Dünya basınından yorumlar: İran "ölçülü" bir misillemede bulundu

Yapılan değerlendirmelerde vurulan üslerin zaten teyakkuz halinde olduğu belirtilirken, Trump’ın ve Tahran yönetiminin bundan sonraki olası hamlelerine yönelik senaryolar da gündeme getirildi

Irak'taki iki ABD üssünü hedef alan saldırılar sonrası Tahran ve Washington'dan birbiriyle çelişen açıklamalar geldi (Reuters)

İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD’nin Bağdat’ta düzenlediği hava saldırısında öldürülmesi sonrası “intikam” yemini eden Tahran’ın Irak’taki Amerikan üslerine gerçekleştirdiği saldırı, gerginliğin daha da tırmanacağının işareti mi yoksa İran’ın “şiddetli karşılık verme” sözünü yerine getirdiğinin bir kanıtı mı?

Guardian gazetesinin Beyrut muhabiri Michael Safi, “İran’ın Irak’taki ABD üslerine saldırısı her iki tarafı da tatmin edebilir” başlıklı haberinde “Tahran yönetimi Kasım Süleymani suikastına misilleme yaptığını gösterirken, ABD de sınırlı hava saldırılarına aldırış etmeyebilir” ifadelerini kullandı.

Haberde, sembolik anlam da yüklenen son saldırılarda İran’ın füzeleri ateşlemek için seçtiği zamanlamanın (01.30) Süleymani’nin geçen hafta cuma günü insansız hava araçlarıyla düzenlenen saldırıda öldürüldüğü saatlere denk geldiği belirtildi.

Safi ayrıca, “Görünüşe bakılırsa saldırılar Amerikalıların kayıp vermesinden kaçınmak için dikkatlice hesaplanmış: Vurulan üslerde zaten üst düzey alarm verilmişti” yorumunu yaptı.

 

 

Amerikan televizyonu CNN’den Stephen Collinson ise kaleme aldığı analizde, “Başkan Donald Trump’a hodri meydan diyen İran, İslam Cumhuriyeti’nin üst düzey generalini öldürmek gibi büyük bir provokatif adım atan Trump’ın bu eyleme karşılık verilmemesi uyarısını ciddiye almadı” dedi.

Verdiği sözler hafızalarda yerini korurken ABD Başkanı ne yapacak?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İran’ın Irak’taki Amerikan üslerine füze saldırısının iki ülke arasında eşine ender rastlanan bir “doğrudan ateş” hamlesi olduğunu belirten Collinson, “Ancak (bu saldırılar) İran rejiminin Süleymani’ye atfetmiş olabileceği kutsal önem kadar güçlü olmadı. Trump da meseleyi böyle değerlendirecek olursa süreç mevcut krizdeki gerginliği sınırlamaya giden bir yola çıkabilir” yorumunda bulundu.

CNN'in internet sitesindeki yazısında Collinson birçok kişinin merak ettiği şu soruyu da dile getirdi:

Şimdi mesele şu: Zayıf biri gibi görünmeye duyduğu nefretle, Ortadoğu’da yeni bir savaşa girmekten kaçınacağına dair daha önce verdiği sözler arasında kalan ve izlediği bu yolda yüksekten atıp tutan Başkan’ın tepkisi ne olacak?

“Trump öteki yanağını uzatacak biri değil”

Görünüşe bakılırsa Trump’ın önünde iki seçenek olduğunu belirten Collinson şöyle devam etti:

Birincisi; bulunduğu tehditleri harfi harfine yerine getirebilir ve orantısız askeri güç kullanabileceğini söyleyerek seviyesini artırdığı döngüde yeni bir adıma geçebilir. Bu senaryoya ve İran’ın kendi topraklarından Amerikalılara yönelik füze ateşlemesine bakıldığında, ABD’nin İran topraklarını hedef alması kaçınılmaz görünüyor. İslam Cumhuriyeti’nden de tam anlamıyla bir savaşa doğru yeni bir adım gelebilir… Trump, İran’ın oyununu Süleymani’nin öldürülmesine karşı ölçülü bir cevap olarak görmeyi ve ABD ordusunun öfkesini zapt etmeyi de seçebilir. İran Amerikan birliklerini doğrudan hedef aldığında, Amerikalıların büyük çapta kayıp vermesiyle sonuçlanabilecek bir adım da atabilirdi. Ancak Trump asla bir yanağına vurulduğunda öteki yanağını uzatacak biri değil. Onun mantrası şu: Saldırıya uğradığında sen daha sert karşılık ver. Görünüşe göre bu felsefeyi, kendi yönetiminden bazılarını bile şaşkına çeviren Süleymani’nin vurulmasında gördük.

 

 

DEBKAfile: ABD tesisleri ve müttefiklerin orduları teyakkuzda

İsrail istihbaratına yakınlığıyla bilinen DEBKAfile sitesiyse, “ABD’nin Ortadoğu’daki birliklerinin ve İsrail ordusunun üst düzey alarmda olduğunu” belirttiği haberinde, Irak’taki saldırının “İran’dan mı yoksa yerel Şii milislerden mi geldiğinin henüz bilinmediğini” iddia etti.

Site son saldırılara dair askeri kaynaklara dayandırdığı haberinde şu ifadelere yer verdi:

İki ABD üssüne yönelik füze saldırıları Süleymani’nin cenaze töreninin hemen ardından gerçekleşti. Bu, İran’ın Irak’ta ve Ortadoğu boyunca ABD ordusuna karşı intikam saldırıları gerçekleştirme tehditleri doğrultusunda oldu. ABD’nin askeri tesisleri zaten hazırlıklıydı. Salı günü, ABD’nin bölgedeki tüm tesislerinde ve aralarında İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) de bulunduğu ABD müttefiklerinin orduları tarafından savaşa dair en üst düzey teyakkuz ilan edilmişti. İsrail güvenlik kabinesinin pazartesi günü yayımladığı ve Kasım Süleymani’nin öldürülmesi sonrası ABD’yle İran arsında artan gerilime dahil olmadığı yönünde açıklamasıysa, sadece İsrail kamuoyundaki kaygıları yatıştırma çabasıdır.

LAT: Amerikan askerleri radar sistemi sayesinde kurtuldu

Diğer taraftan İsrail’in devlet kanalı Kan, İran füzelerinin Amerikan askerlerinin yoğunlukta olduğu bir bölgeye atılmadığını iddia ederken, İran devlet televizyonuysa Devrim Muhafızları Ordusu’ndan üst düzey bir yetkilinin açıklamasına yer verdiği haberinde, saldırıda “80 Amerikan askerinin öldüğünü ve 200 kadarının da yaralandığını” ileri sürdü. Kanal ayrıca, ABD ordusuna ait helikopterler dahil bazı ekipmanların ağır hasar gördüğünü savundu.

Tahran’dan gelen bu iddialar ABD tarafından yalanlandı. Başkan Donald Trump “Herkes iyi” mesajını verdiği bir tweet atarken, Los Angeles Times gazetesinin Amerikan yönetiminden yetkililere dayandırdığı haberinde, birliklerin füzelerin atıldığı sırada radar sistemini takip ettiği ve bu sayede askeri personelin zarar görmeden güvenli bir yere sığındığı öne sürüldü.

Independent Türkçe için derleyen: Elvide Demirkol

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU