Mahkeme 15 Temmuz şehitleri arasında sayılan astsubayın kendini vurduğunu hükmetti, sanıklar beraat etti

Mahkeme, Ziya İlhan Dağdaş’ın ateş ettiği tanktan seken kurşun ile öldüğü sonucuna vardı

Fotoğraf: AA

Darbe girişimi sırasında Genelkurmay’da yaşanan olaylarla ilgili yürütülen çatı davada 15 Temmuz’da hayatını kaybeden astsubayın ‘kendi kendini vurduğu’ öne sürüldü, sanıklar beraat etti.

Darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulu Bando Komutanlığı’nda görevli 31 yaşındaki astsubay Ziya İlhan Dağdaş, Genelkurmay’ın önüne gitti.

Dağdaş, burada başına isabet eden tek kurşunla yaşamını yitirdi. Dağdaş'ın Muğla'da yaşayan ailesi, darbe girişimi sonrası oğlundan haber alamayınca Ankara'ya gitti. İlk etapta oğlunun gözaltına alınan askerler arasında olduğunu düşünen anne Bilsen Dağdaş, listede çocuğunun adını bulamayınca bu kez hastanelerin yolunu tuttu. 

Altı gün oğlunu arayan anne Dağdaş, en son olarak Ankara Adli Tıp Kurumu'na gitti. Burada kimliksiz cenazeler olduğunu öğrenen Bilsen Dağdaş, DNA örneği verdi. Darbe girişiminden tam 8 gün sonra adli tıp kurumundaki görevlilerin kendisini aramasıyla vefat haberini alan anne Dağdaş, oğlunun cenazesine ulaştı. Ancak Dağdaş, darbeci asker olabileceği şüphesiyle ilk başta şehit sayılmadı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bilsen Dağdaş, oğlunun şehit sayılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Savcılık, soruşturmanın ardından Dağdaş'ın darbeci askerler tarafından şehit edildiğini duyurdu.

Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ’ın aktardığına göre Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2 bin 237 sayfalık Genelkurmay çatı davasının gerekçeli kararında Dağdaş’ın ölümüyle ilgili önemli bir ayrıntı yer aldı. 

Tanka ateş etmiş

15 Temmuz darbe girişimi sırasında yaşamını yitiren 250 kişi arasında yer alan ve olay tarihinde Kara Harp Okulu Bando Komutanlığı’nda görevli Dağdaş’ın ölümüyle ilgili sanıklar beraat etti. Kararın gerekçesinde, Ziya İlhan Dağdaş’ın darbeciler tarafından şehit edilmediği, kendi kendisini vurduğu iddia edildi.

Kararda şu ifadeler yer aldı:

Bir kısım sanıkların mahkememizde alınan savunmalarında özetle ‘maktül Ziya İlhan Dağdaş’ın olay günü alkollü bir vaziyette olduğunu, elindeki tabanca ile tanka ateş ettiğini, tanktan seken mermi ile ölmüş olabileceğini’ beyan etmeleri, maktülün yapılan otopsisi sonrasında tanzim olunan otopsi raporunda açıkça belirtildiği üzere ‘maktülün olay günü alkollü olduğu, yine maktüldeki yaralanmasına sebep olan atışın yakın atış olduğu’, maktülün olay günü önünden geçen tanka tabanca ile ateş ettiğine dair görüntünün bulunması, bu kapsamda; maktüle yönelik eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğine dair delil elde edilememesi nedeniyle sanıkların atılı suçtan beraatlerine karar verilmiştir.

"Vatan haini" diye cenaze namazı kıldırılmamıştı

Anne Bilsen Dağdaş, 2 Eylül'de yaptığı açıklamada, 25 Temmuz'da Muğla'daki Akyol Camii'nde oğlunun cenaze namazının "vatan haini" suçlamasıyla kıldırılmadığını söylemişti. Oğlunun mezarlıkta kılınan namazın ardından toprağa verildiğini belirtmişti. Anne Bilsen Dağdaş, "Oğlum için camide Kuran okutmak istedim. Rahmetli evladımı yıkayan, aynı zamanda 7'sine kadar gelip Kuran'ını okuyan hoca, gidip camiye ne demişse kabul etmemişler. Annem ile oğlum bunun üzerine Vali ve müftüye gitmişler. Müftü bey, 'Elimizde yazı var. İsmi muallakta kalanlar için camide Kuran okutamayız' demiş. Vali bey ise 'Ben de anneme evde okutuyorum. Siz de evde okutun' demiş. Hayatta insan her şeyle karşılaşıyor. Vatanı için canını veren Ziyam bunların hiçbirini hak etmedi" diye konuşmuştu.
 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU