CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, ATV ve Sabah grubundan muhabirlerin, yakın çevresinde olan kadın arkadaşları arayarak kendisine şantaj yapıldığını iddia etti.
Erdoğdu, dinlendiğini, takip ve tehdit edildiğini ifade ederek; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Bu yazdıklarımın doğrudan ilk muhatabı Erdoğan'dır. Diğer siyasi yöneticiler cürümleri kadar üzerlerine alınsınlar. Siz milyonlarca insanı mağdur eden ve vicdanın kırıntısı bile olmayan bu canavar düzenin kurucusunuz… Siz bu suç örgütünün bir numarasısınız…" dedi.
Erdoğan’a “Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sizi seçimle indirdikten sonra vatana İhanetten yargılanmanız için bütün gücümle çalışacağım” diyen Erdoğdu’nun bu sözlerine AK Partili isimlerden yanıt geldi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Yine Yassıada zihniyeti hortlamış. Cumhurbaşkanımızı ‘vatana ihanetten yargılamak’tan bahseden seviyesizlik aynı Yassıada zihniyeti gibi kendini ifade etmiş. Şehit Başbakanımız Menderes’in katillerinin diliyle konuşmaya devam ediyorlar” dedi.
Çelik şöyle devam etti:
Devlet teşkilatını suç örgütü olarak nitelendirip devletin başı olan Cumhurbaşkanlığı makamını örgüt lideri olarak nitelendirmek Türkiye’nin FETÖ’den tanıdığı bir dildir. Menderes’in katillerinden Fetö’ye kadar hepsi aynı millet düşmanı dili kullandılar. Şimdi aynı seviyesiz dili, CHP’li bir siyasetçinin devraldığını ve aynı ifadeleri tekrarladığını görüyoruz. Cumhurbaşkanımızı yargılamaktan bahsedenlerin katliamcı niyetini biliyoruz. Milletimiz bunlara her zaman cevabını verdi. Ve vermeye devam ediyor. Kendisine siyasi şantajda bulunulduğunu iddia eden bu seviyesiz siyasetçi, iddiasını ispat etmek için mahkemeye gidip şikayetçi olmuyor. Bunun yerine Cumhurbaşkanlığı makamını Yassıada katillerinin diliyle hedef alıyor. Bu dil, millet düşmanı bir dildir.
Dağ: Devri sabık yaratma hayalleri hâlâ çok diri
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise, “Ateş olsa cirmi kadar yer yakacak olan sözde siyasetçilerin Cumhurbaşkanımızı yargılama tehditlerine pabuç bırakacak değiliz” diyerek, “Daha önce de iktidarımızı TRT’den canlı olarak yargılayacaklarını söylemişlerdi. 27 Mayıs zihniyetinin devri sabık yaratma hayalleri hâlâ çok diri” ifadelerini kullandı.
Erdoğdu: Elinizde ne varsa yayınlayın
Erdoğdu, Twitter hesabından şantaj ve tehdite maruz kaldığını belirterek şu açıklamaları yaptı:
Öncelikle bu kriz ve salgın günlerinde biraz sonra yazacaklarımı sakin, mantıklı ve kararlı bir şekilde yazıyorum… Bu yazdıklarımın doğrudan ilk muhatabı Recep Tayyip Erdoğan ‘dır…Diğer siyasi yöneticiler cürümleri kadar üzerlerine alınsınlar…
Bakanlarınız, üst düzey kamu yöneticilerinizden, yargıçlardan ve komutanlardan devletin emrinden çıkıp suç aparatlarınıza dönüşenler kurduğunuz bu suç örgütünün parçaları… Önce bu suç örgütünüzün yaptıklarını yazacağım… Sonra da size yazacağım…
ATV ve Sabah grubundan muhabirleriniz en yakın çevremde olan kadın arkadaşlarımı arayıp benimle bir ilişkileri olup olmadığını soruyorlarmış… Sayın Recep Tayyip Erdoğan kurduğunuz düzeninizin bu alçak sorularına cevap vererek siyasi şantajınıza prim vermeyeceğim…
Şunu iyi bilin… Ben özel hayatım dolayısıyla sadece eşime hesap veririm… Benim eşim de bu mücadelenin bedelini bilerek bu mücadeleye girmeme izin verdi… Sizin şantajlarınıza boyun eğeceğimizi sanıyorsanız… Bunu zaman size gösterecek…
Telefonla arayıp hakkımda sorular sorduğunuz kadınlar bu toplumun en yürekli, en cesur kadınları… Ailemden sonra en yakın olduğum ve hiçbir karşılık beklemeden benim yüzümden bedel ödeyen ve bu gidişle de bedel ödemeye devam edecek olan bu can yoldaşlarımdan özür dilerim…
Fotoğraflarım ve görüntülerim varmış… Bunlarla tehdit ediyorlarmış… Elinizde ne varsa yayınlamazsanız şerefsiz, vicdansız ve alçaksınız… Ben sizinle savaştayım… Bu savaşta benim dışımda masum birini üzerseniz mesele benim adıma kişiselleşir… Kavgada yiğit olun…
Sayın Recep Tayyip Erdoğan öncelikle şunu bilmeniz isterim… Korku insani bir duygudur… Utanılacak bir durum da değildir… Sizden korkan sizin halinize düşsün… Ben ve benim gibi milyonlarca insan korku duvarını yıllar önce aştı… Şantajla, iftirayla, tehditle susarsam yüreğim kurusun…
Sayın Recep Tayyip Erdoğan korkması gereken varsa o da sizsiniz… Sizin yerinizde olsam ne hapisten ne de başka bir şeyden korkardım… Benim büyük korkum hesap veremeyen, hesap veremediği için zulüm eden biri olmaktır… Siz olmaktır… Bu yüzden benim en büyük korkum sizin gibi olmak…
Sayın Recep Tayyip Erdoğan size bu satırları okutursalar bunları neden yazdığımı düşüneceksinizdir… Ben sizin kurduğunuz düzenle yıllardır mücadele eden ve yaptıklarınız yüzünden sizden hiç haz etmeyen bir karşıtınızım…
Kurduğunuz yolsuz, adaletsiz ve vicdansız düzenin aparatlarıyla hergün çatışıyorum… Telefonlarım dinleniyor… Evim izleniyor… Takip ediliyorum… Taciz ediliyorum… Tehdit ediliyorum… İftiralar atılıyor…
Bunu sadece ben yaşamıyorum… Bu zulmü yüz binlerce insan yaşıyor… On binlerce insan sizin işlediğiniz suçlar dolayısıyla hapislerde çürüdü… Çürümeye devam ediyor… Milyonlarca insan bu suçlarınızın mağduru olma korkusuyla yaşıyor…
Sayın Recep Tayyip Erdoğan kurduğunuz suç örgütünün aparatlarıyla uğraşmanın faydası yok… Gerçeği saklamanın da bir faydası da yok… Siz milyonlarca insanı mağdur eden ve vicdanın kırıntısı bile olmayan bu canavar düzenin kurucusunuz… Siz bu suç örgütünün bir numarasısınız…
İşlediğiniz suçların milyonlarca mağduru var… Milli çıkarlarımız sizin şaibeli servetinize kurban oldu… Benim tek muradım birgün sizin yargılanabileceğiniz tek suç olan vatana ihanet suçuyla yargılanmanız… Bu sayede bir daha kimse bu suçları işlemeye kalkışmasın…
Sayın Recep Tayyip Erdoğan bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sizi seçimle indirdikten sonra vatana ihanetten yargılanmanız için bütün gücümle çalışacağım… Yargılanmaya başladığınız günde savunma hakkınız engellenmesin ve hukuk içinde yargılanın diye mahkeme salonunda olacağım…
Son söz… Ben sizin iftiralarınızla baş edemedim bu bana dert oldu… Ben de size boyun eğmedim bu da size dert olsun… Halep oradaysa arşın burada… Yüce Divan'da görüşmek üzere... Hodri meydan...
Independent Türkçe
