Organize suç örgütü olduğu iddiası ve farklı suçlardan dolayı hükümlü olan Alaattin Çakıcı, kendisini “Ülkü ve ülke sevdalısı” olarak nitelendiren MHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından gündeme getirilen ve yürürlüğe giren infaz düzenlemesi ile nisan ayında tahliye oldu.
Çakıcı tahliye olmasından aylar sonra bir başka suçtan mahkum oldu.
Bu sefer yeğeni Adem Çakıcı'nın 29 Aralık 2017'de Kadıköy’de yaralandığı silahlı saldırı nedeniyle suçlandı.
Adem Çakıcı’nın silahla yaralanması ile birlikte çok sayıda silahla yaralama, çok sayıda silahla yağma, çok sayıda tehdit suçlarından İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren ve aralarında Çakıcı’nın da olduğu 27 sanığın yargılandığı davada karar çıktı.
Mazareti kabul edilmedi
Çakıcı’nın hazır bulunmadığı duruşmada tutuksuz sanık Çakıcı’nın SEGBİS sistemi ile ifadesinin alınması için Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, Çakıcı’nın, Bodrum Devlet Hastanesi’nde alınan sağlık raporunu gerekçe göstererek ifade vermeye gitmediği yazıldı.
Mahkeme, “Çakıcı’nın başka suçtan hükümlü olduğu tarihten itibaren savunma yapmadığı, son olarak sürekli sağlık durumunu bildiren rapor göndermesinin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğundan mazeretinin reddine” cümlelerini tutanağa geçirdi.
Kararını açıklayan mahkeme, Alaattin Çakıcı’ya yeğeni Adem Çakıcı’yı tasarlayarak öldürmeye azmettirmeye teşebbüs suçundan 17 yıl hapis cezası verdi.
Çakıcı, diğer suçlamalardan beraat etti.
26 sanıktan 14’ü beraat ederken, Çakıcı dışındaki 11 sanık farklı sürelerle cezalara çarptırıldı.
Çakıcı'nın Twitter hesabından avukatı açıklama yaptı
Bu arada kararın ardından Çakıcı'nın Twitter hesabından avukatı Gökhan Kılıç tarafından yazılı bir açıklama yapıldı.
Açıklamada Çakıcı'nın hakkında delil olmadığı ve cezanın ifadesi alınmadan verildiği şu sözlerle idda edilerek, bundan sonraki süreç hakkında da şu şekilde bilgi verildi:
Müvekkilim yargılama aşamasında gerek 18 hastalığının bulunması nedeniyle raporlu olduğundan ve gerekse Kovid-19 pandemi şartları nedeniyle ifade verememiştir.
Müvekkile ait rapor avukatları tarafından sayın mahkemeye ibraz edilmiş ve müvekkilin bir sonraki celse ifadesinin alınması talep edilmiş ise de sayın mahkeme süre vermemiş ve müvekkilin ifadesi alınmadan, aleyhine tek bir delil olmaksızın hakkında tecziye kararı verilmiştir.
Verilen söz konusu bu hüküm sayın mahkemenin gerekçeli kararının tebliği aşamasından sonra İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi sayın başkanlığına müracaat edilerek istinaf edilecektir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili sayın dairesinin kararının aleyhe olması durumunda söz konusu karar temyize tabi olduğundan Yüce Yargıtay’a temyize başvurulacaktır.
İstinaf ve temyiz incelemeleri aşamalarından sonra kararın onanması halinde kesinleşmiş olacak ve infazı söz konusu olacaktır. Yargılama süreç ve aşamaları arz edilen şekildedir.
© The Independentturkish
