DEVA Parti'li Yeneroğlu: İslami kesim haksızlıklara ses çıkarmazsa 3-4 nesil söz söyleyecek cümle kuramayacak

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, İBB seçimlerinin yenilendiği günün gecesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a attığı mesajda “Ahlaki üstünlüğümüzü kaybettiğimiz için İstanbul'u kaybettik” dediğini aktardı

Mustafa Yeneroğlu / Fotoğraf: AA

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, gazeteci Adem Özköse’nin Youtube kanalında son siyasi gelişmeler ve Ali Babacan’ın genel başkanlığında kurdukları siyasi parti hakkında açıklamalarda bulundu.

AK Parti’den ayrılış sürecinin birden bire gelişmediğini ifade eden Yeneroğlu, partinin 2002’de ortaya koyduğu felsefeden uzaklaştığını savundu.

Yeneroğlu, “Mesele makam değil, mesele eve gittiğinizde çocuklarınızın yüzüne huzur içine bakabiliyor musunuz? Siyaseti bıraktığınızda geri dönüp baktığınızda ‘Acaba ben kendi ilkelerimi, kendi değerlerimi menfaatime, makamıma kurban ettim’ şeklinde bir yaklaşıma sahip olacak mısınız? Namazdan sonra dua ettiğinizde acaba rahat bir biçimde, huzur içerisinde kendinizle barışık bir biçimde Allah’a yalvarabiliyor musunuz” diye konuştu.   

“İslami entelijansiya haksızlıklara ses çıkarmazsa 3-4 nesil söz söyleyecek cümle kuramayacak”

"Eski AK Parti olsaydı yeni bir parti kurmak zorunda kalmazdık" ifadelerini kullanan Yeneroğlu, “AK Parti Türkiye’yi otoriter bir rejime dönüştürdüğü için, demokratik tüm kazanımları ezdiği için, temel hakların her gün altını oyduğu için, ülkeyi anayasasızlaştırdığı için biz bu gidişata karşı çıkıyoruz. Biz siyaseti meslek olarak görmüyoruz” dedi.

“Korkarım ki bu gidişat böyle deva ederse, şimdiye kadar olduğu gibi İslami entelijansyada bu gidişata hak adına, hukuk adına ses çıkarılmazsa 3-4 nesil söz söyleyebilecek cümle kuramayacak bu kesim” diyen Yeneroğlu, şunları söyledi:

Ne adına söz söyleyeceksiniz? Her türlü haksızlığa susmuşsunuz, her türlü adaletsizliğe susmuşsunuz, bu ülkede insan kaçırma var susuyorsunuz, işkence var susuyorsunuz, farklı yaşam biçimlerine yapılanlara zaten susuyorsunuz, öteki canı cehenneme diye bakıyorsunuz. Peki sizin vaadettiğiniz toplumsal düzen ne ki? Siz insanlara adelet vadetmiyorsanız, hürriyet vadetmiyorsanız, özgürlük vadetmiyorsanız, hep birlikte, toplamsal bir sözleşme içinde kararları birlikte vereceğiz demiyorsanız neyi öneriyorsunuz?  Hz. Ömer’e hesap soruyordu sahabeler, gariban kadınlar. Bugün kime hesap saorabileceksiniz. Bırakın hesap sormayı, bugün denetimden uzak, güç sarhoşluğuna kendini kaptırmış, iktidarını korumak için her türlü hukuksuzluğu yapacak noktada gidişatla karşı karşıyayız. Bugünkü modelin İslami değerlerle uzaktan yakından alakası yok.  

“Hükümet Gezi Parkı'nda gençlerin derdini anlamak istemedi, güç gösterisini tercih etti”

Gezi Parkı sürecini başından beri takip ettiğini belirten Yeneroğlu, “Terör örgütleri Gezi Parkı sürecine dahil olmadan önce hükümetin elinde o kadar imkan vardı. O gençlerin derdini anlamak istemediler. Sayın Başbakan orada güç gösterisini tercih etti ve güç gösterisinde bulundu. Bu şekilde toplumsal huzuru sağlayabiliyorsanız buyrun; ama ben bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Bu insanları da paydaş yapmak gerektiğini, toplumda her bir kesimin yönetimin bir parçası olduğu duygusuna sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu şekilde özgürlükçü, müreffeh bir toplum inşa edebilirsiniz” dedi.

 

 

“Cumhurbaşkanı'nın zihninde önceki CHP'den kopyalanmış kategoriler var”

Tanık olduğu hukuksuzları Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anlattığını kaydeden Yeneroğlu, “İlk başlarda anlayışla karşılayabileceğini düşünüyordum. Ama zamanla gördüm ki önceki CHP’den kopyalanmış, toplumu kutuplaştırmaya matuf ve kendi zihin dünyasında hukuk dışında başka kategoriler var. Ben bunu ‘düşman hukuku’ diye değerlendiriyorum. Siz insanları toplum içinde eşit vatandaşlar olarak değerlendirmezseniz ve bu insanların temel haklarını esas kabul etmezseniz, bu insanları ötekileştirip bir ‘hain damgasıyla’ yaftalarsanız o zaman bu insanlarla ilgili her şey tabiri caizse meşru oluyor.” 

“Belli bir noktadan sonra 'Sana ne' noktasından yaklaşıldı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la devamlı bunları konuştuğunu ifade eden Yeneroğlu, “Meselelere belli bir noktadan sonra şu şekilde yaklaşıldı: Sana ne, seni ne ilgilendirir! Biz eşit düzeyde konuşuyoruz, ben başka bir şey kabullenmem zaten. Milletvekilliğinin bu şekilde ciddiye alınmaması, saygın kabul edilmemesi, sözlerinin samimiyetsizliğinin tartışılması… İçi boş, ilkelerden tamamen yoksun hale  getirilmiş bir dava anlayışı içerisinde lidere sadakati esas alan, bunun dışında tüm ilkeleri ezebilecek bir yaklaşım biçimiyle muhatabını değerlendiriyorlar” ifadelerini kullandı.

“İBB seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı'na mesaj attım: Ahlaki üstünlüğü kaybettiğimiz için...”

İnsanların düşünceleri dolayısıyla itibar suikastına maruz bırakıldığını vurgulayan Yeneroğlu bu durumla kendisinin de karşılaştığını söyledi.

Istanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin gecesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mesaj attığını belirten Yeneroğlu, “Dedim ki ‘Ahlaki üstünlüğümüzü kaybettiğimiz için İstanbul’u kaybettik. Artık insanların dertleriyle dertlenmediğimiz için, artık adaleti öncelemediğimiz için, artık hukukun üstünlüğünü en öncelikli değer olarak kabul etmediğimiz için kaybettik.’ Arzu ettim ki bu kavransın, idrak edilsin. Yeni Zelanda Başbakanı bize hergün insanlık dersi veriyordu biz buada katliam görüntülerini veriyorduk.” 


Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU