KADEM, yargıyı eleştirdi: Yasaların uygulamasındaki aksaklıklar geri dönülmez acılar yaşatıyor

“Yasalar doğru ve hızlı uygulanmadığında hayattan kopan candır, istatistiklere konu bir rakam değil!”

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın başkan yardımcısı olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) kadın cinayetleri konusunda yargıya eleştiriler getirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

KADEM, 23 kere suç duyurusunda bulunduğu eski eşi Yalçın Özalpay tarafından gerçekleştirilen satırlı saldırı sonucu verdiği yaşam mücadelesini 44 gün sonra kaybeden Ayşe Tuba Arslan hakkında açıklama yaptı.

KADEM, sosyal medya hesabında paylaştığı mesajlarda Arslan’ın çantasından çıkan son dilekçesinin kendi hikâyesini anlattığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

Böyle acil durumlarda yasaların öngördüğü tedbir ve koruma kararları birçok vahşeti önleme noktasında çare olurken, uygulamadaki aksaklıklar geri dönülmez acılar yaşatıyor. Yasalar doğru ve hızlı uygulanmadığında hayattan kopan candır, istatistiklere konu bir rakam değil!

Son dilekçesi: Tecavüz ediyordu…

Arslan’ın Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'na hitaben kaleme aldığı bir dilekçe daha ortaya çıkmıştı. Yalçın Özalpay'ın kendisini ölümle tehdit ettiğini ve korkudan sokağa çıkamadığını belirttiği dilekçede Arslan'ın şu ifadeleri yer alıyordu:

Tedbir kararı olmasına rağmen hiçbir şekilde sonuç alamadım. Yalçın Özalpay tekrar fiziksel şiddet gösterdiği için hayatımdan endişe ediyorum. Yalçın Özalpay'dan korkuyorum. Her gün işe gelip giderken beni takip ediyor. Yalnız sokağa çıkaramıyorum, bu nedenden dolayı işe babam getirip götürüyor. Babamın yanımda olmadığı zamanlarda şahsıma yönelik ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor. Artık namusuma dil uzatıyor. Sokaklarda bağırıyor. Herkes bize bakıyor. Ve bütün arkadaşlarımı rahatsız ediyor. Telefonla arayıp kötü kadın diye anlatıyor. Beni çocuklarımdan uzaklaştırdı, anneniz kötü kadın diye anlattı. Ben evimden çıkmayacaktım uzaklaştırma kararı olduğu halde zorla eve girdi. Ben evi terk etmek zorunda kaldım. Çünkü fiziki şiddet ve tecavüz ediyordu zorla dayanamadım artık ben evimden çıkmak zorunda kaldım. Benim can güvenliğim hiç yok. Kezzap atmak, öldürmek, tehdit ediyor. Dayanacak gücüm kalmadı. Bunun gibi bir çok tehditlerde bulunuyor. Bana artık iftira atıyor. Bankada param varmış adamla yaşıyormuşum. Bana para vermiş, ev almış. Artık çok yoruldum, ne yapacağımı bilmiyorum. 25 yıllık evliliğimde ne kadar altın varsa elimden aldı. Ben 25 yıldır iyiydim evi terk edince kötü oldum. Herkese böyle anlatıyor. Artık bu iftiralara dayanamıyorum. Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan rica ediyorum bir kadın olarak ben öldükten sonra mı bana yardımcı olacaksınız. Tek başıma ayaklarımın üzerinde durmaya çalışıyorum.

Adalet Bakanı, “Bugün aramızda olabilirdi” dedi

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Arslan’ın katledilmesi hakkında şu açıklamayı yapmıştı:

Ayşe Tuğba Arslan, bugün aramızda olabilirdi. Onun gibi nice kadınlar, anneler, eşler aramızda olabilirdi. 'Bu can kurtarılabilirdi' dediğimiz nice canlar zalimce cinayetlere kurban gitti. Artık bu çığlığın son bulması gerektiğine hepimiz inanıyoruz. Adalet son bir ümitle, son bir çareyle kapısına gelen kadının feryadına sessiz kalamaz, kulağını kapatamaz.

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU