Yunanistan Ortodoks Kilisesi’nin yönetsel organı yoga yapmanın “Hristiyanların hayatında” yerinin olmadığına hükmetti.

BBC’nin haberinde Kilise’nin yorumunun Yunan medyasının koronavirüs tecridi sırasında stresle baş etme yolu olarak yogayı önermesinin ardından geldiği aktarıldı.

Başka dinlerin kurumsal yapılarının da geçmişte yoganın karşısında tavsiyelerde bulunduğu belirtildi.

Pew Araştırma Merkezi’nin 2017’deki çalışmasına göre Yunanların yüzde 90’ı kendini Ortodoks olarak tanımlıyor ve Yunanistan Ortodoks Kilisesi ülkede hayli etkili bir kurum.

Kutsal kilise meclisi çarşamba yaptığı açıklamada, “Yoga, Hindu dininin önemli bir parçası… bu ‘bir tür fiziksel egzersiz' değil’” ifadelerine yer verdi.

Her ne kadar dini otorilerin yogayı daha önce de eleştirdiği bilinse de, konuya dair açıklama yapmanın Yunanistan Ortodoks Kilisesi kutsal meclisi açısından alışılmadık olduğu ifade edildi.

Perşembe Yunan televizyonuna katılan bir rahip kutsal meclisin kararını savundu.

Michael Konstantinidis, kilisenin itirazının “yoga yapanların deneyimine” dayandığını belirterek, “Eğer yoga istediğimiz şeyi verseydi, mutlu olurduk” dedi.

Uzun bir geçmişe dayanan ruhani aktivitenin Hinduizmle ve Budizmle bağı bulunuyor. Yoga tarihi üzerine çalışan Dr. Mark Singleton, yogaya iki bin 500 yıl önceki Hint metinlerinde referans verildiğini ve zaman içinde geliştiğini belirtti.

Yoganın son birkaç on yılda küresel olarak popülaritesinin arttığı ve şu anda büyük bir endüstri haline geldiği aktarıldı. Yoga çoğunlukla stresin azaltılması, ruhsal sağlığın ve fiziksel gücün artırılması amacıyla tavsiye ediliyor.

Koronavirüs tecridini Mart’ta başlatan Yunanistan’ın Avrupa’nın en kötü örneklerinden biri olmayı önlediği ifade edildi. Ülkede 3 binden daha az vaka ve yalnızca 180 ölüm kaydedildi. Yunanistan’ın nüfusu 11 milyon.

Kilisenin karar nedeniyle eleştirildiği ifade edildi. 

Independent Türkçe, BBC