Tutuklu ve hükümlülere oy kısıtlaması tartışılıyor: Anayasal hak kısıtlanabilir mi?

31 Mart öncesi tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülerin oy kullanım koşullarına ilişkin dikkat çekici bir değişiklik yapıldı. Yapılan değişiklikle oy kullanma hakkı sadece ikamet adresinin bulunduğu bölgedeki cezaevinde olanlara tanındı

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde tutuklu ve hükümlülerin nasıl oy kullanacağına ilişkin düzenleme değişti. Artık yalnızca, ikamet adresinin bulunduğu bölgedeki cezaevlerinde olanlar oy kullanacak. Karar oy çokluğuyla alındı. 11 YSK üyesi kabul yönünde oy verirken, 3 üye ise karşı oy kullandı.

Bir önceki yerel seçim olan 30 Mart 2014'teki seçimlerde tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlüler adreslerinin nerede olduğuna bakılmaksızın oy kullanabilmişlerdi.


Gerekçe adrese dayalı nüfus kayıt sistemi

YSK kararında 298 sayılı kanun gerekçe gösteriliyor. O kanunda "Bir seçmen hangi seçim çevresinin seçmeni ise sadece o seçim çevresinde yapılan seçimler için oy kullanabilir" ifadeleri yer alıyor.

Seçmenlik sıfatının belirlenmesinde adrese dayalı kayıt sistemine göre düzenlenen seçmen kütüğünün esas alındığı belirtiliyor.

YSK, oy verme hakkına sahip vatandaşların da kanunda gösterilen şartlara göre oy kullanabileceği yorumunu yapıyor. 

Yüksek Seçim Kurulu kararında oy kullanabilecek tutuklu ve hükümlüler aşağıdaki gibi belirlenmiş:

"Tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü seçmenlerin yerleşim yeri adresi;

A) Büyükşehir olan yerlerde;

a) Ceza infaz kurumunun bulunduğu mahallede ise; tüm seçim türlerinde, (büyükşehir
belediye başkanlığı, ilçe belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği ile muhtarlık
ve ihtiyar heyeti üyeliği seçimlerinde)

b) Ceza infaz kurumunun bulunduğu ilçede olmakla birlikte başka bir mahallede ise;
büyükşehir belediye başkanlığı, ilçe belediye başkanlığı ve belediye meclisi üyeliği
seçimlerinde,

c) Ceza infaz kurumunun bulunduğu ilde olmakla birlikte, başka bir ilçede ise;
büyükşehir belediye başkanlığı seçiminde,
oy kullanabilecekler. 

B) Büyükşehir olmayan yerlerde;

a) Ceza infaz kurumunun bulunduğu il merkezindeki mahalle ise, o yer belediye
başkanlığı, belediye meclisi üyeliği, il genel meclisi üyeliği ile bu mahalle muhtarlık
ve ihtiyar heyeti üyeliği seçimlerinde,

b) Ceza infaz kurumunun bulunduğu ilçe merkezindeki mahalle ise, o yer belediye
başkanlığı, belediye meclisi üyeliği, il genel meclisi üyeliği ile bu mahalle muhtarlık
ve ihtiyar heyeti üyeliği seçimlerinde,

c) Ceza infaz kurumunun bulunduğu beldedeki mahalle ise, belde belediye başkanlığı,
belediye meclisi üyeliği, il genel meclisi üyeliği ile bu mahallenin muhtarlık ve
ihtiyar heyeti üyeliği seçimlerinde,

d) Ceza infaz kurumunun bulunduğu köyde ise; il genel meclisi üyeliği ile muhtarlık ve
ihtiyar meclisi üyeliği seçimlerinde,
oy kullanabilecekler."

 


"Anayasal hak kısıtlanamaz"

Karara karşı oy kullanan 3 üyenin gerekçesi tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülerin anayasal hakkının kısıtlandığı şeklinde.

Muhalefet şerhinde taksirli suçlardan hükümlüler ile tutukluların oy hakkının anayasal güvence altında olduğu belirtiliyor. 

Tutuklu ve hükümlülerin kaldıkları ceza infaz kurumunu Adalet Bakanlığı'nın belirlediği hatırlatılarak oy verme haklarının kısıtlanmasını seçme hakkının özüne müdahale olduğu görüşü paylaşılıyor. 


Af tartışmaları mı etkili oldu?

Geçtiğimiz aylarda MHP lideri Bahçeli'nin gündeme getirdiği af önerisi cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerde bir beklenti yarattı. 

Sosyal medyada YSK'nın kararını eleştirenler af beklentisi boşa çıkan tutuklu ve hükümlelerin AK Parti ve MHP'ye oy vermeyeceği için böyle bir karar alındığını savunuyorlar.

Karar muhalefet partilerinin tepkisini çekti.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal "YSK kendi eliyle seçmen hakkını kısıtlayan bir karara imza atarak, tarihe geçmiştir ve bu karardan ivedilikle dönülmelidir" dedi.

YSK'ya şikayette bulunan Tanal YSK'nın kendini TBMM'nin yerine koyarak yeni kanun yaptığını ve bu durumun yetki gaspı olduğunu ifade etti. 

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray sosyal medya hesabından "YSK'dan bomba karar" sözleriyle eleştirdi.

HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da iktidara muhalif olanların oy kullanmasının engellendiği görüşünde. 

Gazeteci Taha Akyol, seçme hakkı kısıtlananların Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapabileceğini yazdı.

 

DAHA FAZLA HABER OKU