Macron: İran ile yapılacak nükleer müzakerelere Suudi Arabistan da dahil edilmeli

Nükleer anlaşmanın bölge ortaklarının da dahil edilmesini gerektireceğini belirten Macron, "İran ile müzakereler oldukça katı olacak. Suudi Arabistan da dahil olmak üzere bölgedeki ortaklarımızı nükleer anlaşmaya dahil etmek gerekecek" dedi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron / Fotoğraf: Reuters

İran'ın nükleer çalışmalarıyla ilgili müzakerelerin oldukça katı olacağını vurgulayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron olası bir anlaşmaya Suudi Arabistan'ın da taraf olması gerektiğini söyledi.

Macron ayrıca nükleer anlaşmada bölgesel güçlerin dışlandığı, 2015'te yapılan hataların tekrarlanmaması uyarısında bulundu.

Dün Al Arabiya kanalına verdiği röportajda nükleer anlaşmanın bölge ortaklarının da dahil edilmesini gerektireceğini belirten Macron, "İran ile müzakereler oldukça katı olacak. Suudi Arabistan da dahil olmak üzere bölgedeki ortaklarımızı nükleer anlaşmaya dahil etmek gerekecek" ifadelerini kulandı.

Suudi Arabistan ile bölgesel bir güven sözleşmesine varılması gerektiğine işaret etti.

Bir grup gazeteciyle gerçekleştirdiği toplantıda konuşan Macron, sözlerini şöyle sürdürdü:

Nükleer anlaşmada bölgesel güçlerin dışlandığı, 2015'te yapılan hataların tekrarlanmaması gerekiyor. Nitekim İran'ın nükleer silah edinmesini engellemek için oldukça az bir zaman kaldı.


Temel meselelerin doğrulanmasının ardından Lübnan'ı üçüncü kez ziyaret etme niyetini ifade eden Macron, açıklamasının devamında Lübnanlı liderleri hedef aldı:

Lübnan'da eksik de olsa bir hükümet kurmak için gereken her şeyi yapacağız. Lübnan rejimi, yolsuzluk ve korkutma arasındaki şeytani ittifak yüzünden sıkıntı içinde. Lübnan'da çözüme doğru ilerlemeye izin veren tek husus Fransız girişimidir.

Lübnan halkına sevgi besliyorum ancak liderleri Lübnan'ı hak etmiyor. Nitekim bu ülke, deliliğin kavurduğu bir bölgedeki çoğulcu model sayılıyor. Olağanüstü Lübnan halkı, yurt dışında eşsiz nitelikte entelektüel ve kültürel başarılar sergiledi.


Macron 'temel meselelerin doğrulanması' ile neyi kastettiği ve Beyrut'a ne zaman ziyaret edeceği konusunda ise ayrıntı vermedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Macron'un ağustos ve eylül başlarında Beyrut'u iki kez ziyaret etmesi, aynı zamanda elçilerini göndermesi ve diplomatik kanallar aracılığıyla kurulan sürekli iletişimlere rağmen Lübnan siyasi sahnesindeki umutsuzluk ve hükümet boşluğunu doldurma yönündeki 'kurtarma' girişimi sürüyor. Nitekim dünkü ifadelerinden de bu anlaşılıyor.

Geçtiğimiz eylül ayında da Lübnan siyasi sınıfını şiddetle eleştiren Fransa Cumhurbaşkanı, daha önceki açıklamalarında Hizbullah'ın askeri gücünde 'aşırıya kaçtığını' vurgulamıştı.

Aynı zamanda Hizbullah'ın meclisteki grubunun lideri Muhammed Raad'ı dokuz ana Lübnan partisiyle görüşmeleri kapsamında iki kez Fransa Büyükelçiliği'ne davet etmişti.


Macron ikinci davette kendilerine sunduğu 'kurtarma haritası' üzerinde ilerlemeleri yönünde katılımcılardan taahhüt almıştı.

Söz konusu haritada sağlık, sosyal, mali ve ekonomik koşulların çözümünü benimseyecek 'önemli bir hükümet' kurulması, yolsuzlukla mücadele, elektrik sektöründe yönetim organı oluşturulması, Lübnan Merkez Bankası defterlerine dair cezai soruşturması yürütülmesi gibi adımlar yer alıyor.

Nitekim önceden yaptığı açıklamalarda Lübnanlıları yalnız bırakmak istemediği için yardım etmeyi hedeflediğini belirten Macron dünkü açıklamalarında da söz konusu haritanın halen masada olduğunu vurguladı.


Fransa-ABD hattı

Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki telefon görüşmesine ilişkin Elysee Sarayı tarafından yapılan açıklamada, Paris ve Washington'ın Lübnan ve İran dosyalarında 'birlikte çalışacağına' işaret edildi.

Nitekim Tahran ile Washington arasında müzakerelerin yeniden başlayacağını düşüncesindeki Paris; Almanya ve İngiltere ile birlikte rol almak istiyor.

Zira üç Avrupa ülkesi de İran'la müzakere eden ve nükleer anlaşmayı imzalayan 5+1 grubundaydı. Ancak Fransa Cumhurbaşkanı, Paris ve Washington arasındaki çelişkili pozisyonlar göz önüne alındığında müzakerelerin oldukça zor geçeceği görüşünde.


Paris'in İran'ın artan nükleer kapasitesine dair korkuları ise günden güne büyüyor. Uranyumun yüzde 20 oranında zenginleştirildiği, uranyum metali üretilerek gelişmiş santrifüjlerde kullanılacağı duyurularının ardından açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Tahran'ın nükleer kapasite elde etme sürecinde olduğu uyarısında bulunmuştu.

Macron'un Lübnan'daki Fransız girişimi, İran nükleer anlaşması ve Sahel bölgesindeki Fransız askeri varlığına dair açıklamalarda bulunduğu söz konusu oturumun asıl amacı ise Kovid-19 krizi ve başta İngiliz-İsveç AstraZeneca şirketi olmak üzere aşı üreten firmalarla ilgili güncel konuların tartışılmasıydı.

Nitekim AstraZeneca, Avrupa Birliği ülkelerine verilen dozların yılın ilk çeyreğinde azaltılması kararı almıştı.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU