Bahçeli: Gündeme gelmek için kendilerine saldırı organize ediyorlar

"Kimse şiddet ihalesini üstümüze yıkmaya çalışmasın"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son günlerde siyasetçi ve gazetecilere yönelik saldırılarla ilgili yaptığı konuşmada “Gündeme gelmek için kendilerine saldırı organize ediyorlar” ifadesini kullandı.

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri, “Kimse şiddet ihalesini üstümüze yıkmaya çalışmasın” dedi ve şu ifadeleri kullandı:

Bazı gazeteci ve siyasilere yönelik saldırılarda MHP ile bağ kurmak zorlama bir isnattır. Gözümüzü daldan, budaktan esirgemeyiz. Taraf olmadığımız saldırının faili olarak gösterilmek ucuz bir provokasyondur. Biz bu taktiklerin arka planını, masa başında yapılan kanlı planları 12 Eylül'den beri tanırız. Hiç kimse şiddet ihalesini üzerimize yıkmaya çalışmasın. Tavsiyem odur ki suç ve suçluyu uzaklarda araştırmasınlar. Sicili kabarık birisinin kavga anını kayda aldırması ve masumiyet pozuna bürünmesi bilindik bir numaradır. Film setlerindeki bu numara eskimiştir, alıcısı da kalmamıştır.

Davutoğlu'na: İnsan içine çıkacak hali kalmazdı

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na yüklenen Bahçeli, 7 Haziran 2015 seçiminin ardından gerçekleşen görüşmeleri hatırlatarak "Bize söylediklerini açıklasaydık insan içine çıkacak hali kalmazdı" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bahçeli'nin ifadeleri şöyle:

Serok Ahmet'in telaşla harekete geçmesi, bu şahsın sözde gazetenin istismarla yoğrulmuş haberleri, malum saldırıların gerçekleşme zamanı dikkatle analiz edilmesi gereken bir durumdur. Ülkücüleri suçlu göstermek, Cumhur İttifakı'nda sorun varmış gibi göstermek, toplumsal hassasiyetle uğraşmak, zillete verilmiş yeni bir emiridir. CHP ve İP'in parlamenter sistem arayışında son haline gelmesi, Rusya'daki benzer bir krizin gösterilmesi tehlikeli sinyaller arasındadır. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eylemler bize göre prova niyetindedir. Sokak hareketi çıkarmak için çırpınan işbirlikçilerin varlığı bilinen bir gerçektir.

MHP ve Cumhur İttifakı'nın neden hedefe konulduğu ortadadır. Serok'un konuşmaya ne hakkı ne haddi vardır. Biz onun namertliğini iyi biliriz. Koalisyon hükümeti kurduğunda bize geldiğinde söylediklerini açıklasaydık insan içine çıkacak hali kalmazdı. Kimlere tefrişatçılığı yaptığı malumdur.

HDP kapatılsın çağrısı

Konuşmasında “HDP'nin ön kapısından giren arka kapısından Kandil'e çıkmaktadır” ifadesini kullanan Bahçeli, muhalefet partisinin kapatılmasına yönelik çağrısını tekrarladı:

Bizim parti kapatılmasıyla ilgili görüşlerimiz çok açıktır. Tutarlı çizgimizde şimdiye kadar bir değişiklik olmamıştır. Siyasi partilerin kapatılarak cezalandırılması yerine, anayasanın temel ilkelerine aykırı hareket eden parti sorumluların  cezalandırılmasını dile getirdik. Kurunun yanında yaşın da yanmasının önlenmesi önemlidir. HDP'nin kapatılması adalete aykırılık teşkil etmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti çadır devleti değildir.

“Şaka bir yana tuhaf bir zamandan geçiyoruz…”

Devlet Bahçeli, ayrıca kendisine aşı yapan hemşirenin darp edildiğine dair yapılan mizahi metni gazeteci Özlem Gürses’in gerçekmiş gibi sunmasını yorumlarken şu ifadeleri kullandı:

Beni üzen asıl konu ise hemşire Gülnaz Şırınga isimli kardeşimizin maruz kaldığı şiddet olayıdır. Bu talihsiz hemşirenin başına ne geldiyse bana aşı yaptıktan sonra gelmiş. Olacak iş mi bu? Sokak aralarına gizlenen kalabalık bir grup bu kardeşimizi tek başına yakalayınca darp etmişler, dayaktan geçirmişler, daha sarsıcı olanı ise komaya sokmuşlar. Allah var ya, suçsuz günahsız bir hemşireye saldıranlara hayret ettim. Devir değişti, mertlik bozuldu. Yazık ki, şu anda yoğun bakımda hayatta kalma mücadelesi veriyor. Gülnaz Şırıngaya ve yakın mesai arkadaşı Gülendam Enjektöre geçmiş olsun diyorum, bundan sonra daha dikkatli aşı yapacaklarına ayrıca inanıyorum.

Şaka bir yana, tuhaf bir dönemden geçiyoruz: Tuşsuz telefonlar, kulpsuz kapılar, duygusuz ilişkiler, vicdansız insanlar yaygınlaşıyor. Mizahı menfur bir şiddet olarak okuyan, parodi haberi gerçek kabul edip içindeki kin ve öfkeyi seferber eden utanmaz simalar ne kadar da çoğaldı. Neyse ki, Halkalı’da tren bekleyenlere sadece gülüyoruz, gülünç duruma düşenlere esasen acıyoruz.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU