Halkbank’ın mal varlıklarına tedbir kararı aldırması nedeniyle ekonomik olarak zor günler geçiren Şehir Üniversitesi ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı.
Günlerdir gerek İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Peyami Çelikcan’ın gerekse Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Ömer Dinçer'in, “Üniversitenin manevi kimliğine daha fazla zarar gelmemesi için ya hukuki haklarımızı kullandırın ya da üniversiteyi alın” çağrılarına AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten cevap geldi.
Çelik, dün yaptığı açıklamada, Şehir Üniversitesi’nin hami üniversitesi olan Marmara Üniversitesi’ne devredileceğini duyurdu.
Üniversite ile ilgili aylardır devam eden tartışmalara değinen Çelik, Şehir Üniversitesi meselesinin çok siyasallaştırıldığını savundu.
Çelik, şunları kaydetti:
Bir üniversite meselesinin bu şekilde siyasallaşmasından da fevkalade muzdaribiz. Bu kadar üniversite açmış cumhurbaşkanımıza dönük olarak, hükümetlerimize, partimize dönük olarak kullanılan bu ifadeler tamamen yanlıştır, kınanması gereken ifadelerdir. Esasında burada kamu bir yük almaktadır. Yani üniversitenin yanlış yönetilmesinden doğan zaafı gidermek için borçları kapatmak, bu borçları devralarak bir yük almaktadır.
Açıklamadan sonra üniversite yönetimi toplandı
Ömer Çelik’in açıklamasından sonra gözler Şehir Üniversitesi’ne çevrildi.
Üniversite yönetimi gün boyunca eğitim yuvasının geleceğini ilgilendiren kararla ilgili toplantı yaptı.
Edinilen bilgiler ve mevcut mevzuata göre, devir başladıktan sonra Marmara Üniversitesi Yönetim Kurulu, Şehir Üniversitesi’nden sorumlu olacak.
Yeni yönetim bir yıl sonra durum incelemesi yapılacak. Eğer üniversitenin mali durumu düzelmişse kurucu vakfa geri verilecek.
Eğer mali durumda bir düzelme meydana gelmemişse Marmara Üniversitesi Yönetim Kurulu, 2 yıl daha “hami” sıfatıyla Şehir Üniversitesi’ni yönetecek. Ama 3 yılın sonunda kurucu vakfa devredilmesi gerekiyor.
İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Peyami Çelikcan, bu konuya ilişkin daha önce Independent Türkçe’ye verdiği söyleşide sorunun bu yönteme başvurmadan da çözülebileceğini söylemişti.
Çelikcan, “En sonunda üniversite kurucu vakfa devredilecek ama bu sürece hiç gerek yok. Biz borcumuzu ödemek istiyoruz. Sadece herkese verilen yeniden yapılandırma hakkı bize de verilsin. Bunca zahmete ne gerek var, kamu neden zarara uğrasın” demişti.
"Üniversitemizin itibarı hedef alınıyor"
Bu arada üniversite yönetim yaşanan tartışmalarla ilgili bir açıklama yaptı.
Üniversitenin internet sitesinde yer alan açıklamada, üniversitenin yaklaşık iki aydır Halkbank, ihtilafı ve kampüs arazisiyle ilgili hukuk sürecine dair kamuoyunu açık ve şeffaf bir şekilde bilgilendirildiği ifade edildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Bu bağlamda arazi devri, yatırım ve kredi süreçlerinin hukuk ve bankacılık kuralları çerçevesinde yürütüldüğü ayrıntısıyla izah edilmiştir. Bugün itibariyle İstanbul Şehir Üniversitesi'nin yüksek kalitede bir eğitim ve araştırma standardı oluşturduğu ve hem burs veren hem de borçlarını ödeyebilecek bir mali yapıya ulaştığı ortaya konulmuştur. Buna rağmen konu hakkında açıklama yapan taraflar ve kimi medya mensupları, olguları çarpıtarak kötü yönetim ve kaynakların suistimal edildiğine dair asılsız ithamlarda bulunarak kurumumuzun ve yöneticilerimizin itibarını hedef almaktadırlar.
Akademik, idari ve mali işlemleri ilgili devlet kurumu tarafından yıllık olarak ve ayrıntılı bir şekilde denetlenen ve ibra olan kamu tüzel kişiliğini haiz bir yükseköğretim kurumuna yönelik akıl, ahlak ve hukuk sınırlarını aşan iddialarla ilgili tüm hukuki haklarımız saklı tutulmaktadır. Vakıf yükseköğretim sistemine olan güveni de sarsan bu açıklamalara karşı bütün faaliyetlerinde ahlak, hukuk ve bilimi rehber almış olan İstanbul Şehir Üniversitesi, tüm haklarının takipçisi olmaya devam edecektir.
© The Independentturkish
