Beklenen Suudi zirveleri

Suudi Arabistan'da savaş davulları asla çalmaz. Bilakis diğerlerinden farklı olarak Kral Selman liderliğinde herkes, dünyanın dört bir yanında dolaştırılan; tüm insanlık için güven ve refah vadeden çok sayıda barış ve sevgi pankartı hazırlamaya yöneliyor

Fotoğraf: Reuters

ABD Başkanı Joe Biden'ın dünyadaki tek süper gücü yönetirken pragmatik bir adam olduğunu, Suudi Arabistan Krallığı'nın konumunu ve Kral Selman'ın Arap ve İslam dünyasının en önde gelen liderlerinden biri olmasını sağlayan bilgeliğini ve uluslararası ağırlığını göz ardı etmeyeceğini ve Suudi Arabistan-ABD ilişkilerine her zamanki ışıltısını geri kazandıracağını biliyordum.

İlk zirve Krallık ve ABD arasında olacak. İkincisinde Basra Körfezi ülkeleri, Ürdün, Mısır ve Irak liderleri katılacak. Bu toplantılardan çıkacak sonuçlar oldukça önem arz ediyor. Herkes bunları bekliyor.

Beraberindeki iyimserlik ruhu da en az bu kadar önemli. Bölge halkı fark yaratacak, böyle bir etkinliğe güvenle katılacak ve takipçileri müthiş eylemleri ile şaşırtacak liderlere aç.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Tarih boyunca büyük ülkeler, Suudi Arabistan gibi yükselişteki genç güçlerle ittifaklar kurarak güç kaynaklarını her zaman yenileme ihtiyacı duymuşlardır.

Suudi Arabistan geçtiğimiz beş yılda, sahneye liderlik edebildiğini ve dünyayı ilgilendiren tüm meselelere etkin bir şekilde katılabildiğini kanıtladı.

Bu hareketliliğin arkasındaki kişinin Veliaht Prens Muhammed bin Selman olduğu herkesçe malum.


Kral Selman, bu zirvelere ev sahipliği yaparak bu çevik diplomatik atılımla dış politikasının başarısını somutlaştırıyor.

Liyakati ve dünyanın gözlerini kamaştıran siyasi hayal gücü ile Arap ve İslam dünyasındaki eşsiz liderliğini pekiştiriyor.

Bu prestijli konuma ulaşmak kolay olmadı. Zira bu, Suudi Arabistan Krallığı liderlerinin, Krallığın dış politikasının mihenk taşı haline gelen İslami hoşgörü ilkelerini savunmak için on yıllarca süren sıkı çalışmalarının bir meyvesidir.


Bu zirveler, terör olgusunu ve başta şüpheli nükleer programlarına bir çözüm bulmayı hâlâ erteleyen ve küresel bir endişe kaynağı haline gelen İran olmak üzere terörü destekleyen ülkeleri ortadan kaldırmak için etkili bir mekanizma oluşturmaya odaklanacak.

Aynı zamanda zirveler özellikle enerji alanında olmak üzere halkların istikrarı için önemli bir faktör olan ekonomik büyüme fırsatlarını da güçlendirecek.

Filistinlilerin ve İsraillilerin iki devletli çözüme ulaşmak için müzakere masasına dönmesi ile ilgili olarak başta Filistin meselesi olmak üzere sıcak siyasi dosyalar açılacak.

Başkan Biden daha önce 'yönetimi ile Filistinliler arasındaki ortaklığı güçlendirme' niyetini göstererek ABD'nin iki devletli çözüme olan bağlılığını ifade etmişti.

Washington'un yerleşimciliğin genişletilmesini reddettiğini, Tapınak Tepesi'ndeki tarihi statükonun korunmasını (status quo) desteklediğini, Filistinlilerin Kudüs mahallelerinden kovulmasının önlenmesi taraftarı olduğunu ve tek taraflı eylemleri reddettiğini belirtmişti.

Tabii ki zirvelerde Ukrayna'daki savaş ve sonuçları, özellikle de ekonomik kaos ele alınacak.


Doğası gereği ekonomi, Krallığın göz kamaştırıcı başarılarının alamet-i farikası olacak.

Bununla ilgili olarak Krallığın siyasi, ekonomik ve sosyal çıkarlarına hizmet etmek için muazzam yeteneklerini kullanarak dünyayı hayrete düşüren 'Vizyon 2030'dan bahsedilecek.
 


Suudi Arabistan'ın ev sahipliği yapacağı bu zirvelerin ardından tüm dünya ülkeleri Krallığa karşı tutumlarını ve ilişkilerini yeniden gözden geçirecektir.

Çünkü bu zirveler, ender bulunan siyasi güvenilirliğe sahip güçlü bir stratejik ortak olarak Riyad'ın Washington nezdindeki eşsiz konumunun geri döndüğünü gösteriyor.

Bu tarihi ziyaret, başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın birçok bölgesini değiştirecek. Kanunsuzları daha disiplinli ve maceracıları daha az pervasız yapacak.

Başta ABD olmak üzere İslam ülkelerinin ve dünyadaki ortaklarının halkları arasında uyumun ve barışın inşa edilmesine yardımcı olacak.

Ziyaretin çerçevesi iyimserlik çağrısında bulunuyor. Çerçeve içindeki şeyler belirleyici eylemler olacak ve ziyaretten sonra bunlar hakkında çokça yazacağız.

Suudi Arabistan'da savaş davulları asla çalmaz. Bilakis diğerlerinden farklı olarak Kral Selman liderliğindeki herkes, dünyanın dört bir yanında dolaştırılan ve tüm insanlık için güven ve refah vadeden çok sayıda barış ve sevgi pankartı hazırlamaya yöneliyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU