Husilerin ölümcül silahı: Dini dejenerasyon

Husiler, uygulamalarını, kontrollerindeki kurumlar tarafından önceki yıllarda olduğu gibi kalabalık ve dikkat çekici etkinlikler düzenleme talimatı verilmiş okullar ve camiler aracılığıyla bünyelerine yeni savaşçılar çekmek için kullanıyor

Husiler, Sana’da kutlama yapıyor / Fotoğraf: AFP

Husiler, her yıl Hz. Muhammed'in doğum yıldönümünü, askeri ve siyasi bir gösterişe dönüştürüp, bugünde ‘yapılacak töreni finanse etme’ gerekçesiyle vatandaşlardan vergi toplayarak ekonomik kazanımlar elde ediyor.

Bu dini etkinliğin arifesinde Yemen’in başkenti Sana’da dini ideolojinin sloganları yaygınlaşıyor. Husi milisler, bu münasebetle propaganda kampanyaları düzenleyerek, vatandaşların ödemekten kaçış yolu bulamayacakları bağışlarla zenginliklerini artırıyorlar.

Ancak Husilerin, yıl boyunca siyasi ve finansal açıdan fayda sağlamak için kutlamaya istekli olduğu dini münasebetler bununla sınırlı değil. Bu münasebetler arasında Ramazan Bayramı, aşure günü, Hicri yıl başı, İsra ve Miraç, Şaabaniyye günü ve bazı imamların vefat günleri de bulunuyor.

Dinden çıkma çağrısı

Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, bu münasebetleri kutlamak üzere Husilerin ortaya koyduğu uygulamaların en tehlikelileri ise “dini veraset fikrini pazarlama, sıradan vatandaşları ‘yönetimdeki haklarını’ vurgulayan fıkıh metinlerine inandırmaya çalışma ve dinden çıkma çağrısı olarak Abdulmelik el-Husi’yi Hz. Peygamber'in varisi olarak tanıtma” faaliyetleri.

Husi grubunun bu uygulamaları, kendilerini Peygamberin torunları olarak tanıtan kişilerin marşları, açıklamaları ve sosyal medya paylaşımları aracılığıyla çeşitli etkinlik ve faaliyetlerde de kendilerini gösteriyor.

Husilerin bu eylemleri, sahip oldukları “öldürücü ve yıkıcı” silahlardan daha büyük bir tehlike arz ediyor. Çünkü bu eylemler, çatışmaların sürekliliğine katkı sağlarken, bu çatışmaların köklerini sağlamlaştırıyor ve tüm Yemenli aileleri de içine alan mezhepçi çatışmalara yol açıyor.

Dini sömürü

Yemen Kültür Bakanı Yardımcısı Zayed Cabir, “Yüce Allah’ın bu sülaleyi seçtiğini, bu sülaleye yönetim hakkını, ilmi, milleti kendisine biat ettirme hakkı verdiğini iddia eden Husilerin ideolojileri, din ismi altındadır. Peygamberi varisi olan Husi, İslami mesajın ve Allah’ın alemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamberinin mesajının bozulmasını temsil ediyor” dedi.

Bu fikirlerin kesinlikle İslam’ın özünü temsil etmediğine dikkati çeken Cabir, “Ancak bazıları bunları fark edemiyor. Bu durum, bazı gençleri ve takipçileri, ateizme ve Husilerin sundukları gibi İslam’ı reddetmeye sürüklüyor. Bu durum, saf İslam çağrısını arzulayan herkesi, din örtüsü taşıyan bu fikirlerin yanında mücadele etmeye, ırkçı fikirleri miras almaya, soy ve sülaleye dayalı ayrımcılık uygulamaya çağırıyor” ifadelerini kullandı.

Husilerin ikiyüzlülüğü

Bu ideolojiyi pazarlarken Husiler, kendileriyle rekabet edebilecek tüm Arap sembollerini de devirmeye çalışıyor.

Husiler, uygulamalarını, kontrollerindeki kurumlar tarafından önceki yıllarda olduğu gibi kalabalık ve dikkat çekici etkinlikler düzenleme talimatı verilmiş okullar ve camiler aracılığıyla bünyelerine yeni savaşçılar çekmek için kullanıyor.

Husiler, Peygamberin doğum yıldönümünü kutlayarak, kalabalık kitleler karşısında popülerliğini ve kapasitesini sergilemeyi hedefliyor. Yemen Vakıflar Bakanlığı Yardımcısı Muhammed Aydeh Şebibe, “Husi grup, kitleleri dini örtüler altında aldatıyor. Hz. Peygamberi, dedeleri ve aile büyükleri olarak addediyor. Hz. Peygamberin yıldönümünde dedesinin doğum yıldönümünü kutlayan Abdulmelik el-Husi’nin, mesajlar dağıtması garip” ifadelerini kullandı.

Şebibe, “İmamet tehlikelidir. Çünkü ilahi olanın yönetimde olma hakkına sahip olduğuna inanır. Bu sapkın inanç, bunun için barışçıl bir yol benimsemeye çalışmaz. Aksine bu yolda, kitlelerin çoğunu ve bunların iradelerini etkileyerek, baskı, terörizm ve silaha başvurur” dedi. Yetkili, Yemenlilerin, Peygamberin ve kutsal sembollerin, Husiler tarafından halkın parasının yağmalanması için bir araca dönüştürülmesini kabul etmediğini söyleyerek, vatandaşların paralarının zorla alındığını, Peygamberin doğum gününün herkese karşı fitne tohumları yayan bir terör gününe dönüştüğünü vurguladı.

Muhammed Aydeh Şebibe, “Peygamber, siyasi bir kart olamayacak kadar büyük ve cömert biridir. Doğum günü, camileri havaya uçuran ve vatandaşların evlerine el koyan terörist katiller tarafından kutlanmaktadır. Karaborsa tüccarlarının ve uyuşturucu satılarının müttefiklerinin, mayın döşeyicilerinin Peygamberin doğum gününü kutlaması son derece büyük bir kabahattir” dedi.

Camiler ve okullar

Husi grup, Peygamberin doğum günü yıldönümü kutlamalarına hazırlık bahanesiyle ideolojilerini sunmak için kontrol ettikleri başkent Sana’da ve diğer vilayetlerde bulunan camilerdeki toplantılarını ve seminerlerini yoğunlaştırdı.

Husiler ayrıca, okul yönetimlerinden de bu faaliyetleri reddedenlerin bildirilmesinin yanı sıra faaliyetlerini belgelendirmesini ve ilgili kurumlara iletmesini istiyor.

Bu çerçevede devlet okulları, özel okullar ve çeşitli kurumlar, duvarlarını yeşil bayraklar, mezhepsel sloganlar ve posterlerle süslemek zorunda kaldı. Okul aile meclislerinin, okulları süsleme uygulamalarına katılmaları ve Peygamberin doğum günü hakkında yayınlar yapılması istendi.

Husiler, esnafları da yeşil kumaşlar satın almaya, dükkanlarını ve mahallelerini süslemeye zorladı.

Aynı şekilde Husiler, başkent Sana’daki ve kontrolü altındaki diğer bölgelerdeki tüm devlet dairelerini, yerel makamları, okulları, camileri ve yerel kuruluşları, kutlamalara katılmaya zorladı.

Mevlid vergisi

Bu münasebetle yapılan kutlamalar sırasında Husiler, toplumu mevcut duruma alıştırmak için dini pankartlar ve bu sülaleye mensup unsurların posterleri altında otoritesini kurmaya çalışıyor. Aynı şekilde Husilerin Peygamberin doğum günü kutlamalarını abartması, sanki bu grup gelmeden ve yönetimi ele geçirmeden önce Yemenliler İslam’ı tanımıyormuş izlenimi veriyor.

Dini veya diğer münasebetler, Yemenlilerin paralarını toplamak ve ‘savaş çabası’ olarak niteledikleri eylemi desteklemek üzere sömürülüyor. Vatandaşlar, yasadışı olarak para ödemeye zorlanırken, tüccarlar da etkinlik ve festivalleri finanse etmek zorunda bırakılıyor.

Husi grup ayrıca, okul müdürlerini ve öğretmenleri, Peygamberin doğum günü şöleni gerekçesiyle es-Sabeen Meydanı’nda kalabalığa iftar yemeği vermeye zorluyor. Vatandaşları bu münasebetlere katılmaya ikna etmek içinse devam eden gaz krizi sömürülerek, ev tüpü satışı yalnızca etkinliklere katılanlarla sınırlı tutuluyor.

Husiler ne diyor?

Husiler ise kendi amaçları uyarınca, din ve siyasetin birbirine karıştığı iddialarla ortaya koydukları uygulamaları savunuyor ve dini metinleri kendi amaçlarına uyduruyor. Milis liderlerden Muhammed Ali el-Husi, sosyal medya organları üzerinden yaptığı açıklamada, Peygamberin doğum günü kutlamalarının yapıldığı meydanlar, desteklememiz, Resulullah’a olan sevgimizi ve gururumuzu göstermemiz gereken önemli yerlerden biridir. Kutlama, Yemen halkının Allah’ın Resulüne olan sevgisini kanıtlayan bir mesajdır” dedi.

Husi grubun siyasi büro üyesi Abdulmelik el-Acri de “Peygamberin doğum gününü kutlama geleneği dolayısıyla, sokaklar yeşil bayraklarla süsleniyor. Yeşil, Müslümanlar ve hatta Hıristiyanlar arasındaki dini törenlerde ebedi yaşamın simgesi olan sembolik bir renktir” şeklinde konuştu.

Esir İşleri Komitesi Başkanı Abdulkadir el-Murteda ise “Yemenlilerin, Peygamberin doğumuyla reaksiyonu, bu yıl hiç olmadığı kadar daha büyük. Dünya, Peygamberin ensarının soyundan gelenlere yönelik sevginin, sadakatin ve bağlılığın boyutuna tanık olacak” ifadelerini kullandı.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin

https://www.independentarabia.com/node/74896

DAHA FAZLA HABER OKU