Türkiye, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın (EURO 2020) açılış maçında ev sahibi ekiplerden İtalya'ya 3-0 yenilerek turnuvaya kötü bir başlangıç yaptı.
Türkiye, EURO 2020 finalleri açılış karşılaşmasında Roma Olimpiyat Stadı'nda İtalya'ya konuk oldu.
İlk yarısı 0-0 beraberlikle sona eren maçta Türkiye, rakibine 3-0 mağlup oldu.
İtalya'ya galibiyeti getiren golleri 52. dakikada Merih Demiral (k.k.), 65. dakikada Ciro Immobile ve 79. dakikada Lorenzo Insigne kaydetti.
Alınan bu sonucun ardından İtalya 3 puan ile liderlik koltuğuna oturdu. Grubun diğer maçında Galler ile İsviçre karşı karşıya gelecek.
Ay-yıldızlılar gruptaki diğer maçlarını 16 Haziran'da Galler ve 20 Haziran'da İsviçre ile oynayacak.
Spor yazarları, Türkiye'nin İtalya karşısındaki 3-0'lık mağlubiyetini değerlendirirken, Galler ve İsviçre maçlarına dikkat çekti.
Meleke: Galler maçı bizim için final niteliğinde "olmazsa olmaz" bir maç olacak
Hürriyet gazetesi yazarı Uğur Meleke, karşılaşma öncesi İtalya'nın 27 maçtır kaybetmediğini ve favori olduklarını hatırlatarak, "Ancak 3-0 kaybettiğimiz maçta büyük bir oyun üstünlüğü ile bizi mağlup ettiler" dedi.
Maçın ilk yarısının 0-0 bitmesini Türkiye için "piyango" olarak nitelendiren Meleke, yazısında şunları kaydetti:
Merih’in kendi kalesine attığı golle yenik duruma düştükten sonra da reaksiyon veremedik ve İtalyanlar baskıya devam etti. Arada çok ciddi bir tempo ve fizik kalite farkı vardı... Ciddi bir fiziksel farkın ötesinde İtalya hem saha içi organisazyonu hem de teknik kalite olarak millilerimize büyük üstünlük kurdu. Maçın hiçbir bölümünde topu rakip yarı sahaya organize bir şekilde taşıyamadık. Topu ilerde hiç tutamadık. Okay sadece savunmanın içinde kaldı. Ozan top tutamadı, sırtı dönük top alıp hiç servis yapamadı. Şenol Güneş, değişikliklerle zayıf kaldığımız orta alanı güçlendirmek istese de hamleler işe yaramadı.
Türkiye'nin bu maçı geride bırakması ve önündeki Galler ile İsviçre maçlarına odaklanması gerektiğini dile getiren Meleke, şu ifadeleri kullandı:
Galler ve İsviçre; İtalya kadar güçlü değil. Fakat topu daha hızlı dolaştıracak ve rakip yarı sahaya çok daha hızlı geçip etkili hücumlar yapacak bir formül bulmamız şart. Cengiz Ünder, dribbling özelliği olan, adam eksilten tek hücum oyuncumuz. Bundan sonraki 2 maçta ilk 11’de oynaması şart. Kenan çalışkan bir futbolcu fakat teknik olarak bu seviye için fark yaratacak bir kalitesi yok. Dün geceyi unutup bambaşka bir plan ile Galler maçına odaklanmalıyız. 2 Haziran’da Fransa karşısında seyrettiğim Galler, zayıf bir takım görüntüsü verdi. Şenol Güneş, bu seviyede daha yüksek tempoya çıkacak oyuncuları sahaya sürmeli. Aksi takdirde beklentilerin aksine millilerimiz eve erken dönebilir. Galler maçı bizim için final niteliğinde ‘olmazsa olmaz’ bir maç olacak. Önce psikolojik sonra da fiziksel olarak iyi hazırlanıp ayağa kalkmamız gerekiyor.
Dizdar: Şampiyona bizim için şimdi başlıyor
Fanatik gazetesi yazarı Cem Dizdar, "Asıl şimdi başlıyor" başlığıyla yayınladığı yazısında Türkiye'nin İtalya karşısındaki oyununu yorumladı.
Ay-yıldızlıların ilk devre boyunca ceza alanı içine sıkışık bir oyun oynadığını, buna karşılık penaltı riskleri dışında rakibe "Gol olurdu" dedirtecek türden fazlaca pozisyon vermediğini dile getiren Dizdar, şu değerlendirmeyi yaptı:
Bizim için sorun hücum organize edemeyişimizdi daha çok. Burak’ın ofsayta düşme problemleri nedeniyle bazı ataklar olgunlaşamazken Hakan ile Yusuf’u devreye sokacak orta saha organizasyonları bir türlü mümkün olamadı. Ofansif tehditler oluşmayınca da ev sahibi güvenle hücum etmeyi sürdürdü.
Teknik direktör Şenol Güneş'in orta sahada tercih ettiği Okay Yokuşlu ve Ozan Kabak ikilisinin İtalya'nın temposuna karşı koyamadığını ve bu nedenle savunmanın işinin daha da zorlaştığına değinen Dizdar, "Ve ikinci devrenin hemen başında pozisyon hataları zincirine Merih’in de pozisyon hatası eklenince rakip takım golü buldu. Onlar rahatladı ama zaten çok şey yapamayan biz iyice gerildik!.. O golün anlattığı futbolda rakibi hataya en çok da 'tempo'nun sürüklediğiydi. Uğurcan’ın oyun başlangıç pasını kapan İtalyan futbolcuların otomatiğe bağlı paslarla Insigne’ye golü attırmaları da aynı şeyi anlatıyordu" yorumunu yaptı.
"Savunmayı kuramadık çünkü düşük tempoyla oynadığımızdan hücumda tehdit oluşturamadık" diyen Dizdar, Türkiye'nin önündeki maçlar öncesi yapması gerekenler için şu öneriyi yaptı:
Sonuçta iyi başlamadık ama maç önündeki anlatıdan da anlaşılıyordu ki çok az insan tersi sonucu bekliyordu! O zaman şöyle diyelim; şampiyona bizim için şimdi başlıyor… Peki, savunmaya dokunamayacağımız için öncelikle ne yapacağız? İlk elden forvet kurgusunu değiştirip ön tarafa çözüm üretmek gerekiyor. Ve bunu yapacak yeterince genç de var kadromuzda…
Büyüka: Hayal satmaya gerek yok, berbat oynadık, aciz kaldık, maçı sadece bir şutla tamamladık
Milliyet gazetesi yazarı Şansal Büyüka, "Önce hayaller ölür" başlığıyla yayınladığı yazısında maç sabahı iyimser bir güne uyandıklarını ve gazetelerin manşetlerinde "final", insanların aklında ise "en kötü beraberlik" ihtimallerinin yer aldığına dikkat çekerek, şu yorumu yaptı:
Demek ki, İtalya'yı hiç hesaba katmamıştık. O İtalya ki; Türkiye'de arkasına teneke bağlayıp gönderdiğimiz Mancini'nin göreve gelmesiyle 27 maçlık yenilmezlik serisi yakaladı, son 7 maçta kalesinde gol görmedi. Buna rağmen bizim "altın kuşak"ın iş yapacağına çok inandık. Fransa'yı sarsan Burak, Zeki, Yusuf... İtalya'da, İngiltere'de harikalar yaratan iki stoper Merih ile Çağlar, İtalya'da paylaşılamayan ve değeri 10 milyonlarca euro ile anılan Hakan... Kabul edelim ki, bizimkiler de "hayal ettirmeye" değer oyuncular... Altın bir sezonu geride bıraktılar. Avrupa liglerinde sezonun oyuncusu oldular. Eee, izin verin de o zaman hayal edelim.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İtalya karşısındaki maçın başlangıcıyla birlikte bu hayallerin darbe yediğine değinerek, ay-yıldızlıların rakibi karşısında sergilediği performansla ilgili "O zaman bu kadar silik bir görüntü niye" sorusunu sordu:
Tamam; İtalya beklediğimiz gibi başladı, buna şaşırmadık. Bizi şaşırtan Türkiye'nin bu kadar durgun, bu kadar solgun, bu kadar parıltısız oyuna başlaması oldu. Öyle ki; biz tamamen savunmada kalınca, İtalya üçlü savunmasını adeta iki emektar Bonucci ve Chiellini ile kontrol etmeye başladı. Daha ileri gideyim, İtalya savunmasının son adamı Chiellini bizim yarı alanda oyun kurmaya başladı. Özellikle ilk yarıda ne topa sahip olabildik ne oyuna ortak olabildik. Her saniye, her dakika top İtalya‘da kaldı. Sadece hücumları karşılamaya çalıştık, savunmadan çıkarken bile, bütün topları İtalyan oyunculara attık...
Türkiye'nin çok değerli oyuncuları olduğunu buna karşılık mücadeleyi neredeyse rakip ceza alanına girmeden tamamlamasını eleştiren Büyüka, şu yorumu yaptı:
İnanılır gibi değil. Hayal satmaya gerek yok, berbat oynadık, aciz kaldık, maçı gol pozisyonuna giremeden sadece bir şutla tamamladık. Bütün dünyanın izlediği Avrupa Futbol Şampiyonası açılış maçıydı. Yenilsek bile oyunumuzla, duruşumuzla, mücadelemizle saygı uyandırmalıydık. Hiçbirini yapamadık. Sadece bir averaj takımından acı örnekler verdik.
Çoban: Zeki'nin eline gelen topta penaltı kararı daha doğru olurdu
Eski hakem ve Fanatik gazetesi yazarı Deniz Çoban, İtalya-Türkiye maçının tartışmalı pozisyonlarını yorumladı.
Türkiye'nin turnuvaya kötü başladığını ancak gruptan çıkma şansının hala yüksek olduğunu savunan Çoban, İtalya'nın farklı galibiyetinin maçın hakemleri için şans olduğunu söyledi:
Ev sahibi ülkenin farklı kazanması, hakemleri gündemin uzağında tuttu. Açılış maçının hakem ekibi hakkında tek kelimeyle şunu söyleyebilirim: “Şaşkınım!” Dünyanın en önemli turnuvalarından birinin açılış maçında hakemlerin, oyun kurallarının ‘A,B,C’sini uygulamadan maç yönetmelerini şaşkınlık içinde izledim.
Maçın kıdemli yardımcı hakeminin korner vuruşunda topu doğrudan alan oyuncuya ofsayt kaldırdığı pozisyonu da yorumlayan Çoban, "Oysa ki oyun kurallarına göre kornerden gelen top ofsayt olmaz" dedi.
"Bir pozisyonda top hakeme çarptı, tekrar İtalyan oyuncuda kaldı ve İtalya çok önemli bir avantaj elde ederek, önemli bir atak geliştirdi" diyen Çoban, burada hakem atışı yapılması gerektiğini belirtti.
Çoban, Burak Yılmaz'ın ceza sahası içinde yerde kaldığı ve büyük tartışma yaratan Zeki Çelik'in el pozisyonuyla ilgili şu görüşü aktardı:
Burak yerde kaldı ama bence pozisyonda penaltı yoktu. İlk yarının sonlarına doğru, Zeki’nin eline gelen topta penaltı kararı daha doğru olurdu diye düşünüyorum.
Independent Türkçe
