Sözcü gazetesine konuşan Kılıçdaroğlu, "Görevi kabul etmezsem o zaman kayyum riski var" diyerek, böyle bir kararda görevi üstleneceğini söyledi. “CHP kayyuma teslim edilmez” diyen Kılıçdaroğlu, partiyi tartıştırmamak adına davada ifade vermediğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, kurultay sürecine ilişkin şu açıklamayı yaptı:

Kurultay davasını açan ben değilim. ‘Değişimci’ olan delegelerin başlattığı bir yargı sürecidir. Bu davada partiyi tartıştırmamak için ifadeye gitmedim. Erdoğan’ın ‘Şaibeli kurultay’ dediği zaman buna cevap verilmemesinin bizi getirdiği nokta bu.

“Mahkeme kararını tanımıyorum diyemem”

Olası bir mahkeme kararını tanımamanın hukuk karşısındaki geçersizliğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

Mahkeme kararını ‘Tanımıyorum’ demenin hukuki olarak bir karşılığı yok. Görevi kabul etmezsem o zaman kayyum riski var. Umarım böyle bir karar çıkmaz. Neden bu kadar korkuyorlar? Kayyum gelse daha mı iyi olur? Kayyuma sebep olsam bu kez bana ‘13 yıl partiyi yönettin şimdi de buna izin verdin’ diye tepki gösterirler.

“Ararsa görüşürüm”

Güncel bir temas olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşme olasılığına da açık kapı bıraktı:

Şu an Özgür Bey ile konuşacak bir konu yok. Ne zaman isterse arar görüşürüz. Karar ne zaman çıkacak ne çıkacak belli değil. Bu tartışmaları anlamıyorum. Karar çıktıktan sonra durumu oturur Özgür Bey ile değerlendiririz. İsterse ben davet ederim, isterse oturur konuşuruz.

“CHP vesayeti kaldırmaz”

CHP’nin tarihsel duruşunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, medyada kendisi hakkında yapılan yorumlara tepki göstererek şöyle dedi:

Medyada benimle ilgili yapılan yorumlara şaşırıyorum. CHP vesayeti kaldırmaz. CHP Atatürk’ün partisidir ve devleti kuran partidir. Bugüne kadar hiçbir CHP Genel Başkanı vesayetle görev yapmadı. CHP vesayeti kabul etmez. Özgür Bey’i görevi devrederken uyardım ama şu anda karar almakta zorlanıyor.

“13 yıl kim yönetti?”

Kılıçdaroğlu, olası dönüşüne yönelik yapılan eleştirileri şöyle yanıtladı:

Göreve gelse bile partiyi yönetemez’ yönündeki çıkışları gülümseyerek karşılıyorum. Ne demek yönetemez? 13 yıl kim yönetti. Asıl kayyum olursa partiyi kim yönetecek? Böyle bir şey kabul edilemez.

Kılıçdaroğlu, göreve dönmesi halinde öncelikli hedefinin partide birliği sağlamak olacağını belirtti:

Göreve gelmem durumunda nasıl bir yönetim anlayışı olur? Öncelikle partinin barışması lazım, bütünleşmesi lazım. Zaman ayrılık zamanı değil. İnsanlar birbirine kinlenmiş olabilir, bunu kırmamız lazım.

“Son görüşme”

Kılıçdaroğlu, Ankara’da Mansur Yavaş ve Vahap Seçer ile yaptığı son görüşmeye dair de şu bilgileri verdi:

Mansur Bey ve Vahap Bey ile görüşmemizde daha çok Engin Özkoç konuştu. Vahap Bey kayyum konusunda bana hak verdi. Mansur Bey ise bir araya gelip bu konuyu çözmemiz gerektiği konusunda görüş bildirdi. Ben de ortada bir karar olmadığını, karar çıkarsa partiyi kayyuma teslim edemeyeceğimi söyledim.

“Bana tuzak kuruluyor”

Yargı sürecine ilişkin yapılan yorumların bir tuzak olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

Yapılan yorumları CHP’ye ve bana kurulmuş bir tuzak olarak görüyorum. Mahkeme iddiaları inceleyip ortaya delilleri koyacaktır. Yargı kararını tanımıyorum diye bir şey yok. Ben görevi kabul etmesem karar kadük kalır demek anlamsız. Kabul etmesem kayyum gelir. Kayyum gelince de ne zaman kurultayı toplayacağı belli olmaz. O döneme kadar partiyi kim nasıl yönetecek? CHP kayyuma teslim edilmez. CHP’nin DNA’sı ile oynanıyor. Buna izin veremem, veremeyiz. Yapılan özel görüşmelerin sızdırılması doğru değil. Benden izin istemediler. Yansıyan birçok bilgi yanlış ve olmayan şeyler.

Parti örgütüyle bağının sürdüğünü belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

İl başkanları, ilçe başkanları, örgütten arkadaşlar sürekli arıyorlar, ziyarete geliyorlar. Türkiye’nin durumunu konuşuyoruz, bu konuları değerlendiriyoruz. Bir sorun yok. Partinin toplantılarına katılmalarını da söylüyorum, destekliyorum. Birkaç kez Muharrem İnce ile de görüştük. Partiye gelmek istediğini söylemişti.

Sözcü