ABD Yüksek Mahkemesi tartışmalara yol açan haç şeklindeki anıtla ilgili karar verdi: Yerinde kalabilir

Karşı yönde oy kullanan yargıçlar, mahkemenin bu kararla birlikte, ABD Anayasası’na göre devletin dinlere karşı tarafsız kalması taahhüdünü çiğnediğini savundu

Maryland kentinde I. Dünya Savaşı'nda hayatını kaybeden askerlerin anısına inşa edilen bu anıt tartışma konusu olmuştu / Fotoğraf: AFP

Lily Puckett - The Independent

ABD Yüksek Mahkemesi, büyük haç şeklindeki bir anıtın kamu arazisinde bulunmasının, devletin dine onayı anlamına gelmediğini belirterek, yapının olduğu yerde kalabileceğine hükmetti.

Mahkeme 2’ye karşı 7 oyla aldığı kararda, 1925’te Maryland’deki kamu arazisinde I. Dünya Savaşı sonrası inşa edilen yaklaşık 12 metrelik “barış haçı”nın varlığının, devletin din ihdas edemeyeceğini vurgulayan ABD Anayasası'nın Birinci Değişiklik bölümündeki maddelere aykırı olmadığı belirtildi.

Ancak söz konusu karar, anayasayla belirlenen din ve devlet ayrımının sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği konusunda bazı soruları cevapsız bırakıyor.  

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu anıtın, inşa edildiği dönem dikkate alındığında seküler bir toplumun parçası olduğunu ve kanunlara uygun olduğunu kaydeden yargıç Samuel Alito, “Haçın Hıristiyanlığın bir sembolü olarak ortaya çıkması ve bu anlamı birçok bağlamda muhafaza etmesi, I. Dünya Savaşı anıtlarında kullanıldığında ilaveten seküler bir anlam kazandığı gerçeğini değiştirmiyor” dedi.

Başlangıçta dini anlamı olan anıtların zaman içinde farklı bir anlam üstlendiğini belirten Alito, Fransa’nın başkenti Paris’te yer alan ve yakın zamanda yaşanan yangında hasar gören Notre Dame’ın geçirdiği süreci de bu çıkarımına örnek gösterdi.

Yargıç Sonia Sotomayor ile birlikte çoğunluğun aldığı karara karşı çıkan yargıç Ruth Bader Ginsburg ise mahkemenin, ABD Anayasası’na eklenen Birinci Değişiklik'in devletin dini inançlar ya da hiçbir dine bağlı olmama karşısında tarafsızlığını gerektirdiğini kabul ettiğini hatırlattı.

Ginsburg, mahkemenin, eski anıtlar, semboller ve uygulamaları, “anayasallık karinesi”ne göre değerlendirip, bireysel özgürlükler ve yurttaşlık uyumunu korumak için ortaya konan teamülleri zayıflattığını ve bu şekilde tarafsızlık taahhüdünü zedelediğini ifade etti.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren: Elvide Demirkol

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU