İstanbul’un scooterlar ile imtihanı

İki tekerlekli elektrikli araçlar, İstanbul trafiğinde alternatif ulaşım imkanı sağlıyor. Mikromobilite kavramıyla hayatımıza giren çevre dostu scooterlar, vakitten tasarruf ettirirken eğlenceli bir sürüş deneyimi de yaşatıyor

Dünyanın en büyük metropollerinden biri olan İstanbul'da en büyük sorunlardan biri kuşkusuz ulaşım.

15 milyonu aşkın nüfusuyla birçok Avrupa ülkesinden bile kalabalık olan kentte son dönemde dikkat çeken ulaşım araçlarından biri ise scooterlar.

Özellikle kısa mesafelerde tercih edilen bu yeni nesil ulaşım araçları yurtdışında bir süredir kullanılıyor.

Scooter kiralama modelini Türkiye’de hayata geçiren kişi ise Oğuz Alper Öktem.

28 yaşındaki Öktem, ABD'deki iş seyahati sırasında gördüğü paylaşımlı scooter fikrinden etkilendi. 

Gerekli çalışmalar ve 8 ay süren finansman bulma sürecinin ardından Ekim 2018’de Martı şirketini kurdu. 

Mart 2019'a gelindiğinde ise İstanbul sokakları, Martı markalı scooterlar ile tanıştı. 

 

Alper Öktem. Martı. Independent Türkçe.jpg
İki tekerlekli elektrikli araçlarla ulaşım anlamına gelen mikromobiliteyi bir “devrim” olarak tanımlayan Alper Öktem, "Yerli mikromobilite startupıyız" diyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Üretim Türkiye'de yapılıyor

Trafikteki araçların yüzde 40’ının, 5 kilometreden daha kısa mesafe gitmek için yolda olduğunu belirten Oğuz Alper Öktem, bu mesafelerin scooterlar ile kat edilmesi halinde ise çevreye zarar verilmediğini, gürültü kirliliği ve trafiğin oluşmadığını anlatıyor.

Öktem ayrıca bu scooterların yazılımı, elektronik aksamları ve şaseleri dahil tüm sistemin Türkiye’de üretildiğini söylüyor. 

Sistem nasıl çalışıyor?

Uygulamayı akıllı telefonunuza indiriyor ve kayıt oluyorsunuz.

Harita size en yakın mesafedeki paylaşımlı scooterları gösteriyor.

Telefonunuzda beliren kodu okutarak aracın kilidini açıyor ve sürüşe başlıyorsunuz.

Varış noktasına ulaştığınızda aleti kilitliyor ve fotoğrafını sisteme atıyorsunuz. 

Bir fincan kahve fiyatına 10 dakika

Yolculuğa başlamak 3 TL, dakikası da 0,75 TL. Dolayısıyla 10 dakikalık bir sürüş size 10,5 TL’ye mal oluyor.

Öktem, fiyatlandırmada yurtdışındaki örnekleri incelediklerini ve 10 dakikalık bir sürüş deneyimini, bir fincan kahve fiyatı ile eş değer tutmaya çalıştıklarını anlatıyor.

“Aylık 1-1,5 milyon dolar zarardayız ama veriler sistemin Türkiye’de tutacağını gösteriyor”

İstatistiklerle hareket ettiğini söyleyen Alper Öktem, verilere bakıldığında sistemin Türkiye’de başarılı olacağını söylüyor.

Martı'nın aylık 1-1,5 milyon dolar zararda olduğunu açıklayan Öktem, bu kaybı öngördüklerini belirtiyor. 

"Bu iş Türkiye'de tutmaz" diyenleri yanıltacaklarını savunan Öktem, 4 sene sonra başa baş seviyesine gelip sonrasında kâra geçeceklerine inanıyor.  

28 yaşındaki girişimci, sadece verimlilik, kârlılık ya da para kazanmak değil, ülke için faydalı bir iş yapmanın derdinde olduklarını da sözlerine ekliyor.

Alper Öktem, sistemi ülke geneline yaymak isteler de büyüme hedeflerinde agresif değil, dikkatli davrandıklarını kaydediyor.

 

Martı .Independent Türkçe. jpg
Martı'nın Üsküdar'daki genel merkezinde bir araya geldiğimiz Alper Öktem'in sistemin Türkiye'de başarılı olacağına inancı tam / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Sistem güvenli, saatte en fazla 18 km hız yapılabiliyor"

İstatistiklere bakıldığında scooter yolculuklarının otomobil, motosiklet ve bisiklet yolculuklarından daha güvenli olduğunun altını çizen Alper Öktem, hız limitinin 18 kilometre olduğunu söylüyor.

Bu limitte yapılan bir yolculukta yaralanmaların hafif düzeyde olacağını belirten Öktem, scooterların çevreci olduğu kadar güvenli olduğunu kaydediyor.  

Kimler kullanıyor?

Martıları ağırlıklı olarak 18-32 yaş arasındakiler kullanırken, ikinci sırada 32-42 yaş aralığındakiler geliyor.

Alper Öktem, "Bir gün, scooterlar üstünde genci, yaşlısı her kesimden insanı görmek istiyorum" diyor.

 

 

"45 gün olan ortalama ömrü 60 güne çıkarmaya çalışıyoruz"

Ancak Alper Öktem'in yakındığı konular da var. Bunların başında, aletlerin hor kullanılması geliyor. 

Bir scooterın ortalama ömrünün 45 gün olduğunu söyleyen Öktem, ilk etapta bu süreyi 60 güne çıkarmayı hedeflediklerini anlatıyor.

Öktem, aletlerin güvenliği ve bakımını sağlamanın, sistemi oturtmada kilit rol oynadığını söylüyor.

Türkiye'de kendilerine rakip bir firma olması ihtimalini kısa vadede pek mümkün görmeyen Öktem, “Bu işler birkaç milyon dolarlık yatırımdan çok daha fazlasını gerektiriyor" diyor.

Scooter hırsızlığı

Çalınmaya karşı aletlerde GPS sistemleri bulunuyor. Sahada da scooterların kontrolünü gerçekleştiren ekip yer alıyor.

Ancak tüm bunlara rağmen scooterları çalma girişiminde bulunanlar da yok değil. Öktem, hırsızlara yapılan baskınların videolarını izletiyor.

"Keyifli ama biraz pahalı"

Alper Öktem'le görüşmenin ardından İstanbul sokaklarında uygulamayı kullananlarla konuşuyoruz.

Martı uygulamasını deneyen kişiler, sistemi çok sevdiklerini ancak biraz pahalı bulduklarını söylüyor. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU