Cambridge'li bilim insanları kanser tespiti için 10 kat daha hassas kan testi geliştirdi

Bu gelişme evde, parmak ucundan kan alınarak uygulanabilecek testlere öncülük edebilir

Araştırmacılar bu tekniğin hastaların daha az hastaneye gitmesini sağlayacak yöntemlerin geliştirilmesine ön ayak olacağını düşünüyor (Unsplash)

Cambridge'li bilim insanları, hastalığın nüksedip etmediğini söyleyebilecek, parmak ucundan kan alınarak uygulanan testlerin muhtemelen önünü açacak, kanser için mevcut teknolojiden 10 kat daha hassas sonuç veren yeni bir kan testi geliştirdi.

Bilim insanlarının geliştirdiği yaklaşım, kanser hücrelerinin kan akışına bıraktığı tümör DNA'sındaki genetik mutasyonların yüzlercesi için kan örneklerini incelemek amacıyla hastanın tümörüne yönelik kişiselleştirilmiş genetik test kullanıyor.

Teknik o kadar hassas ki bazı durumlarda uzmanlar bir milyon DNA parçası arasından mutasyona uğramış tek bir DNA molekülünü saptadı. Bilim insanları bunun, tedaviden sonra hastalığın nüksetme olasılığını daha yüksek kesinlikle belirleyecek testlere öncülük edeceğini söylüyor.

Cambridge Üniversitesi'nde araştırmayı yürüten ekibi yöneten ve Cambridge Enstitüsü Birleşik Krallık Kanser Araştırmaları'nda kıdemli grup lideri Nitzan Rosenfeld, “Kanserin hala mevcut olup olmadığını tespit edebilen ya da nüksedip etmediğini erkenden anlayan kişiselleştirilmiş testler artık klinik deneylerde test ediliyor. Testler klinik kullanımın birkaç yıl uzağında olabilir fakat çalışmamız, bu tip yaklaşımlar en uca götürüldüğünde neyin mümkün olduğunu gösteriyor. Şu anda bu hala deneysel ama teknoloji hızla ilerliyor ve yakın gelecekte böylesi bir hassasiyetle yapılan testler hastalar için gerçek bir fark yaratabilir” ifadelerini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kan örneklerinde dolaşımdaki tümör DNA'sının saptanması sıvı biyopsi olarak bilinir ve özellikle hastalar tedavi gördükten sonra, tedavinin başarılı olup olmadığını veya hastalığın nüksetme riski taşıyıp taşımadığını gösterebildiği için hasta takibinin önemli bir parçası.

Bununla birlikte yaklaşım, tespit etmeye yetecek sayıda mutasyona uğramış DNA parçası bulunmasına bağlı. Hastaların kanında kanserin giderilmesinin ardından kalan kanser hücreleri bulunsa bile, eğer bu sayı çok düşükse test sonucu negatif çıkabilir.

Science Translational Medicine adlı bilimsel yayında yayımlanan araştırma, hastadaki tümörün genetik yapısının analiz edilmesi ve kişisel mutasyonların hedef alınmasıyla biyopsilerin daha hassas hale gelebileceğini söylüyor.

Yakın zamana kadar sıvı biyopsiler en fazla 100 mutasyonu arıyordu fakat yeni teknik her bir kan örneğinde yüzlerce, bazen binlerce mutasyon arıyor, bu da başarı şansını artırıyor.

Araştırmacılar, yaklaşımın nihayetinde testlerin evde hastaların uyguladığı ve analiz için laboratuvara gönderdiği parmak ucundan alınan kan örnekleriyle yapılabilmesine olanak tanıyarak daha az kan gerekmesi anlamına geleceğini umuyor.

Bu, hastaların kontroller için hastaneye daha az gitmesi ve daha sık test edilmelerine olanak sağlanacağı anlamına geliyor.

Araştırmayı finanse eden Birleşik Krallık Kanser Araştırmaları'nın genel müdürü Michelle Mitchell, “Sıvı biyopsiler erken teşhisten kişiselleştirilmiş tedaviye ve gözleme kadar kanser bakımının tüm alanlarında devrimsel değişiklikler yapma potansiyeline sahip” diye konuştu.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU