Iğdır'da kanser vakalarında artış: Nedeni Ermenistan'daki Metsamor Nükleer Santrali mi?

Hem Iğdırlı yetkililer hem halk, yaşanan ölümleri, Ermenistan’da bulunan Metsamor Nükleer Santrali’ne bağlıyor

Türkiye'nin en kirli havasının Iğdır'da olduğu kaydediliyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

Ermenistan'da bulunan Metsamor Nükleer Santrali'nin Iğdır'da kanser vakalarının artmasına neden olduğu iddia ediliyor. Iğdır Milletvekili Habib Eksik ve kanserde yakınlarını kaybedenler, yaşanan ölümleri Metsamor Nükleer Santrali'ne bağlıyor.

Iğdır Milletvekili Habib Eksik, Iğdır'da kanser vakalarının sayısının yüksek olmasının en büyük sebebinin, Ermenistan'da bulunan Metsamor nükleer santrali olduğunu söyledi.

Serhat Hun, Kanser hastalığından 3 akrabasını kaybediyor. Hun,  48 yaşındaki Abisini, 60 yaşındaki halasını ve 72 yaşındaki amcasını kanserden dolayı kaybetmiş.

Ermenistan sınırında bulunan Iğdır'ın Tuzluca İlçesinde oturan Halil Tören'de, Serhat Hun gibi birçok yakınını kansere kurban vermiş. Halil Töre, 2007 ile 2018 yılları arasında genç yaştaki 3 yakını kanserden yaşamını yitiriyor.  Hun ve Töre, yaşanan ölümleri sebebinin nükleer santral olduğunu belirtiyor.

Hem Iğdırlı yetkililer hem halk, yaşanan ölümleri, Ermenistan'da bulunan Metsamor Nükleer Santrali'ne bağlıyor.

3 ölümden biri, hava kirliliğinden kaynaklı

Türkiye'nin Doğu'sunda bulunan Iğdır, Ermenistan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ve İran'a komşu. 200 bin nüfusa sahip olan Iğdır, genellikle tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyor. Dört tarafı yüksek dağlar nedeniyle çevrili olan Iğdır, mikro klima özelliliğine sahip. Çevresine göre sıcak iklime sahip olan Iğdır, Doğu'nun Çukurovası olarak biliniyor. Çok verimli toprağa sahip olan Iğdır'da her türlü meyve ve sebze yetişiyor. Hem mikro klima özelliğine hem de verimli topraklara sahip olan Iğdır, Temiz Hava Hakkı Platformu'nun (THHP) hazırladığı rapora Türkiye'nin en kirli havasına sahip. Rapora göre, Iğdır'da 2019'da gerçekleşen 3 ölümden birinin hava kirliliği kaynaklı olması dikkat çekti.

Türkiye'de en kirli havası, Iğdır'da

Raporda yer alan bilgilere göre, il nüfusuna oranla en çok hava kirliliğine bağlı ölümün yaşandığı il ise Iğdır olarak öne çıktı. Iğdır kenti ile ilgili raporda şu bilgiler yer alıyor: 2019 yılının en kirli havasına sahip Iğdır ilinde, son üç yıldır sürekli yüksek olan hava kirliliğine bağlı ölüm yüzdesi, ilde yaşanan toplam ölümlerin yüzde 33,5'ini oluşturarak rekor seviyeye çıktı.

ığdır kanser vakaları (2).jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Nükleer Santral, Iğdır'a 100 metre uzaklıkta

Iğdır halkı özellikle doğalgaz kullanımının kent genelinde kullanılmaması, kalitesiz kömürün kullanılması, hava sirkülasyonu azlığı ve en önemlisi ise Ermenistan'da bulunan Metsamor Nükleer Santrali'nin neden olduğu belirtiliyor. Ermenistan'da bulunan Metsamor Nükleer Santrali, Iğdır Merkeze 15 kilometre, sınır köylere ise 100 ile 200 metre uzaklıkta bulunuyor.

Ermenistan'da bulunan Metsamor Nükleer Santrali 1988 yılında yaşadığı 6.9 şiddetinde bir depremde hasar gördüğü için kapatılıyor. İlerleyen yıllarda hasar gören Metsamor, 1995 yılında tekrar faaliyete geçiyor. Metsamor Nükleer Santralin tekrar açılması ile birlikte, Iğdır'da kanser vakalarında hızlı bir şekilde artış yaşanıyor.

"Ölenlerin çoğu kanserden kaynaklı"

Yıllarca Iğdır'da doktorluk yaptıktan sonra KHK ile ihraç edilen Hakların Demokratik Partisi (Iğdır) Milletvekili Habib Eksik, gittiği taziyelerde ölenlerin çoğunun kanserden kaynaklandığını söyledi.

Milletvekili Eksik, kanser vakalarının araştırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne birçok defa soru ve araştırma önergesi verdiğini, Meclis Genel Kurulu'nda bu konuyu dile getirdiği ama iktidarın hiçbir adım atmadığına ifade etti.

ığdır kanser vakaları (Habib Eksik, vekil).JPG
HDP Iğdır Milletvekili Habib Eksik / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Kanser vakalarının en büyük nedeni nükleer santral"

Iğdır'da kanser vakalarının sayısının yüksek olmasının birçok nedeni olduğunu dile getiren Milletvekili Habib Eksik, Iğdır şehir merkezine 16 km uzaklıkta Metsamor Nükleer Nantrali'n olması, hava kirliliği ve dışarıda gelen ve denetimi yapılmayan gıdalardan kaynaklandığını vurguladı.  

"Ama bana göre bu etkenler arasında en çok büyük pay Metsamor Nükleer Santraline aittir" diyen Ekisk, çünkü diğer sayılan etkenler başka illerde için de geçerli etkenlerdir fakat kanser vaka oranı Iğdır kadar çok olmadığını ifade etti.

"Soru ve araştırma önergeleri cevapsız bırakıldı"

Kanser vaka sayıları artışı ile ilgili net bir sayı vermenin mümkün olmadığını ifade eden Eksik, şöyle konuştu:

"Bir siyasetçi olarak şehirdeki hemen hemen her taziyeye giderim. İl dışındayken telefonla ailelere baş sağlığı diler ve kesinlikle ölüm sebebini sorarım. Orada şunu görüyorum, ölüm sebeplerinin çoğu kanser. Kanser nedenli ölüm sayılarında artış var. Ayrıca Erzurum, Ankara, İstanbul gibi illere tedavi olmak için gelen insanlar genellikle bizi ararlar bu kişilerin birçoğu kanser tedavileri için hastanelere yatırılmaları için yardım isterler."

Iğdır'da doktor olarak görev yaparken (aile Hekimi) kanser artışı ile ilgili araştırma yapmak istediğini, ancak ilde bulunan sağlık yöneticilerinin kendilerine herhangi bir kolaylık sağlanmadığını belirten Eksik, ,"Sonrasında, Ekim 2016 tarihinde doktor olarak yaptığım devlet memurluğu görevimden KHK ile ihraç edildim. Bu konuda Iğdır'da kanser vakalarında çok artış olduğu için defalarca TBMM'de soru önergesi,araştırma önergesi verdim.Defalarca  Meclis Genel Kurulu'nda bu konuyu konuşmalarımla bizzat dile getirdim. Defalarca basın toplantısı yaptım, basına demeçler verdim. Maalesef iktidar bu konuda hiçbir adım atmadı iktidar bu konuda adeta başını kuma gömmüş durumdadır. Metsamor Nükleer Santral'inin çalışmasının durdurulması konusunda hiçbir girişimde bulunmamaktadır" dedi.

ığdır kanser vakaları (4).jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Santral, Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan halklarını zehirliyor"

Ermenistan'daki nükleer santralin çok eski bir santral olduğuna dikkat çeken, Eksik,1977 yılında çok eski bir teknoloji İle kurulduğunu sözlerine ekliyor.

Eksik, konuşmasına şöyle devam etti:

"1988 yılında yaşanan bir deprem sonucu muhtemelen radyasyon sızıntısı sonucu kapatılmış fakat sonrasında Ermenistan hükümeti tarafından ekonomik nedenlerle enerji  ihtiyacı gerekçe gösterilerek tekrar faaliyete sokulmuştur. Maalesef Türkiye'deki iktidarlar, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Karabağ savaşı nedeniyle hiçbir girişimde bulunmamışlardır. Oysa bu son derece eski teknoloji ile kurulmuş belki doğru düzgün bir bakımı, kontrolü dahi yapılmayan bu nükleer santral nedeniyle hem Türkiye halkları hem Ermenistan halkları hem de Azerbaycan halkları zehirleniyor ve sağlıklarını ve yaşamlarını yitiriyor. Hatta bilim insanları şöyle bir tespitte bulunuyorlar: Deniliyor ki eğer bir bu nükleer santralde bir sızıntı patlama olursa etkisi Türkiye'de Erzurum'a kadar olur, Ermenistan'ın yarısı etkilenir ve yine Nahçıvan ve Karabağ bölgelerini çok etkiler. Hatırlarsanız Çernobil nükleer santralinde patlama olduğunda radyasyon yüklü bulutlar Avrupa'nın ortasına kadar ulaşmıştı. Ki böyle bir felakette nükleer etkiye karşı iyot tabletleri dağıtılmalı, erken uyarı sistemi olmalı. Santralin güvenlik bariyerleri çoğaltılmalı fakat bu konularda hiçbir adım atılmıyor."

"Hükümet, kanser artışını kabul etmiyor"

Hükümetin bölgede artmış olan kanserden dolayı ölüm sayılarının artışını kabul etmediğini vurgulayan Eksik, "Oysa bu artışı tespit etmek çok kolaydır. Aile hekimlerin hepsinden veri istenir ve 1 ayda bu çalışma tamamlanır. Fakat belli ki hükümet buradaki durumu tespit etmemektedir. Sanırım iktidar bölgede düzenli radyasyon ölçümü de yapmamaktadır. Oysa böyle riskli bölgelerde günlük ölçüm yapılmalı. Iğdır halkı artan kanser vakalarını Metsamor Nükleer Santrali'ne bağlamaktadır" diye konuştu.

"Metsamor Nükleer Santrali çalışması durdurmalı"

Eksik, konuşmasını şöyle bitirdi:

"Ermenistan devleti bu Metsamor Nükleer Santrali'nin çalışmasını durdurmalı ve bağımsız denetçiler santralde inceleme yapmalıdır. Eğer Ermenistan devleti Metsamor Nükleer Santralini durdurmazsa Türkiye bu konuda hem Ermenistan'la görüşmeli hem de uluslararası alanda girişimlerde bulunmalı. Böylece bölge halklarına ölüm saçan bu nükleer santralin kapatılması sağlanmalı. Bu nükleer santral sadece bölge için değil, tüm dünya için büyük tehlike barındırıyor. Netsamor Nükleer Santrali derhal kapatılmalı. Bölgede yarattığı tahribatları gidermek için çalışmalar yapılmalı. Bölge halkları insan yaşamına önem vermeyen bu iktidarları değiştirmeli ekolojik yaşamı savunan ve bu konularda politikalar üretecek siyasi hareketlerin önünü açmalıdır. Unutmamak gerekir ki bu gün dünyada ortaya çıkan bu hastalıklar, pandemiler, doğanın tahrip edilmesinden yok edilmesinden kaynaklanmaktadır."

"Kanser ölümleri olağanlaştı"

Kanserden birçok yakınını kurban veren Nadir Hun, Iğdır ilinde kanser vakalarının en büyük sebebinin 16 km uzaklıkta bulunan Ermenistan topraklarındaki Metsamor Nükleer Enerji Santrali'nden kaynaklandığını söyledi. 

"Metsamor'un 1972 yılında çok ilkel şartlarda yapılmıştır bir deprem geçirmiştir dolaysıyla hala sızıntı olabilecek potansiyele sahiptir" diyen Hun, özellikle Iğdır ilinde son dönemlerde kanser ölümleri çok olağanlaştığını, bunun sebebi ise büyük oranda Metsamor olduğunu dile getiriyor.

ığdır kanser vakaları (Kemal Hun, kanserden yaşamını yitiren).jpg
Kanserden yaşamını yitiren Kemal Hun / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Metsamor, büyük bir tehlike"

 Iğdır ilinde kömürden kaynaklı hava kirliliği kış aylarında yoğunca yaşanmaktadır bunun da etkisinin de olduğunu ifade eden Hun, "Doğalgaz, Iğdır ilinin tamamına yaygınlaşırsa hava kirliliği azalır fakat Metsamor büyük bir tehlike olarak yanı başımızda durmaktadır. Metsamor'un etkisi çoktur. Mesela sakat doğumlar, kadınların hamile kalmamamsı, düşük yapmaları, hayvanlarda yavru atma, özürlü doğum ve sebze ve meyvedeki verim düşüklüğü yine Metsamor'un etkisinin olduğunu hemen kapatılması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

"Her geçen gün ölümler artmaktadır"

Hun, duygularını şöyle dile getiriyor: "Abimi 2018 yılında kanserden kaybettik. 48 yaşındaydı. 60 yaşındaki halamı, 72 yaşındaki amcamı yine kanserden kaybettik. Bunun en büyük sebebi Metsamor olduğunu düşünüyoruz. Daha önce Metsamor'un kapatılması için imza kampanyası oldu. Iğdır milletvekilleri bu konuda girişimlerini takip ediyoruz fakat Metsamor'un kapatılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü her geçen gün ölümler artmaktadır."

Kanserde 3 yakınını kaybetti

Halil Tören'de Iğdır'da yaşanan kanser vakaları ve ölümleri Metsamor Nükleer Santrale bağlıyor. Kanserden, iki  yeğenini ve dayısının oğlunu kaybettiğini belirten Tören,  2007 ile 2018 yılları arasında yaşları 18 ile 22 aralığında değişen  yakınını kaybettiğini ve acısının hala taze olduğunu söyledi.

Tören, duygularını şöyle ifade ediyor:

"Ölüm nedeni nükleer santral, kalitesiz kömür kullanılması ve hava kirliliği. Özellikle sınır ilçesi olan Tuzluca ilçesinde, kanser vakaları gün gittikçe artıyor. Hemen hemen her evde kanserli olan ve kanserde ölen biri mutlaka var. Bu konuda da ne bir önlem ne nede  bir çalışma var. Metsamor Nükleer Santralı nedeniyle özellikle beyi tümörü, akciğer kanseri ve mide kanserinde artış yaşanıyor. Yetkililer bir an önce bu nükleer santralı oradan kaldırmalılar. Çünkü hiç bakımı yapıldığını düşünmüyoruz."

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU