HDP Eş Genel Başkanları: Hedefleri HDP’yi tasfiye etmektir

Vekillerin düşürülmesine tepki gösteren Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanları Buldan ve Sancar, mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerinin mesajını verdi. Buldan “Sine-i millet”in gündemlerinde olmadığını söyledi

Pervin Buldan - Mithat Sancar / Fotoğraf: HDP Basın

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları ile CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun, vekilliklerinin düşürülmesi ve tutuklanmasına ilişkin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sırasında, partinin Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. 

Vekillikleri düşürülerek gözaltına alındıktan sonra tutuklanmayı “AKP tarafından yapılan darbe” olarak niteleyen Buldan, “Her 3 milletvekiline yapılan AKP’nin darbesidir. Bu darbe süreci uzun süredir süre gelen bir yönetim anlayışı haline gelmiştir. Seçimle elde edemediğini baskılarla, darbelerle muhalefetin elinden almaya çalışıyor” dedi.

“Mevziyi AKP’ye terk etmeyeceğiz”

HDP’nin seçime girdiği her yerde AKP’nin büyük bir hezimet ve kayıp yaşadığını ifade eden Buldan, AK Parti’nin baskı ve hile ile iktidarını ayakta tutmaya çalıştığını ve dün yapılanların 2 Mart 1994’te DEP’li milletvekillerine yapılan “darbe”den farkı olmadığını söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Baskı ve şiddet politikası ile iktidarın hiçbir şey elde edemeyeceğini belirten Buldan, “Bizler Türkiye’de siyaset yapan demokrasi güçleri olarak kendimizi bir yere oturtan ve Türkiye’nin demokratikleşmesi, Türkiye’nin özgürlükleri için mücadele eden bir partinin eş genel başkanları olarak şunu söylemek isteriz ki; biz kazandığımız hiçbir mevziiyi AKP’ye terk etmeyeceğiz. TBMM’de tek bir kişi kalsak bile bu mücadele devam edecektir” diye konuştu.

“Bu darbe herkes vurulmuştur”

Yapılanların sadece HDP’ye yapılmadığını ve demokratik mücadele yol ve yöntemlerinin tartışmanın zamanının geldiğini aktaran Buldan, devamında şunları söyledi:

Bu yapılan Türkiye halklarına, Türkiye’nin bir bütününe yapılmıştır. Bu darbe herkese vurulmuştur. Dolayısıyla bu darbeyi asla tanımadığımızı tutuklu milletvekilli arkadaşlarımızın geçmişte tutuklanan arkadaşlarımızın Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer arkadaşlarımızın Leyla Güven ve Musa Farisoğulları gibi halklarımızın iradesi olduğunun altını çiziyoruz.

Sancar da, AK Parti’nin, yanına MHP ve başka güçleri de alarak bu planı adım adım hayata geçirecek yöntemleri geliştirdiğini söyledi.

“Amaç HDP’yi tasfiye etmek”

Bu sürecin ilk olarak 7 Haziran seçimlerinin fiilen sonuçsuz kılınmasıyla başladığını kaydeden Sancar, “Çeşitli tezgah ve provokasyonlar yaratarak, erken seçim kararı alındı. 1 Kasım’da seçime gidildi, bugün 5 Haziran unutmayalım. 5 Haziran’ın önemli bir yıl dönümü olduğunu da hatırlatalım. AKP’nin başlattığı darbe sürecinin önemli bir işareti de o dönem yaşanmıştı. Bizim Diyarbakır mitingimize yönelik bombalı saldırı yaşanmıştı” diye konuştu.

“20 Temmuz 2016’da yeni darbe süreci başlatıldı. Daha doğrusu darbe sürecinin yeni aşaması başlatıldı” diyen Sancar, devamında şu ifadeleri kullandı:

Daha sonra dokunulmazlıklar kaldırıldı, başta Eş Genel Başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere milletvekillerimiz rehin alındı. Büyük bir kısmı hala siyasi rehine durumunda tutuluyor. Bütün bunlarda hedefin HDP’yi tasfiye etmek olduğu açıktır. Neden HDP’yi bu kadar ısrarlı, inatla, öfke ve kin ile hedefe koyuyor bu iktidar? Çünkü kendisine kaybettirebilecek en büyük en etkili gücün HDP ve onun temsil ettiği siyasi çizgi olduğunu biliyor. 7 Haziran’da bunu yaşadık. 31 Martta tekrar bu gerçeklikle ile yüz yüze kaldı.

“CHP’nin tutumunu kamuoyu ayrıntılı değerlendiriyor”

HDP’nin diz çökmeyeceğini ve mücadeleden vazgeçmeyeceğini ifade eden Sancar, söz konusu yöntemlerin demokratik siyaset kararlılıklarını etkilemeyeceğini aktardı.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sancar, CHP’nin tutumuna dair bir soruya, “CHP’nin tutumunu, kamuoyu ayrıntılı değerlendiriyor. Dün Meclis’te yaşanan darbenin tüm demokrasi güçlerine yönelik olduğunu ve çarenin ortak mücadeleden geçtiğini yineliyoruz” yanıtını verdi.

“Sine-i millet gündemimizde yok” 

“Sine-i millet” yönünde bir soruya da Buldan, kesin bir dille “böyle bir gündemimiz yok” yanıtını verdi. Ardından söz alan Sancar da, “Bu gündemimize 4 Kasım’dan sonra çok uzun tartışmalar yaparak tabanımızı büyük bir kısmı ile temas ederek değerlendirip tüketmişti. Biz Türkiye’ye demokrasi, özgürlük ve barış ancak demokratik siyasetle getireceğimiz konusunda tereddüt duymayan bir çizgiye sahibiz. O nedenle iktidarın bu yönde harekete geçirdiği mekanizmalar ne olursa olsun biz büyük emekler sarf ederek kazandığımız mevzileri öyle kendilerine terk etmeyeceğiz” diye konuştu.

 

Independent Türkçe
 

DAHA FAZLA HABER OKU