Ev sinemasından vizyona bu hafta: Sözcüklerini silah olarak kullanan bir lider; En Karanlık Saat

Mehmet Erduğan, Independent Türkçe için bu hafta çevrim içi platformlarda ve sinema salonlarında gösterime girecek filmler ile "Festival ajandası"nı yazdı

Deneyimli yönetmen Joe Wright'ın yönetmenliğini üstlendiği Darkest Hour (En Karanlık Saat), İkinci Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında Winston Churchill'in, Hitler'in ordusuna karşı verdiği mücadeleyi anlatır.

Bu dönem filminde hayatında zor ve geri dönüşü olmayan ikilemlerden birini yaşayan Churchill, hayatının belki de en büyük sınavından geçecektir.

Öyle ki bu ikilimde ya Nazi Almanyası ile barışçıl bir antlaşma yolu bulmaya çalışmalıdır ya da milletinin bağımsızlığı ve idealleri için Nazilerin karşısında sımsıkı durmalıdır.

Durdurulamaz Nazi güçleri Batı Avrupa'da ilerlerken ve istila tehditi kapıdayken, bir yanda şüpheci bir Kral, bir yanda da kendisine karşı planlar yapan partisi varken Churchill, bu zor zamanlarda dik durmalı, bir ulusu ayağa kaldırmalı ve dünya tarihinin ilerleyişini değiştirmelidir.


Sözcüklerini silah olarak kullanan bir lider; En Karanlık Saat

Yönetmen: Joe Wright / Oyuncular: Gary Oldman, Kristin Scott Thomas, Ben Mendelsohn, Lily James, Ronald Pickup, Stephen Dillane, Nicholas Jones, Samuel West, David Schofield, Richard Lumsden, Malcolm Storry, Hilton McRae, Benjamin Whitrow, Joe Armstrong, Adrian Rawlins, David Bamber, Paul Leonard, David Strathairn, Eric MacLennan, Philip Martin Brown, Demetri Goritsas, Jordan Waller, Alex Clatworthy, Mary Antony, Bethany Muir, Anna Burnett, Jeremy Child, Brian Pettifer, Michael Gould, Paul Ridley, Robin Pearce, Michael Bott, Olivier Broche, Mario Hacquard, Pip Torrens, Edmund Wiseman, Hannah Steele, Nia Gwynne, Adé Dee Haastrup, James Eeles, Flora Nicholson, Bronte Carmichael, Roisin O'Neill, John Locke, Jo Neary, Richard Glover, Tom Ashley, Joshua Higgott, Imogen King, Miles Gallant, Faye Marsay, John Atterbury, James Harkness, Joshua James, Charley Palmer Rothwell, Patsy Ferran, Sarah Flind, Steffan Donnelly, Kieran Buckeridge, Clive Aitkins, Clare Almond, David Olawale Ayinde, Antony Barlow, Michael Barron, Christopher Ben, Annarie Boor, Stephen T Box, Keith Bunnett, John Byrne, Michael Deighton, Nigel Eaton, David Evestaff, Mike Firth, Shane Griffin, Richard Gumm, Cris Haris, Michael Haydon, Justin Hayward, Adolf Hitler, Zak Holland, Ruth Horrocks, Nick Howden Steenstra, Tobias James-Samuels, Angelique Joan, Davey Jones, Keith Lomas, Marian Lorencik, Stewart Mathers, Martyn Mayger, Robert McLanachan, Andy Mihalache, Johnny Mindlin, Arnold Montey, Paul A Munday, Hugh O'Brien, Perry J. O'Halloran, Yves O'Hara, Niall D O'Loughlin, Richard Peter O'Sullivan, Johnny Otto, Ian Ray-White, Jamie Read, Andrew Reed, Lewis Reynolds, Nig Richards, Paul Riddell, James Thomas Scott, Janette Sharpe, Nick Simons, John Skerritt, Danny Stewart, Neil Swift, Sam Thompson, Kevin Winkley / Süre: 125 dakika
 

 

Sicili tam bir felakettir, hatta o davasında sadece ve sadece tek bir şeyi savunur; kendini, ama diğer taraftan muhalefetin de kabul edeceği tek kişidir…


Bu hafta hem Netflix'in Askeri Filmler kategorisinde hem de beIN CONNECT'in yayın kuşağında gösterime girerek izleyiciyle buluşan Darkest Hour adlı bu filmde; Nazi işgali tehdidi yaklaşırken, yeni atanan İngiltere Başbakanı Winston Churchill, bir ulusun hayatta kalması için savaşan askerlerle bir araya geliyor.
 

 

"En İyi Film" de dahil olmak üzere Oscar ödülleri yarışında altı adaylığı bulunan "En Karanlık Saat" ile Winston Churchill bir kez daha beyaz perdede hayat buluyor.
 

 

Bir kez daha diyorum çünkü Jonathan Teplitzky'in yönetmenliğinde çekilen, Brian Cox ve Miranda Richardson'ın başrollerinde yer aldığı 2017 yapım "Churchill" isimli filmin üzerinden henüz yıl geçmeden bu defa Joe Wright tarihe iz bırakmış bu önemli İngiliz devlet adamının siyasi hayatını kadrajına alarak beyaz perdeye yeniden aktarır.
 

 

İngiliz-Amerikan sinema sektöründe yapımcılar ve yönetmenler birbirinden bu kadar mı habersiz de aynı yıl içinde neredeyse tıpkısının aynısı bir film ile pişti olmuşlardı, yoksa bu filmler bilinçli bir şekilde desteklenerek başka bir şeye mi hizmet ediyordu da peş peşe çekilmişlerdi, bilmiyorum.
 

 

Ama henüz bir önceki filmin etkisi üzerimdeyken aynı hikâyeyi bir başka yönetmenin yorumu ve başka başka oyuncuların performansıyla seyretmek doğrusu bana pek keyif vermemişti.
 

 

Dolayısıyla vakti zamanında bu iki film aynı anda gösterime girdiğinde henüz her iki filmin de tabiri caiz ise dumanı üstünde tüterken bana; "Jonathan Teplitzky'in Churchill'i mi yoksa Joe Wright'ın En Karanlık Saat'i mi?" diye sorsalardı, ben oyumu Jonathan Teplitzky'in yönettiği filmden yana kullanırdım.
 

 

Son çare

İlk tercihleri değildi, ama son umutları oldu…


Fakat bu hafta ev sinemasında izleyiciyle buluşacak olan bu filme dönecek olursam, diğer aktörler tarafından sinemada pek çok kez canlandırılan Winston Churchill rolünü bu defa özel makyajı nedeniyle fiziksel olarak neredeyse tanınmayacak bir halde olan Gary Oldman üstleniyor ve film Churchill'in son çare olarak seçilip özel bir davetle başbakan olduktan kısa bir süre sonra karşılaştığı sorunlarla mücadelesini anlatıyor.
 

 

Filmin olay örgüsünde üç milyon Alman askeri Belçika sınırında Avrupa'nın geri kalanını fethetmeye hazırlanmaktadır.

Bu sırada İngiltere'de meclis, liderleri Neville Chamberlain'e olan inancını ve güvenini tamamen kaybetmiştir.
 

 

Muhalefet lideri Clement Attlee, Birleşik Krallık Başbakanlığı görevini tembellik ve yetersizlikle geçirdiği süre boyunca Nazi tehlikesine karşı plansız ve yıkık biçimde hazırlıksız bıraktığı ülkenin bu durumundan bizzat Başbakan'ın sorumlu oluğu ithamları tansiyonları yükselmiştir.
 

 

Bu yüzden muhalefet liderinin ithamları, baskısı ve ülkenin selameti için yeni bir koalisyon hükümeti kurma çağrısı sonucunda iktidar kanadında yeni bir lider arayışına çoktan başlanmıştır.

Ancak bu arayış için iktidar partisinin ne fazla bir alternatifi ne de düşünecek zamanı vardır.
 

 

Bu yüzden geçmişinin tam bir felaketler yığını ile dolu olduğunu düşünseler de Neville Chamberlain'in istifasından sonra muhalefetin karşısına çıkarabilecekleri tek kişi olduğu için Winston Churchill isminde zorunlu olarak mutabık kalmışlardır.
 

 

Zafer yolunda

Zafer olmadan hayatta kalınamaz…
 

 

Churchill'in Dünya Savaşı'nın en sıcak anında başbakanlığa adım attığı erken dönemlerinde Adolf Hitler'in getirdiği tehlikelere karşı dünyayı uyarmaya ve Naziler karşısında büyük bir çöküş yaşayan Avrupa'yı ayağa kaldırmaya çalıştığı süreçleri ele alan film bu kapsamda, savaş zamanı politikalarının sis perdesini aralayarak tarihe ışık tutacak bir olay örgüsünü ifşa eder.
 

 

Winston Churchill Büyük Britanya'nın Başbakanı olmasından birkaç gün sonra en çalkantılı ve dönüm noktası olan davalardan biriyle karşı karşıya kalır.

Zira 1940'lı yıllarda Hitler, Çekoslovakya, Polonya, Danimarka ve Norveç'i işgal etmiştir.

Ordusunun yok edilişi ve olası bir istilayla karşı karşıya olan Britanya da karada belli bir yenilgi içindedir.
 

 

Hal böyleyken dünyanın tüm yükünü omuzlarında taşıyan Churchill, savaşın eşiğine getirilmiş bir ülkenin Başbakanı olarak tüm belirsizlik ve imkansızlıklara rağmen aldığı kararlarda sözcüklerin gücüne sığınarak da zafere ulaşılabileceğini tüm dünyaya göstermeye çalışır.
 

 

Birçok ülke Nazi hakimiyetine geçmiş olsa da Churchill bu durumda dahi tarihi değiştiren bir duruş sergileyerek Nazi Almanyası ile müzakere edilmiş bir barış antlaşmasını redderek bir ulusun idealleri, istiklali ve özgürlüğü için mücadele etmekten ödün vermeyecektir.
 

 

Durdurulamaz Nazi güçleri Batı Avrupa'da dolaşırken ve istila tehdidi çok yakınken hazırlıksız bir halk ve şüpheci bir kral ile, üyesi olduğu parti kendi aleyhinde planlar yaparken Churchill'in, en karanlık saatine direnmesi, bir ulusu toplaması ve dünya tarihinin gidişatını değiştirmeye çalışması gerekmektedir.
 

 

Fakat diğer taraftan yeni görevinde sözcükleri silah olarak kullanmayı tercih eden Churchill'in ne pahasına olursa olsun ülkenin geleceği için Almanya ile barış müzakereleri yapmayacağını aksine Hitler ve güçlerine meydan okuyarak savaşa devam edeceğini ilan etmesi iktidar partisinin tüm planlarını alt üst edecektir.
 

 

Tarihin arka odası

En Karanlık Saat'e bu kapsamda baktığımda; 25 bin ölü bıraktığı Gelibolu hezimeti, Hint politikası, Rusya İç Savaşı, Altın Sistemi'ndeki hataları, Büyük Buhran zamanında paranın değerini kontrol etmeye çalışırken krizi daha da uzatması, Almanlar'ın hareketine yönelik aldığı istihbaratın doğruluğuna ihtimal vermediği için Norveç'te 1800 asker, bir uçak gemisi, iki kruvazör, yedi muhrip, bir denizaltı zayiatına sebep olmasına rağmen nihayetinde siyasette kariyer yaptıktan sonra amacına ulaşan bir Churchill biyografisi seyrediyorsunuz.
 

 

Siyasi tarih anlatılmayan hikayelerle dolu; sivil hayata sirayet etmeyen ya da bilinçli olarak örtbas edilen, tarihin arka odasında kilitli kalmış binlerce olay, dosya var.

Özellikle Brian Cox'un müthiş oyunculuğunda can bulan versiyonu olmak üzere Winston Churchill'in bir dönemini anlatan bu filmler duygusunu seyirciye aktarmayı kesinlikle başarıyor.
 

 

Fakat Gary Oldman'ın "En İyi Erkek Oyuncu" kategorisindeki adaylığı ise bana biraz anlamsız geliyor.

Zira bolca puro ve viski içerken, evde çıplak ayakla gezinirken, telgrafları dikte ettirirken ve çoğunlukla mırıldanırken gördüğümüz oyuncunun çok zor bir rolü olmadığı bir gerçek.
 

 

Bunun yanı sıra "En Karanlık Saat", "Churchill" filmi gibi Dunkirk'ün tahliye edilmesiyle ilgili bağlantısı sebebiyle sanki bir üçlemenin son parçası gibi.
 

 

Christopher Nolan'ın 2017 yılına ait Dunkirk adlı filmi, görkemli sinematografisi, güçlü ses miksajı ve kurgusuyla hayatları tehlikede olan sıradan askerlerin eve dönüş mücadelesinde tahliye anındaki yaşanılanları seyirciye gerçekçi bir şekilde yaşatma üzerine yoğunlaşan bir filmdi.

Dunkirk'i sinemada defalarca seyrettim, ki bu filmi sinemada seyretmemek büyük kayıptı kesinlikle.
 

 

Bu yüzden size bir tavsiye; En Karanlık Saat adlı bu filmin hemen ardından mutlaka Christopher Nolan'ın Dunkirk filmini seyredin.

Böylelikle her iki filmin anlattığı şeyi daha çok hissedebilirsiniz.


Haftanın diğer filmleri

Aralık ayında birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan sinema salonları farklı türlerden merakla beklenen yerli ve yabancı filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunarken çevrim içi dijital platformlar da vizyona girememiş en yeni filmleri izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor.

Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra, "Azamet", "Batı Yakası'nın Hikayesi", "Bayram Şekeri", "Dayı: Bir Adamın Hikâyesi", "Evdekiler", "Lain", "Matrix", "Monsta X: The Dreaming", "Petrov Grip Oldu", "Satranç" gibi filmler bu hafta vizyonda kendine yer buluyor.


Affedilmez

Yönetmen: Nora Fingscheidt / Oyuncular: Sandra Bullock, Viola Davis, Vincent D'Onofrio, Jon Bernthal, Richard Thomas, Linda Emond, Aisling Franciosi, Emma Nelson, Will Pullen, Tom Guiry, Jessica McLeod, Rob Morgan, Andrew Francis, W. Earl Brown, Neli Kastrinos, Orlando Lucas, Jude Wilson, Paul Moniz de Sa, Craig March, Alistair Abell, Donavon Stinson, Patti Kim, Jessica Charbonneau, William Belleau, Viv Leacock, Toby Hargrave, Bobbi Charlton, Willy Ross, Carolyn Field, Joyanna Tonge, Michelle Choi-Lee, Angela Moore, Simon Chin, Cynthia Loewen, Sarah Kelley, Jeremy Arnold, Kelly-Ruth Mercier, Flossie McKnight, Julie Tao, Art Kitching, Aaron Pearl, Janet Walmsley, Tamara Bunker, Tom MacNeill, Wolff Podzun, Kayt Roth / Süre: 112 dakika
 

 

Bu dünya sandığın gibi bir yer değil…


Netflix'in dramalar kategorisinde bu hafta gösterime giren The Unforgivable adlı bu film; yirmi yıl yattıktan sonra hapisten çıkan bir kadının, işlediği suçu hâlâ unutamamış olan topluma geri dönmesini ve arkasında bıraktığı kardeşiyle yeniden bir araya gelme çabasını anlatıyor.

İki polis memurunun ölümü nedeniyle cinayetten hüküm giyen Ruth Slater, işlediği suçun cezasını çekip tahliye edildikten sonra eski yaşamına geri döner, ancak toplum onun geçmişini unutmayı reddeder.

Bir zamanlar evim dediği yerde acımasız yargılamalarla karşı karşıya kalan Ruth'un kefaret için tek umudu, bir zamanlar terk etmek zorunda kaldığı ve uzun süredir görüşmediği kız kardeşini arayıp bulmaktır.

Ruht, kardeşi ile birlikte kendisine yeni bir hayat kurmak istese de öldürdüğü iki polisin akrabalarının şiddetine maruz kalınca kendisini beklenmedik durumların içinde bulur.


Azamet

Yönetmen: Cengiz Kaplan / Oyuncular: Cengiz Kaplan, Nurseli Aksoy, Furkan İnci, Özlem Aksoy, Özgür Yelaldı, Mine Uysal / Süre: 85 dakika
 

 

Haset gibi bir düşman çoğu zaman her şeyi mahvetmeye yeter…


Sinemalarda bu hafta gösterim giren Azamet adlı bu film; üniversiteden mezun olduktan sonra köyüne dönen Kübra'nın, kardeşi Büşra'nın hayatına yeniden müdahil olmasıyla gelişen olayları konu ediniyor.

Büşra, Selçuk, Beyza ve Kübra, ilkokuldan beri yakın arkadaş olan gençlerdir.
İçlerinden sadece Kübra üniversiteye gitmiş, evinden uzakta tahsilini başarıyla tamamlayarak köyüne dönmüştür.

Aradan seneler geçmiş hepsi birer yetişkin olmuş ve kendi ayakları üstünde durabilir hale gelmişlerdir.

İlker ve Büşra'nın arkadaşlıkları ise sevgi ve aşka dönüşmüş, bunu da evlilik ile taçlandırmışlardır.

Bu arada babası Kübra'nın kasabayı izinsiz terk edişinden dolayı hala kızına kinli ve öfkelidir ve onu bu köyde istememektedir.

Bu duruma çok üzülen Büşra kocasını bir kenara çekip kız kardeşinin bir süre kendilerinde kalıp kalamayacağını yoklar.

İlker bunu memnuniyetle kabul edince Kübra bu duruma çok mutlu olur ve onların yanında kalmaya başlar.

Ama gün geçtikçe İlker ve Büşra'nın birbirlerine olan sevgisi ve mutlu evlilikleri Kübra'yı kıskançlığa sürükler.

Bu sırada Kübra okul arkadaşı Beyza'nın annesinin sağda solda büyü ve muska işleri ile uğraştığını duyar ve Esma Hoca'nın evinin yolunu tutar.

Ve böylelikle kardeşinin evliliğini kıskanan Kübra, onların mutluluğunu bozmak için büyücülerle sonu felaketle sonuçlanacak işlerin içine girer.


Baloncuk: Resifin Mucizeleri

Yönetmen: Nick Robinson / Oyuncular: Rose Byrne / Süre: 62 dakika
 

 

Sürüklenen küçücük canlılardan oluşan bir galaksiye doğduğunuzu düşünün…


Netflix'in Doğa ve Ekoloji Temalı Belgeseller kategorisinde 16 Aralık'da gösterime girmesi beklenen Puff: Wonders of the Reef adlı bu film ile yaşamının ilk yılında sağ kalmayı öğrenip serpilen yavru balon balığının hayat dolu bir mercan resifindeki macerasına tanık olun.

Dünyaca ünlü Avustralyalı oyuncu Rose Byrne'ün seslendirdiği bu belgesel, Dünya'nın en fazla çeşitliliğe sahip ekosistemlerinden birinde yaşayan ufak ve sıklıkla gözden kaçan canlıların öyküsünü gözler önüne seriyor.

Bilim insanları, görüntü yönetmenleri ve belgesel yapımcıları, bizi Baloncuk'un minik dünyasına götürmek için ilk kez yeteneklerini bir araya getiriyor.

Böylece belgesel, içinde yaşanan dramaların insan gözüyle algılanmayacak kadar hızlı, yavaş veya küçük olduğu bu dünyaya dair yakından bir bakış sunuyor.

Ayrıca bizim dünyamızı ve onların dünyasını birbirine bağlayan karşılıklı ilişkiyi de vurgulamayı ihmal etmiyor.

Bizim gibi devler tarafından fark edilmeden yaşayan milyonlarca canlıya ev sahipliği yapan hayat dolu Büyük Bariyer Resifi'nde kendine yuva arayan yavru bir balon balığı, fantastik canlılarla dolu harika bir mikro dünyada yolculuk eder.

Dünyaya geldiğinde bir insan tırnağından daha küçük olan yavru bir balık için bu, olağanüstü bir yolculuktur, çünkü bu mercan resifinde her yüzey hayat doludur.

Bu mikro evrende nereye baksanız küçücük hikayeler yaşanır, ama acı gerçek şu ki bu dünyada yiyen birçok şey yem de olur.

Baloncuk için bir tehlike anlamına da gelen bu mercan metropolünün ötesinde onun için daha güvenli sular olabilir, ama bu sığınağı bulmak için Balouncuk garip bir dünyayı aşmak zorundadır.


Resifleri daha önce hiç böyle görmediniz!

Avustralya'da, Büyük Bariyer Resifi'nde çekilen film için özel olarak geliştirilen ileri süper makro teknikler sayesinde izleyiciler, kendilerini âdeta resifin ufak, tuhaf ve muhteşem sakinlerinin göz alıcı dünyasında hissedecek.

Avustralya yapımı ödüllü belgesel filmleri Ocean Odyssey, Kakadu ve Life on the Reef'in ardındaki yaratıcılara ev sahipliği yapan Wild Pacific Media'dan Nick Robinson belgeselin yönetmenliğini üstlendi.

Görüntü yönetmeni ise su altında film yapımı ve fotoğrafçılık alanındaki en gelişmiş teknolojilerde dünya lideri konumunda olan BioQuest Studios'tan Pete West.

Baloncuk: Resifin Mucizeleri (önceden bilinen adıyla Microworlds: Reef)
Netflix'in Avustralya yapımı ilk orijinal belgeseli.


Batı Yakası'nın Hikayesi

Yönetmen: Steven Spielberg / Oyuncular: Ansel Elgort, Rachel Zegler, Ariana DeBose, David Alvarez, Rita Moreno, Brian d'Arcy James, Corey Stoll, Mike Faist, Josh Andrés Rivera, Iris Menas, David Aviles Morales, Sebastian Serra, Ricardo Zayas, Carlos E. Gonzalez, Ricky Ubeda, Andrei Chagas, Adriel Flete, Jacob Guzman, Kelvin Delgado, Carlos Sanchez Falu, Julius Rubio, Yurel Echezarreta, David Guzman, Sean Harrison Jones, Jess LeProtto, Patrick Higgins, Kyle Allen, John Michael Fiumara, Kevin Csolak, Kyle Coffman, Daniel Patrick Russell, Ben Cook, Harrison Coll, Garett Hawe, Myles Erlick, Julian Elia, Tanairi Sade Vazquez, Yesenia Ayal, Gabriela Soto, Juliette Feliciano Ortiz, Jeanette Delgado, Maria Alexis Rodriguez, Edriz E. Rosa Pérez, Ilda Mason, Jennifer Florentino, Melody Marti, Ana Isabelle, Gaby Diaz, Isabella Ward, Eloise Kropp, Paloma Garcia-Lee, Leigh-Ann Esty, Lauren Leach, Brittany Pollack, Kellie Drobnick, Skye Mattox, Adriana Pierce, Jonalyn Saxer, Brianna Abruzzo, Halli Toland, Sara Esty, Talia Ryder, Maddie Ziegler, Andrea Burns, Mike Iveson, Jamila Velazquez, Annelise Cepero, Yassmin Alers, Jamie Harris, Curtiss Cook, Nadia Quinn, Arianna Rosario, Natalie Toro, Maria Alejandra Castillo, David Granados, Mannelly Gonzalez Abreu, Maya Haghighi Guliani, Tyler Myers, Jesseudi Marcelino, German M. Castillo, Ciara Calderon, Aubrey Mills, Leonardo Ro, Adrian Castillo, Luke Joseph Fuentes Duculan, Abigail R. Valdez, Navio Lopez, Victor Cruz, Erik Charlston, Clint De Ganon, Dave Phillips, Silvano Monasterios, Ric Molina, Dan Pearson, Hommy Ramos, Jose Ruiz, Jumaane Smith, Dave Nolan, Roland Morales, Javier Diaz, Chryssie Whitehead, Ron Stroman, Rene Ojeda, Feiga Martinez, Mike Massimino, Ryan Woodle, David Bean, Harvey Evans, Joe Lanza, Savannah Renée Rodriguez, Denia Brache, Lesley Billingslea, Andy Powers, Reginald L. Barnes, Patrick Noonan, Jeff Ward, Pablo Thomas, Paul Niebanck, Ixchel Cuellar, Ricky Garcia, Oscar A. Rodriguez Rojas, José Ramón Rosario, Doreen Montalvo / Süre: 156 dakika
 

 

Aşk mı hayat mı, hangisi daha önemli?..


Arthur Laurents'in kitabı, Leonard Bernstein'ın besteleri, Stephen Sondheim'ın şarkı sözleri ve Jerome Robbins'in tasarım, yönetim ve koreografileri ile 1957'de sahnelenen aynı adlı Broadway müzikalden uyarlanan ve sinemalarda bu hafta gösterime giren West Side Story adlı bu film; 1950'li yılların New York City'sindeki şiddetli rekabetlerin ve genç aşıkların klasik öyküsünde iki farklı etnik kökenden gelen iki ezeli düşman çetenin birbiriyle rekabetinin yanı sıra bu iki çeteye mensup genç bir çiftin imkânsız aşkını anlatıyor.

İki genç arasındaki yasak aşkı ve iki sokak çetesi arasındaki rekabeti konu edinen filmde Tony, Jetler ve Köpekbalıkları adındaki iki çetenin rekabeti arasında kalan bir gençtir.

O, kalbini rakibinin kız kardeşi olan Maria'ya kaptırır.

Çeteler arasındaki bölge savaşı gittikçe yıkıcı hale gelir ve bu savaş ortamında Tony ve Maria'nın aşkı tomurcuklanır.

Onların ilişkisi, çetelerin arasındaki gerginliğin daha da artmasına neden olur.


Bayram Şekeri

Yönetmen: Bilal Kalyoncu / Oyuncular: Öykü Gürman, Ulaş İnan Torun, Deniz Oral, Arben Akış, Aslı Bankoğlu / Süre: 119 dakika
 

 

Bir sevmek bin defa ölmek demekmiş…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren Bayram Şekeri adlı bu film; ebeveynleri ayrılan genç Mete'nin gözünden ailesinin başından geçenleri konu ediniyor ve birbirlerini yıllardır görmeyen anne ile babanın oğulları için büyük bir emekle verdikleri fedakârca mücadeleyi, cesaret ve azmi sinemanın beyaz perdesine taşıyor.

Yusuf ve Pınar'ın bir türlü yürütemedikleri evlilikleri boşanma ile sonuçlanmış, bir daha oğlu Mete'yi göremeyeceğinin korkusunu yaşayan Pınar ise çareyi onu Almanya'ya kaçırmakta bulmuştur.

Aradan geçen on yılda Mete için bir gelecek inşa eden Pınar, bir gün rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldığında beyninde tedavisi mümkün olmayan bir tümör olduğunu öğrenir.

Öldükten sonra oğlunun kimsesizler yurdunda büyümesini istemediğinden de onu babasına emanet etmek için Türkiye'ye geri getirir.

Bir çocuğun çevresinde yeniden toparlanmaya çalışan tükenmiş bir ailenin hikâyesini konu eden bu dokunaklı filmde annenin geri dönüşü ile birbirleriyle ilk defa karşılaşan baba ve oğlunun duygusal ve dram dolu hikâyesi farklı ve hüzünlü bir dille anlatılıyor.


Bekle Bizi Vahşi Doğa!

Yönetmen: Harry Cripps, Clare Knight / Oyuncular: Jacki Weaver, Guy Pearce, Isla Fisher, Rachel House, Eric Bana, Wayne Knight, Kylie Minogue, Diesel La Torraca, Gia Carides, Angus Imrie, Aaron Pedersen, Kameron Hood, Tim Minchin, Keith Urban, Charmaine Bingwa, Miranda Tapsell, Aislinn Derbez, Celeste Barber, Jack Charles, John Leary, Adelaide Kennedy, Liam Knight, Fletcher Kennedy, Lachlan Power, Thelma Plum, Kiara Marr, Lilah Yow Yeh / Süre: 95 dakika
 

 

Farklı olan şeylerin de güzel olabileceğine dair bir kanıt…


Netflix'in Aile Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren Back to the Outback adlı bu animasyon komedisi; tehlikeli görünmelerine rağmen tamamen yanlış anlaşılmış olan, aslında çok iyi kalpli ve yuvalarını bulmak için esaretten kaçan bazı hayvanların hikayesini anlatıyor.

Avustralya'nın en ölümcül canlılarından oluşan sıra dışı bir grup, insanların onlara sanki birer canavarmış gibi baktığı sürüngen evinde kapalı tutulmaktan bıkar ve hayvanat bahçesinden kaçmak için cüretkâr bir plan yapar.

Amaçları pulları ve dişleri nedeniyle yargılanmadan uyum içinde yaşayacakları Outback kırsalına gitmektir.

Kendine güvenen kertenkele Zoe, aşk acısı çeken örümcek Frank ve hassas akrep Nigel'dan oluşan grubun lideri, altın gibi bir kalbe sahip zehirli yılan Maddie'dir.

Baş düşmanları olan sevimli ancak kötü kalpli koala beklenmedik bir şekilde onlarla birlikte kaçtığında Maddie ve ekibi onu da yanlarına almak zorunda kalır.

Böylece grubun Avustralya'yı bir uçtan bir uca dolaştıkları baş döndürücü ve gülünç yolculukları başlar.

Üstelik peşlerinde hayvanat bahçesi çalışanı Chaz ve macera peşindeki küçük kopyası da vardır.


Dayı: Bir Adamın Hikâyesi

Yönetmen: Uğur Bayraktar / Oyuncular: Ufuk Bayraktar, Gizem Karaca, Ahmet Varlı, Turgut Tunçalp, Beste Bereket, Timur Ölkebaş, Ümit Çırak, Murat Akkoyunlu, Recep Çavdar, Banu Fotocan, Kadir Toprak Karaman, Efe Cevahir Bayraktar / Süre: 125 dakika
 

 

Büyütürsem derdimi, büyüttüğüm derdim küçültür beni, eğer küçültürsem o derdi, işte o dert o zaman büyütür beni…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren; Dayı: Bir Adamın Hikâyesi adlı bu film, adil ve sevilen bir kabadayının hikâyesini odağına alıyor.

Cesareti, merhameti ve adalet duygusu daha küçük yaştayken içine yerleşmiş olan ana karakter, köydeki haylazlıklarından bıkmış olan ailesi tarafından çalışması için İstanbul'da kahvehanecilik yapan köylüleri Seyfi'nin yanına gönderilir.

Bununla birlikte kendisinin, olaylar silsilesiyle kabadayılar alemine girişi ve dillere destan olacak zirveye yükseliş hikayesi başlar.

 

Encounter

Yönetmen: Michael Pearce / Oyuncular: Riz Ahmed, Octavia Spencer, Lucian-River Chauhan, Aditya Geddada, Rory Cochrane, Shane McRae, Janina Gavankar, Misha Collins, Stefan Sims, Brennan Keel Cook, Bill Dawes, Keith Szarabajka, Antonio Jaramillo, Melissa Jo Bailey, Joanna Strapp, Kennedy Chrisette, Robert Morgan, Sherry McFarland, Jolene Matamoros, Abraham Amkpa, Dann Fink, Daphne Gaines, Bridget Hoffman, Olenka Wos Kimball, Romy Cutler-Lengyel, Joey Naber, Matt Nolan, Loren Raye, Emilio Garcia-Sanchez, Frank Edward, Michael G. Kehoe, Peter Nikkos, Alisha Seaton / Süre: 108 dakika
 

 

Ne tür bir tehlike içinde oldukları hakkında hiçbir fikri olmayan bir aile…


Amazon Prime Video Türkiye'nin aralık ayı programı kapsamında bu hafta gösterime giren Encounter adlı bu filmde; donanımlı bir deniz kuvvetleri askerinin iki küçük oğlunu gizemli bir tehditten kurtarmak için çıktığı görev tehlikeli boyutlara doğru sürükleniyor.

İki kardeş, onları insanlık dışı bir tehditten korumaya çalışan babalarıyla birlikte kaçar.

Yolculukları onları giderek daha tehlikeli yönlere sürüklerken çocuklar, acı gerçeklerle yüzleşmek ve çocukluklarını terk etmek zorunda kalır.


Evdekiler

Yönetmen: Julius Berg / Oyuncular: Maisie Williams, Sylvester McCoy, Rita Tushingham, Jake Curran, Andrew Ellis, Ian Kenny, Stacha Hicks, Michael Yates / Süre: 92 dakia
 

 

Avın avcı olduğu korkutucu bir gerilim…


Netflix dizileri The Forest ve Osmosıs ile tanınan Julius Berg'in yönetmenliğini üstlendiği, Game of Thrones'taki Arya rolüyle unutulmazlar arasına giren, en son New Mutants filminde de gördüğümüz Maisie Williams'ın başrolünde olduğu, sinemalarda bu hafta gösterime giren The Owners adlı bu film; yaşadıkları kasabada yaşlı ve zengin bir çiftin evini soymaya kalkan bir grup arkadaşın, çiftin göründükleri kadar savunmasız olmadıklarını fark etmeleriyle gelişen olayları konu ediniyor.

Yaşadıkları kasabanın yaşlı ve zengin çifti Huggins'lerin evini soymaya karar veren üç arkadaş, çiftin yemeğe çıktıkları bir akşam evlerine girerler.

Fakat evdeki kasayı hesapladıkları/düşündükleri gibi açmayı başaramayınca planlarını değiştirmek zorunda kalırlar.

Mary yeni plana karşı çıksa da ekip kasayı açmadan gitmek istemez.
Bilmedikleri şey ise Huggins'ler aslında göründükleri gibi masum ve zayıf değildir.

Tek amaçları biraz para bulup kasabadan kaçmak olan soyguncular, hayatta kalabilmek için adeta labirente dönüşen bu evden kurtulmak için amansız bir mücadeleye girişir.


İki

Yönetmen: Mar Targarona / Oyuncular: Pablo Derqui, Marina Gatell, Esteban Galilea, Anna Chincho Serrano, Kandido Uranga / Süre: 70 dakika
 

 

Bir krize göbeğinden bağlanmış iki yabancının deneysel mücadelesi…


Netflix'in İspanya Yapımı Gerilim Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren Two (Dos) adlı bu filmde; bir kadın ve bir erkek, birbirini tanımayan iki yabancı, çıplak bir şekilde uyandıklarında kendilerini karınlarından birbirlerine dikilmiş halde bulur.

Nerede olduklarından ya da ne olduğu konusunda hiçbir fikirleri olmayan ve büyük bir dehşet yaşayan iki yabancı, yaşananların ardında kimin olduğunu bulmaya çalışırlar.

Ancak onlar, korkunç durumun sorumlusunun kim olduğunu öğrendiklerinde daha da şaşkına dönerler.

 

Keşke Benim Olsan 2

Yönetmen: Claudio Norza / Oyuncular: Ludovica Francesconi, Giancarlo Commare, Gaja Masciale, Jenny De Nucci, Désirée Giorgetti, Giorgio Lupano, Loredana Bertè, Jozef Gjura, Giuseppe Futia, Riccardo Niceforo, Giovanni Bissaca, Elia Tedesco, Giorgio Serra, Franca Pellecchia, Diego Giangrasso, Osey Lucky, Demo Viola, Lorenzo Rapazzini, Angelica Giusto, Elena Paoli, Christian Nerone / Süre: 100 dakika
 

 

Zıt kutuplar her zaman birbirini çeker mi?..


Netflix'in İtalya Yapımı Romantik Komediler kategorisinde bu hafta gösterime giren Still Out of My League adlı bu devam filminde; Marta hayallerindeki erkekten ayrıldıktan sonra aşkı bir sanatçıda yeniden bulur, ancak hayat, bu genç kadına ve arkadaşlarına sürprizler sunmaya devam eder.

Çünkü Marta teorikte hep aynı senaryoyu izler, ulaşamayacağı bir adam bulur, peşine düşerek ona boyun eğdirir, ama sonu hep karmaşık duygularla biter.

 

Koruyucu Melek

Yönetmen: Victor Vu / Oyuncular: Amee, Trúc Anh / Süre: 124 dakika
 

 

Ne dilediğine dikkat et, çünkü bir gün gerçek olabilir…


Netflix'in Vietnam Yapımı Korku Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime girmesi beklenen The Guardian (Thiên Than Ho Menh) adlı bu filmde; genç bir pop yıldızının şok edici intiharından sonra, onun yerini alan yeni şarkıcı kendini paralel bir hayat yaşarken bulur.

Her zaman bir yıldız olmayı hedefleyen bir üniversite öğrencisi olan Mai Ly ünlü olmak istemektedir.

Onun bu arzusu o kadar güçlüdür ki, kadın şarkıcı Lam Phuong'un destek grubuna katılmak için eğitimini bırakmaya istekli olması, en iyi arkadaşı Huyen'i son derece endişelendirir.

Ama bu genç öğrenci, her şeye rağmen parlak spot ışıklarına kendisini kaptırır ve en yakın arkadaşı Huyen'in tüm tavsiyelerini unutur.

Phuong ve Ly arasındaki dostluk ilerlediğinde, ikisinin de mücadele etmesine neden olan bir olay meydana gelir.

Bu konuda ne yapması gerektiğini Kumanthong bebeğine sorduktan sonra Ly, kariyerden aşka kadar her şeyi başarıyor gibi görünür ama o hala Phuong'un gölgesindedir.

Vietnam şov dünyasını, Kumanthong bebeklerinin manevi unsurları ve tılsımı ile birleştirirken filmde Ly'nin başarısı kazanıldı mı, yoksa başka güçler tarafından mı desteklendi bu belli değildir.


Lain

Yönetmen: Onur Aldoğan / Oyuncular: Yalın Cengiz, Sinan Taşkan, Funda Dönmez, Asuman Özdemir, Rıfat Kanpara, Doruk Emek / Süre: 90 dakika
 

 

Geçmişinden kaçabilirsin belki ama onlardan asla…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren Lain adlı bu film; travmatik geçmişiyle yüzleşmek için doğup büyüdüğü köye eşi Ece ile birlikte geri dönen Can'ın hikâyesini anlatıyor.

Can, dramatik ve travmatik bir geçmişe sahip gizem dolu bir kişidir.

Küçük yaşta yaşadığı olaylardan kurtulmak için doğup büyüdüğü köyü terk edip kendine yeni bir hayat kurmayı tercih etmiş, olanlarla yüzleşmek yerine geçmişinden kaçmıştır.

Çok küçük yaşta annesini ve babasını kaybettiği için hayatta kalan tek akrabası babaannesidir.

Hayatının büyük bir bölümünü memleketinden uzakta, devlete ait bir okulda yatılı okuyarak geçiren Can, peşini bırakmayan geçmişi yüzünden evliliği ve gündelik hayatı da tam bir kâbusa dönüşmüştür.

Bunun üzerine günlerden bir gün Can, geçmişi sırlar ile dolu olan ve hayatı boyunca peşini bırakmayan kabuslarına son verebilmek için eşi Ece ile birlikte Zonguldak'taki köyüne doğru yola koyulur.

Köy gereğinden fazla tenha, sessiz ve terk edilmiş vaziyettedir, hatta içlerinde Can'ın babaannesinin de olduğu birkaç kişinin dışında köyde kimsecikler yoktur.

Üstelik garip ve ürktücü bir halleri olan bu insanlar hiç de misafirperver değildir.

Bu köyde olup biteni anlamak için birkaç gün kalmaya karar verdiklerinde Can, köy gezintisi sırasında gizemli geçmişiyle hesaplaşırken bir yandan da köyü bu hale getiren bir lanet ile yüzleşir.

Ece'nin birtakım varlıklar tarafından kaçırılması ise bardağı taşıran son damla olur.

Can, eşini onlardan geri almak için ölesiye bir mücadeleye koyulur.

 

Matrix

Yönetmen: Lana Wachowski, Lilly Wachowski / Oyuncular: Keanu Reeves, Laurence Fishburne, Carrie-Anne Moss, Hugo Weaving, Gloria Foster, Joe Pantoliano, Marcus Chong, Julian Arahanga, Matt Doran, Belinda McClory, Anthony Ray Parker, Paul Goddard, Robert Taylor, David Aston, Marc Aden Gray, Ada Nicodemou, Deni Gordon, Rowan Witt, Eleanor Witt, Tamara Brown, Janaya Pender, Adryn White, Natalie Tjen, Bill Young, David O'Connor, Jeremy Ball, Fiona Johnson, Harry Lawrence, Steve Dodd, Luke Quinton, Lawrence Woodward, Michael Butcher, Bernard Ledger, Robert Simper, Chris Pattinson, Nigel Harbach, Mike Duncan, Nash Edgerton, Rana Morrison, Steve Rutherford, Cody Zacharias / Süre: 136 dakika
 

 

Eğer o rüyadan uyanamıyorsan, gerçek olup olmadığını nasıl ayırt edersin?..


Lana Wachowski ile Lilly Wachowski'nin adını altın harflerle sinema tarihine yazmalarını sağlayan efsane film The Matrix, bu hafta, serinin son filmi Matrix: Ressurrections'un 15 Aralık'ta vizyona girmesi nedeniyle sadece Imax salonlarda yeniden gösteriliyor.

Yıllar sonra bir kez daha vizyon yüzü gören bu filmin hikayesinde iki gerçeklik vardır; biri yaşanan, öteki yaşamın ötesinde olan gerçeklik.

Bunlardan biri rüya, öteki ise Matrix'tir.

Serinin bu ilk filminde kavrayamadığı bir şeylerin yaşamını kontrol ettiğini bilen Neo, Matrix hakkındaki gerçeği araştırmaya karar verir.

Böylelikle bir hacker olan Neo ile ona yaşadığı hayatın Matrix adında bir simülasyon olduğunu gösteren Trinity ve Morpheus'un düzene karşı verdikleri bir savaşın içinde kendini bulur.

 

Monsta X: The Dreaming

Yönetmen: Oh Yoon-Dong, Sung Sin-Hyo / Oyuncular: Shownu, Minhyuk, Kihyun, Hyungwon, Joohoney, I. M. / Süre: 90 dakika
 

 

Meydan oku, geliştir ve hayal et…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren Monsta X: The Dreaming adlı bu belgesel; ünlü K-Pop grubu Monsta X üyelerinin özel röportajlarından, konser görüntülerinden ve ABD'de geçen dönemlerinden kolajlar içeriyor.

Film; kuvvetli, ikonik ve üstün performanslarıyla tanınan K-pop ve pop grubu MONSTA X'in dünyanın dört bir yanında onları çok seven hayranlarına yürekten bağlılığını ele alıyor.

Hayranlarına hediye niteliğindeki bu yepyeni film grup üyeleriyle yapılmış özel röportajlar, Amerika'da geçirdikleri zamanlardan kişisel hikâyeler ve grubun Fandom'ı MONBEBE için özel olarak hazırlanmış bir konser klibi de dâhil olmak üzere son altı yıldaki zorlu yolculuklarına samimi bir bakış sunuyor.

Bu kaçırılmayacak sinema etkinliği aynı zamanda liste başı hitlerinin yüksek enerjili müzik performanslarını ve yakında çıkacak albümlerine özel bir bakış da içeriyor.

MONSTA X muhteşem başarılarını ve çarpıcı geleceğini sizinle birlikte kutlamak istiyor!

 

Nijerya Usulü

Yönetmen: Kunle Afolayan / Oyuncular: Rachel Oniga, Kunle Remi, Segilola Ogidan, Efa Iwara, Linda Osifo, Abayomi Alvin, Mercy Johnson Okojie, Ade Laoye, Carol King, Lateef Adedimeji, Uzoamaka Aniunoh, Jude Chukwuka / Süre: 121 dakika
 

 

Bu Noel başka bir Noel…


Netflix'in Nijerya Yapımı Romantik Komediler kategorisinde 16 Aralık'ta gösterime girmesi beklenen A Naija Christmas adlı bu filmde; bir annenin Noel dileği ve beraberinde gelen büyük ödül, oğulları arasında kıran kırana bir rekabet başlatır.

Her biri, ilişkilerinde farklı zorluklarla karşı karşıya olan üç erkek kardeş, Noel tatili sırasında aşkı bulur.

Bir annenin Noel dileği ve gerçekleşmesi hâlinde vadettiği büyük ödül, oğulları arasında şiddetli bir rekabete yol açar.

Nollywood'un saygın emektarı Rachel Oniga, bu filmde kadın aile reisi rolünde güçlü ve bol bol güldüren bir oyunculuk sergiliyor.

 

Peter Rabbit: Kaçak Tavşan

Yönetmen: Will Gluck / Oyuncular: Rose Byrne, Domhnall Gleeson, David Oyelowo, James Corden, Colin Moody, Margot Robbie, Elizabeth Debicki, Aimee Horne, Lennie James, Hayley Atwell, Damon Herriman, Rupert Degas, Sia, Sam Neill, Ewen Leslie, David Wenham, Will Reichelt, Matt Villa, Stewart Alves, Tim Minchin, Tara Morice, Dave Lawson, Alex Blias, Jude Hyland, Neil Hayes, Neveen Hanna, Shona Tough, Tom Golding, Tina Maskell, Andy Gathergood, Nigel Cooke, Will Irvine, Thomas Nelstrop, Vivienne Awosoga, Kevin MacIsaac, Lily Hall, Raelee Hill, Owen Beamond, Jonathan Elsom, Jack Andrew, Harry Peek, Matt Newport, John Batchelor, Eliza Logan, Maddison-Cleo Musumeci, Joshua Kim, Ingrid Macaulay, Zoe Cash, Chika Yasumura, Callum Macgown, Simon Edds, Rowan Chapman, Andrea Berchtold, Dalip Sondhi, Chantelle Jamieson, Megan Smart, Taylor Ferguson, Nick Chopping, Lance Kerfuffle, Buckminster Kerfuffle, Alexandra Gluck, Taryn Gluck, Anthony Vercoe, Anton Grimus, Mia Willis, Russell Penton, Isla Hawkins, Gordon Waddell, Dean Gould, Yasca Sinigaglia, Stephen Murdoch, Philip Partridge, Mike Duncan, Connor Van Vuuren, Omar Alboukharey, Neilesh Ambu, Boxer, Victoria Ferrara, Akira Fujii, Bruce Guo, Clement Hicks, James Dobbins Jones, Fen Leon, Buffy Anne Littaua, Genna Merrin, David Nash, An Ngo-Lang, Ceren Ocal, Nick Owenford, Sam Sahota, Davina Sitaram, Keith Stribling, Yoji Tatsuta, Carmen Teixeira, Peter Trevor, Matt Tyzack, Faizan Munawar Varya, Renee Ware, Shakila Zab / Süre: 93 dakika
 

 

İrdelenecek pek çok hikâyesi olan son derece zengin bir dünya…


Netflix'in Kitaplardan Uyarlanan Aile Komedileri kategorisinde bu hafta gösterime girmesi beklenen Peter Rabbit 2: The Runaway adlı bu animasyon filminde; maceraperverliğini dizginleyemeyen Tavşan Peter'ın, kendisinin bu yönünün takdir edildiği bir çevrede yaşadığı serüvenler anlatılıyor.

Serinin ilk bölümünde sakin bir şekilde hayatlarını sürdürmeye devam eden Peter Rabbit ve arkadaşlarının, Bay McGregor'un ortaya çıkmasıyla hayatları karışık bir hal almıştı.

Thomas McGregor ile Peter Rabbit, McGregor Malikanesi'ndeki bahçenin kontrolünü ele geçirmek için sebze yasağı olan bir savaş vermişlerdi.

Serinin bu devam filminde Bea, Thomas ve tavşanlar eğreti bir aile kurarlar ama görünüşe göre Peter tüm çabalarına karşın afacanlık namından kurtulamamaktadır, Thomas ile Peter arasında ise kırılgan bir ateşkes vardır.

Bu arada Bea, bir yayıncının kitabını seri haline getirme düşüncesini öğrendiğinde insan ve tavşanlardan oluşan bu derme çatma aile, Nigel Basil-Jones'un yayınevinin bulunduğu büyük Gloucester şehrine doğru yola çıkar.

Büyüleyici ve güler yüzlü Basil-Jones kitaptan etkilenir, fakat Peter'ın özünde kim olduğunu yanlış anlamış olabilir ve bu yanlış anlama Peter'ı kendinden şüphe duyma ağına düşürür.

Evet, onlar belki tavşan olabilirler ama tıpkı bizim gibiler; onlar bir aile, insanlarla aynı çatışmalara ve zorluklara, hedeflere ve heveslere sahiplerdir.

Sonuçların ne olacağı konusunda endişelenmeden ilerleyen Peter çok hata yapar ama her zaman emin adımlarla ilerler; her zaman en iyisini kendisinin bildiğini düşünür.

Bahçeyi fetheden Peter gözünü daha büyük bir dünyaya diker ve macera peşinde bahçeden dışarı çıkarak kendini afacanlığının takdir edildiği bir dünyada bulur.

Ancak, ailesi onu aramak için her şeylerini riske atınca, Peter'ın ne tür bir tavşan olmak istediğini çözme vakti gelir ve başı dertte olan ailesini kurtarmak için zorlu bir maceraya atılır.

 

Petrov Grip Oldu

Yönetmen: Kirill Serebrennikov / Oyuncular: Semyon Serzin, Chulpan Khamatova, Yuliya Peresild, Yuri Kolokolnikov, Yuriy Borisov, Ivan Dorn, Aleksandr Ilin, Sergey Dreyden, Olga Voronina, Timofey Tribuntsev, Semyon Shteynberg, Georgiy Kudrenko, Husky, Ivan Ivashkin, Nikolai Kolyada, Elene Mushkaeva, Aleksandra Revenko, Vladislav Semiletkov, Varvara Shmykova / Süre: 145 dakika
 

 

Bir katil öldüğünde geçmişinde öldürdüğü bütün insanların hayaletleri yatağının etrafında toplanırmış…


Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışan ve Başka Sinema iş birliğiyle sinemalarda bu hafta gösterime giren Petrov's Flu (Petrovy v grippe) adlı bu filmde; grip olan ve sürekli öksüren çizgi roman sanatçısı Petrov, arkadaşı Igor tarafından uzun bir yürüyüşe çıkarılır.

Yürüyüş sürecinde rüya ile gerçek arasındaki sınır gittikçe belirsiz hale gelir ve yavaş yavaş, Petrov'un çocukluk anıları yeniden ortaya çıkar ve şimdiki zamanla iç içe geçer.

Gerçekle fantezi arasında gidip gelen ilginç olayların art arda yaşandığı Sovyetlerin son döneminden günümüze uzanan film, masal ile kâbus arası bir Rusya portresi sunarken, hayal ve hakikat gerçek ve mecazi bir hastalığın pençesinde kâbusa dönüşür.

 

Satranç

Yönetmen: Philipp Stölzl / Oyuncular: Clemens Berndorff, Samuel Finzi, Gerhard Flödl, Luisa-Céline Gaffron, Rolf Lassgård, Andreas Lust, Oliver Masucci, Paul Matic, Lukas Miko, Birgit Minichmayr, Maresi Riegner, Julian Rohrmoser, Albrecht Schuch, Moritz von Treuenfels, Sebastian Winkler, Johannes Zeiler, Hans Peter Edlmayer / Süre: 110 dakika
 

 

Bu oyunda tüm amaç rakibinizin egosunu yenmektir…


Stefan Zweig'ın ülkemizde Satranç ismiyle yayımlanan en çok okunan eserinden uyarlanan ve sinemalarda bu hafta gösterime giren The Royal Game (Schachnovelle) adlı bu filmde; 1938 yılında, Avusturyalı, varlıklı bir noter olan Josef Bartok, Viyana'da bir gemi seyahati sırasında sakladığı önemli bilgiler yüzünden Naziler tarafından tutuklanır.

Gestapo karargahına götürülen Barok, Nazi yetkilileriyle iş birliği yapmayı ve ele aldığı davalar hakkında bilgi vermeyi reddettiği için hücre hapsine gönderilir.

Türlü işkencelere maruz kalan Barok'un esaret altında hayatta kalmasına ve kendisine verilen zihinsel ıstırabın üstesinden gelmesinde bir satranç kitabı yardımcı olur.

Josef, akıl sağlığını yitirmek üzereyken tesadüfen bulduğu bu satranç kitabı onun hayata tutunmasını sağlar.

Kitabı satır satır baştan sona ezberleyen Josef, daha önce hiç oynamadığı bu oyunda ustalaşır.

Sonunda özgürlüğüne kavuştuğunda ise, kader onu New York'a giden gemideki satranç turnuvasında dünya satranç şampiyonuyla karşı karşıya getirir.

Bu karşılaşma ikisinin de satranç tahtasında hünerlerini konuşturacağı nefes kesici bir düello olacaktır.

 

Selam Yabancı

Yönetmen: Maria Torres / Oyuncular: Harold Azuara, Annie Cabello, Estefi Merelles, Alicia Vélez / Süre: 100 dakika
 

 

Kimse seni tanımadığında istediğin kişi olma özgürlüğüne sahip olmanın dayanılmaz hafifliği…


Netflix'in Meksika Yapımı Gençlik Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren Anonymously Yours (Anónima) adlı bu filmde; yanlışlıkla atılan bir mesaj sanal bir arkadaşlığa dönüşür.

Yanlışlıkla gönderilen bir mesaj Valeria ve Alex'in hayatlarının kesişmesine neden olur.

Birbirlerini tanımadan mesajlaşmaya başlayan ve birbirlerine kur yapan ikili aralarında sanal bir arkadaşlık geliştirir.

Bir süre sonra ikisi arasında romantik bir yakınlaşma başlar, ancak onların bilmediği şey gerçek hayatta da tanışmış olmalarıdır.

Yetişkinliğe geçiş temalı bu romantik filmin başrollerinde sosyal medya yıldızları Ralf ve Annie Cabello yer alıyor.

 

Tanrı'nın Eli

Yönetmen: Paolo Sorrentino / Oyuncular: Filippo Scotti, Toni Servillo, Teresa Saponangelo, Marlon Joubert, Luisa Ranieri, Renato Carpentieri, Massimiliano Gallo, Betty Pedrazzi, Biagio Manna, Ciro Capano, Enzo De Caro, Lino Musella, Sofya Gershevich, Birte Berg, Alessandro Bressanello, Cherish Gaines, Lubomir Misak, Roberto Oliveri, Alfonso Perugini, Carmen Pommella, Dora Romano, Adriano Saleri / Süre: 130 dakika
 

 

Anlatacak bir hikayen varsa bekleme, dökül o zaman!..


Venedik Film Festivali'nde Jüri Büyük Ödülü dâhil iki ödül alan ve Netflix'in İtalya Yapımı Dramalar kategorisinde 15 Aralık'da gösterime girmesi beklenen The Hand of God adlı bu filmde; 1980'lerde Napoli'de futbola duyduğu sevginin peşinden giderken bir aile trajedisiyle sarsılan genç Fabietto'yu yönetmenliğe giden belirsiz ama parlak bir gelecek bekler.

Oscar ödüllü senarist ve yönetmen Paolo Sorrentino (Il Divo, Muhteşem Güzellik, The Young Pope) bu kez 1980'lerde çalkantılı bir dönemden geçen Napoli'ye giderek Fabietto Schisa adlı bir gencin öyküsünü anlatıyor.

Efsane futbolcu Diego Maradona'nın Napoli'ye gelişi gibi keyifli sürprizlerle dolu olan bu filmde beklenmedik bir trajedi de yaşanıyor.

Kaderin üzerine düşen rolü oynamasıyla neşe ve keder iç içe geçerken Fabietto'nun geleceği de şekilleniyor.

Sorrentino bugüne kadarki en kişisel filmi için memleketine dönerek kadere, aileye, spora, sinemaya, aşka ve kayba dair bir öykü anlatıyor.

 

Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrim içi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2021 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.


beIN CONNECT

Türkiye'nin ödemeli televizyon sistemi Digitürk'ün izleyicilerine diledikleri zaman diledikleri içeriklere ulaşma imkânı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT'in zengin kütüphanesinde ağustos ayının bu ikinci haftasında öne çıkan filmler şöyle;

  • Annemsiz 10 Gün (10 jours sans maman / 10 Days Without Mum, 2020)
  • Bütün Hayatım / Şimdi ya da Asla (All My Life, 2020)
  • Capone (Fonzo, 2020)
  • Karanlık Yolculuk (Wander Darkly, 2020)
  • Olly ve Korsan Hazinesi (Dive Olly Dive and the Pirate Treasure, 2013)

MUBI

Sinemanın her türlü form ve büyüklükteki ekranda izlenmesi gerektiğine inanan ve 10 milyondan fazla sinemaseveri aynı çatı altında buluşturan MUBI'nin, dünyanın her yerinden en yeni yönetmenlerden en çok ödül kazananlara uzanan zengin programı yepyeni içeriklerle izleyiciyle buluşmaya devam ediyor.

Uzman ekiplerin festivalleri tarayarak bulup çıkardıkları birbirinden güzel, heyecanlı ve orijinal filmlerle hazırladıkları; özel kuşakları, yönetmen retrospektifleri, önde gelen film festivallerinden gösterimlerin yer aldığı yapımlar arasında bu hafta öne çıkan filmler şöyle;

  • Bab'Aziz: Ruhunu Tefekkür Eden Prens (Bab'Aziz, 2005)
  • Gurbet Kuşları (1964)
  • Parlak Yıldız (Bright Star, 2009)
  • Senin Adın (Kimi no na wa / Your Name, 2016)
  • Sessizlik (Tystnaden / The Silence, 1963)
  • Undine (2020)
  • Yeraltı (2012)

Netflix

190'dan fazla ülkede 209 milyonu aşkın ücretli kullanıcının farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmleri izlediği, dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti sunan Netflix'in ağustos ayının bu ikinci haftasında kütüphanesine eklediği filmler şöyle;

  • Amsterdam'dan Anadolu'ya (Amsterdam to Anatolia, 2019)
  • Aya Uyurken (While Aya Was Sleeping, 2016)
  • Bad Boys: Her Zaman Çılgın (Bad Boys for Life, 2020)
  • Baraka (The Shack, 2017)
  • Bir Düzine Yaz (A Dozen Summers, 2015)
  • Cezayir'de Mum Işığı (Candlelight in Algeria, 1944)
  • Clive Davis: Hayatımızın Film Müziği (Clive Davis: The Soundtrack of Our Lives, 2017)
  • Çatışma (Eshtebak / Clash, 2016)
  • Düşmanlar (The Enemies / De vijanden, 1968)
  • Falafel (2006)
  • Fast Color: Gücünü Serbest Bırak (Fast Color, 2018)
  • Gerisayım (Countdown, 2019)
  • Işıltılı Hayatlar (Sparkle, 2012)
  • İki Kadın Arasında (Between Two Women, 2004)
  • İskeledeki Kuzgun (The Raven on the Jetty, 2015)
  • Kaçak (Mud, 2012)
  • Kaliforniya'da Noel (A California Christmas, 2020)
  • Korkunun Beşiği (Cradle of Fear, 2001)
  • Kutsal Savaşçılar (Tian di ying xiong / Warriors of Heaven and Earth, 2003)
  • Marjoun ve Uçan Başörtüsü (Marjoun and the Flying Headscarf, 2019)
  • Mavi Dudaklar (Blue Lips, 2014)
  • Mekke'ye Karşı (Facing Mecca, 2017)
  • Ölüm Emri (Eye in the Sky, 2015)
  • Sadece Merhamet (Just Mercy, 2019)
  • Seberg (2019)
  • Seçilmiş (The Giver, 2014)
  • Sevgili Oğlum (Weldi / Dear Son, 2018)
  • Sıradan Aşk (Ordinary Love, 2019)
  • Siyah Giyen Adamlar: Global Tehdit (Men in Black: International, 2019)
  • Soygun (The Steal, 1995)
  • Yarık Dudak (Cleft Lip, 2018)
  • Yukon Ataması (The Yukon Assignment, 2018)

PuhuTV

Doğuş Holding çatısı altında kurulan ve "Sen Nasıl İzlersen" sloganıyla faaliyetlerini sürdüren PuhuTV; bilgisayar, mobil cihazlar ve akıllı televizyonlar üzerinden erişilebilen uygulama yayınlarının yanı sıra film, dizi, çocuk türlerinde yerli ve yabancı içerikler sunmaya devam ediyor.

İnternet üzerinden hizmet veren bir medya sağlayıcısı olan PuhuTV'nin yabancı filmler kategorisinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle;

  • Altın Dağı (Hanyut / Mountain of Gold, 2012)
  • Beraber Yaşasaydık (Et si on vivait tous ensemble? / All Together, 2011)
  • Çiçeklerin Günü (Day of the Flowers, 2012)
  • Fransa Turu (Tour de France, 2016)
  • Iris (2011)
  • Karmaşık (Entanglement, 2017)
  • Mayıs'ta 4 Gün (4 Tage im Mai / 4 Days in May, 2011)
  • Mutlu 140 (Felices 140 / Happy 140, 2015)
  • Pete Smalls Öldü mü? (Pete Smalls Is Dead, 2010)
  • Uzay Parkı (Astro Gardener, 2019)

Tivibu

Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu, bu ay 2020 ve 2021'e damga vuran filmleri ekrana taşıyarak aralık ayını birbirinden heyecanlı macera filmleriyle renklendiriyor.

Bu ay, Kırmızı Halı filmleri arasında En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ı sahibi "Joker" ve üç Oscar ödüllü Nomadland dikkat çekiyor.

Ayrıca "Cruella", "Kara Dul" ve "Orman Gezisi" gibi aksiyon-macera dolu yapımlar ile korku filmi sevenler için "Korku Seansı: Katil Şeytan" filminin yanı sıra John Krasinski imzalı "Sessiz Bir Yer 2" da izleyiciyle buluşmak için gün sayıyor.

93'üncü Akademi Ödülleri'nde En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Kadın Oyuncu Oscar'larını toplayan Nomadland, Kırmızı Halı klasöründe öne çıkan yapımlardan biri.

Tivibu'da her zaman olduğu gibi yine çocuklar için özel içerikler de yer alıyor; eğlenceli bir aile filmi olan "8-Bit Christmas" ile ünlü basketbolcu LeBron James'in, Michael Jordan'ın mirasını devam ettirdiği animasyon filmi "Space Jam: Yeni Efsane" de izleyicilerle buluşuyor.

Seç İzle klasöründe ise üç ev hanımının maceralarını konu alan "Suç Kraliçeleri" ile Matthew McConaughey ve Hugh Grant'i bir araya getiren "The Gentlemen" ve Pavarotti'nin bir müzik efsanesine dönüşmesini anlatan "Pavarotti" gibi iddialı yapımlar yer alıyor.


Kült filmler, Engelsiz Tivibu klasöründe

On yıldan uzun süredir görme ve işitme engellilerin TV deneyimini kolaylaştıran Tivibu, Engelsiz Tivibu klasöründe birçok kült filmi ekrana taşıyor.

Bu klasörde; Joaquin Phoenix'e Oscar kazandıran "Joker" filminin yanı sıra bir Christopher Nolan filmi olan "Dunkirk ile Dwayne Johnson, Karen Gillan gibi oyuncuları buluşturan "Jumanji: Vahşi Orman" gibi önemli yapıtlar yer alıyor.

Batman serisinin unutulmaz filmi "The Dark Knight (Kara Şövalye)", minik izleyicilere hitap eden "Karlar Kralı Norm", Keanu Reeves'in unutulmaz filmi "The Matrix" ve bilimkurgu yapımı "Yarının Sınırında", bu ay Engelsiz Tivibu klasöründe yer alan filmler arasında.

Vizyonda olduğu dönemde büyük ses getiren "7. Koğuştaki Mucize", bol ödüllü film "Pi'nin Yaşamı", "Sadakat Yolunda" ve "Sahaf" da bu klasörün öne çıkan filmleri.

Komedi dalında ise Son Macera izleyiciyle buluşuyor.

Her ay bilim kurgudan aksiyona, komediden animasyona uzanan farklı türlerdeki otuz beş film Engelsiz Tivibu klasöründe görme ve işitme engelli izleyicilerle buluşuyor.

Tivibu kumandasından 555'i tuşlayarak buradaki sesli ve alt yazılı yönlendirme videosu sayesinde Engelsiz Tivibu'ya ulaşabilen kullanıcılar, sesli betimleme ve betimlemeli altyazı seçeneği ile bu hizmetten yararlanabiliyor.

Tivibu, pandemiden dolayı sinemada gösterime girememiş macera, aksiyon ve eğlence dolu en yeni filmleri de ekranlara getirmeye devam ediyor.
Oyuncu ve yönetmen Özcan Deniz, filmleriyle aralık ayında her cumartesi Özcan Deniz Filmleri Kuşağı'nda Sinema Yerli'ye konuk oluyor.

Lunapark Kuşağı Yılbaşı Filmleri ile yıl başının ruhunu evlerinize taşıyacak sıcacık filmler, aralık ayı boyunca he pazar Sinema Aile'de izleyiciyle buluşuyor.

Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu'nun izleyicisine sunduğu komediden aksiyona, bilimkurgudan festival filmlerine uzanan geniş seçkisinde aralık ayının bu ikinci haftasında öne çıkan filmler şöyle;

  • Aşk Sınır Tanımaz (Sweetness in the Belly, 2019)
  • Bir Avuç Misket (Un sac de billes / A Bag of Marbles, 2017)
  • Gece Yarısı Güneşi (Midnight Sun, 2018)
  • Joker (2019)
  • Pete ve Yılbaşı (Pete's Christmas, 2013)
  • Sergio & Serguéi (2017)
  • Su ve Ateş (2013)

TRT 1 & TRT 2

Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT'nin en çok izlenen kültür sanat kanalları izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Her akşam ödüllü ve prestijli filmleri orijinal dilleriyle sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getiren TRT 1 ve TRT 2'nin aralık ayının bu ikinci haftasında yayın kuşağında öne çıkan filmler şöyle;

  • Arayış (The Search, 2014)
  • Ayna (The Mirror, 2014)
  • Bir Anlaşma (Tuntematon mestari / One Last Deal, 2018)
  • Büyük Gözler (Big Eyes, 2014)
  • Gizli Güzellik (Collateral Beauty, 2016)
  • Görevimiz Tehlike 4: Hayalet Protokol (Mission: Impossible - Ghost Protocol, 2011)
  • Kuklalı Köşk (2019)
  • Maceralar Kralı (The Nevadan, 1950)
  • Nokta (2008)
  • Ölüm Yolunda (Dead Man Walking, 1995)
  • Zürafa (Girafada, 2013)


Festival ajandası

Akbank Sanat ve Psikesinema & Psikeart

Özellikle genç sanatçılara kendilerini geliştirebilmeleri için çeşitli imkanlar sunan ve yirmi sekiz yıldır Türkiye'de çağdaş sanatın gelişimini destekleyen ve sanatın birçok farklı alanında uluslararası projelere yer veren Akbank Sanat ve Psikesinema & Psikeart iş birliğiyle düzenlenen Sinema & Psikiyatri Seminerleri "Sinemanın Hayat Bilgisi Dersleri" başlığı ile devam ediyor.

Seminer serisinin 15 Aralık Çarşamba günü gerçekleşecek olan ikinci bölümünde "Sinemanın Hayat Bilgisi Dersleri: Affetmek" başlığı altında Affetmek bizi güçlendirir mi? sorusunu irdeliyor.

"Sinemanın Hayat Bilgisi Dersleri" temalı etkinlik dizisi Vicdan, Affetmek, Yalan, Kibir, Ötekileştirme, Merhamet, Uzlaşma ve Nefret alt başlıklarından oluşuyor.

Belirlenen başlıklar kapsamında seçilen filmler yönetmen, yazar, oyuncu ve psikiyatristlerin katıldıkları tartışma bölümleriyle gerçekleşecek.
 

 

Akbank Sanat Youtube kanalında gerçekleşecek Sinema - Psikiyatri Seminerleri'nin bu haftaki programı şöyle;


15 Aralık 2021 Çarşamba

Sinemanın Hayat Bilgisi Dersleri: Affetmek

Seyredilmesi gereken film: "Waves" / Trey Edward Shults, 2019
Panel: Affetmek bizi güçlendirir mi?
Oturum başkanı: Prof. Dr. Bedirhan Üstün

Konuşmacılar:

• Ceylan Akgün - Affetmenin koşulu
• Gürol Tonbul - Bu dünyaya kin değil sevgi paylaşmaya geldim
• Duygu Kuzu - Affetmek unutmak mıdır? "Waves" filmi üzerine
• Tan Tolga Demirci - Affetmek: "Waves" filmi üzerine


İstanbul Modern Sinema

İstanbul Modern Sinema, 13-25 Aralık tarihlerinde Almanya'ya göçün 60 yıllık hikâyesini takip eden bir seçkiyi Goethe-Institut iş birliğiyle sinemaseverlerle buluşturuyor.

İstanbul Modern Sinema, Türk Tuborg A.Ş'nin katkılarıyla Türkiye'den Almanya'ya göçün 60 yıllık hikâyesini takip eden bir seçki sunuyor.

"Gurbet Artık Bir Ev" adlı programda son on yılda üretilmiş ve farklı kimliklerin bir arada yaşamasının, ırkçı terör örgütü NSU'nun (Nasyonal Sosyalist Yeraltı) yükselişinin, Avrupa'da Müslüman olmanın ve hızla küreselleşen dünyaya özgü krizlerin yansımalarının görüldüğü filmler yer alıyor.
 

 

Filmler Almanya'da göçün öznelerini yeniden tanımlarken, Türkiye'deki Almancı imajına da yeni bir yaklaşım getiriyor ve ortaya iki kültürün kesiştiği zengin bir duygusal topoğrafya çıkıyor.


Yönetmen Pınar Öğrenci ile söyleşi 13 Aralık'ta YouTube'ta

İstanbul Modern Sinema Film Küratörü Müge Turan'ın programa adını veren Gurbet Artık Bir Ev filminin yönetmeni Pınar Öğrenci ile yapacağı söyleşi 13 Aralık'ta müzenin YouTube kanalı üzerinden izlemeye sunulacak.


Cem Kaya ile "Aşk, Mark ve Ölüm" üzerine buluşma

Program kapsamında yönetmen Cem Kaya 16 Aralık'ta İstanbul Modern Sinema'da izleyicilerle bir araya geliyor.

Yönetmen, henüz gösterime girmemiş ve 1960'lardan günümüze Almanya'da yaşayan Türkiyeli göçmenlerin müzik kültürünü konu alan Aşk, Mark ve Ölüm belgeselinden bölümler göstererek filmin hikâyesini anlatacak.


Gösterim Programı

Gurbet Artık Bir Ev (2021)

13-15 Aralık 2021
Yönetmen: Pınar Öğrenci

Film, 1980'lerde Berlin'deki ayrımcı kentsel politikaların Türkiyeli "misafir işçi"ler üzerindeki etkilerine bakıyor. Filmin çıkış noktasını, savaş sonrası 1984-87 yılları arasında Kreuzberg semtinde uygulanan kentsel yenileme projesi IBA (International Bau Austellung) oluşturuyor. IBA için çalışan mimar Heide Moldenhauer'un Kreuzberg'te çektiği fotoğrafların yanı sıra farklı arşiv malzemeleri filmin temelini oluşturuyor. Çekildikten yaklaşık kırk yıl sonra, fotoğraflardaki insanlarla röportaj yapan yönetmen, kadın göçmenlerin deneyim ve dayanışma hikâyeleri üzerinden Kreuzberg'in saklı tarihini sergiliyor. Adını şair ve oyuncu Aras Ören'in Gurbet Değil Artık adlı şiir kitabından alan film, bu yılki Dokumentarist Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü kazandı.


Oray (2019)

15-17 Aralık 2021
Yönetmen: Mehmet Akif Büyükatalay

Mehmet Akif Büyükatalay bu ilk uzun metrajlı filminde uyum sorunları ve inanç kriziyle baş etmeye çalışan bir genç adamın hikâyesini anlatıyor. Oray, bir yandan daha iyi bir insan olmaya gayret ederken bir yandan da karanlık geçmişiyle mücadele etmektedir. İyi bir Müslüman ve mükemmel bir eş olmak en büyük hayalidir. Fakat bu hayal, bir gün eşi Burcu ile tartışırken yıkılır, çünkü öfkeyle ona boş ol anlamına gelen "talak" der. Sürekli gittiği caminin imamı ona bu davranışının sonucunda üç aylığına eşinden ayrılması gerektiğini söyler. Oray da bu süreyi yeni bir başlangıç için kullanmaya ve Köln'e gitmeye karar verir. Berlinale'de En İyi İlk Film Ödülü'nü kazanan Oray, konuya neredeyse bir belgesel gerçekçiliğiyle yaklaşması nedeniyle övgü topladı.


Yedek Memleket (2010)

17-19 Aralık 2021
Yönetmen: Martina Priessner

Telefonda kendilerini Ralf Becker ya da Ilona Manzke olarak tanıtırlar. Hepsi kibar, sabırlı ve işinde uzmandır. Zaman zaman çalıştıkları şirketin yerini soran müşterilere "güneydeyiz" yanıtını verirler. Çağrı merkezi temsilcilerinin gerçekten de güneyde, İstanbul'un ortasında büyük, klimalı bir ofisleri vardır. Lufthansa'dan Neckermann'a bir dizi Alman şirketi burada düşük maaşlı kalifiye işgücü bulmuştur. Bülent'in, Murat'ın, Fatoş'un ve Çiğdem'in ortak yanı çocuklukları ve gençliklerini Almanya'da geçirmiş olmalarıdır. Yıllar sonra bile kendilerini anne babalarının memleketine ait hissetmezler ve burada kendilerine bir "İkinci Almanya" yaratırlar.


Söz Senettir (2019)

19-21 Aralık 2021
Yönetmen: İlker Çatak

Yaz tatili için Almanya'dan Türkiye'ye gelen pilot Marion ve partneri müzisyen Raphael'in yolları, jigololuk yapan genç Baran'la kesişir. Bundan sonra ilişkileri üç kişilik bir oyuna dönüşür. Avrupa'ya gitmeyi kafasına koymuş olan Baran, Marion'a evlenme teklif eder. Hayatını her zaman kontrol altında tutmayı başarmış ama kanser olduğunu öğrendikten sonra her şeyi yeniden gözden geçirmeye başlayan Marion ise ilk defa bir yabancının müdahalesine izin verir ve Baran'ın teklifini kabul eder. Kâğıt üstünde tanıdık gelebilecek bu anlaşmalı evlilik öyküsü, İlker Çatak'ın elinde, neşesi de eksik olmayan, toplumsal cinsiyet rolleri ve tek eşli ilişkilerin çizdiği çemberleri sürekli esneten, muzip ve dinamik bir romantik drama dönüşüyor. Söz Senettir, ilişkilere ve kimliklere dair pek çok algımızı sarsabilecek katışıksız bir enerjiyi dokusuna katıyor.


İkinci Saldırı (2018)

21-23 Aralık 2021
Yönetmen: Mala Reinhardt

İkinci Saldırı, Almanya'da uzun yıllardır devam eden ırkçı ayaklanmalara ve saldırılara maruz kalanların hikâyelerine odaklanıyor. Osman Taşköprü, 2001'de Hamburg'da Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) tarafından katledilen kardeşi Süleyman'ın ölümünü, İbrahim Arslan ise 1992'de sağ kurtulduğu Möln katliamına dair anılarını kameraya anlatıyor. Göçmen toplulukların Almanya'da ırkçılığa karşı verdikleri mücadele, yaşanan travmalar içten ve sade bir dille aynı ekranda buluşuyor.


Bay Bachman ve Sınıfı (2021)

23-25 Aralık 2021
Yönetmen: Maria Speth

Stadtallendorf'daki bir okulda geçen bu belgesel, öğretmen Bay Bachmann ve sınıfındaki on iki farklı etnik kökenden gelen 12-14 yaşlarındaki öğrenciler arasında geçen kültür ve dil farklılıkları üzerine diyalogları gözlemliyor. Geleneksel öğretme yöntemleri ve işlenmesi gereken ders konularından çok, öğrencilerini çeşitli beceriler, güncel konular ve kültürler yoluyla motive etmeye kararlı Bay Bachmann'a odaklanan belgesel, Berlinale'den Jüri Ödülü ile döndü.


Pera Film

Pera Film'in, Dünya AIDS Günü kapsamında düzenlediği Buradayım! adlı film programının beşincisi 15 Aralık tarihine dek sürecek.
Kısa film, belgesel ve animasyon gibi farklı türlerin yer aldığı film programı karşılıklı yardım ve dayanışma hikâyelerine odaklanıyor, HIV salgını konusunda toplum destekli çalışmaların önemini vurguluyor.

Pera Müzesi Film ve Video Programları, Dünya AIDS Günü çerçevesinde düzenlediği Buradayım! Adlı film programında bu yıl çağdaş sanat organizasyonu Visual AIDS'in kısa filmlerden oluşan Sabırlı Bakım seçkisini izleyicilerle buluşturuyor.

Bu seçki, HIV'li bireylerin bakımına ilişkin stratejilere vurgu yapıyor.
 

 

Buradayım! programında, kısa filmlerin yanı sıra, siyah gey hayatını ele alan ve çığır açan bir belgesel, Çözülen Diller, HIV ile yaşayan bir bireyin samimi itirafını aktaran animasyon Kanıyorum ve 1980'lerin sonlarında Arjantin'de AIDS'e ve polis şiddetine karşı mücadelenin nasıl kol kola ilerlediğini anlatan belgesel Pleybek de yer alıyor.


AIDS politikalarına karşı

AIDS/HIV konularında farkındalığı artırmayı amaçlayan Visual AIDS'in videolardan oluşan Sabırlı Bakım isimli program HIV salgınındaki toplum destekli bakım stratejilerine ışık tutuyor.

Programa verilen isim, HIV taşıyıcılarına destek veren bakıcıların özverili çalışmalarını onurlandırırken aynı zamanda ilaçlardan ve sağlık hizmeti sağlayıcılardan kaynaklanabilecek potansiyel zararlara da vurgu yapıyor.

Hükümetlerin ve sivil toplum kuruluşlarının yanlış ve yetersiz politikalarına da dikkat çeken film programı karşılıklı yardım ve dayanışma hikâyelerine odaklanıyor.

Sabırlı Bakım, kalıcı çözüm için meseleyi yalnızca ilaçlara bırakmak yerine toplum destekli çalışmalara da önem vermeyi öneriyor.

Siyah gey hayatı üzerine çığır açan 1989 yapımı Çözülen Diller, belgeselin Emmy ödüllü yönetmeni Marlon T. Riggs'in deyişiyle "Ulusun cinsel ve ırksal farklılıklar konusundaki gaddar sessizliğini kırmak" amacıyla yapılmış.

Sessizliği kırarak siyah eşcinselliğinin damgalanmasına meydan okuyan bu yapım müzik ve dans sahneleri ile belgesel ve performansı bir arada sunuyor.

Essex Hemphill, Joseph Beam gibi çığır açan yazarların sözleri ve şiirlerinin de bulunduğu belgesel Afrikalı Amerikalı erkeklerle hem samimi ve güldüren hem de hüzünlendiren röportajlardan oluşuyor.

Çözülen Diller, "Utanç hüküm sürdüğü müddetçe kurtuluş mümkün değildir" fikrinden yola çıkarak homofobinin yaygın olduğu siyah bir toplumda beyazlara ait görülen eşcinsel alt kültüründe bir yabancı olarak var olmanın ne demek olduğunu gözler önüne seriyor.


Güney Amerika'dan hikâyeler

Gerçek bir hayat hikâyesinden esinlenilen Kanıyorum, Brezilya'da HIV ile yaşayan bir kişinin itiraflarını animasyon türünde beyaz perdeye taşıyor.

Toplumun virüse dair gerçek olmayan fikirlerini işleyen kısa animasyon HIV'e dair doğru bilinen yanlışları açıklığa kavuşturuyor.

VHS anılardan derlenen bir veda mektubu niteliğindeki Pleybek ise Arjantin'de 1980'lerin sonlarında katolik, muhafazakâr ve askeri diktatörlük altında yaşamış La Delpi'nin anılarına odaklanıyor.

Bir grup trans kadın ve drag queen'den hayatta kalan tek kişi olan La Delpi ruj, pleybek performansları ve sahne kıyafetleriyle yaralarını nasıl sardıklarını ve ölmek üzere olanlar için nasıl mutlu sonlar kurguladıklarını anlatıyor.

Playbek, bodrum katındaki tiyatrolarda gerçekleştirilen bu performansların toplumu nasıl harekete geçirdiğini vurgularken, trans ve drag queenlerin AIDS ve polis şiddetine karşı mücadelelerinde onlara nasıl yardımcı olduklarını da ortaya koyuyor.

Buradayım! film programı, 1-15 Aralık tarihleri arasında Pera Müzesi oditoryumunda izlenebilir.


Buradayım! Gösterim Programı

  • Çözülen Diller (Tongues Untied, 55')
  • Kanıyorum (Bleed, 7')
  • Pleybek (Playback, 14')
  • Sabırlı Bakım (Enduring Care, 63')

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU