Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı’nda (Captain America: Civil War) Vision, Sokovia Mutabakatı’nın önemini kısa ve net şekilde özetliyor:

Gücümüz meydan okumayı çağırıyor. Meydan okuma çatışmayı kışkırtıyor. Çatışmaysa felaketi doğuruyor.

Iron Man’in durumunda meydan okumayı çağıran tek şey onun gücü değildi. Kameralar ve muhabirlerle dolu bir odaya girip “Ben Iron Man’im dedi.” Süper kahramanla özdeşleştirilecek bir yüz vardı artık.

Tony Stark’ın düşmanlarının çoğu onunla kişisel sorunları olan insanlardı (sorunun kendi yarattığı bir android olduğu sefer dışında). ScreenRant'ta yer alan habere göre Iron Man’in düşmanlarıyla yüzleştiği en iyi 10 sahne.

10. Obadiah Stane’in ark reaktörünü yok etmesi (Iron Man)

 

Tony Stark’ın babasıyla hep karmaşık bir ilişkisi vardı. Howard’ın ölümünden sonra Tony’e kalan baba figürü Obadiah Stane’di ama Stane’in Tony’e akıl hocalığı yapmadaki amacı, Stark Industries CEO’su olarak onun yerine geçmekti. Tony’i öldürmek için terörist bir grup bile tutmuştu.

Tony’nin ilk Iron Man filminde dibi gördüğü sahne, Obadiah’nın, kendi aygıtlarından birini kullanarak onu etkisiz hale getirmesi ve ark reaktörünü göğsünden söküp aldığı andı. Tony daha sonra Pepper’ın önceden hazırladığı diğer reaktörü almak için odayı baştan sona sürünerek geçmek zorunda kalmıştı. O kadar güçlü bir andı ki daha sonra yapılan bir dizi Marvel Sinematik Evreni filmi sahneyi şu ya da bu şekilde taklit etti.

9. “Dünya bugün kapalı” (Avengers: Sonsuzluk Savaşı / Avengers: Infinity War)

 

Tony Stark’ın her kötü karaktere bir iğnelemesi hazırdır ve Ebony Maw iğnelemelere zamanı olmayan bir kötü karakter. Sanctum Sanctorum’a paldır küldür giren Bruce Banner, Doctor Strange ve Wong’u Thanos’un gelişine karşı uyarmıştı. Doctor Strange, Central Park’a ışınlanmış ve Tony’i strateji planlamak için Sanctum’a geri getirmişti. Ardından köşe başına bir Q-Gemisi yanaşmış ve Ebony Maw gemiden inmişti.

Ebony Maw, Doctor Strange’in boynunda asılı olan Zaman Taşı’nın peşindeydi. Daha sormasına fırsat vermeden Tony ona “Üzgünüm, Dünya bugün kapalı. En iyisi toparlanıp defol buradan” demişti.

8. Mandarin’in sığınağına kostümü olmadan sızması (Iron Man 3)

 

Bariz nedenlerden Iron Man 3 Marvel Sinematik Evreni’ne dahil yapımlar içinde en çok tartışma yaratanlardan. Mandarin çizgi romanlarda korkunç ve mistik şekilde resmedilen ikonik bir kötü karakterken Iron Man 3, Iron Man’in baş düşmanını bir futbol holiganına, bir teröristi taklit etmek için tutulmuş bir aktöre dönüştürmüş.

Bunu göz ardı edersek, taklitçi Mandarin fark edilmeden önce, Tony’nin kıvrak zekası dışında yanında hiçbir şey bulundurmadan Mandarin’in sığınağına sızması müthişti. Zırhını kaybetmişti ve sahip olduğu tek şey üstünkörü yapılmış birkaç cihaz ve bilimsel becerisiydi. Tony’nin payandası kostümü. Onun için her şeyi yapan, teknoloji. Bu kesiti ilginç kılan da Tony aleyhine riski bu kadar artıran bu durum.

7. “Partiyi size getiriyorum” (Yenilmezler / The Avengers)

 

Joss Whedon’ın Yenilmezler’inin aldığı başlıca eleştirilerden biri, son savaştaki düşmanın yüzü olmayan robotlardan oluşan uzaylı ordu Chitauriler olması. Aslında bu durum, karakterlere ve gelişen ilişkilerine odaklanılmasına yardımcı olmuştu.

New York Savaşı başladığı esnada Iron Man uçan, dev metal solucanlardan birinin dikkatini üstüne çekmiş ve onunla ne yapacağını bilememişti. Süper kahraman “Partiyi size getiriyorum” deyip peşine taktığı uçan solucanla köşeyi dönüp diğerlerine yönelmişti. Black Widow ifadesizce “Bunun neresi parti anlamıyorum” diye karşılık vermişti. 

6. “Annemi öldürdü” (Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı)

 

Marvel Sinematik Evreni filmleri birbirine öyle bir şekilde bağlı ki kahramanlardan birinin müttefiki olan bir karakter bir başkasının karşısına düşman olarak çıkabiliyor. Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı bunun altını mükemmel şekilde çiziyor. Steve Rogers’ın arkadaşı Bucky Barnes’ın beyni yıkanmış ve amansız bir suikastçıya dönüştürülmüştü ve süreç içinde Tony Stark’ın ebeveynlerini öldürmüştü.

Çatışma oldukça açık; Bucky cinayetleri işlediği sırada kendinde değildi ama Tony yine de onu suçluyordu. Öte yandan en iyi arkadaşı olduğu için Steve onu korumak istiyordu. Bu Marvel Sinematik Evreni tarihindeki belki de en çarpıcı dövüş sahnesine yol açtı. Steve, Tony’e işin peşini bırakması için yalvarırken, kalbi kırılmış Tony, “Annemi öldürdü” diyordu.

5. Monaco yarış pistinde Whiplash’le dövüş (Iron Man 2)

 

Sıradan ve öngörülebilir olay örgüsü ve kendi hikayesini anlatmaktansa sinematik evrene payanda olmayı hedeflemesiyle Iron Man 2, Marvel Sinematik Evreni’nin en az sevilen filmlerinden biri. Tony Stark’a gerçek bir tehlike teşkil etmemesi ve epey tek boyutla kalmasıyla, Whiplash donuk bir düşman olarak görülüyor.

Öte yandan film izleyicisine nefes kesen bir aksiyon örneği vermekte kötü karakterle iyi bir senkron tutturuyor. Monaco yarış pistinde Ivan Vanko (Whiplash) arabaları ikiye ayırırken Tony’nin umutsuzca Iron Man zırhını giymeye çalıştığı sahne görülmeye değer.

4. Vision ve Thor’la beraber Ultron’u patlatma (Yenilmezler: Ultron Çağı / Avengers: Age of Ultron)

 

Yenilmezler: Ultron Çağı, Marvel hayranlarını çok heyecanlandırmamıştı. Filmin başlıca sorunu, Tony Stark’ın Ultron’u yaratmış olmaktaki sorumluluğuyla tam anlamıyla yüzleştirilmemiş olmasıydı. Ultron’un Yenilmezler’e saldırdıktan sonra bir dizi cinayet işlemeye başlamasına Tony’nin tek tepkisi gülmek olmuştu. Bu bizim bildiğimiz Tony değil.

Tony değer verdiği insanları güvende tutmak ve dünyayı koruyan zırh olmaya çalışan bir karakter. Bu filmde ikisinde de başarısız oluyor. Ultron Çağı bu başarısızlığı anlamlı ve sonuçları olacak şekilde işlemeliydi. Öte yandan Iron Man, Thor ve Vision’ın Ultron’a enerji ışınları fırlatırken güçlerini birleştirdiği sahne müthişliğinden bir şey kaybetmeyecek gibi duruyor.

3. “Bizim bir Hulk’ımız var.” (Yenilmezler)

 

Her iyi film zirveye ulaştığı kesitten önce bir fırtına öncesi sessizlik anına ihtiyaç duyar. Jaws’da bu karakterlerin yara izlerini karşılaştırdığı sahneydi. Yenilmezler’de ise bu an Tony’nin Stark Kulesi’nde kendine bir bardak viski doldurması ve Loki’yle onun hakkındaki planının olası sonuçlarını tartıştığı andı.

Loki “Benim bir ordum var” dediğinde Tony, “Bizim bir Hulk’ımız var” diye karşılık vermişti. Tony çatışmayı barışçıl şekilde çözmeye çalışıyor, Loki’ye Yenilmezler bir arada oldukça bu savaşı kazanamayacağını anlatıyordu. Buna rağmen elinden geleni ardına koymayan Loki’ye şapka çıkarıyoruz.

2. Thanos’la kafa kafaya gelip kaybetmesi (Avengers: Sonsuzluk Savaşı)

 

Avengers: Sonsuzluk Savaşı’nın sonlarına doğru Iron Man, Doctor Strange, Örümcek-Adam ve Galaksinin Koruyucuları’nın yarısı Titan’ın harabelerinde Thanos’un karşısına çıkıyor. Büyük ölçüde takım olarak çalışıyorlar ve bu bir müddet işe yarıyor. Her nasılsa çatışmanın temposu düştüğünde Thanos, Tony Stark’la kafa kafaya geliyor.

Tony 6 yıl boyunca karşı karşıya gelmeyi beklediği düşmanıyla nihayet yumruk yumruğa kavgaya giriyor. Ve aynen Tony’nin korktuğu gibi, teknolojisi onu kurtarmaya yetmiyor. Thanos, Tony’nin karnını yardıktan sonra elini kafasının üstüne koyuyor ve “Sana saygı duyuyorum Stark” diyor.

1. Parmağı şıklatıp Thanos ve ordularını evrenden silmesi (Avengers: Endgame)

 

Bu, Iron Man’in sonsuza kadar hatırlanacağı an. Bu an, yalnızca klasik repliğini tekrarlamasıyla değil, aynı zamanda ona 10 yıldır işkence eden duygularının üstesinden gelmesiyle de, karakterin gelişimini dairesel olarak tamamlıyor.

Tony Stark her zaman teknolojisinin alt edemeyeceği bir düşmanın bir gün ortaya çıkmasından korkmuş, bir gün böyle bir düşman gelmiş ve dünyanın kaybı büyük olmuştu.

Ultron Çağı’nda da ana hatlarıyla çizildiği gibi Tony’nin en büyük korkusu kendisi sağ ve yardım edemeyecek haldeyken dost Yenilmezler’in ölümünü izlemekti. Avengers: Endgame’in sonunda parmaklarını şıklattı ve düşmanı yenebileceğini, Yenilmezler’deki dostlarını kurtarabileceğini ve nihayet huzur bulabileceğini gördük.

 

Independent Türkçe için çeviren: Şafak Küçüksezer