İsrail ordusu bugün yeni bir saldırı başlatmadan önce Gazze şehri ve çevresindeki tüm sakinlere tahliye emri verdi. Bu emir, İsrail'in Hamas'ın kalan rehineleri serbest bırakmaması ve teslim olmaması halinde Gazze Şeridi'nde hava saldırılarını ve kara operasyonlarını ‘yıkıcı bir fırtına’ ile yoğunlaştıracağı uyarısının ardından geldi.
Kentin bir milyon sakini, İsrail hükümetinin Hamas’a ölümcül bir darbe vurmak için plan hazırlamasının ardından haftalardır şiddetli bir saldırı bekliyordu.
Tahliye emirleri Gazze şehri sakinleri arasında panik ve kargaşaya neden oldu. Bazıları güneye gitmekten başka çareleri olmadığını söylerken, büyük çoğunluk gidecek başka güvenli bir yer olmadığı için şehirde kalacaklarını belirtti.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
Gazze şehri ve tüm mahallelerinde, doğudaki Eski Şehir ve et-Tuffah'tan batıdaki denize kadar yaşayan tüm sakinlere acil bir çağrı… İsrail ordusu Hamas'ı yenilgiye uğratmaya kararlı ve Gazze Şeridi'nin tamamında olduğu gibi Gazze şehri bölgesinde de büyük bir güçle harekete geçecek.
Adraee, paylaşımının devamında, “Güvenliğiniz için derhal er-Reşid ekseni üzerinden el-Mevasi'deki insani yardım bölgesine doğru gidin... Bu bölgede kalmak çok tehlikeli” ifadelerine yer verdi.
Bir milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze şehrinin kontrolü, yaklaşık iki yıldır süren savaşı sona erdirmek için ateşkes sağlanma çabalarını zorlaştırıyor.
Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı ise bugün, binlerce hasta ve yaralının hayatını tehdit eden insani bir felaket uyarısında bulundu. Bakanlık, uluslararası topluma, Birleşmiş Milletler'e (BM), insan hakları ve insani yardım kuruluşlarına acil bir çağrıda bulunarak, ‘hastanelerin ve sağlık personelinin korunması ve Gazze Şeridi'nde onlara güvenli erişim yollarının açılmasını’ istedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün akşam, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırma niyetini açıklamasından saatler sonra, Gazze sakinlerine bir uyarıda bulunarak derhal şehri terk etmeleri çağrısında bulundu. Netanyahu, “Gazze sakinlerine sesleniyorum: Bu fırsatı değerlendirin ve beni dikkatle dinleyin: Uyarıldınız. Hemen bölgeden ayrılın” dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Netanyahu, İsrail güçlerinin şu anda saflarını düzenleyerek Gazze şehrinde kara harekâtı için toplandığını bildirdi.
İsrail Başbakanı yaptığı konuşmada, ordunun iki gün boyunca Gazze şehrinde Hamas tarafından kullanılan 50 binayı bombaladığını doğrulayarak şöyle dedi:
İki gün içinde 50 terörist kulesini yok ettik ve bu, Gazze şehrindeki yoğun kara operasyonunun sadece başlangıcı. Sakinlere şunu söylüyorum: Uyarıldınız. Hemen burayı terk edin. Tüm bunlar sadece bir başlangıç… Bu, ana operasyonun ve şu anda saflarını düzenleyip Gazze şehrine girmek için toplanan kuvvetlerimizin kara harekâtının başlangıcı.
Hamas ise İsrail Başbakanı’nın Gazze şehri sakinlerine yaptığı uyarı ve şehri terk etmeleri yönündeki talebinin ‘zorla yerinden edilme suçunun alenen işlenmesi’ anlamına geldiğini ve ‘uluslararası hukuk ve sözleşmelere açık ve eşi görülmemiş bir meydan okuma’ olduğunu bildirdi. Hamas, ‘bu acımasız suçlar karşısında, başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere tüm BM kurumlarının sessizliği ve güçsüzlüğünü’ eleştirdi. Hamas söz konusu kurumları ikiyüzlülükle suçladı.
Altı çocuk annesi 55 yaşındaki Ummu Muhammed, “Geçen hafta boyunca süren bombardımana rağmen buradan ayrılmayı reddettim. İnatçı davrandım ve ayrılmadım, ama şimdi kızımın yanına taşınacağım” ifadelerini kullandı.
Gazze sakinleri, Ekim 2023'te savaş başladığından bu yana birkaç kez yerlerinden edildi ve kıtlığa yol açan kötüleşen insani krizin ortasında Gazze Şeridi’nin kuzeyi ile güneyi arasında gidip geldi.
‘Fırtına’
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Hamas son rehinelerini serbest bırakmaz ve teslim olmazsa ordunun operasyonunu ‘fırtına’ düzeyine çıkaracağını söyledi.
Gazze şehrinin kontrolü, yaklaşık iki yıldır süren savaşı sona erdirmek için ateşkes sağlanması çabalarını zorlaştırıyor.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin en büyük kent merkezini kontrol altına alma planını uygulamasına engel olmak için ateşkes sağlanması yönündeki arabuluculuk çabalarına umut bağlanmıştı.
Görüşmelere yakın bir yetkili Reuters'a, Katar'ın dün Doha'da yapılan görüşmelerde hareketin liderlerine, ABD'nin Gazze Şeridi'nde ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması için önerdiği son anlaşmaya ‘olumlu yanıt vermeleri’ için baskı yaptığını belirtti.
Hamas, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varmak için Amerikan tarafından bazı öneriler aldığını ve bu önerileri geliştirmek için arabulucularla görüşmelerde bulunduğunu açıkladı.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar dün, İsrail'in, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes önerisini kabul ettiğini söyledi.
Uluslararası eleştiri
Söz konusu saldırı, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına tepki gösteren bazı Avrupa ülkelerinin, bu ay BM Genel Kurulu'nda Filistin devletini tanıyacaklarını duyurmasının ardından gerçekleşti. İsrail ise bu kararı reddetti.
Uluslararası eleştirmenler, tüm bölgedeki silahların imha edilmesini ve güvenlik kontrolünün sağlanmasını içeren İsrail planının, açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan 2,2 milyon bölge sakininin insani durumunu daha da kötüleştirebileceğini söylüyor.
Netanyahu defalarca, İsrail'in silahlarını bırakmayı reddeden Hamas'ı yenmek ve görevi tamamlamak dışında başka seçeneği olmadığını ifade etti. Hamas ise ısrarla bağımsız bir Filistin devleti kurulması halinde silahlarını bırakacağını savunuyor.
İsrail ordusu, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine saldırmasıyla savaşın başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nin yüzde 75'ini kontrol altına aldı. İsrail’in resmi verilerine göre, söz konusu saldırıda bin 200 kişi öldü ve 251 kişi rehin alınarak Gazze Şeridi’ne götürüldü.
İsrailli yetkililer, Gazze Şeridi'nde kalan 48 rehineden 20'sinin halen hayatta olduğunu söylüyor.
Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkilileri, İsrail'in saldırıları sonucunda 64 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini, Gazze Şeridi'nin neredeyse tüm nüfusunun yerinden edildiğini ve bölgenin büyük bir kısmının enkaza dönüştüğünü belirtti.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.