Akşener: Tek adam sisteminin Erdoğan'a da zararı var

İYİ Parti lideri Akşener, 2018 seçimlerin Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı çıktığı iddialarını reddederek, “CHP’nin adayı olabilirdi” dedi

Fotoğraf: Twitter

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Karar TV Youtube kanalında, Elif Çakır, Ahmet Taşgetiren ve Yıldıray Oğur'un gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Koronavirüs salgınından Türkiye’nin çok etkilenmesine rağmen mücadelede başarılı olduğunun altını çizen Akşener, salgının ekonomik etkilerinin de olacağının uyarısında bulundu.

Koronavirüs salgınından önce Türkiye’nin ekonomik gidişatın zaten kötü olduğunu, salgına bu tabloda yakalanıldığını ifade eden Akşener, “Kepenk kapattırılmış esnafların istihdamlarını garanti altında tutmak için, çalışan başına devlet 10 bin lira para vermelidir. Bunun 1 yılı ödemesiz olmalıdır” dedi.

"Gönderdiğimiz yardım uçağının ikincisi inmeden ABD, PYD'ye yardım etti"

Tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını sürecinde Türkiye’nin ihtiyaç sahibi ülkelere sağlık malzemesi yardımı yapmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, şunları kaydetti:

Evet yurtdışına yardım yapılıyor bu bir PR çalışması olabilir ama bu Türkiye adına değil Erdoğan adına yapılan bir siyasi iletişim metodu haline döndü. Mesela ABD’ye yardım uçağının ikincisi daha inmeden, Amerika PYD’ye yardım etti ve terör örgütü teşekkür etti. Mesela biz Irak’a yardım ettik, Barzani’ye PKK yöneticileri teşekkür etti bu yardım için. Türkiye için bu yardımlar bir PR olamaz. İtalya ve İspanya’ya yardım ettik. İtalya’nın hasılası 30 bin dolar, bizimki çok daha düşük.

“Bütün iktidarlar, medyayı ele geçirmeyi ister”

Türkiye’deki bazı medya kuruluşlarında kendi aleyhinde çıkan haberlere değinen Akşener, “Ben medyanın hakkımda kampanya yürütmesine alışkınım” dedi.

Bütün iktidarların medyayı ele geçirmeyi ve kendisini desteklemesi için teşvik etmeyi isteyeceğini ifade eden Akşener, “Şimdi 28 Şubat için şöyle bir durum var. O dönem hiçbir iktidar propaganda medyası oluşturmadı” ifadelerini kullandı. 

Akşener şöyle devam etti:

Muhalif medyaya yönelik de çirkin saldırı durumu var. Mesela ben kadın kimliğim üzerinden çok çirkin saldırılara uğradım. Kadın kimliğime yönelik bir saldırı vardı mesela geçtiğimiz günlerde. Meclis’te kadın bedeni üzerinden küfürlerin uçuştuğu ve kimsenin ayıplamadığı bir dönemdeyiz. Bırakın hukuku ancak ayıplanmıyor.

“Bazı şeyleri uzlaşarak yönetemiyoruz”

Kendisine gelen AK Parti’nin kurucusu olma teklifini reddettiğini ifade eden Akşener şunları kaydetti:

O zaman içerinde bir eleştiri yapmadım ama AK Parti ile uyuşmadım, orada başka türlü bir anlayış mevcuttu. Bize bir araya geldiğimizde eski partilerin kökleşmiş alanlarını yok ederek, önümüze bakmak ile başladık. Erdoğan, bizim evimizden insanlarla görüştük. Bana dedi ki, Rahmetli Özal’ın 4 eğilimi gibi bir parti kuracağım dedi. Ben dedim ki bunu yönetmek çok zor, Türkiye’nin bir demokrasi mücadelesine ihtiyacı var. Uzlaşarak yürümeliyiz demişti. Şu anda gördüğümüz o ki bazı şeyleri uzlaşarak yürütemiyorsunuz.

"Abdullah Gül CHP'nin adayı olabilirdi"

2018 Genel Seçimleri’nde Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı çıktığı iddialarına ilişkin Akşener, “Ben bir kişinin ki sayın Abdullah Gül çok saygı duyduğum bir insandır. Ne Sayın Gül’ün ne de bir başkasının aday olmasını istemiyorum gibi bir hadsizliği yapmam mümkün değil” açıklamasında bulundu.

Akşener, “Benim aday olacağım, arkadaşlarım ve yakın çalışma arkadaşlarım tarafından açıklandı. Sayın Kılıçdaroğlu ile konuştuğumuzda CHP’nin adayı olabilirdi” dedi.

bin imza ile aday oldum. Toplayamasaydım aday olmayacaktım. Sayın Gül’e herhangi yanlış bir tutumumun olmadığı gibi başka bir adayımız için de bunu yapmadım.

"Tek adam sistemi Erdoğan'a da zararı var"

Yeni hükümet sisteminin ülkeye zarar verdiğini belirten Akşener, “Bizim tek bir talebimimiz var. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmek. Tek adamın sisteminin sayın Erdoğan’a da zararı var. Bu otoriterlik zararlı” dedi.

Akşener şunları kaydetti:

En önemlisi fakirleştik. Adam başı her birimizin cebinden yıllık 8 bin lira gitti. Bu sorun sistem ile bağlantılı bir sorun. Mesela parlamenter sistemin eksiklikleri yok muydu vardı. Halkı demokrasi ve Cumhuriyet trenine bindirme mücadelesi vardı. Bu DP, MHP, AK Parti ve diğer partilerin dili budur. Mesela Demokrat Parti aslında liberal bir parti idi. Liberalizm o dönemde sol bir kavramdır ancak dine saygılıyız dediği için sağda konumlanmış bir siyasi partidir.

Güçlendirilmiş bir parlamenter sistemin gerekli olduğunu ve bunun dışında bir çıkış yolu olmadığını vurgulayan Akşener, “Başkanlık sisteminin dünyada uygulanan modelleri bizde yok. Bu sistemi değiştirmek gerekiyor nasıl değiştireceğiz. Mesela sayın Davutoğlu bir parti kurdu ve onlar da aynı eleştirilerde bulunuyor. Onlar da güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunuyoruz” dedi.

"Ankara Barosu'nun açıklaması çok yanlış"

Ankara Barosu’nun Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hakkındaki açıklamalarının yanlış olduğunu kaydeden Akşener, “İnsanları, müminleri çağlar ötesinden gelen ses diyerek nitelendirmesini yanlış buldum” dedi.

Akşener şöyle devam etti:

Diyanet İşleri Başkanı’nın kişiliğinden kaynaklı itirazlar başka bir şey. Yıllardı cari hukukla dini hukuk arasında vaaz edilen durumu söylemek istiyorlar. Mesela yıllardır camilerden Kur’an içerisindeki haramları duyduk. İçki içmek mesela, Türkiye’de içki içiliyor ve üretiliyor mu? Yıllardır imamlar, içki haramdır diye gelen imamların içki içen şahısları hedef gösterdiği görüldü mü? Hayır, inanır veya inanmaz saygı duyacaksınız. Din adamının görevi Kuran-ı Kerim’deki haramları insanlara göstermektir. Baro’nun açıklamalarını çok yanlış bulduğumu söylemek isterim. Fakat biz de bu gerilimli işlerden bıktığımızı söylemek isterim.

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU