Prof. Dr. Kutlu: Kırmızı et alerjisi, aşı ve ilaç alerjilerine yol açabilir

Karadeniz Bölgesi'ndeki yetişkinlerde kene ve özellikle arı sokması nedeniyle kırmızı et alerjisinin son yılllarda hızla arttığını ifade eden Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu'ya göre, bu kişiler farklı sağlık problemleriyle karşılaşılabilir

Kutlu, arı soktuktan sonra ete alerjik reaksiyon göstermeye başlayan bireylerin jelatin içeren ürünlere karşı dikkat etmesi gerektiğini, bunlar arasında bonibon, ileri teknoloji doku kültürlerinden üretilen biyolojik ajanlar, çeşitli serum ve aşıların başı çektiğini ifade etti / Fotoğraf: AA

Bilim insanlarına göre içinde bulunduğumuz çağ, alerjik hastalıklar çağı olarak da biliniyor. Özellikle gıda alerjisindeki artış dikkat çekiyor.

Bünyeler; süt proteini, tahıl ve yumurtadan, fındık ve deniz ürünlerine kadar pek çok gıdaya karşı alerjik reaksiyon gösterebiliyor.

Bol miktarda protein ve demirin yanı sıra çinko, B12 ve B6 vitaminleri bulunan kırmızı et alerjisi de yükselişte.

Bu kişilerde, kırmızı etin az tüketilmesi nedeniyle çeşitli hastalıklar ortaya çıkabilmekte.

"Arı, kene ve pire benzeri bazı böcekler, kırmızı et alerjisini yayabiliyor"

Kene ve özellikle de arı sokmasının kırmızı et alerjisine yol açabildiğini belirten İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, bu hastalığın en yayın şekilde Karadeniz Bölgesinde görüldüğünü ifade etti.

Kendisinin de Ordu'da görev yaptığını ve özellikle Ordu-Giresun hattında arı sokması kaynaklı et alerjisinin sıklıkla görüldüğünü dile getiren Kutlu, "Yıllar önce kırmızı ete alerji, nadiren görülüyordu. Askeri hastanede çalıştığım dönemde yalnızca bir kişide görmüştüm. Karadeniz'de ise çok yaygın. Buradaki et alerjisi, ağırlıklı olarak arı kaynaklı. Yani kenelere bağlı olarak gelişen alerjiden farklı. Kenelere bağlı alerjinin etkileri 3-6 saat sonra ortaya çıkmakta, arıdakinde ise genellikle etkiler 2 saat içinde görülüyor. Başka antijenler olabilir ancak özetle arı, kene ve pire benzeri böcekler, kırmızı et alerjisini yayabiliyor" şeklinde konuştu.

"Kırmızı ete alerjisi olanlar, jelatine ve jelatinin kullanıldığı bazı aşılar dahil belli ürünlere dikkat etmeli"

Prof. Dr. Ali Kutlu, et alerjisi bulunan kişilerde ileride farklı sağlık sorunlarının da görülebileceği uyarısını yaptı.

Kutlu, söz konusu bireylerin özellikle bazı aşı ve serumlara karşı dikkatli olunması uyarısında bulundu.

"Kırmızı ete alerji, aşı ve ilaç alerjilerine yol açabilir" diyen Kutlu, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

Ete alerjisi olanlar, jelatine ve jelatinin kullanıldığı bazı aşılar dahil belli ürünlere dikkat etmeli. Çünkü son yıllarda bu kişilerin bünyelerinin, jelatine ve jelatinin kullanıldığı bazı ürünlere karşı da alerjik reaksiyonda bulunabildiği tanımlanmakta. Jelatin içeren şekerlemeler, çeşitli serumlar, biyolojik ajanlar ve bazı aşılar da bu ürünler arasında yer alır. İleri teknoloji doku kültürlerinden üretilen biyolojik ajanlar ile jelatin kullanılan aşıların yanı sıra, etkinliğinin artması için alfa-gal katılan aşılar, bazı kişilerde alerjik reaksiyona neden olabilir. İleride bazı aşılara alfa-gal ilave edilmesine yönelik çalışmalar var. Malarya, tüberküloz aşıları da bu örnekler arasında. Bu durum yoğun bir şekilde kullanılırsa, ete alerjik insanlarda farklı alerjik reaksiyonlar da gelişebilir.

Jelatin ve alfa-gal arasındaki farka dikkat çeken Kutlu, jelatinin içerisine alfa-galin karışabildiği uyarısında bulunarak, alfa-gal alerjisi olan insanların, jelatin içerisine karışmış halde bulunan alfa-gale alerjik reaksiyon gösterebileceğini söyledi.

 

Prof. Dr. Ali Kutlu Twitter allerjidoktoru.jpg
Prof. Dr. Ali Kutlu / Fotoğraf: Twitter /@allerjidoktoru

 

"Karadeniz'deki sistem, arıları strese sokabiliyor"

Ali Kutlu, Karadeniz'de ağırlıklı olarak taşıma arıcılık yapıldığını ve bu yöntemin ideal arıcılık sistemi olmadığı gerekçesiyle arıları strese soktuğunu, bu durumun da söz konusu canlıların polen bulamaz, beslenemez duruma gelmelerine ve cansız hayvanların üzerine konmalarına neden olduğunu öne sürdü.

Kutlu, çevresel faktörlerin ve arıların yaşam alanlarının değişmesinin, kovanlarını kaybetmelerinin, hayvanları strese sokabildiğini, davranışlarını değiştirebildiğini ve tüm bu nedenlerin de birtakım sıkıntılara yol açabildiğini dile getirdi:

Karadeniz'deki tarım modeli, arıcılık için zararlı olabiliyor. Yüksek oranda tarım ilacı kullanımı, hayvanların taşımacılık yoluyla getirilmeleri gibi… Arıların durumu araştırılmalı. Muhtemelen arılar küresel ısınmanın da etkisiyle artık arılar dışarda dolaşıyor, kovana girmiyor, kitlesel hayvan ölümleri ortaya çıkıyor.

 

"İnsanlarda B kan grubunda daha az et alerjisi geliştiği söyleniyor"

Kutlu, ABD'nin de aralarında bulunduğu bazı yerlerde kırmızı et alerjisinin kene ısırığı kaynaklı olduğunun anlaşılmasından sonra sebebi bilinmeyen anafilaksilerin üçte birinin kırmızı ete bağlı olduğunun görüldüğünü belirterek şöyle konuştu:

Alfa-gal sendromu tanımlandıktan sonra geriye yönelik araştırma yapıldığında, geçmişte tanı konulamayan anafilaksilerin üçte birinde ete karşı alerji görüldü. Alfa-gal antijeni, insan dışı memeli hayvanlarda görülür, birçok mikrop da yapılarında alfa-gal bulundurur. İnsanlarda B kan grubunda daha az et alerjisi geliştiği söyleniyor.

 

"İnsanlarda B kan grubunda bazı mikrobik enfeksiyon riskinin arttığı söyleniyor"

Mikrobik enfeksiyonlara ilişkin bilgi vermeyi sürdüren Ali Kutlu, Afrika kıtasında aralarında malaryanın da bulunduğu pek çok hastalığın görüldüğü yorumunu yaptı.

Kutlu, B kan grubunun alfa-gal içermesi nedeniyle bu kişilerde alfa-gale karşı antikor yapımı gelişmediğinden, birçok enfeksiyon (malarya, tüberküloz vb) ile daha fazla karşılaşıldığını öne sürdü.

İnsanlarda B kan grubunda bazı mikrobik enfeksiyon riskinin arttığı söyleniyor. Afrika kıtasında bu nedenle bazı enfeksiyonların yaygın olduğu belirtiliyor.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU