CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, günlük vaka sayılarının yeniden 7 binli seviyelerin üstüne çıktığına işaret ederek "Bunda AK Parti kongrelerinin ne kadar katkısı var? Bunu bilmek lazım. Kongrelerin yapıldığı illerde hasta sayıları kongrelerden sonra ne kadar arttı? Millete açıklayın. Hasta sayısındaki her bir artışın vebali kongreler nedeniyle Erdoğan'ın üstündedir" dedi.

Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, siyasi partiler arasındaki ziyaretlerin hızlandığına dikkati çekti.

Öztrak, dün Saadet Partisi'ni ziyaret ettiklerini, bugün de HDP yöneticilerinin genel merkezlerine geldiğini belirterek, "Bugünkü ziyarette ülkemizin içinde bulunduğu buhranı, demokrasi ve hukuk devletindeki hızlı aşınmayı, artan işsizliği, açlığı ve milletin boşalan tenceresini görüşme imkanı bulduk" dedi.

Milletin sırtındaki yükün giderek arttığını söyleyen Öztrak, "Bu çerçevede milletin sesine kulak veren partiler, bu buhrandan çıkışın nasıl olacağı konusunda fikir alışverişinde bulunuyorlar. CHP bu ülkenin birliğinin, bütünlüğünün sigortasıdır. Bu çerçevede, tüm partilerle görüşebilen parti CHP'dir. Bu, demokrasimizin geleceği için büyük bir imkandır" diye konuştu.

Kovid-19 salgını sürecinde milletten gerçeklerin saklandığını, aynı durumun aşı için de söz konusu olduğunu kaydeden Öztrak, "Ocak sonuna kadar 40 milyon, şubat sonuna kadar 50 milyon doz aşı geleceği vaadinde bulunmuşlardı. Gelmedi. Ocak bitti. Gele gele 13 milyon doz aşı geldi. Yine ocak sonuna kadar 1,5 milyon doz Alman aşısı gelecekti. O da ortalarda yok" ifadelerini kullandı.

Öztrak, Kovid-19 aşılamasının da hızlı yapılmadığını ifade ederek, "Sağlık Bakanı 'Günde 1 milyon 100 bin kişiyi aşılayacağız' demişti. Bugüne kadar aşılaya aşılaya günde ortalama 114 bin yurttaşımızı aşılayabildiler" dedi.

Bu durumun sorumlusunun yeterli aşı tedarik edemeyen hükümet olduğunu söyleyen Öztrak, aşıların hızla yapılması gerektiğini belirtti.

“Virüs şarkılı, türkülü AK Parti kongrelerinde bulaşmıyor”

Öztrak, AK Parti il kongrelerinin yapıldığı salonlarda sosyal mesafe gözetilmediğini bildirerek, "Restoranlar, lokantalar, eğlence mekanları kapalı. Esnaflarımız kan ağlıyor. Restoranda, kafede, kahvehanede bulaşan virüs, her ne hikmetse şarkılı, türkülü AK Parti kongrelerinde bulaşmıyor" diye konuştu.

"Kongrelerin yapıldığı illerde hasta sayıları ne kadar arttı?"

Günlük vaka sayılarının yeniden 7 binli seviyelerin üstüne çıktığına işaret eden Öztrak, "Bunda AK Parti kongrelerinin ne kadar katkısı var? Bunu bilmek lazım. Kongrelerin yapıldığı illerde hasta sayıları kongrelerden sonra ne kadar arttı? Millete açıklayın. Hasta sayısındaki her bir artışın vebali kongreler nedeniyle Erdoğan'ın üstündedir" dedi.

Öztrak, esnafın ekonomik sorunlar yaşadığını ve bu konuda gerekenlerin bir an önce yapılması gerektiği ifade etti.

Esnafın kredi borçlarının faiziyle ertelenmesini eleştiren Öztrak, "Biz, 'Bu kredi borcunun üzerine bir çizik atın' dedik. Bizi dinlemediler. Bari esnafı dinleyin. Bu borcu faizsiz erteleyin. Kalan vadenin sonuna ekleyerek taksit dönemini uzatın. Ama Erdoğan'ın şahsım rejimi esnaflarımızın da bu sesini duymadı" diye konuştu. 

Öztrak, enflasyonun TÜİK verilerine de yansıdığını dile getirerek, şöyle devam etti:

Milletin içinde bulunduğu hali TÜİK'in makyajlı verileri bile saklayamıyor. TÜİK son enflasyon sepetini açıkladı. Millet et yiyemez hale gelmiş, ekmek ve makarnaya yükleniyor. Yeni sepette dana etinin ağırlığını TÜİK düşürmüş, ekmek ve makarnanın ağırlığını artırmış. Millet ete hasret kaldı. Eti gramla alır hale geldi. Bunu aylardır söylüyoruz. Şimdi TÜİK de diyor.

Faik Öztrak, TÜİK'in açıkladığı verilerin vatandaşın karşılaştığı enflasyonla örtüşmediğini, memura ve memur emeklilerine verilen zammın da yeterli olmadığını kaydetti.

Hükümetin yıllarca 2023 hedefleriyle milletin gözünü boyadığını söyleyen Öztrak, bu hedeflere ulaşılmaktan uzak olunduğunu, son yıllarda milli gelirin azaldığını ve işsizliğin arttığını belirtti.

Öztrak, açıklanan 2020 nüfus rakamlarına göre, 15-29 yaş arasında 19 milyon 264 bin genç bulunduğuna işaret ederek, "Bu, dünya üzerindeki 131 ülkenin nüfusundan fazla. Belçika'nın toplam nüfusu 11,5 milyon, Yunanistan'ın nüfusu 11 milyon. Ama bu gençlerimizin 6 milyona yakını ne bir işte çalışıyor ne de herhangi bir eğitim alıyor. Evinde ailesiyle beraber oturuyor. Maalesef ülkemizde 'aile genci' diye bir sorunumuz var" dedi.

Boğaziçi Üniversitesindeki protestolar

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, ülkenin bilimine, teknolojisine, üretimine katkı vermek istediğini aktaran Öztrak, şöyle konuştu:

Öğrenciler, dünyadaki diğer gençlerle yarışabilmek, en iyi yaşam standartlarına ulaşmak istiyor. Boğaziçi'ne öğrenciler atamayla gelmiyor, alın teriyle, büyük çabalarla geliyor. Bu öğrenciler, Boğaziçi'ne girmeye sadakatleriyle değil, kendilerinin de ifade ettiği gibi, zehir gibi zekalarıyla, emekleriyle hak kazanıyor. Bu nedenle, akla, bilime, hukuka değil, saraydan gelecek talimata göre hareket eden kayyum istemiyorlar. Diplomalarının üzerinde, hakkında akademik hırsızlık iddiaları olan birisinin imzası olsun istemiyorlar.

Öztrak, öğrencilerin meşru eylemlerinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını ifade ederek, "Yapılan atama yanlış. Yanlıştan dönmek erdemdir. Bu erdemi ya Erdoğan gösterecek ya da atanan kayyum" dedi.

Ülkede adaletin olmadığını belirten Öztrak, "Milletin seçtiği Enis Berberoğlu'nun milletvekilliği çalındı. Milli irade gasbedildi. Bunu biz demiyoruz, Anayasa Mahkemesi diyor. Hem de bir defa değil, iki defa söylüyor. Oy çokluğuyla değil, oy birliğiyle bu kararı veriyor. Yaşanan bu sorun, sadece CHP'nin sorunu değildir. Bu sorun demokrasimizin sorunudur. İhlal edilen millet iradesidir. İhlal edilen TBMM'nin hukukudur. İhlal edilen temel hak ve hürriyetlerdir. Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararı, tarihe mal olmuş bir karardır” ifadelerini kullandı.

Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Boğaziçi Üniversitesi rektörüne yapılan istifa çağrılarına yönelik "Yürekleri yetse, 'Cumhurbaşkanı da istifa etmelidir' diyecekler." sözlerine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Biz, kendisini pandemi sürecindeki başarısızlıkları, vaka sayılarının saklanması nedeniyle, vatandaşların gerekli önlemleri almaması sonucunda yaşamlarını kaybetmesi nedeniyle istifaya davet etmiştik. Bu memlekette her işi sorumlusu benim dedikten sonra yanlış giden her şeyin sonunda istifa etmesi gerekir ama nerede" diye konuştu.

"HDP, özellikle kayyumlar ve AİHM'in Selahattin Demirtaş kararı hakkında görüşme gündemiyle size geldi. Bu hususla ilgili CHP'nin tavrı nedir? CHP, HDP'ye iadeiziyarette bulunacak mı?" sorusunu yanıtlayan Öztrak, CHP'nin, ülkedeki tüm siyasi partilerle görüşen tek parti olduğunu vurguladı.

Öztrak, HDP ile yapılan görüşmenin içeriğine ilişkin, "Hukuk devletinin, yargı bağımsızlığının, mutfaktaki boş tencerenin, işsizliğin hepsinin kapsandığı bir görüşmeydi. Dolayısıyla her şeyi görüştük" dedi. Faik Öztrak iadeiziyaretin yapılıp yapılmayacağına genel başkanların karar vereceğini belirtti.

KRT TV'de program yapan Osman Güdü'nün saldırıya uğramasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Öztrak, "Bu ülkede ana muhalefet partisinin liderine linç girişiminde bulunuldu. Son dönemde siyasetçilere, gazetecilere saldırmak ne yazık ki yol oldu. Bu olaylarda İçişleri Bakanının yanlı bakışı, bu gidişi yüreklendiriyor. Ülkedeki ağır iklim, demokrasimize pusu kurmak isteyenleri cesaretlendiriyor. Biz hür basına, fikir ve ifade özgürlüğüne uzatılan her eli açık, net şekilde kınarız, lanetleriz. Bu saldırıyı da lanetliyoruz" ifadelerini kullandı.

"Türkiye yüksek faize mahkum oldu”

Öztrak, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz hakkındaki açıklamalarının hatırlatılması üzerine, şöyle dedi: 

Türkiye, Merkez Bankasının kasasındaki 128 milyar doları sattıktan sonra yüksek faize mahkum oldu. Merkez Bankası Başkanı da bunu ifade ediyor ama Erdoğan hala eski hikayeyi anlatıyor. Bir yandan, 'Ben yüksek faizi sevmiyorum.' diyor, bir yandan da esnafın kredilerini mevcut yüksek faizlerle erteleme noktasına gidiyor. Dolayısıyla bu 128 milyar doların satılmasıyla Türkiye, Londra'daki sıcak paracılara mahkum olmuştur. Onlar ne derse onu yapmak zorunda kalmıştır. Erdoğan, içeriye başka bir mesaj vermekte ama dışarıdaki sıcak paracıların talepleri karşısında 'Tamam, dediğinizi yaparım.' demektedir.

"Böyle bir fotoğrafa izin vermemeliydi"

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un ziyaret ettiği üniversitedeki rektörün koltuğuna oturmasına ve bu konudaki açıklamalarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Öztrak, mevcut yönetimde, devlet ile parti arasındaki sınırın tamamen kalktığını söyledi.

Bu durumu gösteren görüntülerle her gün karşılaşıldığını kaydeden Öztrak, "Aslında bazı memurlar AK Parti'nin teşkilat mensupları gibi çalışıyor. Kurtulmuş bir hoca olabilir, öğrencisini ziyaret ediyor olabilir. Ancak kendisi aynı zamanda AK Parti Genel Başkanvekilidir. Dolayısıyla öğrenci hoca ilişkisi içinde bu ziyaret yapılmışsa böyle bir fotoğrafa izin vermemeliydi. Ayrıca, rektörün Kurtulmuş karşısındaki o el pençe divan duruşu da ülkede atanmış üst düzey yöneticilerin ne hale geldiğini, artık liyakatin bittiğini, sadakatin en önemli unsur olduğunu bir kere daha ortaya koymuştur" değerlendirmesinde bulundu.

"Cumhur İttifakı'nın ortakları Boğaziçi konusunda sıkıntılı noktaya gittiklerini görüyorlar"

Öztrak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Boğaziçi Üniversitesindeki protestolara ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Şu anda, bu süreçte Cumhur İttifakı'nın ortakları Boğaziçi konusunda sıkıntılı bir noktaya gittiklerini, yaptıklarının zulüm olduğunu, bunu milletin artık kabul etmeyeceğini görüyorlar. Bahçeli, 'Başları ezilecek yılanlar' dediklerinin ebeveynlerine sesleniyor. Erdoğan, dün 'terörist' dediği bu çocuklara bugün 'yavrularımız' diyebiliyor. Ne diyeceklerine bir karar versinler, bu çocuklara eziyet etmekten vazgeçsinler. Bu çocukların sesini duysunlar" dedi.

Öztrak, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili yol haritalarının ne olduğunun sorulması üzerine de "Bizim şu anda yürüttüğümüz çalışma, mevcut Hükümet Sistemi'ne, yargı bağımsızlığına, kuvvetler ayrılığına ilişkindir. Bir an önce milletin cebini boşaltan bu ucube sistemin değişmesi gerektiğini söylüyoruz" ifadelerini kullandı.

Öztrak, Murat Karayalçın'ın CHP'den istifalara yönelik "Gidene 'Git' denilmemeli, yeni gidişlere fırsat verilmemeli. Umarım dönerler, döndürülürler." sözlerine ilişkin, bir suçu olmadığı takdirde kimseyi partiden göndermeyi istemediklerinin altını çizdi.

Bu çerçevede hiçbir zaman gidene "git" demediklerini söyleyen Öztrak, "Bu çerçevede önceki dönem genel başkanımızın bu sözlerini saygıyla karşılıyoruz" dedi.

 

Independent Türkçe