IŞİD’in en büyük toplu mezarı: Ölüm Çukuru

50 metre genişliğinde ve 184 metre derinliğindeki çukura atılan taşın sesi duyulmuyor

Fotoğraf: Wilson Fache/Lorient-Le Jour

Irak’ın Musul kentinin 20 kilometre güneyindeki çölde, Arapça “Tutulma- geçici karanlığa bürünme” (الخسفة -El Xisfe), Kürtçe ise “Ölüm Çukuru” (Çalî Merg) olarak bilinen krater, IŞİD kurbanlarının bulunduğu en büyük toplu mezar olarak kabul görüyor.

Haziran 2014'te Musul'u ele geçiren IŞİD mensupları, kendilerine itaat etmeyen Hristiyan, Ezidi, Şahbek ve Müslüman’ı katlederek, 50 metre genişliğinde, 184 metre derinliğindeki “Ölüm Çukuru”na attığı biliniyor.

Irak İnsan Hakları Gözlemevi, Musul’u, başkent Bağdat'a bağlayan karayolu üzerinde bulunan çukurda binlerce cesetin olduğunu belirtiyor.

Gözlemevi uzun süredir, hükümetin “Ölüm Çukuru” hakkında inceleme başlatması için girişimlerde bulunmasına rağmen herhangi bir sonuç alamadı.

Çukur birden fazla katmandan oluşuyor

Resmi makamlar, kurbanların birden fazla katmandan oluştuğunu ve uzun yıllar kurbanların atıldığı bir çukur olmasından dolayı parçaların toplanıp DNA’larının yapılmasının oldukça zor olduğunu savunuyor.

Yaklaşık 3 bin cesedin olduğu tahmin edilen çukura ilişkin geçen yılın sonunda IŞİD tarafından yakınları katledilen aileler, yaptıkları açıklamada “Ölüm Çukuru”nun açılmasına yönelik merkezi Irak hükümeti ve uluslararası kuruluşların çaba sarf etmediğine dikkati çekti.

"Sadece Musul’da 2 bin 70 kurbanın adı panoya asıldı"

10 Haziran 2014'te IŞİD, Irak'ın ikinci büyük kenti Musul'da ve Musul'un başkenti olduğu Ninova vilayetinde kontrolü tamamen ele geçirdi.

“Musul Medya Platformu” tarafından yayımlanan raporda, “IŞİD, 5 Ağustos 2014 tarihinde, Musul’da infaz ettiği 2 bin 70 kişinin ismini il merkezindeki tıbbi ilan panosuna astı. Kurbanların ailelerine, cenaze yerlerini sorgulamamaları aksi halde akıbetlerinin farksız olmayacağı konusunda uyarıldılar” ifadelerine yer verildi.

Örgüt, buna göre 2014'ün 10 Haziran-5 Ağustos tarihleri arasında sadece Musul’da 2 bin 70 kişiyi katletti.

Musul Üniversitesi Jeoloji Anabilim Dalı’ndan uzman bir ekip, önceki yıllarda yaptığı coğrafi çalışmalarda, çukurun 50 metre genişliğinde ve 184 metre derinliğinde olduğunu tespit etti. 

Uzman ekip, bölgenin jeolojik yapısı, sülfür oksit gazı ve toksik metan gazı varlığı nedeniyle o deliğe inip doğrudan dibinde ne olduğunu görmek için gerekli ekipmana sahip olmadıkları için çalışmalarını askıya almış.

Peş peşe görevlendirilen Bağdat’taki kabineler, deyim yerinde ise “ihmali” nedeniyle de bugüne kadar bu krater hakkında ayrıntılı bir çalışma yapmadı.

2000 yılı öncesinde de bu kraterin dibinde ne olduğu tam olarak bilinmezken, bölge sakinleri, kraterin Irak’ta yaşanan birçok katliama tanıklık ettiği görüşünde.

Binlerce kişi “canlı ya da kurşuna dizilerek” bu çukura atıldı

Ölüm Çukuru’na yakın bir köy olan El-Athba köyü sakinleri, Haziran 2014 yılından sonra IŞİD mensuplarının, ülkenin farklı bölgelerinden sivil ve güvenlik güçlerinin de olduğu binlerce kişinin “canlı, gözleri kapalı ya da kurşuna dizilerek” katledip, bu çukura attığını dile getiriyor. 

ABD tarafından Suriye sınırında öldürülen IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi'nin, örgüt mensuplarına “El Xisfe’yi doldurun” talimatı verdiği de söylemler arasında.
 

ap.jpg
Fotoğraf: Felipe Dana / AP


Kürt gazeteci Şifa Gerdi’nin yaşamını yitirdiği yer

IŞİD mensupları, koalisyon güçlerinin havadan desteğiyle Irak güvenlik güçleri tarafından Musul’da sıkıştırıldıktan sonra Ölüm Çukuru’nun etrafını bubi tuzakları döşedi.

“Ölüm Çukuru”nun benim için ayrıca yaralayıcı bir anısı var ki o da yaklaşık 3 yıl aynı kurumda birlikte çalıştığım başarılı meslektaşım Şifa Gerdi’nin hayatına son verilen yer olmasıdır.

30 yaşındaki Şifa, örgüt tarafından yere döşenen patlayıcının infilak etmesi sonucu 25 Şubat 2017'de 5 Haşdi Şabi ile birlikte hayatını kaybetti.

Olayda kameraman Yunus Mustafa ve 7 Haşdi Şabi askeri de yaralanmıştı.

Bu yılın ocak ayı ortasında “Ölüm Çukuru”nu yakından görmek için bu bölgeye gittim. Ölüm Çukuru’nun çevresinde yere döşenen patlayıcıların büyük kısmı temizlenirken, çukura varmamıza 3-4 metre kalmasına rağmen ağır bir koku hissedildi, çukura yaklaştıkça bu koku daha da keskin ve dayanılmayacak bir hale geldi. 

IŞİD’den kurtulan tanıklarla yaptığım görüşmelerde anlatılanlar film şeridi gibi gözümün önünden geçerken, korkunç bir hisse kapıldım.

“Bu çukurda bütün Iraklılar var”

Çukura attığım taşın dibe vurduğu hiçbir şekilde duyulmazken, yanımda bulunan Iraklı asker, şu ifadeleri kullandı:

Bunu birçok kez biz de denedik. Taşın dibe vurulduğuna şahit olmadık. IŞİD’ten kurtulmayı başaranlar burada çok cesedin olduğunu söylediler. Burada tüm Iraklılar var. Hatta öncesinde namus cinayetine kurban giden kızlar, kadınlar bile var.


2017 yılında kurtarılan Musul’da, sadece Ninova’dan 500 kayıp yakını Irak Parlamentosu İnsan Hakları Komitesi’ne başvurdu.
 


Başvuruların kabul edilmesi halinde, yönetimin kurbanlara şehit mertebesi, kurban yakınlarına tazminat ödenmesi ve tüm resmi ayrıcalıklardan da yararlanması gibi sonuçlar doğuruyor. 

Geçen yılın ağustos ayından beri ise IŞİD tarafından öldürülen kurban yakınları, çocuklarının kalıntılarını kendilerine verilmesi için girişimlerde bulunuyor.

2016 yılında ailesinden 3 erkeği kaybeden Ğazal Izzal, yönetimin gerekli çabayı göstermemesini kurban yakınlarına bir saygısızlık olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

Binlerce ceset bu çukurda ve bunların parçalandığına şüphe yok. Cesetlerin kimliklerinin ortaya çıkartılma sürecinin uzun,meşakatli ve maliyetli bir durum olduğunun farkındayız ama bir yerden başlamaları gerekiyor. Daha ne kadar bekletecekler!


250’den fazla toplu mezar, binlerce ölü

Irak’ta 2014-2017 arasında IŞİD’in hakim olduğu bölgelerde 250’den fazla toplu mezar bulundu.

Birleşmiş Milletler (BM) Irak Yardım Misyonu (UNAMI) ile birlikte hazırlanan ve 2018 de açıklanan son rapora göre Musul, Kerkük, Salahaddin, Enbar ve ülkenin batısı ile Suriye sınırında 202 toplu mezar bulunduğu belirtildi.

Bugüne kadar açılan toplu mezarlarda en az 12 bin kurbanın olduğu tahmin ediliyor. 

Musul'da açılan en küçük toplu mezarda 8 kişi bulunurken, Ölüm Çukuru’nda bu sayının binleri bulabileceği ifade ediliyor.

Şengal’in IŞİD’den kurtarıldığı Kasım 2015’ten bu yana, bölgede 75’den fazla toplu mezar bulundu.

Soykırımın en ağır aşamalarına sahne olan Koço köyünde ise şimdiye kadar 16 toplu mezar bulundu.

Sadece Telafer’de bu yılın şubat ortasında örgütün öldürdüğü 30’u Ezidi Kürtlere ait yaklaşık bin kişinin toplu mezarı bulundu. 

Mezarlardan bir kısmı yağmur ve sel gibi doğa olaylarının sonucunda, bir kısmı ise bölgedeki sivil ve güvenlik güçlerinin çalışmaları sonucunda ortaya çıktı. 

BM, daha önceki raporlarında IŞİD tarafından ülkede 33 bin sivilin öldürüldüğünü ve 55 bin kişinin yaralandığını duyurmuştu. 

 

 

Independent Türkçe

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU