Ne nedir?: 128 milyar doların akıbetinden Coinbase'in halka arzına kadar "Haftalık Ekonomi Sözlüğü"

Haftalık Ekonomi Sözlüğü'nün üçüncü sayısında gündem, akıbeti 2 yıldır konuşulan 128 milyar dolar, sürpriz şekilde ödemelere kapatılan kripto paralar, sabit bırakılan politika faizi, sayıyı 4 milyon kişi artıran geniş işsizlik ve halka arz edilen Coinbase

Fotoğraf: Pixabay.com/geralt-9301

12 Nisan'da yayımlanan işsizlik rakamları ve 15 Nisan'da gerçekleşen Merkez Bankası Para Politikası kurulu sonrası açıklanan politika faizi, her hafta yayımladığımız "Haftalık Ekonomi Sözlüğü'nün" önemli iki başlığı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Ancak her hafta en çok konuşulan ekonomi konularını derlediğimiz sözlükte iki konu daha var ki sosyal medyada da tartışması hayli uzun sürdü. Bunlardan ilki "128 milyar dolar nerede?" sorusu, diğeri ise Merkez Bankası'nın yayımladığı bir yönetmelikle kripto varlıklarla ödeme yapılmasını yasaklaması. 

1) 128 milyar dolar nedir?

128 milyar dolar, Mart 2019'dan bu yana Merkez Bankası'nın döviz kurundaki yükselişi frenlemek için rezervleri üzerinden piyasaya sattığı yabancı paranın miktarı olarak kabul ediliyor. 

İktisadın en temel kuralı "bir ürünün miktarı artarsa fiyatı düşer" kabulünden yola çıkarsak, piyasadaki aşırı döviz talebini karşılamak için daha fazla dövize ihtiyaç vardı. Miktarı artan döviz, ucuzlamamış olsa da Haziran-Temmuz 2020 aylarında olduğu gibi 6 lira 85 kuruş seviyelerinde tutulduğu dönemler oldu. 

Uzun yıllar hem Merkez Bankası'nda hem de özel sektörde görev yapan ekonomist Uğur Gürses, "Ekonomi Alla Turca" adlı blogunda, 2018'deki kur krizinde bile değil de yerel seçimler öncesi başlayan süreci şöyle açıkladı: 
 

2019 yılının mart ayında yerel seçimler öncesinde iktidar partisi büyük metropolleri elinde tutsun diye döviz kurları stabil seyrediyormuş görüntüsü vermek, ekonomi konusunda herhangi bir tedirginlik olmasın diye siyasi otoritenin emriyle Merkez Bankası'nın döviz rezervleri "arka kapı" yöntemleriyle kamu bankalarına aktarılarak, oradan da piyasaya örtülü biçimde satılarak eritilmeye başlanmıştı.


2018'de kaybettiğimiz duayen ekonomist Prof. Dr. Güngör Uras, ölümünden beş yıl önce Milliyet için kaleme aldığı bir köşesinde Merkez Bankası'nın döviz satışı şu kelimelerle açıklamıştı: 
 

Merkez Bankası, dövizde "fıkırdamaların" olduğu dönemlerde döviz satar. Piyasanın ateşini söndürmek için bunu yapar. 

Ufak bir hatırlatma: Döviz satmak, bu işin raconlarından biridir ama usulü vardır: Ne zaman, ne kadar satılacak? Döviz satarken buna ek olarak faiz silahı nasıl kullanılacak? Racon yerine getirilmez ise dövizler satılır, hiçbir netice alınmaz.


"Dışarıdan ülkeye giren dövizi kimler alıyorsa TCMB'nin sattığını da onlar kapışıyor" diyen Uras, o dönem yaptığı açıklamada satılan dövizin ithalat yapan büyük şirketler ve döviz cinsinden kredi borcu olan özel sektör tarafından satın alındığını söylemişti. 

Bu hafta neler oldu? 

Bu konu 2019'dan bu yana farklı dönemlerde gündem oluyor. 

Bu hafta özellikle konuşulmasının gerekçesi ise CHP kanadından gelen eleştirilerdi. 

Muhalefet partisi, Türkiye genelinde pek çok billboarda  "128 milyar dolar nerede" afişini astırmış, aynı afişi asan il ve ilçe başkanları hakkında  cumhurbaşkanına hakaret suçundan soruşturma açılmıştı.
 

128 milyar dolar
Fotoğraf: Twitter


Salı günü partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Merkez Bankası daha önce sattığı dövizleri böyle tablolar halinde yapar, kendi internet sitesinde yayınlardı. Kime ya da hangi kuruma hangi fiyattan satıldığı yazardı. Şimdi bu liste yok. Listeyi niye gizliyorsunuz? Kime sağladınız bu büyük avantajları? Sen mi yoksa damadın mı bu işi halletti?" ifadelerini kullandı. 

CHP'ye üye onlarca partili sosyal medyadaki profil fotoğraflarını "128" olarak değiştirirken, #128MilyarDolarNerede hashtag'i trending topic oldu. 

Ekşi Sözlük'te bu miktarı somutlaştırmak için bazı paylaşımlar yapıldı. Bunlar arasında Türkiye'deki her vatandaşa dağıtıldığında kişi başına 1560 dolar düştüğü, 100 dolarlık banknotlar halinde nakit olarak taşınmak istense 50 adet hafriyat kamyonuna ihtiyaç duyulacağı, Boğaz'daki 622 yalının en az iki defa satın alabileceği ve Boğaz'a 43 köprünün yapılabileceği de var. 

Bunun yanı sıra 128milyardolar.net adıyla açılan internet sitesinde 128 milyar dolar ile neler satın alabileceği konusunda bir oyun da tasarlandı. Bu sitede çokomelden NBA takımı Houston Rockets'a kadar farklı satın almalarla 128 milyar dolar bitirilmeye çalışılıyor. 

128 milyar dolarla ilgili yetkili makamlar da konuştu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, Twitter hesabından yaptığı 20 maddelik açıklamada " 128 milyarı kime sattınız? Düşük fiyattan mı sattınız? gibi sansasyonel ve suçlayıcı ifadelerle ekonomide kaotik bir ortam oluşturulmaya çalışılıyor" diyerek bazı detaylar verdi. 

Merkez Bankası'nın cari açığın finansmanı için  30 milyar dolar döviz sattığını söyleyen Canikli, "Yani 30 milyar doları ithalatçılar satın almış. 2019 ve 2020 yıllarında toplam 36 milyar dolarlık altın ithalatı gerçekleştirildi" dedi. 
 


75 milyar doların Türkiye'de yerleşik gerçek ve tüzel kişiler tarafından satın alındığını söyleyen Canikli, "Yani 75 milyar dolarlık TL cinsinden hesaplarını dolara çevirmişler. Bu 75 milyar dolar Türkiye'deki bankalarda hesaplarda durmaktadır" açıklamasını yaptı. 

Canikli'nin açıklamasına göre özel sektör, dış borcunu ödemek için 43 milyar dolar satın aldı. Bunun yanı sıra 2019 ve 2020 yıllarında 12 milyar dolar portföy yatırımcısının çıkışı oldu. 

Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, yabancı yatırımcının önceki yıllarda Türkiye'ye getirdiği ve TL'ye çevirdiği dövizinin 12 milyar dolarlık kısmını yeniden dövize çevirdiğini ve ülkesine götürdüğünü söyledi. Dolayısıyla döviz satın alınmış oldu. 

Canikli, "Bu dört kalemi topladığımızda 160 milyar dolara ulaşılmaktadır. Bu rakam 128 milyar doların bir hayli üzerindedir. Bu durum MB'nin 2019 ve 2020 yıllarında 160 milyar dolar satış yaptığı anlamına gelmiyor" diye konuştu. 

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu da yaptığı yazılı açıklamada söz konusu döviz işlemlerinin işlem platformları üzerinden o günkü piyasa koşulları ve fiyatları çerçevesinde gerçekleştirildiğini söyledi. 
 

şahap kavcıoğlu aa
TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu/ Fotoğraf: AA


"Herhangi bir kesime, banka veya firmaya ayrıcalıklı döviz işlemi gerçekleştirilmesi sözkonusu değildir" diyen Kavcıoğlu, "Bilanço varlık yükümlülük denkliği açısından bakıldığında, ortada kaybolmuş bir varlıktan bahsetmek mümkün değildir" ifadelerini kullandı. 

Merkez Bankası'nın rezervleri ne kadar? 

Detaylara inmeden önce Mart 2019'un son işlem günü ile en son açıklanan 9 Nisan haftası arasındaki rezerv farklılığına bakalım. 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın verilerine göre 29 Mart 2019'da Merkez Bankası'nın brüt döviz rezervi 75 milyar 410 milyon dolar, net rezervler ise 29,7 milyon dolardı. 

9 Nisan 2021 ile biten haftada ise brüt rezervler, 49 milyar 377 milyon dolar olarak açıklandı. 9,93 milyar dolarlık net rezervler ise Nisan 2003'ten bu yana en düşük seviyeyi gördü. 

Yani brüt rezervlerde yaklaşık yüzde 35, net rezervlerde yüzde 67'lik bir erime olduğu doğru. Bu erimenin nedenlerindeki en önemli pay ise döviz cinsinden yükümlülükler, yani borçlar. 

2) Kripto varlıkların online ödemelerde kullanımının yasaklanması nedir?

15 Nisan'ı 16 Nisan'a bağlayan gece Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle kripto paraların ödemelerde kullanılması yasaklandı. Merkez Bankası tarafından hazırlanan yönetmeliğin gerekçesi ise şöyle açıklandı: 
 

Kripto varlıklar herhangi bir düzenleme ve denetim mekanizmasına tabi olmaması, merkezi bir muhatabın bulunmaması, piyasa değerlerinin aşırı oynaklık göstermesi, anonim yapıları nedeniyle yasadışı faaliyetlerde kullanılabilmesi, cüzdanların çalınabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz olarak kullanılabilmesi ile işlemlerin geri dönülemez nitelikte olması gibi nedenlerle ilgili taraflar açısından önemli riskler barındırmaktadır.


Dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi Tesla'nın Bitcoin ile otomobil satacağını açıkladığı, bankacılık devi JP Morgan'ın Mastercard ve UBS ile birlikte Brooklyn merkezli blockchain yazılım teknolojisi şirketi ConsenSys'a 65 milyon dolarlık yatırım yaptığı, Starbucks'ta bile kahvelerin dijital para ile satın alınabildiği bir dünyada Türkiye'den gelen bu karar ne kadar doğru tartışılır. 

Ancak önemli bir konu var ki o da kararın direkt etkilediği, Türkiye'nin ilk kripto parasının yaratıcısı DigiliraPAY'in 30 Nisan'a kadar faaliyetlerini durduracak olması. 

Kararı yargıya taşımaya hazırlanan Eskişehirli şirket için merkezi Malta'ya ya da Estonya'ya taşımak da seçenekler arasında. 
 

digilirapay
Fotoğraf: digilirapay.com


DigiliraPAY kurucu Serkan Bayar, Merkez Bankası'nın gerekçelerine cevaben, hiçbir ödemenin anonim olmadığını, kimlik doğrulamanın bir zorunluluk olduğunu, bir blockzincir üzerinde yapılan işlemin sonsuza kadar orada kayıtlı kaldığını Independent Türkçe'ye anlattı. 

Uzmanlar, böylesi bir kararın uzun vadede olumsuz sonuçlar doğuracağını, finansal teknoloji alanındaki genç girişimcileri yurt dışına taşıyacağını söylüyor. 

3) Politika faizi nedir? 

Merkez Bankası Başkanlığı makamının dört buçuk ayda ikinci kez değişmesinin ardından Şahap Kavcıoğlu başkanlığında yapılan ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini yüzde 19'da sabit bıraktı. 

Daha önce Yeni Şafak için kaleme aldığı yazılarda "Faiz artışları dolaylı olarak enflasyonun artmasına yol açacaktır" değerlendirmeleriyle faiz artışlarını eleştirdiği bilinen Kavcıoğlu'nun TCMB Başkanlığı'na getirilmesi sonrası politika faizinin ne olacağı merak konusuydu. 
 

merkez bankası.jpg
Fotoğraf: Reuters


Merkez Bankası'nın politika faizi değişmedi ancak Ağbal dönemindeki her PPK metninde yer alan "Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır" ifadesi, 15 Nisan'daki toplantı sonrası çıkarıldı. 

"Bankaların bankası" kabul edilen Merkez Bankası'nın belirlediği faiz, paranın istikrarının sağlanması için elzem. Zira değişen faiz oranları paranın piyasadaki miktarını (arzını) daraltabiliyor, genişletebiliyor. 

TCMB, "bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını" politika faizi olarak kabul ediyor. Adı üstünde bir hafta vadesi var. Repo ise kısa vadeli menkul kıymetin belirli bir dönem sonunda ilk satıcısı (TCMB) tarafından geri alınmasını açıklayan satış işlemi. 

Haftalık fon kullanmak isteyen bankalar, ellerindeki tahvilleri Merkez Bankası'na veriyor ve karşılığında nakit alıyorlar. Elbette ki bunun için faiz ödüyorlar. Vakti geldiğinde de bu tahvilleri yeniden satın alıyorlar. 
 

Türk Lirası AA
Fotoğraf: AA


Merkez bankasının bankalara uyguladığı faiz oranı, bankaların müşterilere uygulayacağı faiz oranını da belirliyor. Faiz oranı arttığında yatırımcı, daha fazla faiz getirisi elde etmek için parasını Türk Lirası'na yatırmak isteyebilir. TL cinsinden tasarruf artar. 

Düşük faizler ise kredi kullanıp borca girecek yatırımcı için önemli. Düşük faiz, borçlanma iştahını, dolayısıyla harcamaları artırabilir. 

Ancak hem düşük hem de yüksek faiz için belirleyici unsurun adı enflasyon. Düşük faiz ortamında artan harcamalar, yüksek enflasyonu daha da artırabilir. Yüksek faiz, yüksek enflasyon ortamında ise yüksek faizden elde edilmesi muhtemel kazanç, enflasyonla birlikte erir gider. 

"Üste tükürsen bıyık, alta tükürsen sakal" gibi görünen bu denklemde denge için gerekli olan ise yerel paranın itibarı, ekonomideki güven ortamı ve istikrarlı yapıdır. 

4) Geniş işsizlik nedir?

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre şubat itibarıyla işsiz sayısı, 4 milyon 236 bin kişi oldu. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı ise yüzde 26,9. 

Ancak "işsiz", sanılanın aksine çalışmayan herkes için kullanılan bir tanımlama değil. 

ILO ve Eurostat uygulamaları ile uyumlu çalışan TÜİK, işsiz kişiyi tanımlarken dört şart koşuyor: 

- Referans verilen dönem içerisinde kâr karşılığı, yevmiyeli, ücretli ya da ücretsiz olarak hiç bir işte çalışmamış kişilerden,

- İş aramak için son 4 hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış,

- 15 gün içinde işbaşı yapabilecek durumda olan,

- Kurumsal olmayan çalışma çağındaki herkes, işsiz nüfusa dâhil. 

Yani biri, hangi sebeple olursa olsun çalışmıyor, isteyerek ya da istemeyerek "Çalışmayacağım" diyorsa işsiz sayılmıyor. Çalışmak istiyorsa da bu talebini iş arama kanallarını aktif biçimde kullanarak, resmen beyan etmiş olması gerekiyor. 
 

grafik-1.jpeg
Grafik: DİSK-AR


TÜİK, işgücüne dâhil etmediği, yani "işsiz" saymadığı "işsizler" de var. Bu sayı da 31 milyon 610 bin. Bu kişiler arasında emekliler, öğrenciler, çalışamaz halde olanlar, mevsimlik işçiler, ev hanımları da var.

Ancak önemli bir başlık var ki o da "fırsat verilse çalışacak", iş bulma ümidi olmadığı ya da ev işleri, eğitim gibi gerekçelerle resmi olarak iş aramayanlar. Yani "İş aramayıp, çalışmaya hazır olanlar". Bu kişilerin sayısı ise 5,7 milyonu geçmiş durumda. 

"Resmi" işsiz sayısına eklenen bu kişiler geniş işsizliği, yani 10 milyon 20 bin kişiyi ifade ediyor. Geçen yıl aynı dönemde yüzde 20,8 olan geniş işsizlik, yüzde 28'i aştı. 

5) Coinbase nedir?

2012'de kurulan ve Bitcoin ile Ethereum dahil olmak üzere çeşitli dijital paraların ticaretini yapan Coinbase, ABD'nin en büyük kripto para borsası ve 56 milyon kullanıcısı bulunuyor. Bu sayı geçen yılın sonunda 43 milyon ve 2019'da 32 milyondu.
 

coinbase
Fotoğraf: Reuters


Coinbase'in bu hafta çok konuşulmasının nedeni ise halka arz edilmiş olması. 

Hisse başı değeri Nasdaq endeksinde 250 dolar olarak belirlenen Coinbase'in hisseleri 360 dolardan işlem gördü. 

14 Nisan'da halka arz edilen firmanın değeri 15 Nisan'da 112 milyar dolara kadar çıktı. 

"Halka açılan ilk büyük kripto para şirketi" unvanını kazanan Coinbase, ABD'nin en değerli 100 şirketinden biri oldu. 
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU