CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın tedavi gördüğü İzmir Şehir Hastanesi’nde yaptığı açıklamada, ziyaret hakkını Çalık’ın annesine devrettiğini ifade etti ve “Mahkum kliniğinin hematoloji hastalığı için uygun olmadığı konusunda hocalar bir irade koymuşlar ve tıbben gerektiği için kendi kliniğine çekmişler. Diğer yetkililer de Adalet Bakanlığı yetkilileri de bu konuda gerekli anlayışı göstermiş. Buradan sonra meseleyi ‘Burada Mehmet Murat Çalık kötü bir yerde tutuluyor, annesine zulmediliyor’ yaklaşımından çıkarıp, tedavisi için gereken yapılacak, tetkikler için en doğrusu yapılacak, yeni bir kemik iliği alınacaksa buna kendi rızası varsa yapılacak” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturma kapsamında tutuklanmasının ardından cezaevinde rahatsızlanan ve hastaneye sevk edilen Çalık’ın, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki yapılan tetkiklerinde lenfoma nüksü şüphesi belirlendi. Yapılan kemik iliği biyopsisinde ise değerlerin kritik eşik olan “4-5” düzeyinde olduğu belirtildi. Ancak hastanenin raporuna rağmen Adli Tıp Kurumu (ATK), tüm tetkiklerin yeniden yapılmasını isteyerek Çalık’ın İzmir Şehir Hastanesi’ne sevk edilmesine karar verdi. Çalık'ın tedavisi burada sürüyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Yetkililerin onayıyla bana verilen o bir kişilik görüşme hakkını Sayın Mehmet Murat Çalık’ın annesine devrettim"
CHP Genel Başkanı Özel, Çalık’ın tedavi gördüğü İzmir Şehir Hastanesi’nde açıklama yaptı. Çalık ve ailesini ziyaret ettiğini belirten Özel şunları söyledi:
Hocalarımız herkesle temas eden bir siyasetçi olarak hemotoloji kliniğine girmemin çıkmamın herkes açısından riski artırdığı bilgisini paylaştılar. Bunun üzerine ben bir A4 kağıda, birkaç oda ileride olan Murat Çalık’a bu durumu; bütün hastalar ve kendi sağlığı için bir enfeksiyon riski olmaması açısından ona duygularımı bir mektupla yazmayı doğru bulduğumu söyledim. Hocamız ve yetkililerin onayıyla bana verilen o bir kişilik görüşme hakkını Sayın Mehmet Murat Çalık’ın annesine devrettim. Onu steril kıyafetlerle, boneyle, maskeyle evladına kavuşturacaklar.
Diğer yandan avukatlar ile görüşmeleri de mümkün olduğu kadar en az seviyede tutacağız. Murat Çalık’ın iki avukatı dışında yetkisi olmasına rağmen kimse içeri girmeyecek. Bizim bu hastaneye, kliniğe çok özen göstermemiz lazım. Bir yerlerde bir kötücül akıl var ama bunun hemotoloji kliniğine hakim olduğunu söyleyemezler. En doğrusunu yapacaklar, biz de büyük bir sabırla burayı takip edeceğiz. Sayın Murat Çalık’ın odası, sağlığı ile ilgili her şey artık mahkum koğuşunda değil, hematoloji kliniğinde. Doğrusu yapılıyor. Mahkum kliniğinin hematoloji hastalığı için uygun olmadığı konusunda da hocalar bir irade koymuşlar ve tıbben gerektiği için kendi kliniğine çekmişler. Diğer yetkililer de Adalet Bakanlığı yetkilileri de bu konuda gerekli anlayışı göstermiş. Buradan sonra meseleyi ‘Burada Mehmet Murat Çalık kötü bir yerde tutuluyor, annesine zulmediliyor’ yaklaşımından çıkarıp, tedavisi için gereken yapılacak, tetkikler için en doğrusu yapılacak, yeni bir kemik iliği alınacaksa buna kendi rızası varsa yapılacak. En yakından takip edeceğiz. Kimseye hakkımızı yedirmeyiz ama kimsenin de hakkını yemek, haksızlık yapmak bizim işimiz değil. CHP’nin farkı bu. Dikkatle süreci takip ediyoruz. Pırıl pırıl bir ekip var, tıbbın gereği ve vicdanın gereği neyse onu yapacaklar. Biz de onlara minet duyacağız.
Farklı hastane sevklerine tepki: Tam bir rezalet, vicdansızlık, insafsızlık
Özel, bir basın mensubunun, “İstanbul’dan cezaevine, oradan tekrar İstanbul Adli Tıp Kurumu’na ve sonra tekrar buraya... Bu sürecin uzamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
Tam bir rezalet, vicdansızlık, insafsızlık. Eğer bu hastaneye güveniyorsan derdin ki ‘Bu hastaneye gitsin. İlk yolladıkları hastane İzmir’in en kadim, en geleneği olan araştırma hastanelerinden birisi. Buradaki heyet de söylüyor, ‘Oradaki heyetin buradan hiçbir farkı yok. Her şeyin en iyisini yapacak hocalarımız orada, arkadaşlarımız orada’ diyorlar. O sürecin tamamı, o git gel 19 Mart darbe sürecinin yürüttüğü bir iştir. Zulüm rejiminin zulmüdür. Ama buraya geldikten sonra biz doğruları yapacağız, doğruların yapılmasını bekleyeceğiz. Aksi takdirde lüzumsuz bir tansiyon çıkıyor, negatif ortam ortaya çıkıyor. Buna katkı sağlamaya hiç lüzum yok. Ama Mehmet Murat Çalık bu haldeyken kendi evine 40 dakika mesafeden anası bu haldeyken onu alıp da Buca’ya nakletmek, sonra onu hastaneye, oradan öbür hastaneye, İzmir Adli Tıp'a, İstanbul Adli Tıp’a, geri buraya… Bu Nazi Almanyası'nda olur. Bu düşman hukukudur. O düşman hukukunun hesabını verecek olanlar ‘AK Toroslar’ çetesidir. Ben onların tepesindeyim. Yarın Hakimler Savcılar Kuruluna şikayet edeceğim. Sonuna kadar, belki bu mücadele yıllar sürecek, ama sonuna kadar AK Toroslar çetesinin tepesindeyim. Ama bu AK Toroslar çetesinin zulmünün en sonunu, gelip de burada şehir hastanesinin hematoloji kliniğine ya da başhekimliğe, yönetime yüklemek ve sosyal medyadan sanki burada bir haksızlık yapılıyormuş gibi yapmak, Murat’a da haksızlık aileye de haksızlık buradaki arkadaşlara da haksızlık. Yoksa anlattığınız her şeyin zaten her evresine tepki gösterdik. AK Toroslar çetesi Allahlarından bulsunlar. Başka bir şey demiyorum bu konuda.
Independent Türkçe