Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ne fitne diline teslim olacağız, ne İstanbulumuzu sahipsiz bırakacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim için esas olan milletin rızasıdır, milletin hayır duasıdır. Hırsı, enaniyeti, senlik-benlik kavgasını yanımıza yaklaştırmayacağız." dedi

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Her Mahallesiyle İstanbul Programı”nda yaptığı konuşmada, görev anlayışlarına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, “Milletimiz bizleri bulunduğumuz mevkiye, yanlışlara sessiz kalalım, haramiliğe göz yummak için getirmedi” ifadelerini kullanarak, halka ve hakka karşı sorumluluklarının bilincinde olduklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Sandığa değil, son nefese kadar yoldaşlık"

"Biz sandığa kadar değil son nefese kadar yol ve kader arkadaşlığı yapan bir kadroyuz. AK Partili kadrolar olarak, daha fazla çalışarak, daha fazla gayret göstererek, seleflerimizden aldığımız bayrağı yükseklere taşıyacağız."

"Biz kimsesizlerin kimsesi olmak için yola çıkmış bir hareketiz"

"Bizim yol arkadaşlarımız elitler, sırça köşklerde oturanlar değil; boğaza karşı kadeh tokuşturanlar değildir. Bizim yol arkadaşlarımız Allah'tan başka kimsesi olmayanlardır. Biz kimsesizlerin kimsesi olmak için yola çıkmış bir hareketiz. Biz ikbal için bu yola revan olmadık. Garibin elinden tutmak, yetim başını okşamak, yoksulun fakirin derdine derman olmak için siyasete atıldık."

"Bizim için esas olan milletin hayır duasıdır"

"Nice oyunu bozduk, nice kanlı ve kirli senaryoyu yırtıp attık. Rehavete karamsarlığa kapılmadık. Başkaları gibi şiddet, tehdit değil iş ürettik. Bizim için esas olan milletin rızasıdır. Bizim için esas olan milletin hayır duasıdır. Hırsı, senlik benlik kavgasını yanımıza yaklaştırmayacağız. Milletimize karşı hürmetsizlik etmeyeceğiz. Tevazu bizim rehberimiz olacak."

"Nifaka ve gerilime yer yok"

"Nifak siyasetinin bizim kitabımızda yeri yoktur. Gerilim, kutuplaştırma, nefret dilinin bizim siyasi lugatımızda asla ve asla yeri yoktur. Şiddeti övmek, sokakları yakıp yıkmak, bizim meşru göreceğimiz bir siyaset tarzı değildir. Sokak tarzıyla konuşarak, sağa sola hakaret etmeyi, uzatılan her mikrofonda birilerini tehdit etmeyi reddediyoruz."

"İstanbul'u ne hallere düşürdüklerini hepimiz biliyoruz"

"Daha önce defalarca dile getirdim; Siyaset, millete hizmet için yapılır. Sorunlara çözüm için yapılır. Demokrasiyi güçlendirmek, kardeşliği pekiştirmek için yapılır. Siyaset er meydanında yapılır. Siyaset milletle birlikte, millet için yapılır. Halka rağmen siyaset olmaz. Milleti dinlemez, halkın sorunlarına çözüm üretmezseniz, halkçı değil; ya rantçı olursunuz ya da bantçı olursunuz. Rantçıların da bantçıların da ne hallere düştüklerini, özellikle İstanbul'u ne hallere düşürdüklerini hepimiz biliyoruz."

"Yolsuzlukların ve şiddetin perdesi kaldırılıyor"

"Yolsuzlukları gözden kaçırmak için sokaklarda sahnelenen vandallıkları, meydanlarda estirilen terörü, basına, siyasete, sanat dünyasına dayatılan faşist dayatmaları hep beraber takip ediyoruz. Faşizm öyle bir raddeye vardı ki, kendileri dışında kimseye tahammülleri yok. Kendileri gibi düşünmeyen, davranmayan herkesi, muhalefet partisi mensubu dahi olsa zorbalıkla sindirmeye çalışıyorlar."

"İstanbul'un kaynaklarının nasıl yağmalandığı ortaya dökülüyor"

"Özellikle şuraya dikkat edin, bakın; neredeyse her gün suç örgütünün yeni bir yolsuzluğu, hırsızlığı, sahtekârlığı ortaya çıkıyor. İstanbul'un kaynaklarının nasıl yağmalandığı ortaya dökülüyor. İstanbul'dan Türkiye'ye ve yurt dışına uzanan ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor. Eski suç ortakları, bavullarla taşınan paralardan, İstanbul'da kurulan mafya düzeninden bahsediyor."

"Arkadaşlarını, pişman oldu, suçunu itiraf etti diye hain ilan ediyorlar"

"Ama bakıyorsunuz; ne gam, ne tasa, ne de bir mahcubiyet söz konusu. Çıkıp milletten özür dilemeleri gerekirken, her gün savcıları, hâkimleri, görevini yapan emniyet ve medya mensuplarını pişkince tehdit ediyorlar. Daha düne kadar yere göğe sığdıramadıkları arkadaşlarını, pişman oldu, suçunu itiraf etti diye hain ilan ediyorlar. Bilhassa CHP Genel Başkanı Sayın Özel'in, Türkiye'nin ana muhalefet partisi lideri gibi davranmak yerine suç örgütünün posta güvercini gibi hareket etmesi, üzüntü verici olduğu kadar düşündürücüdür. CHP'nin böyle bir duruma düşürülmesini biz doğru bulmuyoruz."

"Yolsuzluk lekesini bağırmakla çıkaramazsınız"

"Yolsuzluk lekesini bağırmakla çıkaramazsınız. Yargıya hesap vermekten kaçamazsınız. Beytül mala uzatılan elleri kırmak, Türk yargısının boynunun borcudur. Biz de üzerimize düşenleri yapacağız. Çünkü biz iktidar partisiyiz. Biz 86 milyonun sorumluluğunu taşıyoruz. Milletimiz bizi bulunduğumuz görevlere haramiliğe göz yumalım diye getirmedi. 23 yıllık iktidarlarımız döneminde milletin itimadını boşa çıkarmadık. Bundan sonra da aynı adanmışlıkla bütün bu süreçleri yöneteceğiz. Ne muhalefetin körüklediği fitnenin diline teslim olacağız, ne de İstanbulumuzu sahipsiz bırakacağız."

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU