatlar aldılar. Rusya Devlet Başkanı'nın konuşmasını dinlemek için Kremlin'de bir toplantı yapıldığı bildirildi.

Bu konuşmanın gidişatına ilişkin beklenen senaryolar açık ve belli görünüyor. Putin'in 16 Mart 2014'te Rusya parlamentosu önünde yaptığı konuşmanın senaryosunun neredeyse birebir tekrarını anımsatıyor. Söz konusu tarihte Putin, ‘tarihi’ bir brifing içeren ve atacağı adımın gerekliliklerine ilişkin çok sayıda işarete yer verdiği uzun bir girizgâh yapmış, ardından Kırım'ın ilhakına ilişkin kararını duyurup halk temsilcilerinden kararın bir an önce uygulanmasını sağlamak için gerekli yasal ve hukuki işlemlere başlamalarını istediği can alıcı ana gelmişti.

O zaman parlamento iyi hazırlanmıştı. Ertesi gün, Kırım'ın ilhakı ve Rus topraklarında yeni bir idari birimin kurulması onaylanmıştı.

Bu sefer ki senaryo da tamamen aynı. İçindeki temel unsur, tarihsel anlatı ve Putin'in devam eden çatışmaya ilişkin görüşü tekrarlandıktan sonra, dört bölgede dün sona eren ve sonuçları iyi bilinen referandumlara dayanıyor.

Putin'in referandum sonuçlarının onaylandığını duyurması, Donbas ile ‘Rus dünyasına’ ait diğer bölgelerin vatandaşlarının isteklerine ‘cevap’ verildiğini açıklaması ve böylece sekiz ay önce patlak veren savaştan bu yana en tehlikeli yolun kapısını aralaması bekleniyor.

Putin’in konuşmasından bir gün önce 29 Eylül'de, Devlet Duması’nın yapılan referandumların sonuçlarına dayanarak yeni bölgelerin Rusya'ya katılmasıyla ilgili yasa tasarılarını inceleyeceği gerçeğinden böyle bir yola girileceği anlaşılıyor.

Ancak Putin daha başka ne söyleyebilir ve bu adımı devam etmekte olan çatışmayı nasıl etkiler?

Milletvekillerinin çoğu, tarihi bir olaya şimdiden zemin hazırlandığı konusunda hemfikir.

Kremlin, protokol açısından toplantının niteliğini henüz belirlemedi. Putin, parlamentoya özel taleplerle mi hitap edecek, yoksa parlamentodaki milletvekillerinin huzurunda ulusa mı hitap edecek?

Bu konuşmanın içeriğinden anlaşılacak. Konuşma yalnızca yeni bölgeleri ilhak etme fikrine odaklanmayıp, aynı zamanda Ukrayna'daki bir sonraki aşamada Rus hamlelerinin özelliklerini netleştiren yeni kararları içerebilir. En kötümser beklentilerden biri, konuşmanın kapsamlı bir seferberlik çağrısı içereceği ve belki de daha önce duyurulan kısmi seferberliğin uygulanmasındaki zorluklar nedeniyle artan Rus korkularının yanı sıra komşu ülkelere doğru geniş çaplı bir göç olması ışığında muhtemelen sıkıyönetim ilan edeceği. Basında yer alan bazı iddialara göre Putin, belli yaş gruplarının seyahat etmesini engelleyen veya ülkeden ayrılmalarına ciddi kısıtlamalar getiren birtakım kararlar açıklayabilir. Ancak bu varsayımı doğrulayacak hiçbir kanıt yok. Dolayısıyla bu, Putin'in yeni biçimi ve içeriğiyle çatışmanın kapısını açarken ne kadar ileri gidebileceğini görmek için Rusların konuşmayı beklemek zorunda olduğu anlamına geliyor.

Buradaki ikinci önemli unsur, yeni toprakların ilhak edilmesi kararının, milyonlarca yeni vatandaşın devlete katılmasıyla ilgili bir dizi yeni kanun ve yönetmelikle bağlantılı olmasıdır. Bu, ‘kurtarılmış’ toprakların büyük bir kısmı üzerinde savaşların devam etmesiyle zor ve karmaşık koşullar altında yasal değişiklikler yapılmasını ve yeni hükümlerin yürürlüğe girmesini gerektiriyor. Tüm ‘yeni’ Rus topraklarını kapsayan Kırım merkezli yeni bir Rus federasyonunun kurulmasına ilişkin sızıntılar şimdiden gelmeye başladı. En milliyetçi ‘şahinlerden’ biri olan Dmitry Rogozin'in bu birime başkanlık edeceğine dair işaretler var. Ancak şu anda birçok Rus arasında geniş çaplı bir endişeye neden olan iç boyuttan daha önemli olan şey, atılması beklenen adımların Ukrayna'daki savaşa yansımalarıdır.

Burada göze çarpan ilk unsur, Rusya'nın tamamen kontrol altına alamadığı bölgeleri ilhak etmeye hazırlanıyor olması. Diğer bölgelere kıyasla nispeten küçük sayılan Luhansk bölgesinin yaklaşık yüzde 80’ini kontrol etmesine karşılık, Donetsk bölgesindeki kontrol alanı, 2014 yılında askeri isyanın çıktığı sıradaki nüfuz dağılımına göre idari olarak bölge topraklarının yarısını geçmiyor (bazı tahminler sadece üçte birine işaret ediyor).

Bu noktanın daha iyi anlaşılması için o dönemin ayrılıkçılarının Rusya'nın yardımıyla bölgenin sınırlı bölgelerine hakim olmayı başardıkları hatırlanmalı. Son yedi ayda bu bölgelerin belli bir dereceye kadar genişlemiş olmasına rağmen, bölgenin yarısından fazlası üzerinde mutlak kontrol sağlayamadılar. Aynı durum, Rus kuvvetlerinin sadece üçte ikisini kontrol ettiği Zaporijya için de geçerli. İdari bölgelerin çoğunun Rus kontrolü altında olduğu Herson’da durum nispeten daha iyi görünüyor.

Burada dikkat çeken diğer bir unsur ise şu ki, Moskova ve müttefik kuvvetlerinin kontrolündeki bölgeler bile sakin kabul edilmiyor, bilakis temas hatları boyunca şiddetli çatışmalar görülüyor.

Bu, 21 Şubat'ta Rusya'nın Luhansk ve Donetsk'in bağımsızlığını tanıdığı ilk andan itibaren sorulan önemli bir soruyu gündeme getiriyor. Rusya sınırları nereye kadar?

Rus çevreleri, 2014'ten önceki idari sınırlara göre tam ilhaktan bahsediyor. Bu da Rusya'nın ileride mevcut temas hatlarının gerisindeki toprakların ‘işgal edilmiş’ olduğunu iddia edeceği anlamına geliyor.

Burada Moskova bir ikilemin içine giriyor. Birincisi, ‘Rus topraklarının’ tamamı kurtulana kadar savaşların devam ettirilmesi gerekliliği, ki son aylardaki savaşların seyri göz önüne alındığında bu oldukça maliyetli ve zor görünen bir şey. İkincisi ise Moskova'nın daha önce kendi topraklarına saldırılmasına müsaade etmeyeceği yönündeki açıklaması ile ilgili. Zira bu, söz konusu bölgelere yapılacak herhangi bir saldırının, doğrudan Rus topraklarına yapılmış hızlı ve kararlı bir karşılık gerektiren bir askeri saldırı teşkil edeceği anlamına geliyor.

Burada şu soru ortaya çıkıyor: Ya Ukrayna güçleri Rusya’nın bir parçası haline gelen topraklara saldırı başlatmak için Batı silahlarını kullanırsa? Bu, Moskova'nın ‘kendi topraklarına yapılan saldırıya’ ortak olan Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) karşılık vermek zorunda kalacağı anlamına gelmez mi?

Şu anda birçok Rus uzman, gündemdeki birçok soruyu cevaplamamayı tercih ediyor. Ancak kesin olan bir şey var ki, Putin’in cuma günü yapacağı konuşma işleri geri dönüşü olmayan bir noktaya götürecek. Bundan etkilenen sadece, bölünme gerçeğiyle karşı karşıya olan Ukrayna veya 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez kıtadaki ülkelerin haritalarını değiştirme düzeyinde açık bir ihlalle karşı karşıya olan Avrupa olmayacak.

Moskova'daki pek çok kişi, Putin'in ülke içinde öfkeye yol açabilecek kararlar alma konusunda fazla ileri gitmeyeceğini düşünüyor. Başka bir deyişle Putin seferberlik, sıkıyönetim ve bu gibi meseleler üzerinde çok durmayacak. Bunun yerine koruma talebinde bulunan Rus vatandaşlarına yardım etmenin insani anlamı ve tarihsel hak konuları üzerinde daha fazla duracak. Ancak her halükarda, Kremlin'in efendisi, bu sefer çatışmayı olası yansımaları henüz öngörülemeyen yeni bir yola sokmak için konuşmasını hazırlarken kendinden emin bir adım atıyor gibi görünüyor.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU