Akif Beki: Mültecileri salmanın cezası turizme

“Öfke siyaseti, hamaset gösterisi, popülist şov ne iç ne dış siyasette bedavaya geliyor. Yok öyle bir dünya”

Fotoğraf: AP

Karar gazetesi yazarı Akif Beki, Almanya’ın yaz sonuna kadar Türkiye’ye turist göndermeme kararını “Öfke siyaseti ne iç ne dış siyasette bedavaya geliyor” diyerek yorumladı.

Beki “Mültecileri salmanın cezası turizme” başlıklı köşe yazısına Almanya’nın Avrupa Birliği dışında kalan 5 ülkeye 15 Haziran itibarıyla seyahat uyarısı yasağını kaldırdığını, bu ülkeler içinde Türkiye’nin olmadığını hatırlatarak başladı.

Beki, şunları yazdı:

Alman turistlerin gözde tatil ülkelerinden Türkiye, korona risk bölgesinden çıkarılmadı. Ankara’nın bütün bastırmalarına rağmen Alman hükümeti, seyahat uyarısını kaldırmadı.  Mısır, Tayland ve Fas gibi ülkelerle birlikte Türkiye de Ağustos sonuna kadar sakıncalılar listesinde tutulacak. Tanıdığım turizmciler, Almanya’nın tavrını Türkiye’nin üstlerine mültecileri salmasıyla ilişkilendiriyor. Onlar da sırası gelince turistleri salmayarak karşılık veriyorlar.

Suriye'nin İdlib kentinde hava saldırısı sonucunda şehit olan 33 askeri anımsatan Beki, şöyle yazdı:

İdlib şehitleriyle sarsıldığımız gece, bir hışımla sınır kapılarını açmıştı iktidar. Rusya’ya kızıp AB’yi cezalandırıyoruz gibi bir durumdu. AB’yi, Suriye’de yanımızda harekete geçmeye zorlamak için epeydir kullandığımız bir karttı. Düzensiz göçmen akını sonunda serbest bırakılmıştı. O zaman AB’ye mülteci tehdidinin hata olduğunu yazmıştım.  AB üzerinde baskı kuralım, askerlerimizi vuranlardan alamadığımız hıncı  Merkel’den, Macron’dan alalım, nasılsa onlar efendiliklerini bozmuyor denmemeliydi. Ters tepebilirdi.

"Yok öyle bir dünya"

Doğrulttuğumuz o silah aylar sonra bize döndü, turizmimizi vuruyor şimdi. Ticari boyutları, arka planda başka sebepleri de vardır. Fakat fırsat ayağa gelmişken mülteci hesabını da görme niyetinden bağımsız düşünülebilir mi?  Cezayı turizmde kesiyorlar. Öfke siyaseti, hamaset gösterisi, popülist şov ne iç ne dış siyasette bedavaya geliyor. Yok öyle bir dünya. Er veya geç, millete mutlaka bir faturası çıkıyor. İlla ki bir bedel ödüyor ülke. Ne getirip ne götürüceği tartılsa, önü arkası hesap edilse bugünler öngörülemez miydi?

Almanya, pekala Türkiye’ye karşı önlemleri gevşetmeye ikna edilebilirdi. Misilleme ihtimalleri baştan hesaba katılmış, ona göre bir politika izlenmiş olsaydı... Güzelim tesisler atıl yatıyor, işletmeciler çaresiz, sezon göz göre göre elden kaçırılıyor. Ve ardından bakakalmaktan başka da yapacak fazla bir şey yok. Giden gitti. İstihdam ve gıdadan yeni havaalanı ve THY’ye, alınacak darbe alındı.  Kapasitenin korona öncesi yakaladığımız düzeye geri ulaşması, gediğin telafisi kaç sezon alacak kim bilir.  Bari müstakbel kayıpları kurtarmak, ekonomiyi ayakta tutmak için kıvranıyoruz, binbir cilveyle Almanya’yı yumuşatmaya uğraşıyoruz.  Basra yıkıldıktan sonra neye yarar! 

 

Karar, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU