Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) ülkenin devlet kurumlarına entegre olma anlaşmasına uyacağına yönelik herhangi bir sinyal vermediğini söyledi.
SDG, Suriye devlet kurumlarına entegre olmak için Mart ayında, yeni Suriye yönetimi ile anlaşma sağlamıştı.
Suriye Demokratik Güçleri'ni PKK'nın uzantısı ve terör örgütü olarak gören Ankara, yıl sonuna kadar anlaşmanın hayata geçmemesi halinde askeri tedbirler alabileceğini belirtmişti.
Fidan, katıldığı Doha Forum'da Cumartesi günü Reuters ile yaptığı söyleşide, SDG ile Suriye yönetimi arasındaki anlaşma hakkındaki soruya, "Bence (SDG) komuta ve kontrolün tek bir yerden gelmesi gerektiğini anlamalı. Hiçbir ülkede iki ayrı ordu olamaz. Tek bir ordu ve komuta kademesi olabilir... Yerel yönetimlerde ise daha farklı uzlaşılar olabilir" dedi.
Suriye'de Beşar Esad'ın düşmesinin üzerinden neredeyse bir yıl geçerken, Fidan azınlık haklarıyla ilgili bazı sorunların çözülmediğini belirtti ve Türkiye'nin yeni Suriye hükümetine verdiği desteğin herhangi bir grubu baskı altında tutmak için "açık çek" anlamına gelmediğine dikkat çekti.
Fidan, Şam'ın ulusal birliği sağlamaya yönelik adımlar attığını ancak İsrail'in "istikrarsızlaştırma politikalarının" buna engel oluşturduğunu söyledi.
İsrail, bu yıl birçok defa militan grupların tehlike oluşturmasını gerekçe göstererek Suriye'nin güneyine saldırı düzenledi. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, geçen hafta yaptığı açıklamada Suriye'nin Şam'dan sınır bölgesine kadar silahlardan arınmış bir tampon bölge oluşturmasını beklediğini ifade etti.
"ABD yaptırımları çok yakında kalkabilir"
Fidan ayrıca Türkiye'nin satın aldığı S-400 hava savunma sistemi nedeniyle ABD'nin 2020 yılında başlattığı yaptırımları kaldırmak için hem Ankara hem de Washington'un çalışma yürüttüğünü ifade ederek, "Bu engeli kaldırmanın yolunu yakında bulacağımıza inanıyorum" dedi.
ABD'nin Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı sonlandırmaya yönelik 28 adımdan oluşan planı hakkında da açıklamada bulunan Fidan, planın yalnızca başlangıç olduğunu belirtti.
Fidan, "Ben kimsenin masayı terketmemesini ve ABD'lilerin hayalkırıklığına uğramamasını umuyorum, çünkü bazen arabulucular iki taraftan da yeterince istek görmediklerinde hayalkırıklığına uğrayabiliyorlar" dedi.
Gazze'de ateşkes
Gazze'de barışa yönelik çabalara ABD Başkanı Donald Trump'ın bizzat destek verdiğini kaydeden Fidan, Gazze'de ateşkes planında bir sonraki aşamaya geçilmemesi durumunda, bunun dünya ve ABD için "büyük bir başarısızlık" anlamına geleceğini söyledi.
Fidan, Hamas'ın silah bırakabilmesi için Filistin'de güvenilir bir sivil yönetim ve güvenlik kontrolünden geçmiş, eğitimli bir polis gücü kurulması gerektiğini söylerken, Hamas'ın bölgenin kontrolünü devretmeye hazır olduğunu da ifade etti.
Fidan, "Öncelikle teknik uzmanlardan oluşan Filistinli bir komitenin Gazze'nin yönetimini devraldığını, sonra da Gazze'de denetimi sağlamak için Hamas değil, Filistinliler tarafından kurulan bir polis kuvveti görmemiz gerekiyor" dedi.
Türkiye, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını en sert eleştiren ülkelerden biri olarak ateşkes anlaşmasının sağlanmasında kilit bir rol oynadı. Anlaşmada garantör olarak imzası bulunan Türkiye, anlaşmanın uygulanma sürecini denetlemeye yönelik çalışmalarda yer alma isteğini birçok kez belirtti. İsrail ise Türkiye'nin müdahil olmasına şiddetle karşı çıkıyor.
Trump'ın planında bir sonraki aşamaya geçmek için görüşmeler devam ediyor.
Plana göre Gazze Şeridi'nde uluslararası bir "barış kurulu" tarafından gözetim altında tutulan ve çok uluslu bir güvenlik gücünden destek alan geçici teknokrat Filistin yönetimi oluşturulması öngörülürken, uluslararası gücün yapısı ve görev alanı konusunda zorlu müzakereler yürütülüyor.
Fidan, Gazze'de polis kuvvetinin uluslararası istikrar gücü tarafından destekleneceğini ve ABD'nin, Türkiye'nin istikrar gücüne katılma talebiyle ilgili olarak İsrail'e baskı yaptığını söyledi. Türkiye, gerektiğinde destek olarak asker göndermeye hazır olduğunu ifade etmişti.
Reuters
