DEM Parti, komisyona beşinci üye olarak Alevi dedesi ve İstanbul Milletvekili Celal Fırat'ı önerecek

Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, yapılan öneriyi kamuoyuna duyurarak komisyonun çeşitliliğine ve barış sürecindeki rolüne dikkat çekti

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Meclis'te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunda İYİ Parti’nin boş bıraktığı sandalyelerden biri için İstanbul Milletvekili Celal Fırat’ı aday gösterdi. Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, yapılan öneriyi kamuoyuna duyurarak komisyonun çeşitliliğine ve barış sürecindeki rolüne dikkat çekti.

“Ender karşılaşılan bir kavşaktayız”

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Meclis’teki yeni komisyon sürecini değerlendirdi. Komisyonda yer alan partilerin farklılık ve çeşitliliğini önemsediklerini belirten Doğan, bu süreçte barışçıl çözümlere zemin oluşturabilecek tarihi bir dönemeçte olunduğunu söyledi:

Çok önemli, kritik bir kavşağa gelmiş bulunmaktayız. Bir eşiğin kalbindeyiz. Bu konuda yapılacak çalışmaların yapıcı olmasını istiyoruz. Sorunların dip nedenlerine yaklaşmanın kıymetli olduğunu söylemiştik. Ancak bu komisyon tek başına bu sorunları çözemez. Hep birlikte bir araya gelerek bu sorunları çözmeliyiz. Hem siyaset olarak hem de toplum olarak. 

Komisyonda yer alan partilerin çeşitliğine de dikkat çeken Ayşegül Doğan, “Ender karşılanan bir kavşaktayız. Bu kavşağı barış, özgürlük ve demokrasinin tesis edebileceğimiz bir şekilde ele almalıyız. DEM Parti olarak elimizden geleni yapacağız. Atılacak adımlar için parti olarak her türlü çabayı göstereceğiz. Bunun için uzun zamandır hazırlık yapıyoruz. Türkiye’nin demokrasiye, eşit kardeşliğe ihtiyaç var. Hayırlı işlere imza atmasını istiyoruz. Yalnız çatışmalı sürecin bitirilmesi değil buna neden olan sorunların ortadan kaldırılması, çözüm bulunması aynı derece önemli. Yasal düzenlemeler için çalışmalar yapılmalı. Toplumsal dayanışma için hayati çalışmalar gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Ayşegül Doğan, söyle devam etti:

Yeni dönemin kurucu siyasetinin nasıl hayat bulacağı tartışılmalı. Devlet, iktidar, muhalefet ve bir bütün olarak siyaset ve toplum yeni döneme kendini nasıl uyarlayacak? İşte önümüzdeki dönem en çok konuşmamız, tartışmamız ve çalışmamız gereken konular ve başlıkları böyle. Bu süreci karşılıklı bir değişim ve dönüşüm süreci olarak ele almamız gerekiyor. Unutmayalım ki bu eşiğin sağlayacağı imkanlar ancak ortak mücadeleyle oluşturulabilir. Ancak güçlü muhalefetle oluşturulabilir. Ancak güçlü yan yana gelişlerle oluşturulabilir. Herkesi kapsayan bir süreçten bahsettiğimizi yani bir gelecek tahayyülüne birlikte el atmak, omuz vermek ihtiyacımız olan eşitlik, kardeşlik, adalet, özgürlük ve demokrasi sağlayabilir.

MYK’da ele alınan başlıkların kamuoyuyla paylaşıldığı açıklamada Doğan; Meclis çalışanı Saliha Ozan’ın öldürülmesine dair Meclis’in sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirterek, Saliha Ozan’ın korunabileceği hâlde korunmadığını vurguladı. Doğan "Saliha korunamadı değil, korunmadı” ifadelerini kullandı. Ozan’ın 6284 sayılı yasa kapsamında koruma talep ettiğini, ölüm tehdidi aldığını, fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğünü belgelediğini hatırlatan Doğan, “Göz göre göre gelen bir cinayet önlenmedi. Meclis’in göbeğinde çalışan bir kadın korunamıyorsa, bu ülkedeki hiçbir kadın güvende değil demektir” dedi. Doğan, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi gerektiğini belirtti.

“Ahlaki çöküşle karşı karşıyayız”

DEM Parti Sözcüsü, sahte e-imza ve sahte diploma skandallarına ilişkin de yaptığı değerlendirmede şu yorumu yaptı:

Bu yalnızca bir yolsuzluk ya da hukuki değil, ahlaki ve vicdani bir çöküştür. Altı Şubat depremlerinde hayatını kaybeden avukatların kimlik bilgileriyle sahte belgeler düzenleniyor. Sahte belgelerle baraj yapan mühendisler, sahte diplomalarla hastalara bakan doktorlar, sahte ehliyetle trafiğe çıkanlar bu ülkenin felaketi olur” dedi. Bu ağın siyasi uzantısının ortaya çıkarılması gerektiğini belirten Doğan, “Birkaç tutuklamayla geçiştirilecek bir mesele değil, bu derin bir skandal. Gerçek diplomalarla, alın teriyle hak ettiği pozisyona ulaşmak isteyen gençler bu ülkeden gitmek zorunda kalıyor. Bu skandal, gençlerin ülkeyi terk etme gerekçesini doğruluyor” dedi. Kamuya olan güvenin sarsıldığını kaydeden Doğan, “Bu skandalı münferit bir suç olarak göremeyiz. Arkasındaki çeteleşme, siyasi ve kurumsal bağlantılar ortaya çıkarılmalı. DEM Parti olarak takipçisi olacağız.

“Türkiye hukuksuzlukta yeni bir terminoloji üretiyor”

Doğan, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerek “infazı yakmak” ifadesinin Türkiye’de hukuksuzluğun geldiği boyutu gösterdiğini söyledi. “Cezasını tamamlamış, infazı dolmuş tutuklular yeniden cezaevinde tutuluyor. Bu, işkencenin tanımıdır” diyen Doğan, protezli olduğu hâlde spor faaliyetlerine katılmadığı gerekçesiyle tahliyesi ertelenen 78 yaşındaki Delal Tekdemir’i örnek verdi. “Türkiye bu hukuksuzluktan vazgeçmeli, işkence politikaları son bulmalı” dedi.

Basın toplantısında hasta tutuklular meselesine de değinen Doğan, Türk Tabipleri Birliği’nin Ayşe Varım için hazırladığı “hapiste kalamaz” raporunu hatırlattı. Murat Çalık’ın da hukuka aykırı şekilde cezaevinde tutulduğunu belirten Doğan, “Cezaevi idareleri işkence politikalarını ısrarla sürdürüyor. Bu durum artık vicdanları da yaralıyor. Meclis bu tabloya sessiz kalmamalı” dedi.

DEM Parti’nin komisyon üye sayısı artıyor

5 Ağustos’ta toplanan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonuna İYİ Parti’nin katılmaması nedeniyle üç sandalye boş kalmıştı. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, temsil adaletinin sağlanması amacıyla boş koltuklara yeni üyeler atanmasını önermiş, bu öneri kabul edilmişti.

Yapılan müzakereler sonucu, boş kalan üç sandalye için AK Parti, CHP ve DEM Parti’ye birer ek kontenjan verildi. DEM Parti, bu kapsamda İstanbul Milletvekili ve Alevi Dernekleri Federasyonu eski başkanı Celal Fırat’ı komisyona önerdi.

Yeni üyeler 8 Ağustos’ta resmileşecek

8 Ağustos’ta yapılacak toplantıda yeni üyeler resmen belirlenecek ve komisyon genişletilmiş haliyle çalışmalarını sürdürecek. Bu gelişmeyle birlikte:

DEM Parti’nin komisyon üye sayısı 4’ten 5’e,

AK Parti’ninki 21’den 22’ye,

CHP’ninki ise 10’dan 11’e çıkacak.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU