Parçalanan Yemen Genel Halk Kongresi birleşebilecek mi?

Siyasi analistlere göre Yemen siyasetinde nüfuz sahibi olmanın neredeyse tek yolu olduğu için, açık bir ideolojiye ve siyasi programa sahip değil

Yemen Genel Halk Kongresi Partisi’nin eski yürüyüşlerinden bir görüntü (Independent Arabia)

Yemen Genel Halk Kongresi (GHK), keskin bir iç bölünme çerçevesinde kuruluşunun 38’inci yıldönümünü kutluyor. Yemen’deki siyasi sürecin bir sonucu olarak, Husilerin başkent Sana’yı işgal edip, devlet ve kurumlarına Eylül 2014’de  el koyması ve meşru hükümete karşı yapılan bu darbe sonrasında yaşanan gerginlikler, GHK’yi de etkilemişti.

Diaspora

Onlarca yıldır iktidardaki en büyük Yemen partisinin kuruluşunun yıldönümünde içeriden bir grup, çok sayıda fırtınalı olayın ardından iyileşen siyasi yönelim uyarınca kutlama yapıyor.

Öte yandan Kahire’de, eski Yemen Dışişleri Bakanı Ebu Bekir el-Kırbi liderliğindeki bir grup, Abdurabbu Mansur el-Hadi’nin meşruiyetini tanımazken, tanımak için ise birkaç şart öne sürüyor.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Hadi ve eski Başbakan Ahmed Ubeyd Bin Dağr liderliğinde Riyad’daki bir başka grup ise, “liderin parti başkanı olduğunu” şart koşan iç tüzüklerine bağlı.

Üçüncü olarak ise Sadık Ebu Ras liderliğindeki Husi grup, Sana’da partinin meşru temsilcisi olarak tanınıyor.

GHK, en büyük ve köklü Yemen partilerinden biri olarak tanınıyor. 24 Ağustos 1982 tarihinde merhum Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih ve kabile şeyhi Abdullah bin Hüseyin el-Ahmer önderliğinde kuruldu. Tüm seçimleri kazandığı 2011 yılına kadar resmi olarak Yemen siyasi hayatına egemen oldu ve lideri Salih, tek başına hükümet kurdu.

Parti çatısı altında kabileci, askeri, ticari ve nüfuz sahibi akımlar bulunuyor. Siyasi analistlere göre Yemen siyasetinde nüfuz sahibi olmanın neredeyse tek yolu olduğu için, açık bir ideolojiye ve siyasi programa sahip değil.

Yerel ve uluslararası sınıflandırmalara göre yönetimi sırasında, yolsuzluk, liderlerini yasadışı zenginleştirmek ve Yemen’i başarısız devletler seviyesine getirmekle de suçlandı.

Kongre sona mı yaklaştı?

İç bölünmelerin, kırk yıldır Yemen’i yöneten partiyi, sesini kısmakla tehdit ettiği bir zamanda içeriden ve dışından sesler yükselmeye başladı ve partiye, diasporasını toparlama, kararlarını birleştirme çağrısı yaptı.

Partinin maruz kaldığı durumu özetleyen Cumhurbaşkanı Danışmanı ve parti Genel Sekreteri Ahmed Ubeyd bin Dağr, “Yemen’de otuz sekiz yıllık ulusal çalışmadan sonra ne Kongre ne de herhangi bir ulusal parti aynıdır” diyerek, tüm unsurlara bir araya gelme ve Cumhurbaşkanı Hadi’nin meşruiyetinin arkasında durma çağrısı yaptı.

Parçalanmak

Bin Dağr, “Bugün Kongre, partimin bulunduğu koşullar çerçevesinde ve başkentler arasında bölünmüş durumdadır. İçerideki ve cephedeki direniş militanlarına söyleyebileceğimiz hiçbir söz yok. Husi darbesi ve İran’ın ulusal egemenliğini ihlal etmesi karşısında, tüm liderlik ve tabana yalnızca birlik çağrısı yapılabilir” dedi.

Kaynaşma çağrısı

Bilinen uluslararası çabaların bir parçası ve diasporayı bir araya getirmenin bir çabası olarak Bin Dağr, partinin kuruluş yıldönümünde “Tüm Kongre temsilcilerini bir araya gelmeye, meşruiyetin arkasında birleşmeye veya en azından onu dağıtmaktan vazgeçmeye çağırdık ve çağırmaya devam ediyoruz. Bir başka meşruiyet yoktur ve bugün, birliğin başlığı budur. Adil ve kapsamlı bir barışa ulaşmadan koşullar bozulursa, bir şartname olmadan adil bir barış sağlanmazsa, darbeye boyun eğmiş oluruz ve bunun sonucunda büyük bir zarara uğrarız ve milletimiz de büyük bir tehlikeyle karşılaşmış olur” açıklamasında bulundu.

GHK’nin maruz kaldığı parçalanmışlığa dikkati çeken Ahmed Ubeyd bin Dağr, “Koşullarımızın neye dönüştüğüne yakından bakmalıyız. Allah’a şükür Husiler, cehaletleri ve ırkçılıkları üzerine galip gelemediler. İran, bizden ve içerimizdeki Araplardan istediğine kavuştu. Kongre parçalanırken ve bununla birlikte devletin sivil ve askeri kurumları bölünürken Cumhuriyetçilerin saflarında tırmanış baş gösterdi. Fırtınalı bir dönüşüm ve denge kaybı anında birbirlerini yüz üstü bıraktılar” dedi.

Karanlık tünel

Bin Dağr, “Husiler Yemen’i karanlık bir tünele soktu. Her gün yaşadığımız tüm bu trajedilere neden oldular. Yemenlilerin devrimde göz ardı ettiği batıl bir geçmişten geldiler. Ancak Yemenliler, bu büyük dönüşüme eşlik eden darbeyi etme gücünü korumakta büyük zorluklarla karşılaşıyorlar” ifadelerini kullandı.

Ahmed Ubeyd bin Dağr, “Özgürlük olmazla onur ve vatan olmaz. Husilerin ırkçılığı ile özgürlük olmaz. İmametle birlik olmaz. Birliğin kaybıyla da cumhuriyet olmaz. Kaynağı ne olursa olsun her karışı tehdit altında olan bir vatanı savunmanın onuruyla hiçbir şey kıyaslanamaz. Kongre’deki ulusal sorunla hepimizi ilgilendiriyorsa, kendimizden başlayalım” dedi.

Coğrafi bölünme

Bugün kuruluşun koşullarına ilişkin olarak eski Dışişleri Bakanı ve parti liderlerinden Ebu Bekir el-Kırbi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, Kongrenin bölünmesinin  bir yandan coğrafi dağılımlarının, Kongre başkanlığı ve Kongrenin iç düzeninden sapma girişimlerine ilişkin anlaşmazlığın bir sonucu olarak geldiğini söyledi.

“Kongre liderlerinin ve kadrolarının çoğunluğu, tüzüğüne, iç düzenine ve içerideki liderliğe bağlıdır” diyen Kırbi, ülke içerisindeki kitleye atıf yaparak, Kongre’nin içerideki bileşenlerin temel olduğunu vurguladı.

Bin Dağr’ın açıklamasında gelen birleştirme çağrılarına ilişkin olarak Kırbi, Bin Dağr’ın Kongrenin ve Yemen’in birliği konusunda istekli olduğuna dikkati çekti.

Son uyarı

Parti içerisinde yükselen çağrılar karşısında ve yaklaşımının ve kararlarının birliğini sağlama çerçevesinde Genel Halk Kongresi’nin basın sorumlularından Sabit el-Ahmedi, Bin Dağr’ın ifadelerinin ‘son dönemde siyasi sahnede zengin bir deneyime sahip olduğu göz önüne alındığında, son bir uyarı’ olduğunu ifade etti.

Ahmedi, Kongrenin mevcut koşullar altında tanık olduklarının, devletin ve diğer partilerin tanık olduklarının bir benzeri olduğunu ve herkesin, farklı düzeylerde iç dengesizliklerden mustarip olduğunu kaydetti. Sabit el-Ahmedi, “Devlet, egemenlik kavramıyla bugün ilk ve en büyük hedef olmaya devam ediyor” dedi.

GHK’nin de bugün büyük zorlukla karşı karşıya olduğunu söyleyen Ahmedi, “Bunlardan belki de en önemlisi maruz kaldığı ve kesinlikle devlet üzerinde olumsuz etkisi olan bu korkunç bölünmenin ışığında hayatta kalma zorluklarıdır” dedi.

Yemen’in yakın tarihi

Nüfusunun yüzde 56’sı Sünni yüzde 44’ü Zeydi mezhebine mensup olan Yemen’de bir aşiret olan Husiler, 1979 İran Devrimi sonrası Tahran rejimi tarafından 12 İmam Şiiliğine dönüştürüldüler. Politik olarak Tahran rejimine bağlı bir 12 İmamcı Şii teokrasisi kurmayı hedefleyen Husilerin nüfusa oranı ise yüzde 2’yi geçmiyor. 

1978’den bu yana Kuzey Yemen’i, 1990’daki Kuzey-Güney birleşmesinden bu yana da tüm ülkeyi yöneten Ali Abdullah Salih rejimi “Arap Baharı” sürecinde Kasım 2011’de son buldu.

Salih’in yerine Başkan Yardımcısı ve GHK liderlerinden Abdu Rabbuh Mansur al-Hadi Ocak 2012’de yapılan seçimlerde cumhurbaşkanı seçilirken genel seçimleri de Islah Partisi kazandı.

İran rejimi tarafından silahlandırılan ve ideolojik/dini dönüşüme uğrayan Husiler ise Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgeleri işgal ederek yönetime askeri darbe yaptı. Darbe sonrası

Husiler ile ittifak yapan GHK lideri Ali Abdullah Salih ise Aralık 2017’de ittifakı bozduğu için Husiler tarafından öldürüldü. GHK bu süreçten sonra pek çok parçaya bölündü.

Meşru Yemen Cumhurbaşkanı ve Hükümeti ise darbecilerle mücadele için ülkenin ikinci büyükşehiri Aden’i geçici başkent ilan etti. Yemen Ulusal Ordusu Husi işgalini geriletse de mücadelesi sürüyor.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin

https://www.independentarabia.com/node/146506

 

DAHA FAZLA HABER OKU