DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan: 51 bin kaçak ve hayali seçmen tespit ettik

"Bu defa atı alan Üsküdar'ı geçemeyecek. Her oya sahip çıkacağız"

Fotoğraf: TBMM

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis grup toplantısında gündemdeki gelişmelere ve 31 Mart seçimlerine ilişkin konuştu. Bakırhan; 31 Mart seçimleri öncesi pek çok kentte ve ilçede hayali ve kaçak seçmen taşındığını açıkladı. Bakırhan, tespit ettikleri hayali seçmenlere ilişkin bilgiler de verdi.

Bakırhan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Milliyetçi ve ırkçı toplumsal sözleşme hepimize kaybettirdi"

Bugünkü grup toplantımız önemli. Hem muhalefete hem iktidara hem Türkiye halklarına önemli çağrılarda bulunacağız. Dünya halklarını tehdit eden bir ırkçılık, milliyetçilik giderek yükseliyor. Bu dalganın altında kalacak milyonlarca insan var. Bu dalganın yaratmış olduğu savaş milyonlarca insanı yerinden yurdundan etti. Dünyanın üçte biri mülteci konumunda yaşıyor. Milyonlarca insan kaçış halindedir. Mülteciler gittikleri ülkelerde düşman gibi karşılanıyorlar. Bu ırkçı ve milliyetçi akım, dünyayı, Orta Doğu'yu ve Türkiye'yi giderek bir uçuruma sürüklüyor. Bu dalgayı arkasına almak isteyen ırkçı ve milliyetçiler her gün ülkemizde düşmanlık tohumları ekiyor. Türkü Kürde, Arabı Farsa, Sünniyi Aleviye düşman etmeye yeminli siyaset tüccarları bu dönemde de Türkiye'de de ortaya çıkmıştır. Birinci yüzyılda milliyetçi ve ırkçı toplumsal sözleşme hepimize kaybettirdi. İlk yüzyılı savaşlarla, çatışmalarla, asimilasyon politikalarıyla, ret ve inkarla geçirdik. Milliyetçi çevreler bir kez daha farklı kimlikleri ve inançları susturmak için ağız birliği etmişçesine yine saldırmaya çalışıyorlar.

"Bir kuryenin öldürülmesinin bedelini 27 bin lira olarak belirleyen bu iktidar mı ülkeyi seviyor?"

Bunlar istiyor ki bir yüzyıl daha kadın katliamlarına sessiz kalalım, Kütçe bilinmeyen dil olarak geçsin. Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu tarafından bir kurye katledildi. Karşılığında 27 bin lira para cezası verildi. Bir motokurye kardeşimizin öldürülmesinin bedelini 27 bin lira olarak belirleyen bu yargı mı, onun arkasındaki iktidar mı bu ülkeyi seviyor? Sahte milliyetçiler yüzünden milyonlarca emekliler evine ekmeği nasıl götüreceğini düşünüyor? TÜİK'in yalan enflasyonu bile yüzde 64 iken emeklilere verilen zam miktarı yüzde 42,5. 2024 yılını emekliler yılı olarak ilan ediyorlar ama emeklileri enflasyon karşısında lime lime parçaya bölüyorlar

"Biz Türk değiliz ama Türk halkıyla bir sorunumuz yok"

Şimdi biz bunlara diyoruz ki, başta biz Kürtler olarak, bir yüzyıl daha bizi yok sayan bu anlayışa teslim olmayacağız. Açık söyleyelim, biz Türk değiliz ama bizim Türk halkıyla, Türkiye halklarıyla herhangi bir sorunumuz yok. Biz Kürtler olarak bu bölgede Farslar, Türkler, Araplar hangi haklara sahipse onlarla eşit haklara sahip olmak istiyoruz. Bunun mücadelesini yürütüyoruz. Hiçbir halkı ve hiçbir halkın hakkını yok saymıyoruz. Bizim olan hakkımızı talep ediyoruz.

İki çağrı yaptı

Bu alaca karanlık içerisinde bir mum yakmak için iki önemli çağrı yapmak istiyoruz. Birincisi Türkiye halklarınadır. Yükselen milliyetçi ve ırkçı dalgaya karşı bizi ancak ortak değerlerimiz olan barış ve demokrasi bir arada tutabilir. Bu sebeple herkesi güçlü bir ülke uzlaşısına katkı sunmaya davet ediyoruz. İkinci çağrımız, eğer zerre-i miskal kaldıysa, devlet aklınadır. Bölgede kaos ve karmaşa hakimken, en iyi seçenek toplumsal barışı sağlamaktır. Asıl güvenlik tehdidinin bu ırkçı ve milliyetçi kesimlerden kaynaklı olduğunu görmeniz gerekiyor. Buna karşı demokratik çözüm ve barış için adım atmak gelecek nesillere olan borcunuzdur."

"Hangi kente ne kadar geçmen taşındı?"

Önümüzde bir yerel seçim var. El ele vererek, birlikte nefes alabaliriz. Geçtiğimiz hafta 90 merkezde bir ön seçim gerçekleştirdik, bir demokrasi devrimine imza attık. Yerel demokrasiyle nefes alabileceğimizi gördük, tüm dünyaya da gösterdik. Bizi nefessiz bırakmak için irademize ipotek koymaya çalışıyorlar, sahte seçmen üretiyorlar, bu konuda basını kamuoyunu, siyasi partileri, haktan hukuktan yana olan bütün kurumları uyarmak istiyorum. Kürt coğrafyasında nerede bir karakol varsa, sahte seçmenle doldurdular. Çünkü hile bunların diğer adıdır. Iğdır merkezde  2019 seçimlerini 1511 oyla kazandık, o gün merkeze önümüzdeki seçim 4261 kaçak seçmen taşımışlar. Siirt merkezinde 2019 seçmende 1161 oyla seçimleri kazanmıştık, şimdi Siirt merkeze en 6819 seçmen taşımışalr. Siirt'in Kurtalan ilçesinde 700 oy farkla kazanmıştık, sadece bir sandığa 976 seçmen taşımışlar. Şırnak'ın Uludere ilçesinde 2200 oyla birinci parti olduk, bu sefer yurt dışı seçmen olarak kayıtlı olan 3055 kişi taşımışlar, yani Uludereli olmayan belki haritada yerini bile bilmeyenleri Uludere'ye seçmen olarak kaydetmişler.

Dünyacü ünlü bir üçkağıtçı Ponzi vardı, muhtemelen o da bunları görse tövbe ederdi.  Bu yapılan sadece Kürtlerin iradesine değli, demokrasiye yapılmıştır.  Bu hile ve hurda yapanlara haddini bilidireceğiz, kimse basit bir oyun olduğunu sanmasın bu oyunun. Ben sadece dört-beş yeri saydım. Bir halkın iradesini hileyle almak, bu iktidarın meşruluğunu sorgulatır. Sahte ve kaçak seçmen olan birçok merkezde, ilçe seçim kurulları ve 51 bin kaçak seçmen hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bu defa atı alan Üsküdar'ı geçemeyecek.

"Kent uzlaşısı" mesajı

31 Mart'ta zaferin şifresi kent uzlaşısıdır. Derdimiz kimin hangi belediyeyi alacağıyla ilgili değil, kim bizimle birlikte hareket etmek istiyorsa, Türkiye uzlaşısına hazır olmalıdır. Biz güçlü bir demokratik ittifakı, güçlü bir kent uzlaşısını Trükiye uzlaşısıyla taçlandıracağız. Biz kurucu bir iddiayla bu seçimlere giriyoruz. Özellikle bugüne kadar seçmen olup çeşitli sebeplerden dolayı sandığa gelemeyen seçmenlerimiz de, bu irade gaspına karşı seçmen olarak bulundukları sandığa gelmeleri gerekiyor, oy kullanmaları gerekiyor. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU