"Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin tutuklanması için suç vasfı değiştirildi" iddiası

Tutuklanan öğrencilerin avukatı Ali Turgut “Gece vakti bir talimat geldiğini ve bu talimata yargının hiçbir ayağının direnmediğini görüyoruz” diye konuştu

Fotoğraf: Twitter @boundayanisma

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Prof. Dr. Melih Bulu’yu Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atamasının ardından rektörün seçimle gelmesini talep eden öğrenciler ve akademisyenlerin başlattığı protesto eylemleri devam ediyor.

Üniversite içinde açılan bir sergide Kabe görselinin kullanılmasının ardından 2 üniversiteli tutuklanırken, 2 öğrenci hakkında da ev hapsi kararı verildi.

Emniyetteki ifadeleri, “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama” suçlamasıyla gözaltına alınan öğrenciler, savcılık tarafından, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme veya aşağılama” suçundan mahkemeye sevk edildi.

Soruşturma sürecinde suç vasfının değiştirilmesine tepki gösteren hukukçular, suçlamanın tutuklama kararı çıkması için değiştirildiğine dikkat çektiler.

"LGBTİ bayrağından ne suçu olacak?"

Cumhuriyet gazetesinden Seyhan Avşar’a değerlendirmede bulunan hukukçu Kerem Altıparmak, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. Maddesi’ne göre üst sınırı 2 yıldan az olan suçlarda tutuklama verilemeyeceğini hatırlatarak şunları kaydetti:

O suçu ne kadar ağır işlemiş olurlarsa olsunlar 216/3’ten tutuklama verilemezdi. Tutuklanan öğrencilerin eyleminin ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme veya aşağılama’ suçuna uyması mümkün değil. ‘Dini değerleri aşağılama’ suçundan tutuklama veremeyecekleri için diğer suçtan tutuklama verdiler. İstanbul Valiliği’nin açıklamasında Boğaziçi Üniversitesi Güzel Sanatlar Kulübü’nde ‘LGBTİ bayrağı ele geçirildi’ ifadesi var. LGBTİ bayrağından ne suçu olacak? Ayrıca polisler aramayı ne şekilde yaptı? Polisin arama işlemine kim refakat etti? Arama usulüne uygun yapıldı mı? Bunları henüz bilmiyoruz. Son olarak ben bir hukukçu olarak herhangi bir suç görmüyorum.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Melih Bulu'nun tepki göstermesini beklerdik"

Hukukçu Celal Ülgen de değerlendirmelerinde şu ifadeleri kullandı:

Bilindiği gibi daha önce internete düşen bir ses kaydında Egemen Bağış, ‘Her cuma bir ayet sallıyorum, Bakara makara’ demişti. Bağış’ın sözlerine AKP’lilerden hiçbir tepki gelmediği gibi kutsal değerlerin aşağılandığı yönünde bir soruşturma da yapılmamıştı. Gene çok sayıda kutsal kitap ve Kâbe resimlerinin pasta yapıldığı, çeşitli törenlerde kesildiği internet medyasında bolca yer almaktadır. Boğaziçili öğrenciler hakkında tutuklama kararı verilmesi ve tutuklamanın peşin infaz şeklinde kullanılması anayasaya ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırıdır. Bu öğrencilerin tutuklanması tutuklanmanın bir silah olarak kullanıldığının göstergesidir. Boğaziçili öğrenciler tutuklanarak geniş bir toplumsal kesimin önüne atılmıştır. Bu çocukların tutuklanmasına atanan rektör Melih Bulu’nun tepki göstermesini beklerdik.

"Bunun adı talimat almaktır"

Boğaziçili öğrencilerin avukatı Ayşe Özdemir, tutuklamaya itiraz edeceklerini açıkladı. Avukat Ali Turgut ise emniyette ifade sonrası öğrencilerin bırakılacağının söylendiğini belirterek, "Saat ilerledikçe sosyal medya trolleri devreye girdi ve tutuklamanın taşları döşendi. Gece 04.00’te Emniyet’e Boğaziçi Üniversitesi özel güvenlik görevlileri getirilerek hukuka aykırı teşhis işlemi yapıldı. Bu, tutuklamayı sağlayacak delil yaratma çabasıydı. Ertesi gün savcılıkta bir anda suç değiştirildi. Bunun adı talimat almaktır. Başsavcılıktan sonra hâkimlik de görevini yapmak yerine tutuklama kararı verdi. Sonuç olarak, gece vakti bir talimat geldiğini ve bu talimata yargının hiçbir ayağının direnmediğini görüyoruz" dedi.

 

 

Cumhuriyet, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU