İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında seçim barajı tartışmalarına değindi.

Türkkan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, seçim barajına ilişkin açıklamasının anımsatılması üzerine, seçim barajının yüzde 7'ye düşmesinin ittifakların olduğu bir sistemde anlam taşımadığını belirtti.

Bahçeli'nin seçim barajı açıklamasında yer alan "Sayın Cumhurbaşkanı Karadağ'dan dönerken seçim barajının yüzde 7 olduğunu ilan etmiştir. Bundan sonra hiçbir çalışmaya da gerek yoktur." sözlerini hatırlatan Türkkan, şunları kaydetti:

Sanki haberi dışında yapılan bu açıklamadan sonra Sayın Bahçeli resen bunu kabul etmiş ama orada sitemini de satır arasında iletmiş gibi hissettim. Yüzde 10 veya yüzde 7 ittifaklar içerisinde bir problem yok yani ittifak kurulduktan sonra yüzde 7'yi her halükarda geçer. Problem şu; ittifaka giren partilerin aldığı oylarla ilgili gelecek çalışmayı beklemek. Bu onun bir ön çalışması. Bundan sonra yapılacak çalışma, ittifaka girecek partilere ittifak içi bir baraj getirilecek. Bu barajın ne olacağını da göreceğiz. İttifaka girecek partilerin, yüzde 5'ten aşağıyı alması muhtemel partilerin seçim ittifakına veya milletvekili çıkarmalarının önüne engel koymak için çıkarılmıştır. Bu seçim kanunu Türkiye'nin hayrına, Türkiye'nin demokrasi kalitesini arttırmak amacıyla yapılan bir kanun değil. Tamamen Adalet ve Kalkınma Partisinin tekrar Cumhur İttifakı'nın, onlar bize 'zillet ittifakı' diyorlar ya ben de onlara bir isim takayım daha önce de söylemiştim, 'cukka ittifakı'nın tekrar iktidar olma hesapları. Bu tutar mı? Buradan yemin ediyorum, siyasetçi yemin etmez ama hem vallahi tutmaz hem billahi tutmaz. Gidiyorsunuz, ne yaparsanız yapın.

Akşener'in ifadelerini hatırlattı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, muhalefetin birden fazla adayının olabileceği açıklamasının anımsatılması üzerine de Türkkan, "Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener'in bu konuda bir açıklaması var, 'Ben Türkiye'nin önünü tıkayan bir lider olmayacağım'. Hala o sözünde. Üstelik seçime en az bir yıl zaman var. Bu konuda daha çok şeyler tartışılır, daha çok şeyler konuşulur." değerlendirmesinde bulundu.

"Sığınmacılar Türkiye'de kalmayacak"

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün, Ankara'daki Suriyelilerin kayıtlı olduğu şehre gönderileceğini açıkladığını anımsatan Türkkan bu kararın hiçbir inandırıcılığının olmadığını kaydetti.

Göç İdaresinin, "Yabancılara ait vergi levhası olmayan işyerleriyle ilgili mevzuat çerçevesinde her türlü yaptırım uygulanacak" kararı aldığını da belirten Türkkan, Türk vatandaşı olan esnafın bu duruma yıllardır isyan ettiğini söyledi. Türkkan, "Sorunu çözmek istiyorsanız izin aldığı il dışından gelen Suriyelilerin ve diğer sığınmacıların başka illerde ev ya da dükkan kiralamasının önüne geçersiniz, yaptırımlar getirirsiniz." diye konuştu.

Göç İdaresinin aldığı kararların sadece Ankara'yı kapsamasını eleştiren Türkkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Niye sadece Ankara? Ankara'ya kayıtlı olmayan Suriyelileri gönderiyorsunuz da İzmir, Bursa, Çanakkale, Trabzon, Antalya, Muğla, Mersin'dekileri niye göndermiyorsunuz? Ankara'daki Suriyelileri kayıtlı oldukları illere gönderince sorun çözülüyor mu? Yoksa esas maksat; 2019 yılında yazdıkları göç raporuyla alakalı ortağınızın gözünün önünden Suriyelileri çekip bu ittifaka zarar gelmesini istemediğiniz için mi sadece Ankara ile sınırlı? Yani ortağınız Suriyelileri görmezse Türkiye'de göç meselesi çözülecek mi? Bir erken seçimin fitilinin ateşlenmesinden mi korkuyorsunuz? Öncelikle bu ülkenin namusu olan sınırlara sahip çıkın. Edirne'den Afgan toplayana kadar Van'dan giren Afganları engelleyin. Bu göç politikasıyla Türkiye'ye çok büyük zarar veriyorsunuz. Sığınmacılar Türkiye'de kalmayacak. Ya ülkelerine dönecekler ya da güya hümanizmin kitabını yazan Avrupa onları bağrına basacak. Başka hiçbir şartı kabul etmiyoruz.

"İktidar, kötü yönettiği ekonominin faturasını vatandaşa kesiyor"

Türkkan, elektriğe son bir yılda yaklaşık yüzde 30 oranında zam yapıldığını anımsatarak, "İktidar, kötü yönettiği ekonominin faturasını vatandaşa kesiyor." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin yaklaşık yüzde 45'inin asgari ücretle geçindiğini anlatan Türkkan, asgari ücretle çalıştığını söylediği bir vatandaşa ait 353 liralık elektrik faturasını gösterdi.

 

 

AA, Independent Türkçe